İçerik değiştir



- - - - -

Ahmet Oktay...


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 11.09.2006 - 00:08




Untitled Page













Eski bakır



Bir çığlığın içinde yakalıyorum seni

Kaç kez İstanbulsu,

Parıldayan, ısıtan, yakan bir alev gibi.

Üstünde uzun, pis, yalnız sokakların yağmuru..

Odaların, merhabaların, gülücüklerin sıkıntısı

Tramvayların, vapurların sıkıntısı

Yitmiş aşkların, yitecek aşkların

Aynı vazoların, aynı öğütlerin, aynı yasakların sıkıntısı.

Yakalıyorum, öpüyorum, avutuyorum.

Karanlık etini kemiriyor,

Vaktimiz kısa,

Düşlerimizi kolluyorlar durmadan

Durmadan kovuşturuyorlar

Mendilimi ıslatıp alnına koyduğum

Suyundan içtiğimiz hayat çesmeyi,

Yalnız-geceler boyu uzanan kadını bakırlarda

Durmadan horluyorlar

Geyiğim, saklım benim

Bakma arkana, ne olur, aldırma

Onulmazlığımızdan büyük yapılar kurduk

Horlandıkça aşkımız, derya.

Vaktimiz kısa,

Karıncalara, rüzgarlara, sulara dokunmak

Uyanan toprakları bilmek gerekiyor.

Ormanlar görmüş dolunayın tılsımını

Ağlamayı unutmadan

Dövüşmeyi bilmek

Tirnaklarınla tutunmayı bilmek gerekiyor

Sağılandığımızı, kollandığımızı bilmek gerekiyor



Kapa tunç, kapılarını gece

Soğuktan, kırgın, parasız milyon kişi.

Geyiğim, saklım benim,

Ölüm dayanmadan kapıya

Sev, öp, yitir beni







!





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli