arkadaşım bahar geçenlerde nişanlandı. nişanlandığı çocuğun ailesi giresuna fındığa gitmiş. bi gün kızkardeşini de alıp baharlara geldiler. ben de ordaydım. neyse biz yemek falan yedik. baharın kız kardeşi pınar; yemekten sonra tuvalete gitti. dişlerini fırçalamak istedi heralde. ama ordan sonrası mütiş bi dumur. pınar diş macunu sanıp babasının gips marka traş köpüşünü diş fırasının üstüne sıkmış. iki üç defa fırçaladıktan sonra pınarın ağzı buru görülmeye değerdi doğrusu. köpükten görünmüodu kızcaaz. ama üstüne sorduğu soru da ayrı bi dumur zaten...
pınar:abla bu diş macununun tadı bi değişik sankim bozulmuş mudur...?
bahar:
----------------------------------
sonra biz o gece darıcadaki dudayev'e gitmeye kararverdik. deniz kenarı bi yerdir. güzeldir. çay bahçeleri falan vardır. hoştur yani. arabada ben, bahar, baharın nişanlısı, çağla, doğan ve batuhan var. neyse biz süslendik püslendik gezmeye gidios. B) ama ortada küçük mü küçük ufacık bi sorun var. 2 saat boyunca dudayev'i bulamadık bayramoğlunun heryerini dolaştık ama dudayev yok napıcaz napıcaz derken birine soralım bari dedik ama doğru düzgün kimse de yok yollarda. otobandayız nası olsun
sonra ön tarafta oturan doğan ; yolda birini gördü baharın nişanlısına abi ben bi sorim şuna dedi. ama baharın nişanlısı bunu duymadı.. biz o hızla giderken doğan vazgeçmedi adama dudayevi sormaktan tabi B)
doğan adamcaaza : "kardeşim nerde bu dudayevvv!!!" die bağırınca adamın bi kaçışı vardı ki bu sefer gerçekten görülmeye değerdi.
tabi biz ordan sonra iptal olduk