Atatürk’ün Türk Olmadığına Dair İftiralara Yanıtlar
"Benim hayatta yegane fahrim (onurum), servetim, Türklük’ten başka bir şey
değildir." diyen Mustafa Kemal’i gözden düşürmek için örümcek kafalı ve ruh
hastası denilebilecek kişilerin saldırdıkları başlıca değerlerden birinin Atatürk’ün soyu
olduğu bir geçektir.
Bu noktada iftiracılar kendi aralarında bir türlü hemfikir olamamışlardır. Atatürk’ün
“Yahudi dönmesi (Sebatay) , Sırp, Bulgar, Makedon” olduğu iddiaları matematiksel
olarak iddiacıların (=iftiracıların) her halükarda yüzde sekseninin yalancı olduğu
gerçeğini ortaya koyar. Bizim birazdan yapacağımız ise, bu iddia(=iftira) sahiplerinin
tamamının yalancı olduğunu kanıtlamaktır.
a ) Zübeyde Hanım’ın Soyu
Zübeyde Hanım'ın soyu Yörük'tür. Fatih döneminde Karamanoğlu Beyliği'nin
yıkılmasından sonra (1466), Balkanlar'da fethedilen yerlerin Türkleştirilmesi için göç
ettirilen ailelerdendir. Konya bölgesinden geldikleri için bu aileler, "Konyarlar" ismi ile
resmi kayıtlara geçmiş ve böyle anılmıştır
Mustafa Kemal’in kız kardeşi Makbule Hanım, bakın annesi Zübeyde Hanım’ın soyunu
belgeleri tasdikler şekilde gene onun ağzından nasıl anlatıyor:
"Annemden sık sık şunları dinlemişimdir. Bizim esas soyumuz Yörük’tür. Buralara
Konya-Karaman çevrelerinden gelmişiz" ve ailenin bir kısmının Konya’ya geri
döndüğünü ilave ederek "Dedem Feyzullah Efendi’nin büyük amcası Konya'ya gitmiş,
Mevlevi dergahına girmiş, orada kalmış. Yörüklüğü tutmuş olacak." Diyor
Lord Kinross “Atatürk Bir Milletin Yeniden Doğuşu” adlı kitabında Atatürk hakkında
edindiği bilgileri şöyle aktarıyor: " Ailesi Selânik'in batısında, Arnavutluk'a doğru, sert ve
çıplak dağların geniş, donuk sulara gömüldüğü göller bölgesinden geliyordu. Burası,
Türklerin Makedonya'yı ve Tesalya'yı almalarından sonra Anadolu'nun göbeğinden gelen
köylülerin yerleştikleri yerdi. Bu yüzden Zübeyde Hanım, damarlarında ilk göçebe Türk
kabilelerinin torunları olan ve hâlâ Toros dağlarında özgür yaşamlarını sürdüren sarışın
Yörüklerin kanını taşıdığını düşünmekten hoşlanırdı. Mustafa da annesine çekmişti;
saçları onun gibi sarı, gözleri onun gibi maviydi. Annesinin, üzerindeki etkisi büyük oldu.
Mustafa bu etkıye zaman zaman saygıyla, zaman zaman da başkaldırarak karşılık verdi.
Bir halk kadını olan ve bundan başka türlü görünmek de istemeyen Zübeyde Hanım güçlü
bir iradeye ve sağlam bir köylü güzelliğine sahipti. Doğuştan akıllı bir kadındı, yalnız
yeteri kadar eğitim görmemiş, okuma yazması ancak öğrenebilmişti. "
B ) Alirıza Efendi’nin Soyu
Sultan Murat Hüdâvendigâr zamanında başlamak üzere, Rumeli'ni ve Balkanlar'ı
Türkleştirmek için soyu temiz Türk ailelerinden oluşan özel güçlerin bu bölgeye
gönderildikleri bilinen bir gerçektir.
Bu göçlerin büyük bölümünü Yörük Türkmen boylarından gönderilen aileler
oluşturmaktadır. Bu boylar Tanrıdağı ve Karagöz Yörüklerinden olup, Konya yöresine
yerleşmiş bulunan isimleri, tek tek yazılı bulunmaktadır.
950 tarih ve 82 numaralı l yazıcı defteri ile 1051 tarih ve 469 numaralı il yazıcı
defterinde Anadolu'dan Rumeli'ye geçen Türk boy ve ailelerinin isimleri açıkça
yazılı bulunmaktadır.
Mustafa Kemal'in baba soyu, Aydın/Söke'den gelerek Manastır vilayetine yerleştirilen,
"Kocacık Yörükleri (Koca Hamza Yörükleri)"ndendir. Ali Rıza Efendi, Manastır'ın
Debre-i Bala sancağına bağlı Kocacık'ta dünyaya gelmiştir(1839). Aile sonradan
Selanik'e göçmüştür. Babası İlkokul öğretmeni Kızıl Hafız Ahmet Efendi'dir. Amcası,
Kızıl Hafız Mehmet Efendi'dir. Taşıdıkları "Kızıl" lakabı ve yerleştikleri yere "Kocacık"
Mustafa Kemal'in baba soyu, Aydın/Söke'den gelerek Manastır vilayetine yerleştirilen,
"Kocacık Yörükleri (Koca Hamza Yörükleri)"ndendir. Ali Rıza Efendi, Manastır'ın
Debre-i Bala sancağına bağlı Kocacık'ta dünyaya gelmiştir(1839). Aile sonradan
Selanik'e göçmüştür. Babası İlkokul öğretmeni Kızıl Hafız Ahmet Efendi'dir. Amcası,
Kızıl Hafız Mehmet Efendi'dir. Taşıdıkları "Kızıl" lakabı ve yerleştikleri yere "Kocacık"denmesi; Ali Rıza Efendi'nin soyunun, Anadolu'nun da Türkleşmesinde katkısı olan "
Kızıl-Oğuz" yahut "Kocacık Yörükleri-Türkmenleri"nden geldiğini göstermektedir
Belgeler ile ortaya konulduğu üzere Atatürk'ün dedeleri; Anadolu'dan Rumeli'ye gidip,
Yunanistan'da Manastır Vilayeti'nin derebeyi Bala sancağına bağlı bulunan KocacıkNahiyesine yerleşen ailelerdendi..Kocacık Nahiyesinin tamamen Türk'tür. Atatürk
Kocacık Nahiyesine yerleşen ailelerden olan Hafız Ahmet Efendi'nin torunudur.
Fetihnamelerde, buralardaki Konya Türklerine hudut gazileri ünvanı verildiği
yazılmaktadır. Bu Türklere miri, Yörülen Türkmenlerden denilmekteydi.
Atatürk’ün Annesi Zübeyde Hanım’ın anasının adı Ayşe, Babasının ki de Fatih Sultan
Mehmet’in Konya Karaman Bölgesinden Rumeli’ye göndererek iskan ettirdiği Yörük
ailesinden gelen Sofizade Feyzullah Efendi babası ise , Aydın/ Söke'den gelerek Manastır
vilayetine yerleştirilen, "Kocacık Yörükleri (Koca Hamza Yörükleri)’nden Kızıl Hafız
Ahmet Efendi’dir.
Osmanlı'da "efendi" şehzadeler ve din adamları, yüksek bürokrat , eğitimli
çevresinde sözü geçen kişiler ve köle sahipleri için kullanılan bir unvan idi.