İçerik değiştir



Mehmet Akif Ersoy...


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 25 yanıt verildi

#21 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 09.08.2006 - 14:19

UYAN



Baksana kim boynu bükük aglayan.

Hakki hayatindir senin ey müslüman,

Kurtar artik o biçareyi Allah için.

Artik ölüm uykularindan uyan.



Bunca zamandir uyudun kanmadin,

Çekmedigin çile kalmadi, uslanmadin.

Çignediler yurdunu baştan başa.

Sen yine bir kerre kimildanmadin.



Ninni degil dinledigin velvele,

Kükreyerek akmada müstakbele.

Bir ebedi sel ki zamandir adi,

Haydi katil sen de o coşkun sele.



Karşi durulmaz cereyan sine-çak...

Varsa duranlar olur elbet helak.

Dalgalarin anmadan seyrini,

Göz göre girdâba nedir inhimak?



Dehşeti maziyi getir yadina;

Kimse yetişmez yarin imdadina.

Merhametin yok diyelim nefsine;

Merhamet etmez misin evladina?



Ben onu dünyaya getirdim diye

Kalkişacaksin demek öldürmeye!

Sevk ediyormuş meger insanlari,

Hakki-i übüvvet de bu canilige!



Dogru mudur ye’s ile olmak tebah?

Yok mu gelip gayrete bir intibah?

Beklediğin subh-i kıyamet midir?

Gün batıyor sen arıyorsun tebah.!



Gözleri maziye bakan milletin,

Ömrü temadisi olur nakbetin.

Karşına müstakbeli dikmiş Hüdâ,

Görmeye lakin daha yok niyyetin.



Ey koca şark! Ey ebedi meskenet!

Sen de kımıldanmaya bir niyet et.

Korkuyorum, Garbın elinden yarın,

Kalmayacak çekmediğin mel’anet.



Hakk-ı hayatın daha çiğnenmeden,

Kan dökerek almalısın merd isen.

Çünkü bugün ortada hak sahibi,

Bir kişidir: "Hakkımı vermem" diyen.

Mehmet akif Ersoy

!

#22 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 09.08.2006 - 14:20

KOSOVA



Nerede olsam karşıma çıkıyor bir kanlı ova

Sen misin yoksa hayalin mi vefasız kosova

Hani binlerce mefahirdi senin her adımın

Hani sinende yarıp geçtiği yol Yıldırım'ın

Hani asker, hani kalbinde yatan şah-ı şehid

Söyle Meşhed öpeyim secde edip toprağını

Yokmudur Murad'ın sende iki üç damla kanı

Mehmet Akif Ersoy

!

#23 GÜL_ZAR

GÜL_ZAR

    uzaklardaa...(hikari)

  • Üyeler
  • 3.969 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Eskişehir'in içinden :)
  • İlgi Alanları:tıp,bilim,mısır,rock... yani herşey desek daha iyi olur :)))

Gönderim zamanı 27.12.2006 - 21:43

ya arkadaşlar biliyorsunuzdur bu hafta saha doğu geçtiğimiz haftadan başladı Mehmet Akif'in ölüm yıl dönümüydü onu hatırasını ve İstiklal Marşımızın karşılığınıu ben diyorum ki

bu konuya gelen herkes bir şiirini yazsın hem milli şairimizi anmış hemde şiir kapasitemizi arttırmış oluruzz ben başlıyorum lütfen destek olunnn


Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak

Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye'se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan.
Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın
Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
Me'yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar
Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez...
En korkulu câni gibi ye'sin yüzü gülmez!
Mâdem ki alçaklığı bir, ye's ile sirkin;
Mâdem ki ondan daha mel'un daha çirkin
Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,
Nevmid olarak rahmet-i mev'ûd-u Hudâ'dan,
Hüsrâna rıza verme... Çalış... Azmi bırakma;
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!

Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...
Sesler de: 'Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş! '
Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
Tek kol da demiyor bir tarafından!
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...
Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
'İş bitti... Sebâtın sonu yoktur! ' deme, yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma.



14 Mart 1913


Mehmet Akif Ersoy
Feci Depiklerler Çetesi

Kurucular:IssIz _Gül_Zar
Üyeler: Kajmeran şeysiymiş.. (IssIz öle diyo)
KAHKAHA geçüsü.. (mesaj alındı tmm=))
kaktüs dikim dikim dikenli..

Which of us do you love?

#24 GÜL_ZAR

GÜL_ZAR

    uzaklardaa...(hikari)

  • Üyeler
  • 3.969 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Eskişehir'in içinden :)
  • İlgi Alanları:tıp,bilim,mısır,rock... yani herşey desek daha iyi olur :)))

Gönderim zamanı 27.12.2006 - 22:50

benden birtane daha olsun barii ayrıca şiiirlerin için saol sphagetti






ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE


Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!"
Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ!
Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,
Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,
Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlâhî o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi;
"O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme" dedi.
Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar...
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.


Mehmet Akif Ersoy
Feci Depiklerler Çetesi

Kurucular:IssIz _Gül_Zar
Üyeler: Kajmeran şeysiymiş.. (IssIz öle diyo)
KAHKAHA geçüsü.. (mesaj alındı tmm=))
kaktüs dikim dikim dikenli..

Which of us do you love?

#25 orumcekadam2

orumcekadam2

    Buranın müptelasıdır

  • Üyeler
  • 4.836 Mesaj

Gönderim zamanı 14.02.2008 - 10:39

Zulmü Alkışlayamam
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!...
-Boğamazsın ki!
-Hiçolmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?

Mehmet Akif Ersoy
Surda bir gedik açtık; mukaddesmi mukaddes!
Ey kahbe rüzgar,artık ne yönden esersen es!...

Üstad Necip Fazıl Kısakürek
orumcekadam2

#26 BucuK

BucuK

    : вєş’є вєş vαя :

  • Dokunulmazlar
  • 6.410 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:∆p.∆x>ħ/2
  • İlgi Alanları:* qαγєτ ίlqίsίz *

Gönderim zamanı 27.12.2009 - 23:11

Gönderilen Resim

Mehmet Akif Ersoy, ölümünün 73. yılında anıldı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mehmet Akif Ersoy'un, milli mücadele yıllarında yazı ve konuşmalarıyla halkın mücadeleye katılımını sağladığını belirterek, eserlerinin bugünü ve yarını da anlamaya yardımcı olabileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Mehmet Akif Ersoy'un vefatının 73. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, İstiklal Marşı'nın şairi Ersoy'un, edebiyatçı ve mütefekkir kimliği, yüksek ahlakı, vatanseverliği, mütevazı hayatı, ölümsüz eserleriyle milletin hafızasında ve gönlünde unutulmaz bir yer edindiğini belirtti.
Ersoy'un, milletin yetiştirdiği büyük bir münevver olduğunu, yazıları, konuşmaları ve şiirleriyle derin bir hayranlık uyandırdığını ifade eden Gül, Ersoy'un kültürü zenginleştirdiğini, fikir hayatında silinmez izler bıraktığını vurguladı.Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şunları kaydetti:
"Mehmet Akif Ersoy, Türk milletinin duygularını, milli ve manevi değerlerini, acılarını, kederlerini, sorunlarını yüreğinde hissetmiş ve bunları şiirlerinde en güzel şekilde ifade etmiştir. Onun kaleme aldığı ve milletimize armağan ettiği İstiklal Marşı, şüphesiz bunun en mükemmel örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Bağımsızlığımızın ve birliğimizin en önemli sembollerinden olan İstiklal Marşı, milletimizin özünü, hür yaşama kararlılığını ve yüceliğini ortaya koyan anıtlaşmış bir eserdir. İstiklal Marşı, coşku ve duygu seli yaratan mısralarıyla, taşıdığı yüksek manayla Türk milletine mal olmuştur.Milli mücadele yıllarında yazıları ve Anadolu'yu dolaşarak yaptığı konuşmalarla insanları bilinçlendiren ve halkın mücadeleye katılmasını sağlayan Mehmet Akif, büyük bir vatansever olarak ülkemize değerli hizmetlerde bulunmuştur. Mehmet Akif'in eserleri, geçmişi olduğu kadar, bugünü ve yarınları da anlamamıza yardımcı olacak bir mahiyettedir.
Güncelliğini hiçbir zaman kaybetmeyen, vefatının üzerinden geçen yıllara rağmen milletimizle daha çok bütünleşen Mehmet Akif'in hayat hikayesinden, kişiliğinden, fikirlerinden ve ölümsüz eseri Safahat'tan herkesin çıkaracağı önemli dersler olduğuna inanıyorum.Milletimiz, Türk edebiyat ve düşünce tarihinin en önemli şahsiyetlerinden olan Mehmet Akif Ersoy'u unutmayacak, daima sevgi ve saygıyla yad edecektir. Değerli vatan şairi Mehmet Akif Ersoy'u ebediyete intikalinin yıl dönümünde saygıyla ve rahmetle anıyorum."
Erdoğan: Ersoy, gerçek bir aydın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un vefatının 73. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, büyük bir azim, inanç ve fedakarlıkla kazanılan istiklal mücadelesini, muhteşem mısralarıyla ebedileştiren Mehmet Akif Ersoy'un, fikir ve edebiyat dünyamızın en güçlü kalemlerinden biri olduğunu belirtti.
Mehmet Akif'in, en zor şartların, çözülmenin ve umutsuzluğun hakim olduğu bir dönemde Milli Mücadele ruhunun canlanmasına ömrünü adadığını ifade eden Erdoğan, fedakar bir dava adamı, ateşli bir hatip olan milli şair Mehmet Akif'in, her zaman duygu, düşünce ve eylemleriyle ön saflarda yer almış gerçek bir aydın olduğunu ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti:
"İstiklal meşalesinin Anadolu sathına yayılmasında güçlü şiiriyle, etkili hitabetiyle, inanmış kişiliğiyle önemli bir rol oynamıştır. Tarihte bir benzeri olmayan İstiklal Mücadelemizin ölümsüz destanını, O kaleme almıştır.Büyük şair ve mütefekkir Mehmet Akif Ersoy, geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de eserleriyle fikir dünyamızı aydınlatmaya devam edecektir.Vatan sevgisi ve bağımsızlık aşkıyla kaleme aldığı İstiklal Marşı'nı bizlere, milletimize hediye eden Mehmet Akif Ersoy'u vefatının 73. yıl dönümünde rahmet ve şükranla anıyoruz."







Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli