İçerik değiştir



- - - - -

Erkeklerden şikayetçiyim


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 154 yanıt verildi

#121 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:41

Ayy ben şikayetcimiyim evet ne yönden kendini bir şey zannetmelerinden durmadan kendini övmelerinden ufacık bir şey yaparlar kendilerini göklere çıkarılar.Aman ne yapalım bazende olduğu gibi kabul etmek gerekyor.
EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#122 Canan

Canan

    diyalog değil,monolog..

  • Üyeler
  • 5.591 Mesaj
  • Konum:Dünya
  • İlgi Alanları:...

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:42

netten biriyle tanıştım  bir sene oldu sanırım iki kere dışarda buluştuk ,çok ilgisiz beni sinir etti ,mesaj yazmıyor,telefon açmıyor,netede girmeyelim yani,erkekler  aşırı genç ve güzel düşkünü nette öyle oldugunu gördüm ,ne kadar çapkın varsa nette yada erkekler harem kurmaya meraklı,kalitesiz insan dolu aşk tana yana şikayetçiyim ayrılıkta zor geliyor


:)
2 metre bez
2 kürek kum
var mı ötesi?

#123 Arjantin Cad.-ANKARA

Arjantin Cad.-ANKARA

    Sırdan öte ne var ki

  • Üyeler
  • 18.713 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi
  • Konum:Edebi metin

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:42

Hiç inandırıcı değil bunlar ysf. Bi erkek asla aşık olmaz. Ancak aşık taklidini iyi yapar.. O kadar iyidir ki kendisi bile inanır buna.. O yüzden aşık sanar kendini..

*>:

Çok yanılıyorsun bence bayanlar aşık olamaz çünkü onlar için her zaman aşktan daha öncemli şeyler vardır aşk onlarda sadece bir günlük sürdüjkleri ruj gibidir akşama eve gidince rujunu silerler :)

Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...


#124 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:44

E aşık olmayan erkek karşısında böye yapmamız çok doğal.. N'apalım yani ? Taklitçi biri için yanıp tutuşalım mı :)
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#125 Canan

Canan

    diyalog değil,monolog..

  • Üyeler
  • 5.591 Mesaj
  • Konum:Dünya
  • İlgi Alanları:...

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:46

:)
2 metre bez
2 kürek kum
var mı ötesi?

#126 Arjantin Cad.-ANKARA

Arjantin Cad.-ANKARA

    Sırdan öte ne var ki

  • Üyeler
  • 18.713 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi
  • Konum:Edebi metin

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:48

Ben aşık olabilirim ve aşkıda güzelce anlatabilirim peki sana soru erkekler neden aşık olamaz? Aşk tek erkekler isteyince mi olacak ?Bence senin karşına yanlış örnekler çıktığından genele yayıyorsun onu :)

Bilimsel olarak kanıtlanmış erkeklerin aşk dürtüleri bayanlardan daha çok olduğunu *>:

Ben demedim bilim diyor *böö

Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...


#127 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:50

Bilimsel olarak kanıtlanmış erkeklerin aşk dürtüleri bayanlardan daha çok olduğunu :)

Ben demedim bilim diyor *>:

Senin o dediğin sex oluyo ysf..
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#128 Canan

Canan

    diyalog değil,monolog..

  • Üyeler
  • 5.591 Mesaj
  • Konum:Dünya
  • İlgi Alanları:...

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:52

erkek bayan la yapmıyo mu gla bu işi.
yani sayılar eşit :)
2 metre bez
2 kürek kum
var mı ötesi?

#129 Hammurabi

Hammurabi

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 1.804 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Di li Geçmiş zaman. hani şu uğruna cihan değen var ya...
  • İlgi Alanları:İlgilenmeye değecek HERŞEY.

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:52

terazi düşünün ki bir kefesinde kadın bir kefesinde erkek var bir taraf durduğu yerde tepinirse karşıdakinin de dengesini bozar bazen erkek rahat durmaz bazen kadın insanlık tarihinden bu yana aynı denge üstündeki yaratıklar sen mi ben mi diye birbirini yer durur aşk yoktur ey saygıdeğer arkadaşlar helak etmeyin kendinizi aşık olduğunu terk edemezsin terk ettikten sonra da aa yanlış hissetmişim diyemezsin leyla mecnun kerem aslı yok o film oynamıyor artık kalkın artık sinema kapandı haydi :)
Beni övücü sözleri bırakınız geleceğe dair planları konuşalım.
(Mustafa Kemal ATATÜRK)

#130 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:55

erkek bayan la yapmıyo mu gla bu işi.
yani sayılar eşit ::

Yoo eşek tavuk inek minek ne bulduysa yapıyo bazıları *böö)

Hem kadınlar gerçekten aşık olmadan öpüşmez bile. Erkekler öyle mi ? :)

Aman neyse banane, erkek değilim nasılsa gocunmama gerek yok *>:
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#131 Hammurabi

Hammurabi

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 1.804 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Di li Geçmiş zaman. hani şu uğruna cihan değen var ya...
  • İlgi Alanları:İlgilenmeye değecek HERŞEY.

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:56

atla eşşekle sadece erkekler yapıyor tabi bizde ağaç kovuğundan çıktık zaten hiçbişey bilmiyoruz ya
Beni övücü sözleri bırakınız geleceğe dair planları konuşalım.
(Mustafa Kemal ATATÜRK)

#132 Canan

Canan

    diyalog değil,monolog..

  • Üyeler
  • 5.591 Mesaj
  • Konum:Dünya
  • İlgi Alanları:...

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:57

Hem kadınlar gerçekten aşık olmadan öpüşmez bile. Erkekler öyle mi ? :)

Gla bu bazı bayanlar da bulunan psikolojik bir hastalıktır.

"Bütün erkekler..hiç bir kadın" genellemesi yaparlar hep.

Bütün erkekler şöyledir böyledir,hiç bir kadın kötü değildir.

çok banal bir espiri olacak ama.

buna da ancak kadir inanır.

2 metre bez
2 kürek kum
var mı ötesi?

#133 Arjantin Cad.-ANKARA

Arjantin Cad.-ANKARA

    Sırdan öte ne var ki

  • Üyeler
  • 18.713 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi
  • Konum:Edebi metin

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:57

Haklısın glamour...

Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...


#134 Hammurabi

Hammurabi

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 1.804 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Di li Geçmiş zaman. hani şu uğruna cihan değen var ya...
  • İlgi Alanları:İlgilenmeye değecek HERŞEY.

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 11:03

muhabbetin sevgiden sevmekten değer vermekten sexe gelmesi aşk denilen şeyin ne kadar gerçek olduğunu da kanıtlamakta zaten.
neyse herkes kendi bilidğini yapsın sonuçta kendi hayatı.
Beni övücü sözleri bırakınız geleceğe dair planları konuşalım.
(Mustafa Kemal ATATÜRK)

#135 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 11:08

Ben böyle düşünüyorum yahu size ne :)
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#136 attalia

attalia

    zurnanın son deliği

  • Dokunulmazlar
  • 5.671 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:ovaya indim. beni tel'den ara :P
  • İlgi Alanları:öküzler :D

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 11:21

atla eşşekle sadece erkekler yapıyor tabi bizde ağaç kovuğundan çıktık zaten hiçbişey bilmiyoruz ya

hay aazına saalık hamurabi. *ne haklısın bunun el yapımı elektirikli mikseri var, mutfak robotu var, beton kompresörü bilem var. :P *lol *lol

evet, şikayetçiyim bu erkeklerden, yetersizliklerinden dolayı, :P kadınlarımızı türlü tehlikeli işlere yönlendiriyolar. *böö
aabi okuma yazmam yoh. barnak bassam olur mu?

#137 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 11:24

Hı bi dk... Bu dediğiniz doğru mu hakikaten *ne

Bu mesaj gLamour tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.05.2008 - 11:26

Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#138 UPS

UPS

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 62 Mesaj

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 11:36

muhabbetin sevgiden sevmekten değer vermekten sexe gelmesi aşk denilen şeyin ne kadar gerçek olduğunu da kanıtlamakta zaten.
neyse herkes kendi bilidğini yapsın sonuçta kendi hayatı.

Hammurabi
aşk ikiye ayrılır
birincisi "klozet - toto" aşkı gibi bir aşk sadece ihtiyaç anınında ihtiyaç süresince
ikincisi "kelebek - ateş" aşkı yakan ölümüne bir aşk işte buna kimse inanmaz çünkü klasik bir tabirle anlatılmaz yaşanır
aşağıda bu aşkı yaşayan biri var
filim değil gerçek oku ve anlamaya çalış lütfen
sıkılmazsan okuduğuna değecek türden bir aşk aslında bir değil girift bir kaç aşk
Mustafa Çamran’ın hanımı GADE ÇAMRAN, Çamran’ın hayatını anlatan “Yarı Gizli Ay” adlı bir kitap yazdı. Yazdıklarından bir bölümü sizlerle paylaşıyoruz;
“Babam Çin ile Afrika arasında ticaret yapardı. Maddi durumumuz çok iyiydi ve ben de canım istediğim gibi harcama yapıyordum. Paris’i ve Londra’yı çok iyi tanıyordum. Çünkü elbiselerimi bile oradan alıyordum.
Bir gün Lübnan’da İmam Musa Sadr ile görüşmüştüm. Bu görüşme İmam Musa Sadr’ın isteği üzerine gerçekleşmişti. O görüşmede İmam Musa Sadr bana dedi ki:
“Bizim, yetim çocukları korumaya yönelik bir derneğimiz var. Zannediyorum orada çalışman, çocuklarla ilgilenmen senin psikolojin üzerinde olumlu etkiler yapacaktır. Ben, oraya gelmeni ve arkadaşımız Dr. Çamran ile tanışmanı istiyorum.”
Bir gece yalnız başıma yazı yazarken bir takvim üzerindeki bir resme gözüm takılmıştı. Resimde, tamamen siyah bir zemin ortasında küçük bir mum yanıyordu. Ve mumun alevi bu karanlıkla kıyaslandığında çok küçüktü. Bu resmin altında ise Arapça bir şiir yazıyordu: “Benim bu karanlığı ortadan kaldırmam mümkün olmayabilir O gece bu şiirin ve resmin etkisi altında kalmıştım. Çok geçmeden, o resmi çizen ve o şiiri yazanla ilk karşılaştım ve hayretimi gizleyemedim. O kişi Mustafa Çamran’dan başkası değildi.
Fakat bu küçücük ışık ile karanlıkla nurun; hak ile batılın arasındaki farkı gösterebilirim.
Ne kadar küçük olsa da, ışığı arayan kimselerin kalbinde bu ışık büyüyecektir.”
Çok şaşırmıştım, sanırım ismi ‘savaş’ ile birlikte anılan birisinden herkes korkar. Mustafa’nın da adı hep savaş ile birlikte anılırdı, onun için sıkıcı bir adam olmalıydı. Hatta korkuyordum. Fakat Mustafa’nın dudağında sürekli bir gülümseme vardı. Bundan dolayı onun gülümsemesi ve sakinliği benim açımdan çok büyük bir sürpriz olmuştu.
Ben Avrupa kültürü ile büyümüştüm. Düzgün bir hicabım yoktu. Hatırlarım, köylerin birine yapılan bir yolculuk sırasında Mustafa arabanın içinde bana bir hediye verdi. Bu, bana verdiği ilk hediye idi ve henüz evlenmemiştik. Çok memnun olmuştum. Hemen oracıkta açtım ve gördüm ki bu bir “başörtüsü” idi. Üstünde kırmızı ve uzun güller vardı. Çok şaşırmıştım, ama o güldü ve tatlı bir sesle dedi ki, “çocuklar seni başörtülü görmek istiyorlar.”
Ben çocukların “niye hicabsız bir hanımı bu müesseseye getiriyorsun?” diye kızdıklarını biliyordum. Fakat Mustafa beni çocuklara yaklaştırmak istiyordu. “Bunun hicabı düzgün değil, ailesi, çevresi şöyledir böyledir” gibi sözler söylemedi. Bunlar beni çok etkilemişti.
O beni tıpkı bir çocuk gibi adım adım ilerletti ve en güzel bir şekilde İslam’la tanıştırdı.
Bir gün eve geldiğinde Mustafa’yı görünce gözlerimden yaşlar gelinceye kadar gülmüştüm.. Mustafa niçin bu şekilde güldüğümü sorunca ona şöyle cevap vermiştim; “Mustafa, sen kelmişsin; ben bilmiyordum.”
Düğün hazırlıkları yaptığımız sıraydı. Benim ailem, “damadın gelip geline hediye getirmesi gerekir, bu bizim adetimizdir, diye Mustafa’nın evimize bir hediye getirmesini istemişlerdi. Ben de bunu Mustafa’ya söyledim. Mustafa gitti bir paket getirdi. Gittim açtım, bunun bir mum olduğunu gördüm. Nikah hediyesi olarak mum getirmişti. Yanında da güzel bir yazı vardı. Hemen gidip içinde mum bulunan paketi sakladım. Ne olduğunu sordular, “gösteremem” dedim. Eğer bilselerdi “damat delidir, geline hediye diye mum getirmiş” derlerdi.
Yine aynı sıralarda Annem “seni nereye götürecek, nerde ev tutmuş, kalacağın yer neresi?” diye sordu. Ben de anneme “Yetim çocuklarla ilgilenen o müesseseye çocukların yanına gitmek istiyorum” dedim. Annem gitti orayı gördü yalnızca bir oda, birkaç meyve sandığı ve bir yatak vardı. Bunun üzerine annem şoke oldu ve bir hafta hastanede yattı. Mustafa ise gidip annemin elini öperek ağladı ve ona çok büyük bir sevgi gösterince annem de mahcup olmuştu.
Mustafa beni ailemden istemeye gelince annem ona şöyle demişti: “Evlenmek istediğiniz bu kızın nasıl bir kız olduğunu biliyor musunuz? Bu öyle bir kızdır ki sabahları kalktığında elini yüzünü yıkamadan ve dişlerini fırçalamadan onun yatağını biri toplamalı, önüne bir bardak süt koymalı ve kahve hazırlayıp odasına getirmelidir. Siz böyle bir kızla yaşayamazsınız. Onun için bir hizmetçi de tutamazsınız.”
Mustafa annemin bu sözlerini dinledikten sonra son derece sakin bir şekilde; “Ben onun için bir hizmetçi tutamam; ama söz veriyorum, sağ olduğum müddetçe, uyandığı zaman yatağını toplayacağım, bir bardak sütü ve kahvesini tepside önünde hazır edeceğim.” şeklinde cevap vermişti. Nitekim Şehid oluncaya kadar da bu hep böyle oldu.
Hatta evde bulunmadığımız, savaş sırasında Ahvaz’da cebhede olduğumuz dönemde de yatağı kendisi düzeltmek için ısrar ediyordu. Sabahları süt hazırlar bana getirirdi. Kendisi kahve içmezdi; ama biz Lübnanlıların kahveye düşkün olduğunu bildiği için gidip bana kahve yapardı.
Evimiz iki oda idi. Okulun içinde ve 400 yetimle birlikte idik. Hatırlarım, evlendiğimizden sonraki ilk bayramda (Lübnanlılarda adettir, aile ferdleri bir araya toplanır) Mustafa müessesede kalmış, bayram dolayısıyla babamın yanına gelmemişti. O gece ona “babamım evine niçin gelmediğini bilmek istiyorum” diye sorduğumda o bana şöyle cevap vermişti.
“Şimdi bayramdır, çocukların çoğu ailelerinin yanına gittiler. Gidip dönenler geri kalan 230 çocuğa “şunlar şunları gördük, şunları şunları yaptık” diye anlatıyorlar. Ben de o çocukların yanında kalmalı, onlarla birlikte yemek yemeli ve onları oyalamalıydım ki, onların da anlatacağı bir şey olsun.” Dedim ki: “Peki, annem bize yemek göndermişti, onu niçin yemedin de bunun yerine ekmek, peynir ve çayla kahvaltı yaptın?”
Mustafa “Okulda böyle yemek çıkmıyor” diye cevap verince, “Sen geç gelmiştin, çocuklar senin ne yediğini göremezlerdi.” Dedim. Bunun üzerine Gözlerinden yaşlar süzüldü ve “ama Allah biliyor ve görüyor!” diye karşılık verdi.
Savaş sırasında bulunduğumuz Ahvaz şehri çok sıcaktı. Buna rağmen o klimayı çalıştırmazdı. Derisi sıcaktan kavrulmuştu, kan geliyordu; ama o şöyle diyordu: Çocuklar şimdi cebhede savaşırlarken ben nasıl klimayı çalıştırabilirim?”
Mustafa bazı konularda hassastı. Bana karşı çok büyük saygı gösterir ve benim hiçbir konuda zorluk çekmemi asla istemezdi. Bir gün eve geldiğinde terliklerini önüne koymak için eğildiğimde Mustafa çok rahatsız olmuş ve diz çöküp ellerimden öpmüştü.
Bir gün Mustafa’yı elbiseleriyle birlikte yatağa uzanmış bir halde görmüştüm. O zaman çok şaşırmıştım. Çünkü bir ara ayağını öptüğüm halde kıpırdamamış ve bir şey söylememişti. Halbuki böyle bir durumda o ince hassasiyetini gösterirdi. Fakat hiçbir tepki vermemişti. Gözleri de kapalıydı.
Kısa bir süre sonra gözlerini açtı, doğrulup bana şöyle dedi: “Ben yarın buradan gidiyorum ve senin tam anlamıyla benden razı olmanı istiyorum, çünkü ben yarın şehid olacağım! Senden helallik istiyorum. Eğer gitmeme razı olmazsan şehid olmayacağım.”
Bu söz karşısında önce bir duraksadım ve mahzun bir halde razı olduğumu söyledim. O da bana çıkarıp vasiyeti olan bir mektup verip yarına kadar açmamamı söyledi.
Bunun üzerine ona şöyle dedim: “Yani sen yarın gidersen bir daha seni göremeyecek miyim?” Mustafa “hayır” dedi. Ondan “hayır” cevabını alınca gözlerimi kapatıp “senin yokluğunda seni nasıl göreceğim konusunda alıştırma yapmalıyım” dedim ona.
Artık Mustafa’nın bugün gitmesi durumunda bir daha geri dönmeyeceğine iyice inanmıştım. İçimde bir fırtına kopmuştu. Buna engel olamadım ve koşup küçük tabancamı yanıma aldım ve aşağıya indim. Niyetim Mustafa’yı bacağından vurmaktı. Onu bacağından vurup gitmesine engel olacaktım. Ama gittiğimde Mustafa odada yoktu.
İki gün sonraydı. Mustafa’nın birkaç arkadaşı bizim eve geldi ve Mustafa’nın yaralı olarak hastanede olduğunu ve beni de hastaneye ziyaretine götürmeye geldiklerini söylediler.
Ben söyledikleri hastaneyi tanıyordum. Bahçeden içeri girdiğimde dönüp doğrudan morga doğru gittim. Mustafa’nın yaralı olmadığını, şehid olduğunu ve morgda bulunduğunu biliyordum.
Morgda Mustafa’yı huzur içinde uyuyor görünce, sakinleştim. Bizim Tahran’da evimiz olmadığı için mahalle mescidinde arkadaşları onu yıkadılar. O da huzur içinde yatıyordu. Ben başımı onun göğsüne koydum ve sabaha kadar mescidde onunla konuştum. Öğleyin merasim bitti. Mustafa’yı defnettiler.
O gece yanlız dönmeliydim. O an hissettim ki Mustafa artık yok… Hatta harcayacak param bile yoktu. Her gece bir yerde, daha çok da Beheşt-i Zehra’da Mustafa’nın kabrinin yanında yattım…
Lübnan’dan geldiğimizde her şeyimizi okulda bırakmıştık. İran’da da hiçbir şeyimiz yoktu. O derdi ki: “dünyadan gittiğimde hiçbir şey bırakmak istemiyorum. Birkaç metrelik kabirden başka… Hatta bu bile olmasa benim için daha iyi olur.”
Mustafa şehadetinden önce benim için şöyle dua ederdi:
“Allah’ım! Bütün ihlasımla senden Gade’yi korumanı ve onu boşlukta bırakmamanı istiyorum! Ölümümden sonra ruhum yükselirken onu görmek isterim. Allah’ım, Gade’nin benden sonra beni düşünmesini istiyorum; tıpkı hayat ve kemal yolunda bulunan güzel bir gül gibi! Tıpkı, karanlıkta insanların ışığından istifade ettiği küçük bir mum gibi! Tıpkı bir gökten esen ve kulağına aşk kelimesi fısıldayan ve sonsuzluk kelimesine yönelen bir meltem gibi!

Konsept: Dr.Çamran gibi bir erkekten hangi kadın şikayetçi olabilir ki ?

Bu mesaj UPS tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.05.2008 - 11:40


#139 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 11:57

her kadın gade gibi sevilmek ister sanırım

çok güzel bi yazı paylastıgın için tesekkürler

çagımızın özrü bu çabuk tüketiyoruz ve benciliz
vermeden almak istiyoruz
o beni sevsin deger versin bas tacı yapsın diyoruz
hep karsımızdakinden birseyler beklerken kendimiz ne yapıyoruz acaba
Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#140 shy

shy

    xrÜt / kudI

  • Kurucular
  • 16.791 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 16:32

Bunun üzerine annem şoke oldu ve bir hafta hastanede yattı.



Güzel hikaye.Ödül alamaz ama bazı yerlerde mantık hatası var.
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönderilen Resim





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli