İçerik değiştir



Yılmaz Odabaşı


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 24 yanıt verildi

#1 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 25.07.2006 - 09:15


AŞKIN BİLANÇOSU

I
gidersin; yağmurlarda kırık kalır mızrabım
gidersin; ardından dilsiz bir ihanet gider

gidersin; her şey gider
gidersin; kalbimde bir tabur ayaklanır
ilgilenmez ordular, hükümetler

gidersin; ne rezil bir an’dır bu
yazdıkça silinen sözcükler gibidir hayat
gidersin; bir hazin dramdır bu

/kanmadım aynalara sana kandığım kadar
içimde bir boşluk sana yandığım kadar…/

II
bugün hasretin kırlarında dolaştım
senin adınla
aşkın adıyla
savrulup aktım o ırmaklardan;
ırmakları çöllerle
çölleri denizlerle
denizleri düşlerle buluşturdum
sustum kaldım sonra böyle günleri savuşturdum...

/ne ses ne nefes ne de bu rüzgâr bağışlar seni
simsiyah gecelerde budanırken ah ömrüm
dönüp sırtını giderken kimler karşılar seni?/



III
sen olmayınca sesin de yoktu, gözlerin de
bu yüzden odama resmini yaptım
söküp kalbimi yanına astım
sensiz kalan yılları da ben buruşturdum
kalbim hasretinde asılı kaldı
yetim kalmış anıları ben tokuşturdum…

IV
daha bu solgun günlerde aşk,
yaşanır
sözde!

kalp,
yitik bedende;
yağmur değil, sanki efkâr yağıyor kente
yağıyor ömrüme
senin yerine…

/kanmadım aynalara sana kandığım kadar
içimde bir boşluk sana yandığım kadar…/

YILMAZ ODABAŞI

#2 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 25.07.2006 - 09:16

SENİ BİR TUFAN GİBİ SEVDİM

(martılar gelmezdi ki sizin ordan
martılar sizindi ey evlerinin önü deniz
bizde ölen kartallardan, dağlardan size haber veririz
bir bakımlık deniz, bir avuç imbat göndermediniz!)

I
seni bir çığlık gibi sevdim
uzanıp sesimin avlularına sen de her sabah
sabah... sevince bir sevgiyle gideriz
sonra durur vitrinlerden çiçekleri seyrederiz
puştluklar bizi seyreder,
biz çiçekleri...
II
seni bir kar gibi sevdim
üşüye üşüye eridim!

bak, kentleri de, dağları da bozdular
başka rüzgârlar giydirdiler kentlere
dağlara başka tüfekler
kalk,
gidelim
buralardan gidelim!
III
seni bir namlu gibi sevdim
sen tetiklerimi ezberliyordun

kıyametler koparken alnından bu kentin
geceydi... ansızın seni bir tufan gibi sevdim
bedenim alabora!


YILMAZ ODABAŞI

#3 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 25.07.2006 - 14:17

AKŞAMDIR

I
suları
boğdu
dalgalar
...
ses hoyrat
sevinç yılgın
şakaklarım sonbahar

II

"muhbiri çoğalmış sevdanın"
yapışmış tenime ter
elime kir
sessizliğin ortasında bir deli rüzgar

akşamdır
avuçlarında marmara’nın

akşamdır
şiire karıştı sular
sularda çoğalır sevdalar

ellerim ah! ellerim
nasıl
anlatsam
gece
gece kokuyor çocuklar

YILMAZ ODABAŞI

#4 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 25.07.2006 - 14:18

AŞK BİZE KÜSTÜ

I
biz bu kentlere sığdık da
bu kentler bize sığmadı âsiya
ve bir çığlık gibi günlerin çarmıhında
arttıkça yalnız, sustukça silik...

ay ışığı gölgeleri büyüttü
son kuşlar da vuruldular dağlarda
yakamozları söndü sahillerin, ışıkları evlerin
çağın vebalı gövdesinde
bir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık

kaldık... kırık bardaklar gibi
içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi...
II
düşler artık ölü çocuklar doğuruyorsa
sevgiler boğduruluyorsa kürtajlarda
ve daha eskimemiş tüfeklerle
ordusu bozguna uğramış askerler gibi kalıp
bozuk paralar gibi yuvarlanıyorsak kaldırımlarda
bir bedeli vardır elbet cennetini çaldırmanın
ömrünü piç bir bebek gibi
bırakmanın
bulvarlara
bozgunlara
ve yanlış yalan aşklara;
bir bedeli
bu kuşatmaların, ilkyazları kurşunlatmaların...

biz bu kentlere sığdık aslında
bu kentler bize sığmadı âsiya
ah son kuşlar da vuruldular dağlarda!
III
ay ışığı gölgeleri büyüttü
mutluluk oyununa geç kalan ölü kuşlarla geldim
geldim... kırık bardaklar gibi
içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi

ve ömürlerimizde bin kasvetle upuzun
sefalet seferlerinin ayazı
belki de yalnız geçireceğiz artık kimbilir
batan gemiler gibi yiten aşklardan geride
kalan her kışı, güzü ve yazı

ay ışığı gölgeleri büyüttü
ayrılıklar eskidi... biz eskidik

aşk bize küstü âsiya...

IV
belki de uzun sürecek bu bozgunun saçağında
sen şarkılarını sesine yasla
ve bırak beni de usulca
bir apansız yalnızlığa!

ay ışığı gölgeleri büyüttü
büyüdü ölüm
ve biz küçüldük âsiya...

YILMAZ ODABAŞI

#5 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 27.07.2006 - 11:29

AYNI GÖÐÜN EZGİSİ Abdülselam
Daha aşksız ve kitapsız
lisede
ipince
esmer yürekli bir oğlan

Bu yağmur nerden gelir:
Sular bulanır
Bu çığlık nasıl büyür:
Yürek daralır
Bu kavga ne de bıçkın
Meydan aranır

Aranır Abdülselam
Bilmez bir oğlan

Diyarbakır'ın göğsünde terli bir akşam
Daralan sokaklarda bir yaşamı çaldılar
Abdülselam kardeşimi arkasından vurdular

...
Koştum kan mevsimine erken sarıldım
Bir kanlı geçitte vuruldum kaldım

YILMAZ ODABAŞI


#6 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 27.07.2006 - 11:43

TEÐET

herkes kırılamaz
bazen ipince dal olmak gerekir
kırılmak için
Ama dünya kütüklerin...

ağlayamaz herkes
ağlayabilecek kadar büyümek gerekir
Dünya ise küçüklerin...

sevemez herkes
bir orman olmak gerekir sevmek için
Bak ki dünya çöllerin...

Ve vakur bir damla olmak
dalga için
katılmak okyanusa aşk için, isyan için!

Yılmaz ODABAŞI


#7 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 05.08.2006 - 00:20

KONUŞSAM SESSİZLİK SUSSAM AYRILIK

resmin rehindir gurbetimde
gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba
ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin

alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana
sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına
konuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana...

ve akşam, bir kez daha
saçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara
“bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır”

çekmiyorsun!

akarsuları imrendiren yüzün de
sabahçı kahveler de biliyor
görüşmeyeli yorgunum
yıkık kentler kanadı sevinçlerimle
görüşmeyeli ya sen nasılsın
adım, adresim durur mu defterinde?
şimdi siirt'te koyun kokulu bir gecedeyim
beynimde iklimsiz papatyalar
ve kuşatılmış bir akşam duruyor penceremde

sokakların gün batınca neden boşaldığını
ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum
konuşsam: sessizlik/gitsem: ayrılık

sonra kıpırtısız yasladım göğsümü boğulmuş güne
al bu çağrıları sulara göm, o uzak sulara
gurbetini rehnetme özlemimde…

YILMAZ ODABAŞI


#8 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 07.08.2006 - 18:24

asolan hayattır
bir akvaryumda yazmak,
akvaryumda yaşamaktan
kolaydır;bu yüzden
her dize biraz eksik
her şiir biraz yalandır..

Yılmaz Odabaşı

!

#9 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 07.08.2006 - 18:26

sokulsan rahmanların şeyho dağ rüzgârı kokardı
öpsen kıl'dı şeyho, koklasan duman
bilmezdi şalvarının renginin neden değiştiğini
ve kentte
duvar yazılarının neden eksildiğini

siverek ovasına akşam inerdi
şeyho, avluda tütün sarardı geceleri
sorsam birilerine:
-şeyho ne bilir! derdi;
oysa
o,
bildiği kadar
ve bildiği gibi yaşardı
ilk mayıs sabahlarının güzelliğini
bozkırı
yağmuru
ve nal seslerini
daha çınlar kulaklarımda bir buruk ezgi
öksüzlüğümdü kuşatılmış siverek geceleri

Yılmaz Odabaşı

!

#10 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 07.08.2006 - 18:27

tenini sınar bir ustura ince ince sızar kan
bir tren sisleri yara yara geceyi çizer raylara
bir adam, kapılmış da pervarili bir buluta
gider kendi kendine, kendi kentine

adamı orada unutmuşlar...

üşütürken ömrümüz rengini paslı yalnızlıklarda
kime baksam yanlış hayatlarda hep alabora
sana baksam bir malatya kaysısı gibi unutulmuş dalında
her vagon bir trene kapılmak rüyasında

vagonları orada unutmuşlar...

her sevda yanılgıda, her menzil bir ıskarta
herkes bir yer açmış kendi uçurumuna
yaşanır mı böyle şekilsiz, böyle kimsesiz, sessiz
böyle limansız, böyle imlâsız, yârsız

sevgiyi sularda unutmuşlar...

biz yenildik... daha çok yenecekler
mağlup olmak artık soyluluğumuz
pervarili bulutlar bunu bilmeyecekler
böyle pusatsız, böyle şarkısız, sazsız

beni burada unutmuşlar...

acımamışlar... hiç acımamışlar
ne bulut bırakmışlar ne çocuk
ne bahar bırakmışlar ne de yolculuk
bunu bildikçe üstlendim cinnetimi

zulmü yurdumda unutmuşlar...

sen şimdi buruşmuş ayrılıklarda
şimdi lime lime yoksulluklarda
kalbindeki güllerin tozunu alıyorsun
sen başın dimdik geçerken acılardan
sabrın dağlarını parçalıyorsun

seni orada unutmuşlar...

bizi ter içinde ayrılıklarda, bizi düzenbaz şarkılarda
bizi günlerin çökmüş avurtlarında, sökülmüş uykularda
trenler sisleri yara yara geceyi çizerken raylara
ilkyazların kapısında bizi kar boranlarda

unutmuşlar... unutmuşlar...

böyle limansız, böyle imlâsız, yârsız
böyle zulasız, böyle şarkısız, sazsız
seni orada... beni burada
öyle hasret bir dokunuşa

unutmuşlar... unutmuşlar...

bu şehirlerin rezil uğultusunda
biz yenildik...daha çok yenecekler
mağlup olmak artık soyluluğumuz
pervarili bulutlar bunu bilmeyecekler
pervarili bulutlar bunu bilmeyecekler...

Yılmaz Odabaş

!

#11 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 07.08.2006 - 18:28

(gidersen hani sığınaklarım?
eksilir, zarar kalırım
kalırım!
yeni günün tenine dağılır yaralarım
sana yağmur diyorum�)

uzun boylu umuttun
tadında unutuldun
nerde büyük uçurumların
kış suların, yaz uykuların?

sana yağmur diyorum ıslaklığım bundan
yağ da ıslanalım, ama uslanmayalım
uslanmayalım!

gün, vursun yükünü gecenin hırkasına
yol, vursun sesini uzaklığın pasına
sesime kibrit çaksan tutuşacağım
sargısızım,
çoğalırım;
çoğaldıkça arsızım
sana yağmur diyorum�
en haklı aşk,
alkışsız sürebilendir
ve en haklı kavganın öznesi
ölmemek için dövüşürken de ölebilendir�

o an
işte o an
ey bizi ayrı takvimlere düşüren zaman
yere bir bahar dalı düşmüş gibi mi olur
sıradağlar mı tutuşur bağrının orta yerinde?

yeter
kan sıçratmayın sabahın seherine
boğulursunuz
boğulursunuz!

Yılmaz Odabaşı

!

#12 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 07.08.2006 - 18:29

bir ömür düştü payıma
tufan!
çıldırmak için...

düşler besledim güpegündüz
dövüşmek için
uçurumlar besledim düşmek için!

Yılmaz Odabaşı

Bu mesaj Sphagetti tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 07.08.2006 - 18:30

!

#13 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 07.08.2006 - 18:31

önce sesini
sonra yankısını çaldırdın şu beton ormanında
bu kent de tükürdü aşklarına
kal orada!
artık hiçbir şeyden kurtulamazsın
ıslanmışsın bir kere oğlum
yaş gününde
kuruyamazsın..

Yılmaz Odabaşı

!

#14 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 07.08.2006 - 18:33

içindeki çocuğu alıp kaç idris
bırak paslı hançerlerle parçalamayı
uykularını
ihanet torpil yapmaz
hasret ardına bakmaz
kır kanlı bıçakları
içindeki çocuğu alıp gel idris...

bir mavi için ağlama idris
itme şu duvarları
gülümse, sütünü ve içindeki çocuğun

bilirim, mağlûbiyet
esrik gülüşler ardında paramparça bir perde
yeter idris, vakur ol, onur var serde
anladım, vazgeçemezsin ondan
asla!
kardeşim, fazla alkol mevcut şimdi
damarlarındaki asil kanda...
aldırma demiyorum sana
aldırarak
aldırma
içindeki çocuğu şu kirli hayata uyandırma!

içindeki çocuğu alıp gel idris
coşkunu parlat ya da birkaç tek at
küfürlerine tutunarak geç kaldırımlardan
sonra bir kerhaneye git ve oturup ağla

kerhaneleri bütün dünyanın
aşk kangrenlerinin yıkık çarşılarıdır...

aldırma demiyorum
aldırarak
aldırma
içindeki çocuğu idris, çocuğu uyandırma!

ve yıllar geçer
idrislerin kalplerindeki çocuklar
daha ölüdür

düşleri hâlâ terasta
idrisler ise zemin katta kiracı oturur...

Yılmaz Odabaşı

!

#15 Sphagetti

Sphagetti

    Küçük Haylaz :)

  • Üyeler
  • 3.305 Mesaj
  • Konum:Sakarya/Adapazarı
  • İlgi Alanları:"Sadece Harabe.net"

Gönderim zamanı 07.08.2006 - 18:34

arınıyor, deviniyor gökyüzü
toz
ve ter karışıyor hayatıma

uzak git bölünüp dağılan
eksilip savrulan ne varsa!
...

merhaba doğrulup dirilten yanm
ve deli dizelerime biriken çığlık
merhaba
uğultusu rüzgarların bahar akşamlarında

arınıyor, deviniyor gökyüzü
akıyor zaman
sevdalar karışıyor hayatıma

Yılmaz Odabaşı

!

#16 Rose&Rain

Rose&Rain

    Kayıp

  • Dokunulmazlar
  • 5.735 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Sandal
  • İlgi Alanları:çok geniş

Gönderim zamanı 04.04.2008 - 20:54

GİTTİÐİN YER



gittiğin yer bir yağmur damlası kadar yakın
gittiğin yer bir uçurum kadar uzak

herkes yeniden yazgısına kanacak
gittiğin yer kalbimde hep kan kadar sıcak

gittiğin yeri anlamak
gittiğin yeri ağlamak

bir çerçevede yarım bir gülüş
ve yalnız bir fotoğraf bırakarak

yine bahar açacak, güvercinler uçacak
gittiğin yerlerde sana kimler bakacak?

gittiğin yer bir yağmur damlası kadar yakın
gittiğin yer bir uçurum kadar uzak

seni benden zaman, seni ölüm alırdı ancak
gittiğin yer hasretimin kavalyesi olacak...

Yılmaz Odabaşı

Bu mesaj Rose&Rain tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 04.04.2008 - 20:55

Gönderilen Resim

Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems

#17 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11.851 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Gönderim zamanı 09.07.2008 - 00:52

SAKLA YAMALARINI KALBİM



Ne gül,
ne yarın!



Gül, küle karılmış günlerin tortusunda.
Yarın, vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda.


Sakla yamalarını kalbim...


İnsanlar büyüdükçe günler kısalırlar;
günlerimiz gibi aşklarımız da
yittikleri duraklarda kalırlar.


Sakla yamalarını kalbim...


Kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla.
Yürü, arkana bakma, ama umursa
.

"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

#18 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11.851 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Gönderim zamanı 12.07.2008 - 09:35

BİLEKLERİMDE BAYAT BİR İNTİHAR


Geliyormuşum;
pencerelerde yaz
ve bileklerimde bayat bir intihar

Oysa ölünecek bir şey yokmuş,
gidince sen,
yaşanacak bir şey olmadığı kadar

Yanıyormuşum;
vardığım yere bırakıp kendimi.
Atlasında yeryüzünün
çılgın
ve çirkin
ve hüzünle oyalanan.
Yüreğimde kül tadı nice yangından kalan...


Ölüyormuşum;
senin saçların uzuyormuş üstelik.
Ölünce ben, cıgarayı da bırakıp taksit ödüyormuşsun.
Bedenin tecritmiş geçliğinden,
ikisi de yalnızmış,
geceler öpüyormuş memelerinden…


Bense geçliğimi pazarlıksız
ve hızla geçtiğimden;
bugünler saçlarımla birlikte şiir yazmayı da kısa
kestiğimden,
piç kalmış aşklarla avutup kendimi,
bileklerimde bayat bir intiharın dikiş izleri,
gelip geçmiş yılların diş izleri ömrümde,
neşter ve gül’müş hayat.

Gülüyor...Gülüyor...Gülüyormuşum!

"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

#19 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11.851 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Gönderim zamanı 10.09.2008 - 23:11

İKİNİN ŞİİRİ

bugün iki kez yağdı yağmur
iki kez eskidim sanki

iki ömrü kol kola yaşadım
biri nergis bahçesi, diğeri mahşer yeri

hep iki şömine yandı yüreğimde
birinde ateşti diğerinde kül

ve iki kez aşık oldum
bundandır iki kez ölmüşlüğüm

sonra bir serüvende ikiye böldüm ömrümü
şimdi sömestrdeyim

ilk iki kitabımdan sonra sıtmaya tutuldu coşkum
daha depremlerdeyim
ve iki kere iki
kitabımda benim
ya çok eder
ya sıfır...

YILMAZ ODABAŞI
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

#20 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11.851 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Gönderim zamanı 29.11.2008 - 17:08

DIŞARDA ÜŞÜYEN HAZİRAN KALBİMDE HAZAN


“Uygarlık ve barbarlık kardeştir.”
-Havel-


Dünya sığmıyor insana Havel,
yüzlerdeki, yüreklerdeki maske,
parada kir, suda klor, havada nem,
yüksek borsa, alçak basınç
ve kanun hükmünde ihanetler, sahtekâr jestler.

/İnsan, sığmıyor insana Havel! /

Ve her şey:
Şey!
Mesela o takvimler, o günler
her biri şimdi kim bilir neredeler?
Yalancıdır aynalara gülümseyen o muhteşem gençlikler;
bir yaz yağmuru gibi çabucak geçecekler.
Bize kalan kurt kapanı sözleşmeler
ve iş akdi kıvamında morarmış evlilikler.

Oysa insanı büyüten yalnızlık mıdır Havel?


Biz bu kentlerde,
bu ömürlerin gecelerinde çürüsek bile,
şimdi eski dağlarda vakur bir şafak yırtılmaktadır
ve dışarıda üşüyen bir haziran;
kalbimde yılların tufanından artık bir hazan.

(Kalbimde hazan
ve şairdir elbet
sözcüklere rus ruleti oynatıp yazan!)

Dışarıda üşüyen bir Haziran.
Kanımda nikotin cehennemi;
Kısa kibrit, uzun duman:Yaan!
Yine yaan… Yine yaaaan!
Yan ki yangınlar bile yansın;
haklıdır içindeki abdal bırak ağlasın...




Bırak ağlasın, artık gündüzlerin ışığında aşk,
gecelerin sularında yakamozlar yok
ve kuşlar konsun diye gerilmiyor balkonlara
çamaşır ipleri;
duyuyorsun işte şiir de yazıyorlarmış iğfal şebekeleri!

Dışarıda üşüyen bir Haziran.
Dışarıda aşksız aşk, Aids, Hepatit b,
dışarıda hormonlu sevinçler, kokmayan güller.
Dışarıda dostluğun, acının kolunda gülümsemesi;
ama öğrendim karanlıklardan ışık destelemeyi
ve baka baka irkilmiş gözlerine hayatın:
İnatla…İnatla gülümsemeyi;
öğrendim içimdeki abdalı hünerle gizlemeyi...

(Herkes fanusuna asmış kendini;
bu yüzden beklemiyorum farklı kıyametleri...)

D ı ş a r ı d a ü ş ü y e n b i r H a z i r a n.
D ı ş a r ı d a ö l d ü i n s a n.
Ö l d ü i n s a n…
H i ç b i r k i t a b a y *gun ı ş m a d a n!

Ben de yaza yaza çürütüp dünlerimi;
her gün bu cehennemden çalıyorum kendimi…

Bu yüzden her şey:
Şey!
Havada hava, günlerinde gün, evlerde sarmısak soğan;
hepsi bu işte basit, olağan.
Her şey şey’dir;
inandıklarımızdır belki de yalan.
Abarttığımızdır,
kül’dür herkesin payına kalan...


Yılmaz Odabaşı
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli