Ufak ve sevimli bir kediydi.
Sahipsizdi, çaresizdi, sevgisizdi
Çevresinde gördüğü insanların yanına gider
Miyavlamadan onların paçalarına sürtünürdü.
Evet miyavlamazdı, miyavlayamazdı..
Eğer miyavlarsa tepki alacağını biliyordu,
Sevilmeyeceğini biliyordu.
Ses çıkarmaksızın sevgi isterdi,
Umarsız, düşüncesiz, sevgisiz insanlardan..
Yaşlı bir adam gördü,
Her zamanki gibi kedinin hedefi adamın paçalarıydı.
Sürtünüyor ve ısınıyordu,
Ama adam tepkisizdi.
Kedi bu duruma çok üzüldü ve orada öylece kalakaldı.
Gözü ufak bir kıza takıldı
Kendisine bakıyordu.
Sevgi dolu, neşe dolu, hayat dolu bakışlardı onlar.
Korktu kedi, onun yanına gidemedi.
Ufak kız da buna anlam veremedi
Kedinin korkusu bu ufak kıza zarar vermekti.
Yaşantısına girip tüm hayatını değiştirmekten korkuyordu;
O'na bağlanmasından,
Hayatını ona adamasından korkuyordu..
Ufak kız yine de kedinin yanına gitti,
Önce biraz okşadı
Sonra kucağına aldı küçük kediyi.
Kedi titriyordu, hala korkuyordu
Kaçmayı düşündü, ama yapamadı.
O da ufak kıza bağlanmak istiyordu
O'nun sevgisini istiyordu.
Aldı da...
Kedi, bir süre ufak kızın evinde kaldı.
Çok mutluydu
Ufak kız, en güzel sevgisini vermişti kediye
Kedinin sevgisi de herşeyin üstündeydi.
Müthiş bir mutluluk vardı kedide...
Ama her güzel şey gibi o da bir süre sonra bitti.
Ufak kız büyümüştü,
Kediden nefret eder olmuştu.
Artık kediyi gördükçe ayağının tersiyle vuruyordu,
Yemek vermiyordu artık kedisine
Oynamıyordu artık onunla.
Kedi bu olaya bir anlam veremiyordu,
Çok üzülüyordu.
Pencere kenarına oturup dışarıyı izliyordu.
Evde daha fazla kalmasının manasız olacağını biliyordu.
Postacı kapıyı çaldı, kızın annesi kapıyı açtı.
Kedi bunu fırsat bildi ve evden kaçtı
Kendisinin fazla geldiğini bildiği evden..
Uzun süre yürüdü
Başı eğik, kimseye aldırış etmeksizin.
Yeni bir yuva aramıyordu artık,
Sadece karnını doyurmak istiyordu.
Çöptü artık onun yuvası
Bunu biliyordu.
Burada yaşadı
Çöp arabasının arkasında ezilene dek...