Soma'da yüzlerce canımız gitti. Bize yine dua etmek, başsağlığı dilemek düşüyor ama artık bıçak kemiğa dayandı. Artık sorgulamalıyız, artık hesap sormalıyız. Ölüm haktan gelir, haktır ama böyle öldürülmemize kimsenin hakkı yok. Elin oğlunda 30 yılda sadece 3 evet 3 kişi maden ocağı kazasında ölüyorsa burada durup düşünmemiz gerekiyor. Demek ki bizde bir eksiklik, bir gevşeklik hatta bir YAVŞAKLIK var. HAYIR, HAYIR, HAYIR...Buna, bu saatten sonra kader diyemezsiniz efendiler. Buna ALLAH bile razı gelmez.İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamamlı. Giden canların hesabı verilmeli, verilmeli ki bir daha canlar gitmesin. İşletmeyi taşerona veriyorsun, taşeron bir başka taşerona veriyor, o da başkasına veriyor. Bu el değiştirmelerde hep insan hayatı ucuzluyor, patronun kar marjı artıyor. Patron göklere çıkıyor, emekçi yerin dibinde can veriyor.
UNUTMA HESAP SOR TÜRKİYE!
Zonguldak'ın bu küçük beldesinde grizu 103 işçi maden işçisini yaşamdan alıp götürdüğünde tarihler 7 Mart 1983'ü gösteriyordu.
Armutçuk'u unuttuğun için Kozlu'yu yaşadın Türkiye!..
9 yıl sonra 3 Mart 1992'de Karaelmas'a 263 maden işçisini verdin!..
Yeni Çeltek'i de unuttun, Karadon'u da unuttun Türkiye...
Tıpkı Gelik'i, Sorgun'u unuttuğun gibi!..
Maden ocaklarında facialar yaşandığında iktidara, güce tapan hükümetleri-siyasetçileri; taşerona tapan patronları şöyle bir sallayabilseydin, yataklarında 'rahat rahat' uyutmasaydın belki bugün Soma için ağlamazdık Türkiye...
Soma'yı da unutacaksın Türkiye!..
O yüzlerce işçiyi unutacaksın!
Ta ki bir sonraki faciaya kadar.
Sorgulamayacaksın...
Mesela, “Almanya'da son 30 yılda maden ocaklarında 3 kişi ölmüş. Bizim insanımız katliam gibi kazalarda niye ölüyor?” diye sormayacaksın. Ne iktidardan ne de işverenden hesap sormayacaksın.
Kader deyip ağlayacaksın Türkiye!..
'Artık yeter, bu son olsun' de Türkiye.
Hesap sor Türkiye!..