0
Kendi statü ve konumunu bilmeden duruşu açık alan fotoğrafı yansıtan,bir adı varken”hişşt”dendiği zaman “banamı seslendiniz?” diye başını çeviren, olur olmaz şeylere çumbur lop dalan,her mevzuya zıplayan,garabet hallerin kel alakacılarına yönelik bir test yapılmış, okuyun bakalım, kim bu anlamda fotoğraflanıyor…
“Sazan balıkları dünyanın en saf yaratıklarıdır.
Balıkçılar sazan avlarken hiç yorulmaz.
Biraz ışık tuttular mı, sazanlar hop diye kendilerini atıverirler kayığın içine.
İşte bu yüzden, her şeye inanan insanlara, "Öyle sazan gibi atlama," derler.
Her şeye inanan bir sazan mısınız, yoksa söylenenlerin doğru olup olmadığını düşünüp, öyle karar veren biri misiniz?
1 - Sabah telefonunuz çaldı, karşıdaki ses "Ben telefon idaresinden arıyorum, bu taraftaki telefon kablosu çok uzun. Lütfen o yandan biraz çeker misiniz," dedi...
Ne yaparsınız?
a) E madem telefon idaresinden arıyorlar, hemen denileni yaparım tabii.
Onları kızdırmaya gelmez, sonra telefonumu falan keserler.
b-) Kabloya bakarım, "Yoo, burası yeterince uzun, asıl siz o taraftan çekin," derim.
c) "Tamam abi şimdi çekiyorum biraz bekle," deyip, telefonu açık bırakıp giderim.
Tabii o da beni beklerken telefon ücreti sürekli artar ve yüklü bir telefon faturası ödemek zorunda kalır.
2 - Parktaki bankta oturuyorsunuz, yanınıza bir adam geldi, "Bu bank benim, deminden beri oturuyorsun, öde bakalım kirasını," dedi...
Ne yaparsınız?
a) Eh, madem adamın bankıymış kaç paraysa hemen öderim.
b-) Fiyata itiraz ederim, başka bankların çok daha ucuz olduğunu söyleyip pazarlık ederim.
c) Adamın yakasına yapışırım, "Bu ne biçim bank?
Neden bankına sahip çıkmıyorsun, çivisi kaba etime battı, canımı yaktı, seni dava edip tazminat isteyeceğim,"
diye korkutur, biraz para kopartmaya çalışırım.
(Ava gideni avlama metodu)
3 - Piyangodan sekiz trilyon kazandığınızı öğrendiniz...
Ne yaparsınız?
a) Ne kadar eş dost varsa hepsini arayıp, sevincimi paylaşırım. Benden yardım isteyen herkese para veririm.
b-) Hemen bu parayla neler yapacağımın bir planını çıkarırım.
c) Kimseye haber vermeden parayı bankaya yatırırım. Sonra en eski elbiselerimi giyip tanıdıkları ziyaret eder, "Beş kuruş param kalmadı, karnım aç, ne olur yardım edin," diye borç isterim.
4 - Kültür merkezinin önünden geçiyorsunuz, duvarda "Figaro'nun Düğünü" diye bir afiş gördünüz...
Ne yaparsınız?
a) Ben böyle düğünleri hiç kaçırmam, bir demet papatya alıp içeri girerim.
Yoruluncaya kadar dans ederim, çıkışta da bol bol nikah şekeri alırım.
b-) Bana ne kardeşim, ben Figaro'yu tanımam etmem, tanımadığım adamın düğününde ne işim var!
c) Figaro'nun Düğünü, ünlü besteci Mozart'ın bir operasıdır.
Hemen bir bilet alıp bu güzel gösteriyi izlerim.
5 - Tiyatrodasınız, sahnedeki oyuncu rol gereği izleyiciye doğru şöyle bir tirat atıyor: "Sizler, oradakiler!
Sesimi duyuyor musunuz, beni anlıyor musunuz? Ben ki, sizin kralınızım neden bana seslenmiyorsunuz?
Seslenin bana ne olur, bir ses verin, biz seni hâlâ seviyoruz deyin, ne olur söyleyin, hadi bekliyorum!"
Bu durumda ne yaparsınız?
(Tirat: Bir oyun içinde tek oyuncu tarafından bir defada söylenen çok uzun konuşma)
a) Hemen havaya girerim, ayağa kalkar "Seni seviyoruz kralım," diye bağırırım.
b-) Ben kralları hiç sevmem, onun için de böyle bir şey söylemem.
c) Bu sıkıcı sahneye daha fazla dayanamaz, dışarı çıkıp gişeden bilet paramı geri isterim.
6 - Arkadaşlarınızla otururken bir adam yanınıza geliyor ve "Ben uzaylıyım, uçan dairem arızalandı, buraya inmek zorunda kaldım," diyor...
Tepkiniz ne olur?
a) Çok heyecanlanırım, hemen imzalı bir resmini isterim.
b-) Gerçekten uzaylı olup olmadığını anlamak için onu sınarım. Örneğin, "Madem uzaylısın o zaman söyle bakalım: Samanyolu'nu geçtikten sonra soldan ikinci yıldızın adı nedir?" diye sorarım.
c) "Tahmin etmiştim zaten, uzaylıya o kadar çok benziyorsunuz ki," derim.
7 - Sınıftasınız, öğretmeniniz "İçinizde en akıllınız kim? Parmak kaldırsın," dedi...
Ne yaparsınız?
a) Herkesten önce parmağımı kaldırıp, En akıllı benim öğretmenim," derim.
b-) Önce, başka parmak kaldıran olup olmadığına bakarım, çoğunluk parmak kaldırıyorsa ben de kaldırırım.
c) Öğretmenimin böyle bir sözü boşuna söylemeyeceğini bilirim.
Kesin sözlüye kaldıracaktır.
O yüzden beni görmesin diye hemen sıranın altına girip saklanırım.
8 - "Sazanlar Derneği" diye bir dernek kurulmuş, sizden de üye olmanız isteniyor... Ne yaparsınız?
a) Çok kızarım, "Ben sazan mıyım ki, bana böyle bir şey teklif ediyorsunuz, bunu duymamış olayım diye azarlarım.
b-) Hemen ne kadar aidat istediklerini sorarım.
Eğer öyle çok yüksek bir şeyse üye falan olmam.
Ama aidat ödemeden fahri üye olmayı kabul edebilirim.
c) Çok mutlu olurum, hemen kabul ederim.
d) Ama ilk kongrede genel başkan seçilme garantisi isterim.”
Testten sonra kendini dürterek “ya bu ben olmayayım?” diyenlere, işaret anlamı tesciliyet olması babından bir fıkra ekleyip “sensin sen o sazan”cevabı verelim ki, mevzu sazanlığın kompozisyonunu havada bırakmasın…
Tilki ormanda gezerken karşılaşıp,gördüklerine havalı havalı konuşup”Ormanları kıralı Aslanı şöyle tokatladım,şöyle azarladım,şöyle tersledim,şöyle şey yaptım”diyerek asıp gürlüyormuş…
Sonunda hakkında konuşulanlar Aslanın kulağına gitmiş.
Ormanlar Kralı hemen haber salıp tüm hayvanları toplantıya çağırmış…
Çember olup meşverete durmuşlar…
Aslan önce Kurda dönüp ne var ne yok,nasıl gidiyor?demiş.
Kurt kendi ahvalini, şartları ve uğraşlarını anlatıp sorulara cevap vermiş…
Sonra Ayı,Çakal,Sansar,aynı minval üzre muhataplıklarını sergileyip sorulara kendilerince cevap vermişler…
Sıra Tilkiye gelince aslanın bakışlarından kabahatini anlamış ve kendine çeki düzen vererek sus pus oturmuş.
“Eee Söyle bakalım bay tilki sen ne yapıyorsun?”diye imalı imalı sertçe sormuş aslan.
Durumun ciddiyetini anlayan Tilki kıvırarak”Valla işte, bende gezip dolaşıp, işime bakıyorum.
Canım sıkılıyor,işlerim iyi gitmiyor,o zamanda ..çık,..çık,konuşuyorum.”demiş.
Aynaya baktığında ağızları tilkinin tanımladığı konuşma şeklinde görünenlerden nasıl konuşma beklenir ki?
