19 replies to this topic

[kar tanesi]

Evet biz eski Türk devletlerinden beri zulüm gören, itilip kakılan toplumların yardımına imdadına koşmuşuz. Osmanlı da bu iş çok organize ve barışcıl şekilde devam etmiş,ümmetçilik anlayışı ile İslamiyeti temsil eden, koruyan gözeten hep biz olmuşuz. Tamam bu iyi, gurur verici.

Ama devir artık değişti... Biz Koreye, Afganistana, Irak a barış gücü adı altında askerlerimizi gönderdik hep. Filistin i "ONE MINUTE" çıkışıyla dünyaya karşı savunduk (!). iyi hoş ama neden biz kendi kendimize bir barış gücü gönderemiyoruz. Kendimize hayrımız yok bizim artık.

Bilhassa bu AKP hükümetini anlamak mümkün değil: yıllarca terorist başını gözümüzün içine baka baka, sınırlardan bize güle güle saklayan Suriye nin iç işlerini "kendi iç işleri kadar" önemseyen başbakanla ilgili bir anormallik yok mu? Keza Libya da bu suça evvelinden ortak olmuştu. Bize Müslüman da olsa Araplardan pek bir fayda yok. Keza kendileri dünya savaşında İngilizlere kanarak, bizim karşımızda bulunmuştur...

Zalimin zulmü varsa, mazlumun Türk'ü var deyişi artık bitsin.. Biz önce kendi söküğümüzü dikelim. Kendi vatanımızın, kendi askerimizin, polisimizin güvenliğini koruyamadıktan sonra, orda burda cengaverlik taslamanın, dışarıya kahraman olmaya çalışmanın ne faydası var?....

[ebarah]

PKK İLE UÐRAŞMAK YERİNE NEDEN SURİYE İLE UÐRAŞIYORUZ





10.08.2011 18:43
Karakter boyutu :
Beyler Türk halkının dertlerini bırakıp, Amerika'ya hizmet etmeye ant
içtiler ya.. Sabah akşam Suriye'nin iç işleri ile uğraşıyorlar.

Esad'ın tankları falan binanın önünde diye, CIA'dan bir haber
geliyor, arkasından başlıyor bizim hükümet toplantılar yapamaya,
Suriye'ye talimatlar yağdırmaya.

Amerika'dan senatörler geliyor, bakanlar gidiyor. CIA Başkanı geliyor,
Dışişleri bakanı gidiyor.

PKK günde birkaç kişi vurmuş, ülke bölünme sınırına gelmiş umurlarında
değil. İlle de, Suriye'deki Müslüman Kardeşleri örgütünü güvence
altına alacaklar.

Amerika sıkı talimat geçti ya...

Şimdilerde Müslüman Kardeşler örgütünü güvenceye alama işi tüm işlerin
üzerindedir.

Müslüman Kardeşler Amerika için neden önemlidir? Müslüman Kardeşler
Örgütü, PKK'nın Türkiye'de yaptığının aynısını, Arap ülkelerinin
tamamında, Amerika için yapıyor.

Bu sebepten Suriye'deki Müslüman kardeşler, Tıpkı Türkiye'deki F- Tipi
örgütlenmedir. Amerika ve bizimkiler için hayati önemdedir.

Müslüman Kardeşlerin Suriye'de 15 günlük işi kalmış. Telaşları
ondandır. İlk kalemde onu kurtarmaya çalışıyorlar.

Onun için PKK kovalamak yerine, TSK kovalıyorlar. Onların planlarında
ve programlarında PKK İle mücadele yok.

Suriye devleti ile mücadele var.

Bu hükümetin, generalleri darbe safsatası ile Hasdal'*gunöndermesi,
şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?

Suriye'yi saat saat takip etmeye başladılar. Varları yokları Suriye
oldu. ABD talimatlarını zamanında yerine getirmek için canhıraş
çalışıyorlar.

Keşke, PKK meselesi içinde böyle çalışsalardı.

Deliğe süpürülme korkusu sardı mübarekleri... Ramazan bitmeden
Suriye'nin işini bitirmek istiyorlar.

Sanki Büyük Birader Afganistan, Irak ve Libya işini bitirdi ya...
Dış ülkelerin gazetecileri bunların Suriye'deki taşeronluk işleri ile
dalga gecen manşetler atıyorlar.

En alaylı manşet RIA Novest'den geldi. "Türkiye'nin komşuları ile
'sıfır sorun' politikası Suriye'de epey zorlandı" diye.

Büyük devlet olduk ya...
Artık yeni Osmanlıyız ya...
Suriye de eski Osmanlı toprağı ya...
Bunları dile getirip dalga geçiyorlar.

Bakalım İran ile hangi meseleyi Amerika adına çatışma konusu yapıp,
kafa kafaya geleceğiz?

Türk ulusu aklını başına devşirmezse, bir gün kendisini kanlı
çatışmaların içinde bulacak.
Belki Amerikan conisi kapısını tekmelediğinde aklı başına gelir.

Bülent Esinoğlu
Odatv.com
**********************************


Sevgili kar tanesi;


Olay, "maşalık" olayıdır. Olay," uşaklık" olayıdır. Bakınız, İncirlik üssünden kalkmasına izin verilen ABD piçlerinin uçakları Müslümanlara bomba yağdırırken, Irak'ta yüzlerce Müslümanın ırzına geçilirken, Libya'da içinde yüzlerce insanın olduğu gemiler bombalanırken, bizim maşa ne yapıyordu? Bu ABD piçlerine, "Allah yardımcınız olsun, inşallah sağ salim dönersiniz" diyordu.


Bir ülkede, hükumet yetkililerinin yaptığı toplantı henüz devam ederken, yabancı ülkenin pek önemli(!) diplomatları ve askeri görevlileri, bu toplantıya katılanlarla görüşüyor ve bu görüşülenlerden hükumet ve bu kişilerden başkaca hiç bir kimsenin haberi olmuyorsa, bu hükumetin maşa lığından ve uşaklığından şüpheye düşmemek gerekir.

[WaLe]

Bülent ESİNOĞULLARI' ı gibiler varken bu ülkenin düşmana ciddi manada ihtiyacı yok..

Arkadaş Komunist ya serbest piyasa ekonomisinden çakmaz.

877 KM sınırımız olan Suriyenin bu ülke için özellikle doğusu için ne kadar önemli bir pazar olduğunu idrak edemez. Etse de edilmesini istemez.

Gaziantep 5. OSB' sini dolduruyor ( şşşş 1,2 demiyorum 5 diyorum bak 5 )Türkiyenin en büyük üretim üssü olmaya adaylığını koyuyor Bülent amcam hala 1968' lerde Amerikanın 6. filosunu protesto ediyor.

Bugün kü küresel krizden en çok zarar görenlerin paralarını Amerikan fon ve tahvillerine yatıranlar olduğunu bunların başınıda Bülent Amca şaşıracak emme Rusya nın ve ÇİN' in çektiğini düşündüğünüzde bizim komistlerimizin dünyanın en dar kafalıları veya en vatan hayini oldukları gerçeği ortaya çıkıyor.

Kar tanesi ni kendimi bi 10 sene kadar önceki fikriyatımda gördüm. Bize faydası olmayan hain araplar.

Sevgili Kar tanesi Belisconi Kaddafini elini öpmesi dünyada yankı uyandırmıştı.



Sarkozy, Paris'te Kaddafi'nin ayaklarına kırmızı halıyı seren ilk Fransız Cumhurbaşkanı olmuş ve büyük tepki görmüştü.

İngilizlerin araplar ile ilişkilerinden herhalde bahsetmeye gerek yok. BP ve petrol desem yeterli sanırım.

Şimdi Sevgili Kar tanesi görüyorsun ki aslında biliyorsun ki biz hariç dünyanın en gelişmiş ülkeleri çıkarları doğrultusunda araplara içli dışlı. Hatta ellerini öpecek kadar.

Araplardan bize fayda yok demişsin ya.. son 5 yılın ihracat rakammlarına baksan bize ne kadar faydaları dokunmuş hemen anlardın.

Kısacası Türkiye, Somalide de olmalı, Suriyede de, Gazzede de, Japanya ve Çinde de.

Her ne kadar bizden birilerinin bizi küçük bir devletmiş gibi göstermeye çalışsada bu büyük devlet olmanın gereğidir

Edited by WaLe, 11.08.2011 - 17:09.

[kar tanesi]

Kısacası Türkiye, Somalide de olmalı, Suriyede de, Gazzede de, Japanya ve Çinde de.

Her ne kadar bizden birilerinin bizi küçük bir devletmiş gibi göstermeye çalışsada bu büyük devlet olmanın gereğidir

Tamam olabilir, olsun.. AMA... bizim kendi insanimiz ferah icinde, guvenlik icinde yasar da anlarim... Bir kova suyu icmek yerine, cicek suluyoruz... Once hane icine bakmak lazim...

Edited by kar tanesi, 12.08.2011 - 05:23.

[ebarah]

"Amaca giden her yol mubahtır" dan yola çıkarak, "bu yolda, el öpmek, diz çökmek, önce tükürüp sonra bunu yalamak, onur ve şerefini satmak, maşa ve uşak olmak... gibi bazılarının karakteri olmuş bu meziyetlerle dış politika üretmek; büyük devlet olmanın gereğidir" diyebiliriz sanırım. Büyük devletler el öpüyor, kıç yalıyor, e biz yalamışız çok mu? Oktay Ekşi'ye kızmışlardı ya... Gidişat Ekşi'nin dediğine doğru gidiyor. Gitsin canım, büyük devlet olma geriğidir, dış pazar gereğidir.


Tüm bu rezillikleri yapmadan da büyük devlet olunacağını sizlere kimin söylemesi ve izah etmesi gerekiyor. Böyle biri var idi ama mezarda. Hani şimdiki satılmış uşaklar diyor ya, "80 yılda şunlar yapıldı biz 9 yılda bunun bilmem kaç katını yaptık" diye... 80 yılda satılmadığı kadar şeref ve onur sattılar. Bir avuç dolar için. Benjamin'in altına yatmak için.

Edited by ebarah, 12.08.2011 - 16:08.

[WaLe]

Böyle biri vardı dediğin kişi Atatürk ise o gerçekten çok iyi bir asker olmasının yanında müthiş bir polikacıydı.

Meclisi kurduktan 3 gün sonra Lenin'e yazmaya başladığı o ünlü mektuplar vardır. Muhakkak biliyorsundur.

Hani şu" Moskova'da Halk Komiserleri Meclis Reisi Lenin Yoldas'a" diye başlayan 5 milyon altın lira verilmesini istediği, bolşevik ihtilalini övdüğü, yardım karşılığında Azerbaycan'ın Bolşeviklerin eline geçmesini taahhüt ettiği, ve "Yüksek hürmetlerimin ve samimi duygularımın kabulünü rica eylerim efendim." diye bitirdiği o ünlü mektuplar.

Peki Atatürk Bolşevik miydi ? Bir Bolşevik Türkiye hayalimi var dı ? TKP' yi onun için mi kurdurdu, Taksime rus generallerinin heykellerini sosyalist bir devrim gerçekleştirdiği için mi dikti ?

Verilecek cevap tabiki hayır. bunu Mustafa Suphi nin ölümü ve TKP' nin Atatürk nefretinin kaynağı ile ilgili ufak bir araştırma yaptığınız da görürsünüz.

Peki Atatürk neden Lenin Rusyasına ve bolşevikliği övgüler düzüyordu.

Cevabı basit.

Çünkü tam bağımsız Türkiye için Rusların parasına ve silahına ihtiyacı vardı.

Biz ineboludan kağnılarla taşınan silahları biliriz. Peki silahlar ineboluya nereden taşınıyordu ?

Burada Atatürk'e el öptü, kıç yaladı mı demeliyiz.

Yoksa diplomatlığına şapkamı çıkartmalıyız.

Okuyucu karar versin.

[WaLe]

Sadece gözleri büyüyor... Neden

FARKINDA mısınız, önceki gece Türkiye’de büyük bir insani devrim yaşadık.

Bir yardım kampanyasında, hem de Türkiye dışındaki insanlar için düzenlenen bir yardım kampanyasında, inanılmaz bir bağış toplandı.
Bugün size, bu büyük insani devrimin hikâyesini yazmak istiyorum.
Dinleyin.
Çünkü bu hikâyede hepimiz için büyük bir övünç kaynağı var.
Çünkü son yıllarda bütün araştırmaların üzerimize yapıştırdığı “Yabancıları sevmez”, hatta “Yabancılara düşmandır” imajına, halk tarafından yollanan tarihi bir tekziptir bu.
* * *
Geçen salı akşamı Hakan Şükür aradı.
Milletvekili oluşundan sonra açıp tebrik etmeyi düşünürken o beni aradı.
“Salı akşamı, Samanyolu televizyonunda, Somali için bir yardım kampanyası düzenliyoruz. Siz de katılırsanız, çok sevinirim” dedi.
Beni böyle bir şey için aradığına çok sevindim. “Böyle bir kampanyaya seve seve, canı gönülden katılırım” dedim.
Ancak o akşam önceden verilmiş bir sözüm vardı, telefonla katılabilirim dedim.
Aradılar; ben ve eşim de gönlümüzden kopan bir yardımda bulunduk.
Kampanyayı ağlayarak izledim.
Van Çocuk Esirgeme Kurumu’nda yaşayan çocukların topladıkları 5 bin lirayı, dünyanın bir başka yerindeki aç çocuklara göndermesi karşısındaki hislerimi başka hangi duygu ifade edebilirdi ki.
Evet ağladım...
Oradaki çocuklar gözümün önüne geldi, üzüntümden ağladım.
Buradaki çocuklar gözümün önüne geldi, sevincimden, gururumdan ağladım.
* * *
Dün sabah büyük merakla kampanyanın son durumu hakkında bilgi aldım.
- 11 MİLYON Sadece bu gecede toplanan para 11 milyon lirayı buldu.
- 26 MİLYON Kampanyanın başından beri toplanan para 26 milyon TL’ye ulaştı.
- 661 BİN Gece boyunca 661 bin SMS gönderildi.
- 11 BİN 800 Kişi stüdyoyu aradı.
- 1700 Sadece sanatçılar 1700 telefonu cevapladı.
- 750 BİN En büyük bağışı 750 bin TL ile “Doğuş Grubu” yaptı. Onu Metro Turizm adına 500 bin TL ile Galip Öztürk izledi.
- 66 MİLYON Başbakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığı hesaplarında toplanan yardım 66 milyon 336 bin 289 lira.
Ben, büyük grupların verdiği paradan çok, tek tek bireylerin küçük katkılarının sayısına baktım.
661 bin kişinin SMS göndermesi, bana göre bu yardım kampanyasının en büyük özelliğiydi.
Çünkü bu rakam, kampanyanın halk tabanında ne kadar büyük destek gördüğünün işaretiydi.
* * *
Samanyolu TV bu kampanyayı yaparken, dünyanın önde gelen süper starları da yardım çağrısı yapıyordu.
HEM DE KİMLER Beyonce, Sting, U2, David Beckham, Coldplay, Elton John, Eminem, Kanye West, Lady Gaga, Madonna, Rihanna, Robert Plant...
İnsanlığın en büyük gücü ne ordularından, ne ekonomik güçlerinden ne başka bir şeylerinden kaynaklanıyor.
En büyük güç, işte bu büyük insani seferberlik duygusu.
Hepimizin ihtiyacı olan duygu işte budur.
O nedenle Başbakan Erdoğan’ın ailesi ile birlikte Somali’ye gidecek olması da beni bir Türk olarak gururlandırıyor.
Türkiye, büyük insanlık dramına sahip çıkışı ve bu yardım kampanyaları ile artık sadece büyük bir devlet değil, aynı zamanda büyük bir millet olduğunu da gösteriyor.
Hepinizi bu büyük seferberliğe davet ediyorum. Gönlünüzden ne koparsa. Bir lira, beş, on, yüz lira... Ne koparsa, ne verebilirseniz...
* * *
UNUTMAYIN ORADA HER 6 DAKİKADA BİR ÇOCUK ÖLÜYOR.
Ve her birinin bedenleri, yüzleri küçülürken, gözleri büyüyor...
Hüzünle bakıyorlar, çaresizlikle bakıyorlar, ıstırapla bakıyorlar.
En çok da hayretle bakıyorlar.
Her saat, her dakika, her saniye ölen bedenlerinde büyütebildikleri tek uzuvları kapkara gözleri.
Büyütüyorlar... Sırf hayretle bakabilmek için büyütüyorlar...
Sırf “Allah’ım, neden böyle diyebilmek için...”

Ertuğrul ÖZKÖK

Edited by WaLe, 13.08.2011 - 03:08.

[ebarah]

Af edersiniz, ülkede savaş hali mi var? Ülkemizin toprakları düşman devletler tarafından işgal mi edilmiş? Bu ülke savaştan yeni mi çıkmış? Kurulu, tüten tek bir fabrikası mı yok?


Pes doğrusu!

Evet şimdilerde de alıyorlar dolarları. Ne için? Tam bağımsız Türkiyeyi kurmak için mi? Evet, bağımsız değiliz, bağımsız olmamız gerekiyor. Atatürk, paraydı, silahtı...alarak bağımsızlığa gitti. Kukla, hırsız AKP alarak, yatarak, vererek bağımlılığa gitti.


Bu hırsız, kukla hükumetin izlediği dış politikayı, ülke bağımsızlığıyla, ülke şerefi ve onuruyla bağdaştırmayı nasıl beceriyorsunuz? Nato'nun Lübnan'da ne işi var deyip, Nato'ya gemi veren kim? Nato'nun kararının tüm üye ülkeleri bağlayacağını bile bile yapılan bu kabadayılığı, içerideki mankafaların oylarına oynamak diye nitelendirmekten başkaca bir seçeneğimiz yok.


Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş aşamasında, yöneticilerinin izlediği politikayı, şimdinin Türkiye'sinin yöneticilerinin izlediği politikaya yapmamanız, her türlü takdirin üstünde olsa gerek. Kutluyorum, bu kadar olur.

[_RomantizmA_]

Ve Melih twiter'a yazmış : "Somali'de ramazandan önce açlık yok muydu?"...

Bunları yaparken dün hollandaya gidip ilişkini tescillemeyi düşündüğün esadla bugün neden boşanma aşamasındasın? Sosyal ağları kapatan libyaya ürdüne saldıran sen neden ingilteredeki olaylarda sosyal medyanın kapatılması tartışmasına orada dur demedin?

Suriyedeki ölenlere, öldürülenlere taşeronluk yapmadan politikanı korsun ve çözüm üretirsin ki büyük devlet olursun... ABD dışişleri başkanı gelir, büyükelçisi, cia başkanları ve sen sözünü alıp suriyeye savaş dışında seçenek kalmadı dersen kimse kusura bakmasın büyük devletten bahsedemezsin... Eğer dışişleri bakanının ziyaretini bile sen ABD başkanı aramadan halka açıklayamıyorsan buyrun siz düşünün... Ha yanıbaşındaki savaş çığlıklarını, ülkenin adım adım savaşa sokmanı somalideki açlıkla "şükredin haaa, biz insanlık için çalışıyoruz" kisvesine bürürseniz burada bir sıkıntı var. en başta yazılan gibi:"Somalide ramazandan çnce açlık yok muydu?"

Birilerinin maşalığına soyunup halkı korumaya çalışan sizlerin neden öldürülen askerler için aynı çığlık yok. Bu ülkenin evlatları suriyedeki halktan daha mı az kıymetli? Neden kendi ülkenizdeki ölümler için bir türlü sabrınızın sonuna gelinemiyor?

Dünya gücü olduk deyin, sonra getirin bunu "kuruluş" kurtuluş savaşı yıllarındaki politikayla karıştırın ve bakın o zamanda yapmıştık diye geçiştirelim... Aynı şartlarsa evet haklısınız atatürkte dediğiniz gibi birilerini yaladı olsun ve yanlışlığını eleştirelim... Ya da o yapmış tayyipte yaptı ve ikiside süper adamlar diye övünelim... Hem koltuğunuzun altına dünyanın sayılı askeri gücü sıfatını ekleyeceksiniz, hem ekonomide bilmem kaçıncı olmayı ekleyin, cumhuriyet kazanımlarını eleştiriye açın ama onun getirdiklerini vererek kendi liderliğinize zemin hazırlayın hemde çökmüş bir devletin küllerinden çıkan bir devletin şartlarıyla kendimizi kıyaslayalım... Sizce de bir sıkıntı yok mu?

Edited by Melih, 14.08.2011 - 17:44.

[_RomantizmA_]

Bakın neler var...

Yıl 1993. Yer Rize. Refah Parti’sinin il teşkilatında...

“Soruyorum sizlere, bu ülkede bugüne kadar gelenler; ABD, Batı, Siyonist odaklar hep kimden çekiniyor. Ben liderimin(Erbakan’ı kastediyor) peşinden giderken, bir araştırdım baktım ki benim liderimi ABD sevmiyor, Batı sevmiyor, Yahudi de sevmiyor. E düşmanın şahadeti en makbul şahadettir.Onlar sevmediğine göre, benim sevmem gerekti ve o gün bugündür bu mücadelede beraber yürüyoruz. Yürüyeceğiz de.”

Peki sonra ne dedi ve ne yapıyor biliyor musunuz? Meclis çatısı altında haykırdı...

“Türkiye’nin misyonunu, ve önemini en iyi idrak edebilecek ülkelerden birisi kadim dostumuz ve Obama’nın ifadesiyle model ortaklığı kurduğumuz ABD’dir.”

Peki biz Tayyip şöyle başarılı böyle başarılı derken neyi kıstas alıyoruz? ingiliz, fransız, abd'li yazar çizer ekibini... Büyük liderimizde sizce de bir sorun yok mu?

Edited by _RomantizmA_, 14.08.2011 - 01:41.

[WaLe]

Uluslar arası ilişkilerin temel prensiplerini eleştirmek başka,

AKP nin dış politikasını eleştirmek başkadır.

AKP' yi eleştiriyim derken Uluslararası ilişkilerin Temel prensiplerine muhalif olma gafletine düşerseniz yazdıklarınızı biraz okuyup yazan ilgili kişilerin nazarında değersizleştirmiş olursunuz.

Uluslararası sistemin temel dinamiğini devletler oluşturur. Devletler çıkarları için politikalar üretip ekonomik ve siyasal güç olmanın yollarını ararlar ve her devlet için çıkar hep ön plândadır.

Uluslararası politikanın ürünü çıkar olduğu için de devletler hisleriyle hareket etmezler yani milli çıkarları neyi gerektiriyorsa onu uygularlar bu bağlamada da uluslararası politikaların temelinde ahlak yoktur. Ahlak devletlerin bir strateji alanı oluşturmak için zaman zaman öne çıkardığı sadece bir kavramdan ibarettir .

Dünyada var olan devletler birbirleri ile ilgili bir siyasi politika bir etki alanı oluşturmak zorunda ve bu politikaların esneklik payı sonsuz olmak zorundadır. Çünkü devletlerin ekonomik, askeri, siyasi güç dengeleri zamana göre değişkenlik gösterebilir.

Bugün Yunanistan'a borç öteliyorsak, askeri bir tehlike olarak görmeyip savunma giderlerinden tasarruf ediyorsak, dün mübarek'e seviyeli bugün müslüman kardeşlere yakın gibi duruyorsak, esat dün sevgili kardeş bugün şamaroğlanı ise bu o ülkelerin güç dengelerinde değişiklikler meydana geldiği için ulaslararası politikanın bir gereği olarak bizim de çıkarlarımız doğrultusunda yeni politikalar ürettiğimiz gerçeğinden başka bir şey değildir.

Politikaların değişmesi normaldir değiştiği noktanın doğruluğu veya yanlışlığı konu olabilir. Ancak bunu da zaman gösterir bugünden tespit etmek güçtür.

Atatürk zamanında ne gerekiyorsa onu yapmıştır ve çok doğru birşey yaptığını bugün algılıyoruz.

AKP' nin de doğru veya yanlış bir politika uyguladığını bugün anlamamız güç ama yarın algılaycağız.

Kısaca

Politikanın değişmesini eleştirirseniz gülünç olursunuz..

Doğru olan politikayı eleştirmektir.

Yani konu ile ilgili cümleye dün şöyle yaptı bugün niye böyle yapıyor la başladığınız nokta yazınızı kıymetsizleştirdiğiniz noktadır.

Saygılar

Edited by WaLe, 14.08.2011 - 13:03.

[hüfyaa]

uluslararası politikaların temelinde ahlak yoktur.

bunun içinde olduğu metnin tamamı güzel olmuş, zevkle okunuyor.bu da
özeti gibi birşey. (+) ya basılır da, ben bu şekilde belirtmek istedim.

evet, bazı şeyleri değerlendirirken bunları -onaylamak veya çok şirin
bulmak falan değil ama- dikkate almak lazım. bu böyle. ahlaklı olmak,
dürüst olmak, adaletli olmak gibi şeyler ikincil. esas olan, sistemin
sürmesi ve çoğunluğun güdülmesi için koordineli bir şekilde hareket
etmek. de mi? yönetici sınıfları için yani. ulusal ilişkilerde de,
uluslararası ilişkilerde de.

ben neden dine inanmıyorum ki işte? din daha naif, daha zarif, daha
kişileri gözeten birşey, daha duygusal; esas olarak. bu p.ştlukla
ilgisi olmamalı. o yüzden ifrit oluyor insan, karıştırılınca. ama din de
bir nevi politika aslında galiba. anaa, dağıtıyom yine.

[Lamos]

ATV ekranlarında yayınlanan Somali’ye yardım gecesinde rejiyi kandırarak yayına bağlanan Ece Özçelik Ferahcan isimli vatandaş canlı yayında soğuk duş etkisi yaptı.

Somalili deniz korsanları tarafından kaçırılan ve rehin tutulan 3 denizciden birinin kendi kardeşi olduğunu iddia eden Ferahcan Somali’ye yapılan yardımlara gösterilen ilginin o denizcilere neden gösterilmediğini sordu.

Telefon hattındaki izleyiciye hemen müdahale eden Cem Öğretir ise yetkililerin konuyla ilgili çalışma yaptığını ancak bu gece sadece yardımların söz konusu olduğunu anlattı.

Ece Özçelik Ferahcan hemen yayından alındı ve telefon bağlantısı kesildi.
http://medyaradar.com/haber/televizyon-67391/atv-ekranlarinda-soguk-dus-yardim-gecesinde-sok-telefon-medyaradarozel.html

[pac]

şu somali yardımını eleştirenler alternatif yardım yapmak yerine susup sırf eleştiri olsun diye hayırı engelleyen zihniyet hani sanki somaliye yardım yapmayıp etrafındakilere yapıyor


türkiyede aç yokmuymuş, işsizliğin yoğun olduğu ufak bir ilçedeyim ama 20 yıldır aç görmedim bırak somaliyle kıyaslamayı.


kaldıkiii şov yaparak yardım yapmak bile hiç yapmayıp sağa sola sataşmaktan iyidir.

[the_magus]

şaka gibi yorumlar ya! somali'ye niye gitti Tayyip? içimi cız etti. biraz iktisat okuyun, biraz siyaset okuyun, biraz edebiyat tarih bilin. neymiş biz Türkler tarihimiz boyunca yardımsever olmuşuz. Ondan şu an en ağır işçi sınıfı kendi devletimizde Kürtler!
Somali'den maden işçisi getirmeyi düşünen bile var.

neyse bir krizin ayak sesleri gelirken 200 milyon dolarlık bir iş hacminin üreticiyi ne kadar rahatlatır bir düşünün. bir de somali'de bir düzen oturması halinde.. öff neyse işte anlayın.

[milas]

"Amaca giden her yol mubahtır" dan yola çıkarak, "bu yolda, el öpmek, diz çökmek, önce tükürüp sonra bunu yalamak, onur ve şerefini satmak, maşa ve uşak olmak... gibi bazılarının karakteri olmuş bu meziyetlerle dış politika üretmek; büyük devlet olmanın gereğidir" diyebiliriz sanırım. Büyük devletler el öpüyor, kıç yalıyor, e biz yalamışız çok mu? Oktay Ekşi'ye kızmışlardı ya... Gidişat Ekşi'nin dediğine doğru gidiyor. Gitsin canım, büyük devlet olma geriğidir, dış pazar gereğidir.


Tüm bu rezillikleri yapmadan da büyük devlet olunacağını sizlere kimin söylemesi ve izah etmesi gerekiyor. Böyle biri var idi ama mezarda. Hani şimdiki satılmış uşaklar diyor ya, "80 yılda şunlar yapıldı biz 9 yılda bunun bilmem kaç katını yaptık" diye... 80 yılda satılmadığı kadar şeref ve onur sattılar. Bir avuç dolar için. Benjamin'in altına yatmak için.

İDEOLOJİK KISKANÇLIK ADAMI TERBİYESİZ YAPIYOR, ÖRNEKTE GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ..

[milas]

Uluslar arası ilişkilerin temel prensiplerini eleştirmek başka,

AKP nin dış politikasını eleştirmek başkadır.

AKP' yi eleştiriyim derken Uluslararası ilişkilerin Temel prensiplerine muhalif olma gafletine düşerseniz yazdıklarınızı biraz okuyup yazan ilgili kişilerin nazarında değersizleştirmiş olursunuz.

Uluslararası sistemin temel dinamiğini devletler oluşturur. Devletler çıkarları için politikalar üretip ekonomik ve siyasal güç olmanın yollarını ararlar ve her devlet için çıkar hep ön plândadır.

Uluslararası politikanın ürünü çıkar olduğu için de devletler hisleriyle hareket etmezler yani milli çıkarları neyi gerektiriyorsa onu uygularlar bu bağlamada da uluslararası politikaların temelinde ahlak yoktur. Ahlak devletlerin bir strateji alanı oluşturmak için zaman zaman öne çıkardığı sadece bir kavramdan ibarettir .

Dünyada var olan devletler birbirleri ile ilgili bir siyasi politika bir etki alanı oluşturmak zorunda ve bu politikaların esneklik payı sonsuz olmak zorundadır. Çünkü devletlerin ekonomik, askeri, siyasi güç dengeleri zamana göre değişkenlik gösterebilir.

Bugün Yunanistan'a borç öteliyorsak, askeri bir tehlike olarak görmeyip savunma giderlerinden tasarruf ediyorsak, dün mübarek'e seviyeli bugün müslüman kardeşlere yakın gibi duruyorsak, esat dün sevgili kardeş bugün şamaroğlanı ise bu o ülkelerin güç dengelerinde değişiklikler meydana geldiği için ulaslararası politikanın bir gereği olarak bizim de çıkarlarımız doğrultusunda yeni politikalar ürettiğimiz gerçeğinden başka bir şey değildir.

Politikaların değişmesi normaldir değiştiği noktanın doğruluğu veya yanlışlığı konu olabilir. Ancak bunu da zaman gösterir bugünden tespit etmek güçtür.

Atatürk zamanında ne gerekiyorsa onu yapmıştır ve çok doğru birşey yaptığını bugün algılıyoruz.

AKP' nin de doğru veya yanlış bir politika uyguladığını bugün anlamamız güç ama yarın algılaycağız.

Kısaca

Politikanın değişmesini eleştirirseniz gülünç olursunuz..

Doğru olan politikayı eleştirmektir.

Yani konu ile ilgili cümleye dün şöyle yaptı bugün niye böyle yapıyor la başladığınız nokta yazınızı kıymetsizleştirdiğiniz noktadır.

Saygılar

BAZI ŞEYLER VARDIR AYNI ANDA MANASI ALGILANMAZ , AYLAR VEYA YILLAR SONRA NETİCESİ ALINIR, VAYY BE DENİLİR.

[milas]

şu somali yardımını eleştirenler alternatif yardım yapmak yerine susup sırf eleştiri olsun diye hayırı engelleyen zihniyet hani sanki somaliye yardım yapmayıp etrafındakilere yapıyor


türkiyede aç yokmuymuş, işsizliğin yoğun olduğu ufak bir ilçedeyim ama 20 yıldır aç görmedim bırak somaliyle kıyaslamayı.


kaldıkiii şov yaparak yardım yapmak bile hiç yapmayıp sağa sola sataşmaktan iyidir.

Buyursunlar kendileri sadece ALLAH RIZASI için yapsınlar kimselerde görmesin,şimdiden ALLAH RAZI OlSUN diyelim

[ebarah]

İDEOLOJİK KISKANÇLIK ADAMI TERBİYESİZ YAPIYOR, ÖRNEKTE GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ..

Alıntı yaptığın yorumumda kendini buldun herhalde.


Yorumlarında, yorumu yapana sataşmayı, kişisellleştirmeyi bırakta bir iki kelam et. Bunu aklından, fikrinden esirgeme, acı onlara.

[dora]

Türklerin kanında yardımseverlik var
talas savaşında çine karşı savaşan araplara yardım eden türklerdi, haçlı seferlerinde ve bir çok savaşta araplar bizim yanımızda olmadılar. osmanlı yıkılış zamanında halifelik ünvanımız bile araplar üzerinde etkili olmadı.
biz çıkar gözetmeyen bir milletiz o halde? yardımsever babacan anavatan vb..