İçerik değiştir
Bilgisayarınızda Javascript etkin değil. Pek çok işlev çalışmayabilir. Lütfen tam işlevsellik için Javascript'i etkinleştirin.
Küçük Haylaz :)
Gönderim zamanı 11.09.2006 - 00:08
Eski bakırBir çığlığın içinde yakalıyorum seniKaç kez İstanbulsu,Parıldayan, ısıtan, yakan bir alev gibi.Üstünde uzun, pis, yalnız sokakların yağmuru..Odaların, merhabaların, gülücüklerin sıkıntısıTramvayların, vapurların sıkıntısıYitmiş aşkların, yitecek aşklarınAynı vazoların, aynı öğütlerin, aynı yasakların sıkıntısı.Yakalıyorum, öpüyorum, avutuyorum.Karanlık etini kemiriyor,Vaktimiz kısa,Düşlerimizi kolluyorlar durmadanDurmadan kovuşturuyorlarMendilimi ıslatıp alnına koyduğumSuyundan içtiğimiz hayat çesmeyi,Yalnız-geceler boyu uzanan kadını bakırlardaDurmadan horluyorlarGeyiğim, saklım benimBakma arkana, ne olur, aldırmaOnulmazlığımızdan büyük yapılar kurdukHorlandıkça aşkımız, derya.Vaktimiz kısa,Karıncalara, rüzgarlara, sulara dokunmakUyanan toprakları bilmek gerekiyor.Ormanlar görmüş dolunayın tılsımınıAğlamayı unutmadanDövüşmeyi bilmekTirnaklarınla tutunmayı bilmek gerekiyorSağılandığımızı, kollandığımızı bilmek gerekiyorKapa tunç, kapılarını geceSoğuktan, kırgın, parasız milyon kişi.Geyiğim, saklım benim,Ölüm dayanmadan kapıyaSev, öp, yitir beni