Bi Japon çift balayı için Paris’e gitmiş. Yeni gelin giyim-kuşama çok meraklıymış. Daha ilk günden mağazaları dolaşmaya başlamışlar bile. Kız bi mağazada bi’kaç elbise beğenmiş ve bunları denemek için soyunma kabinine girmiş. Bu arada adam da sağa sola bakınıyomuş.
Aradan epey zaman geçmiş ama kız kabinden çıkmamış. Japon koca merak edip kabinin perdesini açtığında bi de ne görsün: Denenecek giysiler askıda ama karısı içeride yok! Çok şaşırmış taabi. Tezgahtarlara sormuş ama onlar da kızın mağazadan ayrıldığını görmediklerini söylemiş. Yeni gelinin esprili bi kişiliği varmış. Adam da bu durumu kızın eşek şakalarından biri olarak algılayıp kızmış ve otele dönmüş.
Aradan bi’kaç saat geçmesine rağmen kız dönmemiş. Kocası hala şakanın devam ettiğini düşünüyomuş. Ancak akşam olup da gelen giden olmayınca adam panik olup polise haber vermiş. Paris’in bütün hastaneleri aranmış ama kızdan hiç iz yokmuş. Talihsiz damat Paris’te üç hafta daha kalmış. Hiç bi gelişme olmayınca da Japonya’ya dönmek zorunda kalmış.
Aradan beş yıl geçmiş. Adam artık durumu kabullenmiş taabi. Bi akşam, Filipinler’deki bi iş gezisinden henüz dönen bi arkadaşı aramış zavallı adamı. Karısını olmadık bi yerde, “Ucubik Erotizm” adındaki bi seks-show kulübünde gördüğünü söylemiş. Maalesef karısının korkunç bi görüntüsü varmış. Kolları bacakları kırılıp, yanlış yerlerden kaynatılmış ve aynı durumdaki insanlarla sahnede seviştiriliyomuş!