İçerik değiştir



* * * * * 1 Oylar

Kore 한국 - Gelenekleri


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 15 yanıt verildi

#1 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 24.12.2014 - 21:35


" Kore’de nüfusun yarısından fazlası ‘Kim’, ‘Lee’ ve ‘Park’ soyadını taşır. Bunlar eski hanedanlıklardan gelir ve bir gelenektir. Örneğin, Silla Krallığı ‘Kral Park Hyeokgeose’ tarafından kurulmuş. Korelilerde sıkça rastladığımız ‘Park’ ismi bu krallıktan gelir. Bu yüzden soyadı toplumda ayırt edici bir özellik değildir. Bir Koreliyle tanıştığınızda isimlerinin tamamını söylerler. Bir çoğunun da resmi olmayan İngilizce isimleri var. Özellikle de yurtdışında yaşayan Koreliler’de. "


Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#2 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 25.12.2014 - 01:06

" Çince kökenli olan Korece dört rakamı (사) ölümü çağrıştırdığı için, Kore’de birçok yerde bu rakamın kullanılmasından kaçınılıyor. Asansörde dördüncü kat yerine ya ‘F’ (ing. Four-Dört) harfi kullanılıyor ya da üçten beşe atlanıyor. Sadece Kore’de değil Uzak Doğu ülkelerinin birçoğunda dört rakamının uğursuzluğuna inanılır ve kullanılmaz. Hatta “tetrafobi” diye bir korku da oluşturmuşlar. "

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#3 Lamos

Lamos

    Kelyu

  • Dokunulmazlar
  • 7.490 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 25.12.2014 - 01:10

Fantastik Dörtlü'yü izlememiştir o zaman bu Koreliler :D :eyvah:

#4 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 25.12.2014 - 15:10

" Korelilerde bir kişiye herhangi bir nesneyi tek elle uzatmak nezaketen doğru değildir. Bu yüzden iki ellerini kullanarak uzatırlar. En çok karşılaştığım örnek; satıcı para üstü verirken, parayı sağ eliyle tutuyorsa, sol eliyle sağ kolunu destekliyor. "


Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#5 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 26.12.2014 - 00:05

" Koreliler evlerine girerken ayakkabılarını mutlaka çıkartırlar. Bu asla vazgeçmedikleri bir gelenektir. Geleneklerine sahip çıkarlar, Amerikan kültürüne ve tarzına heveslidirler ancak bunu modernlik olarak algılamazlar. Hatta sadece evlerde değil işyerlerinde de ayakkabılarını çıkartıp terlikle dolaşan iş adamlarını görebilirsiniz. Üstte takım elbise, altta terlik kombinasyonu. "

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#6 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 26.12.2014 - 20:38

" Korece ‘elma’ ve ‘üzgünüm, afedersin’ kelimelerinin söylenişi aynı olduğu için, hatalı olduğun birine elma vermek af dilemek anlamına gelir. Kore’de 24 Ekim Ulusal Elma Günü’dür. Geçmişte yapılan hatalar için aile, sevgili veya arkadaşlara elma verilir. "

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#7 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 29.12.2014 - 13:27

" Kore’de Hamilelik Gelenekleri

Genelde bir kadın hamile olduğunu fark ettiğinde ilk olarak kayınvalidesine söyler daha sonra eşine en sonda da kendi annesine haber verir. Haberdar olmalarının ardından tüm aile bebeğin sağlığı için birlik olacaktır.

 

 

Bebek; hisseder,düşünür,görür..

Hamilelikte annenin çiçekler, hayvanlar gibi güzel şeylere bakması gerektiğine ölü şeyleri görmekten kaçınması gerektiğine inanılır. Yediği her şeyin bebeğin düşünce yapısına ve fiziksel özelliklerine etki edeceği düşünülür. Hamilelikte ördek yemeleri bebeğin perde ayaklı olacağı düşüncesiyle engellenir. Ayrıca parçalanmış şeyleri yemekten de kaçınırlar ( meyvelerin parçalarını, kırıntıları ya da hemen kırılacak tofuyu). Bu dönemde aile içindeki tüm olumsuz durumlardan anne uzak tutulmaya çalışılır.

 


Cinsiyet Tahmini

Eğer hamile bayanın karnı yuvarlak ise ailenin yaşlı üyeleri bebeğin kız olacağına inanır. Eğer karnı düz ise erkek çocuk doğuracağı düşünülür. Hamileliğin son birkaç ayında annenin karnı ağırlığı desteklemek amacıyla bağlanır.

 

 

Doğum

Doğum sırasında annenin kayınvalidesi ısırması için biz bez verir ve tüm vücudunu odaklaması için sessiz olması beklenir. Chi denilen enerjinin varlığına inanılır. Doğumu köyün kadınları evin içinde beklerken erkekler ise toplu olarak farklı bir yerde haberi bekler.

 

 

Doğumdan Sonra

Doğumdan sonra bebek eğer erkek ise evin kapısına saman iplerle acı biber asılır , kız ise kömür asılır. Bebeğin ilk görülmesinin ardından 21-100 gün arasındaki süreçte bebeğin ziyaret edilmesi uygun görülmez. Göbek bağı yakılır ve külleri ileride çocuğun hastalığında bir şifa iksiri olarak kullanılmak üzere saklanır. Anne doğum sonrası ilk olarak deniz yosunu çorbası (myuk-guk) içer - Bu hala yaygındır. Ve sağlıklı özelliklerini nedeniyle, 2-3 ay boyunca her gün içilebilir. Bu yüzden annelerin çocuklarının davranışlarına kızdığında “senin için yosun çorbası bile içtim” dediklerine sıklıkla rastlanır. Doğumdan sonraki 30 ila 40 gün boyunca annenin vücudunun iyileşmesi için tüm işlerden muaf tutulur. O dönemde dışarı çıkması, soğuk ve çok sıcak sulara ayaklarının yıkanmasına izin verilmez.

 

 

Yenidoğanlar

Bebeğin ismini genelde dedesi(babasının babası) verirdi. Koreli kadınlar ayrıca genelde bebeklerini sırtlarında taşırlar. Böylece anne ve bebeğin kalbi hizalanmış olur. Ebeveynler normalde, bebekleri ile beraber uyur. "
 


Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#8 Lamos

Lamos

    Kelyu

  • Dokunulmazlar
  • 7.490 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 02.01.2015 - 03:15

Dün bi balık av malzemeleri satan dükkanda Kore Kurdu gördüm. Müşterinin biri canlı boru kurdu sordu dükkancı Kore kurdu var dedi. Söylediğine göre Kore'den gelmiş.
Müşteri de, Koreliler bunun üzerine yumurta kırıp yerler yav, bu adamların bir bildiği vardır ver sen bundan 2 paket dedi. :D

:eyvah:

4Z0rEQ.jpg

#9 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.01.2015 - 23:31

Müşteri haksız sayılmaz öyle değil mi:)) Koreliler Türk mutfağından çok farklı bir yemek kültürüne sahipler.

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#10 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.01.2015 - 23:43

"Kore'de Yemek Kültürü

Kore yemekleri özünde toplumsal bir faaliyet olarak tasarlanmıştır. Bireysel pirinç kaselerinin dışında, Kore yemekleri geleneksel olarak aynı kaptan yenir. Bu banchan (yan yemeklerin) yanı sıra ana yemekler için de geçerli. Bir çok Koreli için bu bir sorun teşkil etmiyor fakat Kore’ye yeni gelmiş biri için özellikle sulu yemeklerde bir kültür şoku olarak görülebilir. Günümüzde bazı yerlerde bu geleneğin dışına çıkılsa da Kore’de hala bu bir sevgi göstergesi olarak görülüyor. "

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#11 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.01.2015 - 23:54

" Türkiye'de tabu yemekleri olarak bilenen domuz, köpek, maymun, fare gibi hayvanların etleri dünya'nın pek çok ülkesinde yeniliyor ve onların kültürlerinde gayet normal karşılanıyor.

Koreliler çok fazla olmamakla birlikte ipek böceği kızartması ve çekirge yiyorlar. 

Meze olarak tavuk bacağı yediklerini de biliyoruz. Ama köpek eti olayını Koreliler bile tam olarak anlatamıyorlar. 

Köpek eti, Kore yemek kültürünün vazgeçilmez bir parçasıdır. Ama öyle her yerde köpek eti bulup yiyemezsiniz. Yani Kore'ye gittiniz ve kaza sonucu köpek eti yediniz bu mümkün değil. 

Köpek eti, Kore'nin en pahalı et türü ve özel lokantalarda yiyebiliyorsunuz. Ama bu lokantalarda öyle ulu orta biz köpek eti servis ediyoruz demiyorlar genelde pek göz önünde değiller. 

Köpek eti her zaman ve herkes tarafından da tüketilmiyor. 

Kore'de köpek etini 30 yaşın üzerindeki evli erkekler tüketiyor. (bizim bir avuç fındık muhabbeti Korede köpek eti için uygulanıyor)

Buna ilaveten köpek etinin sıcaktan koruduğu düşünüldüğü için temmuz ve ağustos aylarında tüketilen bir ettir. 

Köpek eti, Kore'de çok kıymetli ve pahalı. 

Kore'de sokaklarda başıboş köpeğe rastlanmıyor. Evde özel olarak besleyebilirsiniz ama sokağa çıkardığınızda çok dikkat etmelisiniz. Çünkü kazara köpeğinizi kaybederseniz canlı olarak bulma ihtimaliniz yok. "

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#12 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 10.01.2015 - 22:59

" Geleneksel Kore İçkisi Soju

Şişelenmiş ya da bardakta Jinro Soju (hangul: 소주; hanja: 燒酒) şeffaf, hafif tatlı, distile edilmiş bir içkidir; Korenin en popüler likörüdür. Tahıldan ya da tatlı patatesten üretilir, ucuzdur. Alkol oranı hacimce % 20dir. Andongda üretilen özel bir türü çok yüksek alkol oranından ötürü hükümet koruması-izni altındadır. Anong kaliteli sojuları ile bilinir. Korede bütün sojular neredeyse aynı fiyata shiptir, Andong sojusu 20 misli pahalıdır. Sojular daha sonra limonlu, yeşil çaylı gibi aromalarla üretildiler. Japonyada Shöchü olarak bilinir. "

Bu mesaj _VenüS_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.01.2015 - 23:00

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#13 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 12.01.2015 - 15:15

" Korede İçki İçme Kuralları

Korelilere göre, içki içmek insanlar arasında düşünmeye başlamak ve daha iyi bir ilişki kurmak için uygulanması gereken bir seramonidir. Bu yüzden özel kurallara tabidir. İçerken uygulanan etik kurallar Yuknye'de Kral Sejong tarafından bulunmuştur.

- Öncelikle, giyilen elbiseler düzenli ve doğru yere uygun şekilde giyilmelidir.

- İkincisi, yemekler temiz bir şekilde hazırlanmalı ve yemek düzgün pişirilmelidir.

- Üçüncü olarak, iyi bir davranış sergilenmeli, yürüyüş aktif ve konuşmalar sessiz olmalıdır.

- Dördüncüsü, şükran, ret, ya da saygılar kendi kelimeleri ile ifade edilmelidir ve baş eğilerek selam verilmelidir.

 

 

Geleneksel davranış şekilleri aşağıdaki gibidir.

 

Biri size içkiniz bittiği zaman, boşalan bardağınıza içki dökmeye çalıştığında başınızı eğiniz. Bu sizin samimiyetinizi gösterir.

Banje içecekleri ve yiyecekleri tanrılara şükran anlamına gelir.

Cheongju ile su ikram edilmesinin anlamı; basit anlamda onların size saygılarını sunduğu anlamına gelir.

Herkesin sırayla paylaştığı bir fincandan içmek için, grubun uyumuna eşlik etmelisiniz.

Yaşlı olan kişinin içki içmesi bittiğinde, herkesin içkisinin bitmesi gerekiyor. "

 


Bu mesaj _VenüS_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.01.2015 - 15:19

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#14 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 13.01.2015 - 22:32

" Geleneksel Kore Barları

Kore'nin uzun bir içki tarihi vardır. Alkol çeşitliliği de gelişme göstermiştir. Başlangıçta, alkoller, ticari olarak imal edilirdi ve çoğu ev yapımıydı. Alkole olan talebin fazla olasına rağmen, hükümetin uyguladığı sıkı politika sebebiyle arz eksikliği vardı.

Goryeo Hanedanlığnın kralı olan Seongjong döneminde, Gaeseong bölgesindeki pek çok barın akademisyenlerin verdikleri primlerle, hükümet görevlilerinin gözetiminde açıldığına inanılmaktadır. Çünkü bu barların daimi müşterileri akademisyenler olurdu. Kral Sukjong'un döneminde hükümet,
iş ve ticarete olan faydası sebebiyle, para sirkülasyonu olduğundan Gaegyeong bölgesindeki barları açtı ve Haengdong-tongbo ve
Dongguk-tongbo da barlar açılmaya başlandı.

Tarihçilere göre bu dönem sırasında, popüler şarkıların sözlerinde içki içmeye sevk edecek sözlerin olduğu, kayıtlara geçmiştir. Ayrıca, Budist tapınaklarında zamanında büyük ölçekli içkiler üretilirdi. Budist tapınakları hükümet birkaç fayda aldı, bu faydalar vergi ve emek sorumluluklarının feragatlerini kapsamaktaydı, (alkol, şehriye, sarımsak, ve tuz) işleri için bunları satmak doğruydu. Yeongdeung-heo zamanında (Budist Fener Töreni) ve Palgwan-hoe (Tanrı için Dinsel Tören) sırasında, hükümetin yapmış olduğu ilanlarla yoksul hakın tapınaklarda alkol bulabileceği belirtilirdi.

Joseon Hanedanlığı döneminde ise ülke bir tarım ülkesi halindeydi çünkü barlar zor takip ediliyordu. Bu süre zarfında içki içilmesi için pek çok ev açıldı. heonju-ga (ga ev demektir), soju-ga, byeongju-ga, jumak,
mokno suljip (suljip bar demektir), naewoe suljip, saekju-ga ve moju-ga.

 

 

Joseon Hanedanlığı Bar Çeşitleri

 

1. Heonju-ga

Bu nispeten büyük ölçekli bir ev idi ve toptan ve perakende olarak çalışıyordu. İnsanlar faturalarını nakit ya da belirli periyotlarla ödeyebiliyordu. 1907 kayıtlarına göre, 1 vat 20 kadeh kapasiteliydi ve fiyati 1 wondu. 80 jeon ve beyaz alkoller 1 won 60 jeon'da satılırdı. Tarihçiler bunu gibi yaklaşık 100 barın o dönemde Seul'de olduğunu ve yakju ve baekju olarak bir yıl içinde yaklaşık 20,000 seok içildiği düşünüyorlar.

2. Byeongju-ga

Bu üretimhaneler Byeong-suljip ya da bachim-suljip ve perakendecilere pirinç şarabı sevk edilmek için açılmışlardır. Eğer müşteriler soju, yakju ya da baikju isterlerse, onlara hizmet etmesi için yakınlarda misafirler için heonju-ga(lar bulunmaktaydı ve oradan hizmetçi bulabiliyorlardı.

3. Soju-ga

Soju-ga, ağırlıklı olarak soju satardı. 100 soju-ga vardı ve Seul'deki en ünlüleri Gongdeok-ri idi. Burasının 2,500 oturma kapasitesi vardı.

4. Jumak

Joseon Hyojong, sonradan kurulmuştur. Aynı zamanda gıda ve lojman hizmetlerinin popüler olmasıyla birlikte Jumaklarda popüler olmuştur. İnsanlar barların önündeki uzun ahşapların üzerinde otururlardı.

5. Mokno Suljip

Bu meyhanelerde içki servisinin yanında et ve çorba da servis edilirdi. Genellikle şehirlerin uzak bölgelerinde bulunan, sandalyesiz barlara seonsuljip denirdi. 80 yıl önce Mokno Suljip en ünlü yerdi.

6. Naewoe Suljip

Yaşlı dullar ve asil olmayan kadınlar açardı. Kapılarında genellikle üzerinde Naewoe ju-ga yazılı tabakların konduğu normal görünümlü aile evleriydi. Bu barlarda konukların takip ettiği sıkı bir görgü kuralları dizisi vardı. Çorbalar hazırlanır, su, ve pişmiş etler ile içkiler sunulurdu, misafirler en fazla 2 demlik alkol alabilirlerdi.

7. Saekju-ga

Saekju-ga, Kral Sejong zamanında Çin hükümet yetkililerine hizmet etmek için yaptırılmışlardır. "

 


Bu mesaj _VenüS_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.01.2015 - 22:39

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#15 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 09.02.2015 - 09:40

" Alkolün Geleneksel Kullanımları

Geleneksel olarak, Koreliler gıdaların doğa tarafından kendilerine verilen şeyler olarak algılıyorlar. Alkol de gizemli bir güce sahip bir ilaç olarak kabul edilirdi. Geleneksel Kore alkolü, iştah arttırıcı, dezenfekte edici, yatıştırıcı, ağrı giderici amaçlarla kullanılırdı yine şifalı otlar ile karıştırıldığında diğer sağlık sorunlarına da iyi geldiğine inanılırdı.

Geleneksel alkon ataları ve torunları arasındaki kök duygusunu derinleştirici rol oynardı bu yüzden geleneksel tapınma törenlerine bir zorunluluk haline gelmişti.

Alkol banyoda suyun içine bir avuç olarak atıldığında, vücutta güneşten oluşmuş siyah lekelerin yok olmasına yardımcı olur.
Yıpranmış saçların bakımında da kullanılırdı.

Yüzün temizlenmesinde ve oluşan siyah noktaların giderilmesi içinde kullanılırdı.

 


Alkolün banyoda kullanımı

Kore ve Japonya'da, alkol sık sık banyo için kullanılmıştır. Pirinç kabuğunun içerdiği maddeler olan protein, mineral, vitamin ile, banyo sırasında cilt bakımı için iyi olduğuna inanılırdı bu yüzden uygulanırdı. Alkol, pirinç ile yapılırdı. Kore ve Japonya'da kullanılan pirincin tek farkı kabuklarının ayıklanma şekliydi. Kore de pirinç kabukları ezilerek alkol yapılırdı.

Kadınlar ise cilt bakımı konusunda mükemmel etkisi olduğu için oldukça popüler bir şekilde banyoda kullanırlardı. "
 


Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel


#16 _VenüS_

_VenüS_

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Dokunulmazlar
  • 1.242 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 12.02.2015 - 00:13

" Kore İsimleri ve Dollimca Geleneği


Bilindiği üzere Kore’de soyisimlerinin çeşitliliği pek fazla değil. Nüfusun yaklaşık yarısı sadece üç tane soyadıyla temsil edilebiliyor. Karşılaşma sıklığına göre sırasıyla bunlar Kim (김), Lee (이) ve Park (박). Esasında bu, pek çok karışıklığa neden olabilirdi. Fakat Koreliler için gerçek ayırt edici olan soyadları değil ön isimlerin kendisi. Aslında aynı soyadına sahip olanların aynı aileye mensup olup olmadıklarının anlaşılabilmesi için bir kriter daha var. O da aynı klandan olup olmadıkları. Yani belirli bir bölgedeki aynı soyadına sahip kişiler aynı aileden kabul ediliyor. Farklı bölgelerde (ya da şehirlerde, ailenin geçmişten beri yaşadığı bilinen bölge anlamında) yaşayan ve aynı soyadına sahip olanların herhangi bir akrabalık bağının olmadığı varsayılıyor. Çünkü bu soyadları esas olarak Çince soyadlarından ailelerin kendilerine seçtiği kelimelere karşılık geliyor ve farklı aileler aynı soyadını seçmiş olabiliyor. Bu soyadı seçiminin tarihi de bir miktar eskilere dayandığı için günümüzde soyadı çeşitliliği oldukça azalmış durumda. Doğrusu, Kore’de aile kayıtları oldukça sıkı tutulduğundan büyük oranda her klan o soyismini alan ilk kişinin kim olduğunu biliyor. Sonuç olarak Kore’de birisine soyadıyla seslenmek pek ayırt edici bir özellik sağlamıyor. Ki spor karşılaşmalarında da son yıllarda formaların üzerinde ön isim kullanma eğilimi artmaya başladı. Bir takım oyununda, formaların yaklaşık yarısında aynı ismin yazması pek kullanışlı olmazdı. Ayrıca Kore’de birbirleriyle akraba olmasalar bile aynı klana ait soyismine sahip olanlar arası evlilikler kanunen yasaklanmış durumda. Kadınlar evlendikten sonra soyisimlerini değiştirmiyorlar (ekleme de yapmıyorlar), ancak çocuklar babalarının soyismini alıyorlar.

Esasında bu iki hecenin yalnıza biri kişinin ‘gerçek’ ismine karşılık geliyor. Diğer hece ise ailenin kuşak ismine karşılık geliyor. Dollimca geleneğine göre her ailenin beş farklı kuşak ismi bulunuyor. Bu kuşak isimleri de geleneksel Çin felsefesindeki beş elementle ilişkili olacak şekilde seçiliyor. Yani her aile tahta, ateş, toprak, metal ve su ile ilişkili olan kuşak isimlerine sahip oluyor. Dolayısıyla bir ailenin aynı kuşağında yer alan tüm kuzenlere ön isimlerinin bir hecesi aynı kuşak ismi olacak şekilde isimler veriliyor (tabi günümüzde bu gelenekte bozulmalar meydana gelmeye başlamış durumda). Bu kuşak isimlerinin, ön isimlerdeki ilk heceye mi yoksa ikinci heceye mi karşılık geleceği de düzenlenmiş bulunuyor. Bir kuşaktaki isimlerde kuşak ismi ilk hecedeyse bir sonraki kuşakta ikinci hecede oluyor ve bu şekilde dönüşümlü olarak devam ediyor.

Örneğin bir ailenin kuşak isimleri aşağıdakiler olsun;
yong, yeon, shik, hyeong, gon.
Bunların her biri farklı bir elemente karşılık gelecek biçimde anlamlar içeriyor. Dolayısıyla ailenin bir kuşağındaki bireylerin örnek isimleri şu şekilde oluyor;
Ji-Yong, Jae-Yong, Su-Yong, Cheol-Yong, vs.
Bir sonraki kuşakta ise
Yeon-Su, Yeon-Hwan, Yeon-Jeong, Yeon-Kyu, vs.
şeklinde devam ediyor.
Bu şekilde kişiler, klanları ve kuşak isimleri vasıtasıyla çok uzak kuzenlerini bile isimlerinden tanıyabiliyorlar. "

Bu mesaj _VenüS_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.02.2015 - 00:16

Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden.
Sadece biri daha iyi yalan söyler,
Biri daha iyi oynar oyununu.

Hepsi bu!


Can Yücel






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli