İçerik değiştir



Dindar İle Dinci Arasındaki Fark - Rahmi Turan


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 32 yanıt verildi

#1 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 28.02.2011 - 17:49


Toplumumuzun temel sıkıntılarından biri de BELKİDE EN ÖNEMLİSİ Dinci'yi Dindar yerine koyma Aldatmacası dır ki en büyük KAZIĞI da Dindarlar yediler.
Bakın Almanya da bir vatandaş Başbakana Çarşaf fırlatmış. Bu, o vatandaşın DİN yoluyla yediği kazığın bir çeşit Dışa vurumudur.
Cami Avlusunda toplanan paraların hıncıdır.
Asıl konumuza dönersek.
Makale de Açık ve net belirtmiş.
Çok karlı bir İŞ olan Dincilik denilen Sermayesiz Sanayi Kolunun (SERMAYELERİ ALLAH )ve DİNCİ denilen MESLEK Kolunun ne olduğu anlaşılacaktır
Hürriyet Yazarı RAHMİ TURAN Dinci-Dindar kilitlemnesine bakın nasıl açıklık getirmiş.

http://www.hurriyet....arid=228&gid=61

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 28.02.2011 - 17:50


#2 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 01.03.2011 - 18:14

dinci lafını üreten zevat tanımını sonradan üretti, dindara laf etmeye bacakları yemediğinden alternatif bi kelime ürettiler ama fena ellerinde patladı.


birkaç kişinin hoşuna gitsede bi faydası olmadı çünkü o birkaç kişi zaten "bizim çocuklar"dı =)


rahmi turan vb nin de kime dindar kime dinci dediklerinin bi önemi yok (bir emin çölaşan değil) :)
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#3 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 01.03.2011 - 19:05

dinci lafını üreten zevat tanımını sonradan üretti, dindara laf etmeye bacakları yemediğinden alternatif bi kelime ürettiler ama fena ellerinde patladı.


Siyasal İslamcı=Dinci
yok birbirimizden farkımız diyor ama sevgili pac Siz Tarihi iyi anımsayamıyorsunuz.

Bu ülke yüyıllar boyu Hilafet denilen İslam dışı dın dışı bir SİYASET ve ZULÜM KURUMU İle yönetildi.
Kimse uyanmasın diye Kur'anın Türkçe okunmasına Şer kondu.
ALLAHIN HALAFİ OLDUĞUNU İDDA EDEN Halife Yunan askerini KUTSAYIP Yunan Askeri Hilafet Askeri diyebildi.
Sonrada bu yaptıkları ELLERİNDE PATLADI Çareyi Haçlılara sıvışmakta buldu.
O günlerin SİYASAL İSLAMCI Dedelerin Şimdiki Torunları DİNCİ.
Buyur oku;


Dincilik; dini, çıkar, koltuk, baskı, egemenlik aracı yapan bir sanayi koludur. İşin esası bakımından ne dini vardır ne de imanı. Tek kutuplu dünyanın süper zalimleri, sömürülerine destekçi bulmak için, dinci sektörün her türüyle işbirliği içine giriyorlar. İtham ve iftira, dincilerin temel ibadeti, varoluş nedenidir. Dindar, 'yaratılanları Yaratan'dan ötürü' sever, dinci ise yaratılanları Yaratan'dan nefret ettirmek üzere rahatsız eder. Dincilik, bir Yahudileşme illetidir. Başka bir deyişle, dincilik, dine Yahudilerin yaptıklarını yapmanın namıdiğeridir. Dincilik, tarih boyunca dört büyük Müslüman önderi deccal ilan etmiştir: Hz. Peygamberi kilise babaları, İmamı Azam'ı Emevi despotizminin yardakçıları, Selahaddin Eyyubi'yi Haçlı dinciliğin vaizleri, Mustafa Kemal'i ise akıl ve cumhuriyet düşmanı Müslüman yaftalı dinciler deccal ilan etti. Yani, 'dört deccal'ın ikisi kilise tarafından, ikisi de sözde Müslüman dinciler tarafından deccal ilan edildi. HAÇLI VE SARIKLI DİNCİLİĞİN İŞBİRLİĞİ Sarıklı dincilik Haçlı işgalcilerle işbirliğine ilk kez Kurtuluş Savaşı'nda gitmiştir. Bu öylesine bir işbirliğidir k, Türk Milli Bağımsızlık Savaşı'nı verenler, işgalci Haçlılardan birkaç kat daha ağır bir mücadeleyi içerdeki dinci hainlere karşı vermek zorunda kaldı. Milli Mücadele aleyhindeki dinci ulemanın hıyanet fetvaları, İngiliz uçakları ile ülkenin her yanına havadan bol bol atılıyor, İngilizlerin irtibat subayları Anadolu'da gittikleri her yere bu fetvaların kopyalarını taşıyıp halka dağıtıyordu. Bu hain dincilik fetvasının karşısında, milli mücadelenin İslam'ın izzet ve şerefini korumayı amaçlayan bir mücadele olduğunu hükme bağlayan ve altında 153 büyük din adamının imzası olan DİNDARLAR FETFASI yayınlandı. HAÇLI VE SARIKLI DİNCİLERE KARŞI SİLAHLI DİNDARLAR Türk Bağımsızlık Savaşı, aynı zamanda dincilikle dindarlığın da bir savaşı olmuştur. Haçlı süper güçler, İslam gibi antiemperyalist ve zulmü tek düşman tanıyan bir dinin dindarlarını işe yaramaz hale getirmeyi biricik tahakküm ve egemenlik aracı bilmekte ve Müslüman coğrafyalarda su başlarına oturttukları dincilik despotları aracılığıyla, İslam'ın antiemperyalist omurgasını kırmaya çalışmaktalar.
Yaşar Nuri Öztürk.

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 01.03.2011 - 19:16


#4 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.03.2011 - 21:04

dinci lafını üreten zevat tanımını sonradan üretti, dindara laf etmeye bacakları yemediğinden alternatif bi kelime ürettiler ama fena ellerinde patladı.


birkaç kişinin hoşuna gitsede bi faydası olmadı çünkü o birkaç kişi zaten "bizim çocuklar"dı =)


rahmi turan vb nin de kime dindar kime dinci dediklerinin bi önemi yok (bir emin çölaşan değil) :)


Bana laf edilen bir tek dindar göstersene ? Taşra yobazlığının, cehaletin, bağnazlığın, barbarlığın adı ne zamandan beri dindarlık oldu ?

İnsanları diri diri yakanlar dindar. Türbanlıyı ahlak abidesi görüp, mini etekli bayana ve hatta sıradan giyinimli ama türbansız/başörtüsüz bir bayana bile hayat kadını muamelesi yapanlar dindar. Ahlaktan bahsedip bir taraftan porno film izleyenler dindar. Faizin adını kar payı yapıp servetine servet katanlar dindar. Küçücük kıza sarkıntılık edenler dindar.

Boşuna mı deniliyor sanıyorsun sen dinci diye ? Dua et de genelleyip Müslüman demiyorlar. Aslında ''dinci'' diyenlere teşekkür etmek lazım.

Bir yerde okumuştum, nerede yazdığını hatırlamıyorum şu an. Yazan dindar ile dincinin farkını şöyle izah ediyor: ''Dinci, yemeğe başlanırken besmele çekilip çekilmediğine, dindar da yemeğin helal ya da haram olup olmadığına, kul hakkına, hangi şartlar altında sofraya konulduğuna bakar.''

Belki bir faydası olmayacak ama ben yine de söylemiş olayım. ;)

#5 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3.232 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Gönderim zamanı 01.03.2011 - 22:49

Kimse uyanmasın diye Kur'anın Türkçe okunmasına Şer kondu.


peki Türkçe Kuran okunması konusunda ezandaki "Felah" kelimesini olduğu gibi bırakan zihniyete de bir çift lafınız var mı? Yoksa doğrusu o muydu?

(konuya farklı daldığım için özür dilerim)


Maveraünnehir :girlinlove:




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#6 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 02.03.2011 - 11:29

Ezanın türkçe okunmasında dinen hiçbir sakınca yoktur.
Fakat Ezanın tüm İslam dünyasında aynı dilde (özgün bir şekliyle Arapçayla) okunmasının soyolojik yararları vardır. Ezanın türkçe okutulmasının kimseye öğreteceği birşey de yoktur. Bir müslümanın Dünyanın hemen her yerinde aynı dilde (arapça) duyması tercihen bana göre daha anlamlı olur.
Bunun aksinin yapılmasının da haramlığını göstermez.
Ezan gibi, İslam dünyasının evrensel bir parolasının tercümesinden yarar beklemek ne kadar yanlışsa İnsanların Allaha kendi dillerinde yakarmalarına Arapçılık ve Arapçacılık gayretiyle karşı çıkmak da o kadar yanlıştır.
''Felah'' Kelimesinin ''kurtuluş'' Türkçeleştirlmemiş olması da bana göre yanlıştır.

Türkçe ezan ve Kur'anın okunması konusu Meşrutiyet dönemindeki bazı aydınlar tarafından da dile getirilmişti. Bunu Ziya Gökalp şöyle şiirleştirmiş:

"Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."

Bu mesaj shy tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 07.03.2011 - 20:24
bir üstteki mesajın tamamını alıntılamıyoruz (shy)


#7 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 02.03.2011 - 13:14

la iateyen türkçe okusun engel olan yok ki :)

#8 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 02.03.2011 - 17:11

ister okusun ister kılsın Türkçe de; varsa kılan buyrun göstersin, çok merak ediyorum, ve de iddia ediyorum kılıyorum diyen yalan söylüyor......
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#9 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 02.03.2011 - 18:58

Arap dili Kutsalmıdır?
Yani şimdi,Arap dili Allahın dili mi oluyor.
Allah Arapçadan başka Dil bilmez mi demek istiyorsun
Veya senin ne dediğini anlamaz mı demek istiyorsun.
Veya Kur'an manasız bir kitapmıdır ki ne dediğini anlamadan okunmalıdır demeye getiriyorsun.

Bu mesaj shy tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 07.03.2011 - 20:24
bir üstteki mesajın tamamını alıntılamıyoruz (shy)


#10 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 03.03.2011 - 12:13

Kur'an dili Arap dilinin tam karşılığı değildir, Dua ederken Türkçeyi kullanabilirsin, Namaz kılarken KULLANAMAZSIN, kullanırım diyen varsa buyursun göstersin diyorum, öyle 2 satır karalamayla bakın böyle kılınır diye maval okumasın, iddia ediyorum KILAMAZLAR, buyrun aksini söyleyin dinleyelim. Ne dediğini anlamadan okumak kişinin eksikliğidir, namazı bozan bir şey değildir.****alıntı***
Nekadar ilginc bir durum aslinda

Genellikle türkce ibadet veya türkce ezan isteyenler, ömründe hic camiye gitmemis , alnı secdeye degmemiş, hic namaz kilmamis din ile namaz, ile ibadetle alakasi bile olmayan insanlardir ne hikmetse. Hatta bir coguda dindarlardan, camiden ezandan rahatsiz olan insanlardir.

Yani siz simdi ezan türkce okunsa , namazda tükce kilinsa kalkip camiye mi gideceksiniz ve abdest alip namazmi kilacaksiniz?

Bunu istemekteki amac baska , amac , üzüm yemek degil, bagciyi dövmek.

Diyelimki önünüzde sihirli bir kapi duruyor ve bu kapiya sifresini söyleyince aciliyor fakat sifre ingilizce bir kelime, biz bu kapiyi ancak ingilizce olan o sifreyi söyledigimizde acilir , o sifreyi türkce söylesek acilirmi ? , acilmaz elbet.

Sen illede ben Türküm bu kelimeyi türkce söyleyeceim diye inat edersen o kapi sana ömrün boyunca acilmayacaktir.

Türkce ibadet meseleside aynen bu verdigim örnekteki gibidir.

Elbette ellerimizi acar Türkce dua edebiliriz. Ama namazi peygamberimizin bize gösterdigi sekilde kilmaliyiz, ezanida öyle. Bir usulü ve kurali vardir bunun. Herkes kafasina göre namazi, ezani degistiremez. Ezan ve namaz evrenseldir, dünyanin heryerinde aynidir ve öyle olmalidir.

Bu mesaj shy tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 07.03.2011 - 20:24
bir üstteki mesajın tamamını alıntılamıyoruz (shy)

necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#11 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 03.03.2011 - 17:25

Sevgili milas
Herzamankinin aksine iki satırla geçiştirmediğiniz için öncelikle teşekkür etmek isterim.
Maval okumak haddimize de düşmez. Siz o şekilde algılıyorsunuz. İnsanlar düşüncelerini söylemeliler ki her fikirden yararlanabilelim.
Her fert bir beyin demektir. Her beyin ayrı bir fikir demektir.
Allah akıl vermiş. Allah verdiğim bu Aklınızı işletin diyor.
Aklını işletmeyenlerin üzerine PİSLİK indiririm diyor.
Burada bizim yaptığımız da bu değil mi!?

Gelelim konumuza,
Biraz uzun olacak ama umarım okursunuz.

Namazın esası, insanın içinden geldiği gibi öz yakarışlarını kendi diliyle Yaratıcıya arz etmesidir. İçinden gelenleri ifade etmek üzere kişi ebette ki Kur’an’dan ayetler seçebilir. Ancak birilerinin bir takım sureleri seçip bunlara “namaz sureleri” adını vermesi ve bunların okunmasını dayatması namazın da Kur’an’ın da ruhuna aykırıdır.
Sizin ağzınızdan çıkan veya içinizden geçirdiğiniz düzensiz süslü olmayan basit imla hatalı fakat yüreğinizden çıkan sözler daha anlamlıdır.
Aslında işte o zaman daha iyi konsantre olursunuz. İlla ki konsantre olmak da şart değil. Ezberlediğiniz duaları da arapça(anlamını bilerek) veya türkçe okuyabilirsiniz.
Bizler Namaz esnasında, yani Allahın huzurunda süslü sözler sıralamak için Edebiyat sınavına tabi tutulmuyoruz ki.
Namazın ruhu Allah’a karşı bağlılık ve samimiyettir. O ruhu yakalayıp yakalayamadığınız ise Allah ile sizin aranızdadır.

Namaz dinin emridir ancak azap korkusuyla zorla yapılan ibadet gerçek anlamıyla ibadet olmaz. Bu düşünce de olanların; Bana, Allah ile Cennet pazarlığı yapıyor gibi birşey geliyor. (Daha iyi anşaılması için şöyle söyleyeim. Allah korkusu yerine Yunus gibi Allah aşkı ile yanmak insanı Allah daha yakın yapmaz mı!?)

Şifre ile benzetme yaparak anlatmak istediklerinize gelince;
Evreni ve gerisindeki SONSUZLUĞU göz ardı edip Camiyi Allahın evi yapanlar da tıpkı senin gibi apsürt mantık yürütüyor.
Böyle bir mantık yürütmenize sebep;
Sorun, Sizin Allahın Yüceliğini KAVRAYAMAMANIZDAN Kaynaklanıyor.
Allahı dar bir çerçeve içinde düşünüyorsunuz.
Allah; Size şah damarınızdan da yakınım der.
Dünyadaki hemen herkes şah damarın ne olduğunu bilir.İşlevini ,fonksiyonlarını tam olarak bilmesede ,nerede olduğunu en azından tahmin eder.Bunun için çok bilgili olmayada gerek yoktur.İşte Allah hemen herkesin anlayacağı şu ifadeye Kuran`da yer verir ;"Yemin olsun ki,insanı biz yarattık.Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz.Biz ona ,şah damarından daha yakınız."KAF Suresi 16.
Şah damarından daha yakın olmak demek ,o insanın aslında ne yaparsa yapsın,nereye gizlenirse gizlensin,ne kadar fısıldayarak konuşsun hatta kimseye söylemese bile içinden ne geçiyorsa geçirsin yaratıcımız Allah tarafından onun bilindiğinin bir kanıtıdır.
Sizin söyleminizle açıklarsak; ŞİFRE'yi ağzınızdan doğru söyleseniz bile, söylediğiniz doğru sözcük Kalp şifresi ile uyuşmuyorsa Allahın huzurnda GEÇERSİZDİR.
İnsanların kavrayamadıkları nokta işte burada başlıyor.

Namazın şekli ile ilgili olarak söylediklerinize gelince;
Ben bu konuda hiç fikir beyan etmedim ki.
Namazın nasıl kılınacağını zaten Peygamberimiz göstermiştir. Kur'anda şekil olarak nasıl kılınacağına dair her hangi bir ayet mi var da biz bilmiyoruz!!??

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 03.03.2011 - 17:29


#12 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 03.03.2011 - 17:39

BU KADAR UZUN BİR ŞEYLER ANLATMANA HİÇ LÜZUM YOK, ALLAH NAMAZDA OKUNACAK AYETLERİ DE DUALARI DA GÖNDERMİŞTİR,


haşa RABBİM unuttumu ki, namazı bütün müslümanlara gönderdiğinide TÜRKLER de TÜRKÇE kılsın demedi.Namaz aslıyla kılınırrrrrrr, okuduğunu anlamayanın kendi eksikliğidirrrrrrrrr, BEN İDDİA EDİYORUM BAĞIRA BAĞIRA SÖYLÜYORUM TÜRKÇE NAMAZ KILINMAZ DA KILINAMAZDA, KILABİLEN VARSA BUYURSUN GÖSTERSİN....


Başka şeyler anlatmanıza lüzum yoktur, Türkçe namaz kılarım diyen kılınır diyen namazla niyazla ilgisi olmayandır.. Aksini iddia eden varsa buyursunnnnn....
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#13 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 03.03.2011 - 17:42

ezanın türkçeye çevrilme mevzusunun insanlar arasında tartışma yaratmak, farklı düşüncedeki insanları birbirine düşürmekten başka pek bi işe yarayacağını sanmıyorum.



namazın farzlarından biri kıraat yani namazda kuran okumaktır. İşte bu noktada kurandan bir ayet şöyledir.
"Kuranen Arabiyyen". Yani Türkcesi "Kuran Arapcadır". O zaman namaz kılarken kuranın Türkcesini okumak farzlardan birini eksik bırakacak ve namaz sahih olmayacaktır.

Duayı tabiki Türkçe yapmak güzeldir. Ne istediğini bilerek istediğin şekilde dua etmek,ihtiyaçları için dua etmek, Allah'a sığınmak güzel birşeydir

Bu mesaj milas tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 03.03.2011 - 17:46

necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#14 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3.232 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Gönderim zamanı 03.03.2011 - 22:08

milas uzun uzun yazmaya gerek yok. Dediğin gibi Allah içimizden geçeni bilirken Türkçe okumanın olmazı nedir?

Bir diğeri; kimsenin inancını, inanç eksikliğini konuşmak haddin değil... Ayrıca arapça okunur yorumunu yapan kesim insandır diyorlar ve haklı bir gerekçen olmadığından böyle yapılır, aksini iddia edende inanç eksikliği vardır demek ne tartışma adabıyla ve ne de müslümanlıkla ilişkilidir ki boş ver gitsin...

Kuran "Kuranen Arabiyyen". Yani Türkcesi "Kuran Arapcadır". a kimsenin sorunu yok ki? Kur'an sadece araplar anlasın diyemi indirilmiştir de sıkıntı var... Evet kuran arapça indirilmiştir ve anlaşılmak, tatbik edilmek içindir... Melodi bazında söylenmek için değil... (tövbe yarabbim)

Din ne sizin ne de bir başkasının tekelindedir ve yargılayıcısı da siz olamazsınız, olmamalısınız... Varsa açıklığa kavuşturacak bir savınız söylersiniz, açıklarsınız... Yoksa aksimi savunanda inanç eksikliği vardır demek siz gibi müslümana yakışır ve demogojiden ileri gitmez...

Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 03.03.2011 - 22:09




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#15 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 04.03.2011 - 12:46

üstüne basa basa bir daha söylüyoruum, Türkçe'de Kur' an ın tam karşılığı yoktur, birebir tercümesi her ayete uymaz, onun için namaz olmaz, olur diyen yalan söyler , Türkçe namazı kimse kılmaz da kılamaz da, hodri meydan diyorum, olur demek başka icra etmek başka, buyrun kim kılarım diyorsa görelim kılsın Türkçe namaz, bütün söylediklerimi geri alıcam.
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#16 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3.232 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Gönderim zamanı 04.03.2011 - 14:20

Halen aynı yerdesin senin dediğin "ben kabul etmem o namazı" ve ben kılıyorum var mı ötesi? Neyi nasıl sana ispat edecez veya niye ispatla mükellefiz... Birileri de "Arapça ayet okunarak kılınan namazda kul dediğini anlamadığı için ritimden öteye gitmez, aksini iddia eden ispatlasın!" dese...

Görelim kılsın Türkçe namaz demek nedir? neyi göreceksin, nasıl göreceksin?

milas uzun uzun yazmaya gerek yok. Dediğin gibi Allah içimizden geçeni bilirken isteyen Türkçe kılsın, ne seni ne beni ne de bir başkasını bağlar ve de hiç kimseye ispat edilmesi gerekmez...

Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 04.03.2011 - 14:21




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#17 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 04.03.2011 - 15:31

NAMAZI KILMAYAYNIN TABİİ Kİ İSPAT ETMESİNE GEREK YOK, SADECE KILINIR *saksak DER GEÇER GİDER...
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#18 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 05.03.2011 - 10:53

Sevgili milas
Benim sana Anlatmak istediğimi Kavrayamadığın dan dolayı aynı şeyleri yazıp duruyorsun.

AMENTÜ VE ETTEHİYYATÜ DUALARI KUR'AN'DA VAR MI?
ALLAHÜMME SALLİ VE BARİK DUALARI KUR`AN`DA YER ALMADIĞI HALDE NEDEN OKUNMAKTADIR?
Namazda okuna gelen Tahiyyat ve Allahümme salli ve barik duaları da Resul'ün kesin uygulamasında yer almayan ancak tarih içinde Müslümanların kalıp bir dua formuna soktukları dua çeşitlerindendirler.



Kimsenin de size birşey isbet etme mecburiyeti yok.
Sadece şunu söyleyeyim FİKRİN NEYSE ZİKRİN ODUR Demiş atalarımız. Daha ne yapmamız gerekiyor.
Havada iki parende atarak nazaz mı kılıyoruz diyoruz ki!!??
Bu topikte ki yazdıklarımın tamamı birbirine bağlantılıdır baştan itibaren okumanı tavsiye ederim.
Özetle;
Kur'an'ın dua ayetlerini okumak en ideal yoldur. İster Arapça istersen Türkçe.
İstersen Yüreğinden geldiği gibi söyle.
Fakat Kur'an ne söylüyor! Manasını da bil.


Burada Hiç kimse nazmazın şekli ile ilgili olarak hiçbirşey söylenmedi.
Burada Namaz esnasında Yani Allahın huzurunda Okunan dualar dan bahsedildi.

Namazın kabul meselesi Allah`ın kararına bağlıdır. Ancak anlamını bilmeden yapılan ibadeti Kur`an eleştirmektedir. (Maun Suresi, 4-5; Nisa Suresi, 43)
İşte tam da burada; Müslümansın anladık da Kur'anın yani Allahın mesajını öğrenmek de gerekmez mi?
Öğrenmeden Anlamını kavramadan okursan Asıl samimiyetsizlik budur.
Kur'an Manasız bir kitap değil ki?

Bu sebepten dolayı ki İslam dünyası DİNCİLER 'den Tarih boyunca DİN adına Kendi dinleri ile vuruluyorlar.
Samimi dindarlar Din adına DİNCİLERDEN Zulüm görüyor.
Tekrar söylüyorum;
Namazın esası, insanın içinden geldiği gibi öz yakarışlarını kendi diliyle Yaratıcıya arz etmesidir. İçinden gelenleri ifade etmek üzere kişi ebette ki Kur'an'dan ayetler seçebilir. Ancak birilerinin bir takım sureleri seçip bunlara "namaz sureleri" adını vermesi ve bunların okunmasını dayatması namazın da Kur'an'ın da ruhuna aykırıdır.
Kısaca;
Namazın ruhu Allah'a karşı bağlılık ve samimiyettir. O ruhu yakalayıp yakalayamadığınız ise Allah ile sizin aranızdadır.

#19 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 05.03.2011 - 11:42

Kur'an'ı Arapça Okumanın Hikmetleri


Kur'an-ı Kerim'i indirildiği Arapça ile okumanın fayda ve hikmetleri sayılamayacak kadar çoktur. Onlardan sadece bir kaç tanesini arz ediyoruz:
1. Kur'an'ı orijinal Arabçası ile okuyan ibadet etmiş olur, bu okuma insanı Allah'a yaklaştırır, anlamaksızın dahi olsa okuyorsa sevap kazanır. Anlayarak okuyan ise ücret üstüne ücret elde eder. Yüce Allah'ın:

"Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler. Çünkü Allah, onların mükafatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Çünkü O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir."1 âyet-i celilesinde de ifade edildiği gibi, Allah'ın kitabını okuyanlar methedilmiş, Kur'an'ı mücerret okumak dahi namaz kılmak gibi ibadetlerden sayılmış, hatta Kur'an tilaveti namaz kılmak gibi çok önemli bir ibadetten önce zikredilmiştir.

Hz. Peygamber (a.s.m)'da: "Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa onun için bir hasene vardır. Bir haseneye on misli sevab verilir. Ben Elif Lam Mim bir harftir demiyorum. Elif bir harftir, Lam bir harftir, Mim bir harftir diyorum."2 hadislerinde Kur'an'ı bizzat okumanın ibadet sevabı kazandıracağına dikkat çekmişlerdir. Ki, Kur'an bu özelliği ile ayrıcalık kazanmış, başkalarına fark atmıştır.

2. Kur’an-ı Kerim’i Arapça okumak, Allah'ın bundan önceki kitaplarının başına gelen tebdil ve tahriften O’nu korumak içindir. Cenab-ı Hakkın mânâsını anlamasa dahi Kur'an'ı okuyanlara büyük mükafat va'd etmesi, Kur'an'ın koruması ve bekası için en mühim saiklerden biri olmuştur.

Onun için insanlar Kur'an okumaya aşırı düşkünlük göstermişler, hatta bir kısmı Kur'an'ın hâfızı olmuştur. Kıraatın, Kurra ve hafızların çoğalıp her tarafa yayılması, Kur'an'ın dillerde deveranını netice vermiştir. Dolayısıyla hiç kimse onu değiştirmeye cür'et edememiş, çünkü Kur'an'ın ârifleri tarafından şiddetle kınanacağını hesaba katmışlardır. Nitekim buna cüret eden İslâm düşmanları, Kur'an ârifi, âlimi, kurra ve hâfızları tarafından ağızlarının payını almışlardır.



3. Müslümanlar arasında dil birliğini sağlamak, dinî birliklerini kuvvetlendirmek, aralarında anlaşma ve yardımlaşma vesilelerini kolaylaştırmak, böylece saflarını kuvvetlendirmek, güçlerini artırmak, sözlerini yüceltmek.

Bu ilahî ve yüce bir siyasettir. Bu siyaset başarılı olmuştur.
4. Devamlı okuyanın yavaş yavaş düşünme ve anlamaya da yol bulacağını sağlamak ve onunla amel etme imkanını temin etmek. Bu gün onu gafil okuyan, yarın onu hatırlayarak, düşünerek okur, yarın düşünerek okuyan da onun rehberliğinde amel etmeye başlar. Böylece okuyucu bir dereceden daha yüksek bir dereceye intikal eder.3

Şimdi Sorabilir miyiz?
Şimdi şu soruyu sorabilir miyiz?
Kur'an'ın orijinal Arabçasını istemeyenler veya Türkçe Kur'an isteyenler bu saydığımız maddelerin aksini söyleyebilirler mi? Yani müslüman oldukları halde:
Biz Kur'an'ın Arabçasını okumanın ibadet olduğuna inanmıyoruz, ondan sevab da beklemiyoruz, diyebilirler mi?

Ve yine diyebilirler mi ki, bizim, Kur'an'ın kıyamete kadar korunması, tahrif ve tağyirden uzak kalması gibi, müslümanların birliğini korumak gibi bir derdimiz yok, diyebilirler mi?

Müslüman oldukları için bunu diyemeyeceklerdir. Diyemeyeceklerine göre Kur'an'ın Arabçasına sahip olmalıdırlar, Türkçe ibadet, Türkçe Kur'an, Türkçe kâmet gibi basit, hiç bir ilmî ve dinî değeri olmayan heva ve heveslerden vazgeçmelidirler.

"Çünkü aziz Kitab'ın, arşını terk etmesi mümkün değildir. Onun arşı Arabçadır. Kur'an'ı o arşa oturtan da Yüce Allah'tır. Padişah tahtını boşaltırsa izzet ve kuvvetten padişah için ne kalır? İşte bu Kur'an'ı Allah, sözlerin padişahı yapmış, ona i'caz tâcını giydirmiş, onun Arabçasını da bu i'caz ve i'tizaza bir ayna yapmıştır.4 "O bir Kitab-ı Azizdir. Ne önünden ne arkasından batıl ona yaklaşamaz. O, çok övülen hikmet sahibi Allah'dan indirilmiştir."5

Biz milletimizi, vatanımızı, milli değerlerimizi, Türkçemizi seviyoruz. Ama aynı zamanda biz en mukaddes varlığımız olan Dinimizi, Kur'an'ımızı ve Kur'an'ın dili olan Arabçayı da seviyoruz.

Türkçe ibadet konusunda ısrar edenler Arabçaya olan düşmanlıklarını da îlan ve itiraf etmektedirler. Arapçaya olan düşmanlıklarından nerdeyse Kur'an'a da düşmanlıklarını söyleyecekler ama hamdolsun ki, bir İslâm ülkesinde yaşamakta ve kendilerinin de müslüman olduklarını söylemektedirler.

Zaman zaman öylesine garip tutum ve tavır içine girmektedirler ki, ırkçılık sevdasından mıdır yoksa din düşmanlığından mıdır sözü: "Neden Kur'an Türkçe gelmedi de Arabça geldi, neden Peygamber Araplardan çıktı da Türklerden çıkmadı?" demeye getiriyorlar. Bu benim aklıma şu ayeti getirdi: "İsrailoğulları Hz. Musa (a.s)'ya: "Ey Musa, onların tanrıları olduğu gibi, bizim için de bir ilah yap." dediler. Musa: "Gerçekten siz cahil bir toplumsunuz." dedi.6 Halbuki bu tavır ve anlayış ne kadar yanlıştır.

Biz aciz bir mahluk olarak, âlemlerin Rabbi ve Hâlıkı olan Allah'ı yargılamaya hakkımız var mı?

O Allah, dilediğini yapmakta ve istediği gibi hükmetmede serbest olmasaydı Allah olamazdı. O böyle yapmışsa mutlaka bunun bir hikmeti vardır, deyip Allah'ın hükmüne boyun eğmemiz gerekir, müslümana da yakışan budur.

İmam Şafii'nin Risalesinde şu ifadelere rastlıyoruz:
Arap olmayanların, Arap lisanına tâbi olmaları gerekir. Çünkü o bütün insanlığa elçi olarak gönderilen Allah Resulu (a.s)'nün dilidir. Onun dinini kabul edenler dilini de seve seve kabul ederler.

Her müslüman elinden geldiği kadar Arap dilini öğrenmesi lazımdır. Ta ki, Allah'dan başka ilah olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve Resulu olduğuna şehadet edebilsin. Allah'ın kitabını okuyabilsin, tekbir ve tesbihlerle Allah'ı zikredebilsin.7

Yüce Allah Peygamberini Türklerden, kitabını da Türkçe gönderseydi bu sefer de başka milletler neden peygamber bizden çıkmadı, kitab bizim dilimizle gönderilmedi diyebilirlerdi ve bu soruların ardı arkası kesilmezdi.

Öyleyse bize düşen Allah ne yaparsa doğru yapar deyip O'nun son Peygamberinin dinini ve dilini benimsemek, onu anlamak ve o istikamette yaşamaktır. Hepsi bu kadar.

Bu Gün Gelinen Nokta
Kur'an, Türkçe'yi kanatlandırmış ve Kur'an'ın ana kavramlarını, fiillerini, tabirlerini ve kültürünü hayranlık uyandıracak bir marifetle Türkçe'ye taşıyan ecdadımızın kendi dillerini beynelmilel ve beynel İslam çapta bir kemal derecesine ulaştırmıştır. Dil ırkçılarının Türkçe'den kovmaya çalıştıkları şey Arapça'dan ibaret değildi; onlar Türkçe'deki Kur'anî kültür ve muhtevayı kazımaya kararlı idiler.
Bu gün artık gelinen nokta ve hâkim olan kanaat şudur: Kur'an Arapçasız olmaz. Arapça'nın dışında bir dille ortaya konan da Kur'an sayılmaz. Çünkü Üstad Bediüzzaman'ın ifadesiyle "Lisan-ı nahvi olan Arapça'dan başka Kur'an'ın meziyetlerini ve nüktelerini hiçbir lisan muhafaza edemez."9

Kaynaklar:
1. Fatır, 35/29-30.
2. Tirmizi Hakim'de bunun bir benzerini merfu olarak rivayet etmiştir. ez-Zerkanî, s. 129.
3. Ez-Zerkânî, Muhammed Abdul'azim, Menâhilu'l-İrfan fi Ulûmi'l-Kur'an, ty., s. 129-130.
4. ez-Zerkanî, *gune., s. 137.
5. Fussilet, 41/42.
6. A'raf, 7/138.
7. ez-Zerkanî, *gune., s. 151.
8. Alkan, A. Turan, "Kur'an'ın Kanatlandırdığı Türkçe", Zaman Gazetesi, 27 Kasım 1997.
9. Bediüzzaman, Şualar, s. 213.


Dr. Vehbi KARAKAŞ
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#20 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 05.03.2011 - 11:43

DERDİMİZ TAKIŞMAK DEĞİLDİR, İDDİAMIZ TÜRKÇE İBADET OLMAZ DIR, İDDİA EDENDE BUYURSUN İSPAT ETSİN DİYORUZ
*****
Kur'an niçin aslından okunmalı?

Kur'an niçin aslından okunmalı?

Cevap:
Kur'an-ı Kerim'de altı yerde "Kur'anen Arabiyyen" ifadesi geçer. Yani Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'i Arapça olarak indirdiğini bildirir. İbrahim suresinin 4. ayetinin meali de şöyledir:
"Hak dini onlara açıklasın diye, her peygamberi Biz kendi kavminin lisanıyla gönderdik. Sonra Allah, dilediğini sapıklığında bırakır, dilediğini de doğru yola iletir. Onun kuvveti her şeye galiptir ve O her şeyi hikmetle yapar."

Bu durumda nasıl Kur'an'ın manası Allah'tan gelmişse, lafzı, ifadesi ve yazılışı bakımından da İlahidir. Kur'an dendiği zaman hem onun Arapça olarak okunan lafzı ve kelimeleri, hem de anlaşılan manası akla gelir ve hakikatte de öyledir. Bu iki hususiyeti birbirinden ayırmak, farklı mütalaa etmek mümkün değildir. Kur'an ancak kendi lisanı üzerine okunabileceği için, sadece o lisanın kendi harfleriyle yazılır, o harflerle okunur.

Araplardan başka Farsça, Hintçe, Çince, Uzakdoğu dilleriyle konuşan Müslümanlar da, biz Türkler de Müslüman oluşumuzdan bu yana Kur'an'ı Arapça olarak yazmış, o dille okumuşuz. İslam alimlerinin de ortak görüşü, Kur'an'ın başka dille yazılamayacağı yolundadır. Bunda ittifak vardır.

Zaten Kur'an'ı başka bir dille yazmak mümkün olmadığı gibi, başka bir dille doğru olarak okumak da mümkün değildir. Çünkü Kur'an harflerinin kendisine has özellikleri vardır. Bu harflerin bazılarının karşılığı ve okunuş şekli başka dilin alfabelerinde mevcut değildir. Söyleniş bakımından birbirine benzer harfler olsa da, mahreçleri (ağızdan çıkış yerleri) itibariyle de farklıdır. Mesela, Arapça için "lügat-ı dad" denir; yani Fatiha Suresinin sonundaki "veleddallin" deki "dad" harfi hiçbir lisanda bulunmamaktadır. Bu harfin bulunduğu bir kelimeyi başka bir lisanın ifade etmesi mümkün değildir.

Mesela Türkçede sadece "h" harfi yerine Arapça'da üç çeşit "h" harfi vardır. Noktasız "ha" noktalı hırıltılı "ha" ve "he".

Yine Kur'an harflerinin içinde üç adet "ze" vardır. Biri ince "ze", biri peltek "zel", diğeri de "zı" dır.

Türkçedeki "s" yerine üç harf bulunur. "Sin, sad" ve peltek "se". Arapça’ya has bir harf vardır ki, o da "ayın" olarak okunan harftir. Bu harf başka bir dilde pek bulunmamaktadır.

Şimdi Kur'an harflerini bilmeyen bir kişi, yukarıdaki harfler Türkçe ile yazıldığı zaman nasıl okuyacaktır? Bu harfleri çıkaramadığı gibi, okuduğu kelime ve ayetler de birer Kur'an kelimesi ve ayeti olmaktan uzak olmaz mı?

İşte Latin harfleriyle yazılmış olan Kur'an'ı daha bunlar gibi pek çok mahzurlardan dolayı doğru olarak okumak mümkün değildir. Kur'an okumasını öğrenmek isteyen kimse ancak onu aslından okumak suretiyle öğrenebilir. Böylece sıhhatli bir neticeye varmış olur.

Bu mesaj milas tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 05.03.2011 - 11:53

necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli