Pek bi alakasız olucak belki ama vakti zamanında bende böle akvaryum içerisinde kaplumbağa besliyordum (sulak ortam ya ordan geldi aklıma). Biz bu kaplumbağaları alırken satıcı arkadaş demişti ki: Bunlar ilaçlı büyümüzler hep bu boyda kalırlar.
Bizde iki tane şirin ufacık kaplumbağa aldık. Sene 1992, ufaçık bide akvaryumları var, ama süper eğlenceli arkadaşlar ve balıklar gibi bakım istemiyorlar, gerçekten denedik 6 ay yemek yemeden yaşayabiliyorlar (aslında denemedik akvaryumdan kaçıp evin içinde kayboldular ve biri 2 hafta ötekisi 6 ay sonra bulundu evde). Bu 2 arkadaşla süper 4 yıl geçirdim bu süre zarfında gerçekten hiç büyümediler hep öle ufacık ve şirin kaldılar, yaz mevsimi başlangıçında okulun bahçesine salardım orda debelenip deri değiştirilerdi (anca tabi deri kalın) ama bu 4 yılın sonunda sanırım o verilen ilacın etkisi kayboldu ki bunlar öyle bir büyümeye başladılar; şu an İzmir Ege Üniversitesi Botanik Bahçesinde yaklaşık 50şer kiloluk hayvanlar olarak hayatlarına devam ediyorlar, bu olaydan sonra akvaryumla olan bütün bağlantılarımı kopardım ama MJ gerçekten çok zevkli ve huzur verici bir uğraştır, kolay gelsin öldürme hayvancıkları temizle filan ilaç at ne biliyim dergi filan vardı akvaryum ile ilgili onları takip et.
)
Dip Not: Kaplumbağa ne versen yer tavsiye ederim, kıymadan başla böçek, kurbağa, salatalık, kendi salak yemi; işte artık aklınıza ne geliyorsa yiyolar bakımı kolay ve çok güzeller