İçerik değiştir



- - - - -

Baskıdan Geri Çekilen Yazı


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 07.09.2013 - 13:08


Bu hafta başında Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu’nun işine son verildi. 10 yıldır Vatan gazetesinde köşe yazarlığı yapan Mutlu, muhalif ve cesur yazılarıyla bilinen bir gazeteci.

Mutlu’nun Vatan’daki son yazısı matbaaya kadar gitmiş ancak yazarın gazeteden gönderilmesi sonrasında o yazı baskıdan geri çevrilmişti.

Odatv Mustafa Mutlu’nun Vatan gazetesinde yayınlanmayan son yazısını yayınlıyor.

İşte Mutlu’nun o yazısı:

"Eyvah,

eyvah!

Ne zaman “birlik”ten söz etse bizi yönetenler...

Bilin ki “bölmek” için yeni senaryoları hazırdır defterlerinde!

Ne zaman “Barış” deseler, kapıdadır “kavga...”

“Özgürlüğü” aldıklarında ağızlarına; “tutsaklıktır” görünen ufukta...

“Demokrasi” dediklerinde, “daha fazla baskı”dır anlamamız gereken...

“Büyüyoruz” nutukları attıklarında, “küçülme”dir kaderimiz!

“Yeşil”i övdüklerinde, yine betonla dolacaktır çevremiz...

“Sevgi”nin anlamı, “kin”dir onlar için...

“Tarih”, komik gelecek size ama “gelecektir” onların lügatında...

Sakin duruyorlarsa; karıştıracaklardır dünyayı...

Biri dövüyorsa birilerini, bilin ki onlara göre dayak yiyendir döven...

Yani... Dayağı biz yeriz; onların gözü morarır nedense!

Terörle mücadele eden, “terörist”tir mesela... Bu yüzden teröristle barış görüşmesi yaparlar da yüzüne bile bakmazlar gerçek barışseverlerin...

Yürürler; ancak hep “geriye...”

Dünyayı hırsla boyarlar; elbette ki “griye!”

Kendilerinden başka “kahraman”a tahammül edemedikleri için, kötülerler tüm kurtarıcıları...

“Laiktir”ler ama ulemaya danışırlar...

“Sosyal devlet”ti savunurlar; hak arayan işçiyi, memuru Ankara’nın ayazında buz gibi suya atıp bir de dövdürürler!

“Kadın hakları”nı kimselere bırakmazlar; eve tıkarlar kadını, “Sen sadece çocuk doğur, gerisine karışma” derler!

“Çevreci”dirler; hidroelektrik santrali ve altın arama ruhsatı vererek, köstebek yuvası gibi oydururlar ormanları!

“Halkçı”dırlar; sadece “evde olanını” severler halkın... Sokağa çıkıp hak aramaya başladığı zaman, biter halkçılıkları!

“Güçlü devlet”i savunurlar; satmadıkları arazisini, fabrikasını, binasını bırakmazlar ama...

“Serbest piyasadan yanadırlar”, hep kendi kontrolleri altında olmasını isterler iş dünyasının!

Üniversite kurarlar bol bol, öğrenciden korkarlar!

Batı’nın iki dediğini bir etmezler; Doğu’dur akıllarında ve gönüllerinde olan!

“İsrail”dir baş düşmanları; tabii sözüm ona... Nasıl oluyorsa “Davut”tur feyiz aldıkları!

İnsanın gözünün içine baka baka yalan söylerler ama “doğruluk” nutukları atarlar bir yandan da...

Zalimdirler; “mazlum”u oynarlar hep!

İktidardırlar ama muhaliftirler sürekli...

Biri öldüyse polis şiddetinden; ölen suçludur muhakkak!

Ağlıyorsa bir kız çocuğu; başına bakarlar önce “kapalı mı açık mı?” Çocukları bile damgalarlar “Babası Ergenekoncu” diye ama sonra “Herkesin bilmem nesi” olduklarını söylerler bir yandan...

Korkumun nedeni!

Neden mi anlatıyorum bunları?

Dün yine “Basın en çok bizim zamanımızda özgür oldu” dediler... Korktum!

“Yeşile hayranız, hastasıyız” dediler...

Ürktüm!

“Bizi destekleyenler hiçbir zaman molotofu alıp sokağa çıkmadı” dediler...

Dehşete kapıldım!

Demek ki; daha çok zor günler var önümüzde...

Demek ki; yeşil biraz daha azalacak...

Düşünce ve ifade özgürlüğü biraz daha kısıtlanacak...

Ve “Yüzde elli”nin karşısına, şiddet kullanarak çıkacak ikinci “yüzde elli!”

Korkum onlardan değil; zaten hiçbir zaman da korkmadım, bilirsiniz...

Korkum kendimizden artık!

Çünkü sabır taşı çatladı, çatlayacak; bu gidiş hayra olmayacak!

YETER Kİ...


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Aksiyon’a röportaj vermiş ve “Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Başbakan Erdoğan'ın istemesi durumunda hiçbir sorun olmaz” demiş...

Demokrasiye bakar mısınız?

Belirleyici olan, “bir kişinin kararı...”

Seçmenin tavrı ise nasıl olsa “çantada keklik!”

Böyle bir yönetim biçiminin neresine “demokrasi” diyebilirsiniz?

GÜNÜN SORUSU!

Didim’de düzenlenen 18. Barış Şenlikleri kapsamında açılan ve Gezi Direnişi’ni konu alan uluslararası karikatür sergisi önceki gün savcılık emriyle toplatıldı... Sorum size:

Dünyada “karikatür sergisi”ni yasaklayan bir başka “demokrasi” daha biliyor musunuz?

Anıtlarına çelenk konulan

ataları küçümseyen adam!

AKP Yalova İl Başkanı Mustafa Pehlivan, “Tam bağımsızlık maddiyatla oluyor. Anıtlara çelenk koymakla, abuk-sabuk nutuklarla tam bağımsızlık olmuyor. Artık kurtuluşlar topla, tüfekle bilekle olmuyor; sadece parayla oluyor” demiş...

İlahi, Mustafa Pehlivan...

Bir düşün bakalım; sen bu kafayla bir milyon yıl yaşasan “anıtına çelenk konulan” bir adam olabilir misin?

Ve bugün küçümsediğin o insanlar, zamanında bilekleriyle bu vatanı kurtarmasaydı; “güçlü ekonomi”den söz edebilir miydin? Kazanacağın o paraları, nerede kullanırdın?

Tamam; bu ülkenin kurtarıcılarını aşağılamak moda oldu da küçümsediğin o “bilek” var ya Pehlivan kardeş...

Günü gelince öyle bir el ense çeker ki; er meydanına çıktığına pişman olursun!

İşte o zaman ne paraların kurtarır seni, ne de güçlü ekonomin!

Sana tavsiyem; gaza gelme, aklını başına topla, atalarına hakaret etme...

Yoksa “atasız, babasız” kalırsın ki; bizim toplumumuzda bu tipler pek sevilmez!

Mustafa Mutlu"

Odatv.com
***************************************************************************

Korkunun belirtileridir artık bu çırpınışlar.

Müslümanların öldürülmesi için, Hristiyanlara yalvaran, Hristiyanların, "sınırlı olacak" dediği operasyon için, "sınırlı olmaz, içeriye girip günlerce kalınsın" diyen (sözde) Müslüman bir başbakanın yeri, Türkiye Cumhuriyeti değil, ABD kucağında orgazma ulaşan Suudi prenslerinin yanıdır.

 580023663830.jpg






Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli