Yılmaz ÖZDİL
Fizan
1854: İlk dış borç alındı.
1883: Sigara ve alkollü içkilerin tüm gelirleri Düyun-u Umumiyeye bırakıldı.
1923: Cumhuriyet kuruldu.
1925: Sigara devletleştirildi.
1926: İçki devletleştirildi.
1946: İşin adı, Tekel oldu.
1954: İlk dış borcun alınmasından tam 100 sene sonra, anca, Düyun-u Umumiyeye son taksit ödenebildi.
1969: Tekel Kanunu çıktı.
*
2002: AKP iktidar oldu.
*
(Adapazarı, Düzce, Çine, Turgutlu, Mudanya, Yenişehir, Kocaeli, Hendek, Sinop, Şarköy, Merzifon, Geyve, Gölmarmara, Soma, Savaştepe, Ulubey, Ahmetli, Yenice, Çivril, Fethiye, Bergama, Dikili, Trabzon, Menemen yaprak tütün işletmesi kapatıldı.)
2004: Rakı satıldı.
(290 milyon dolara satıldı. Sadece Bilecikteki fabrika 100 milyon dolar ediyordu, ki, 17 fabrika satıldı. 35 milyon dolarlık rakı stoku... 100 milyon dolar civarında kuru üzüm, suma, şişe, etiket, anason stoku vardı. Binaları, arsaları saymıyorum gari.)
2006: Rakıyı 290a alan arkadaşlar, aynı rakıyı, 810a Amerikalılara sattı.
(Rakıyı 810a alan Amerikalılar, sadece geçen sene, 950 milyon dolar ciro yaptı.)
2008: Sigara satıldı.
British-Americana.
(Devlet Denetleme Kurulunun helal süt emmiş müfettişinin raporuna göre, sadece iki fabrikanın üç senelik kârına satıldı. Kapatılan ve üzerine konut yapılması planlanan fabrika mülklerinin, 2 ila 3 milyar dolar değerinde olduğu öne sürülüyor.)
2008: Tekel nostalji oldu!
Adı değiştirildi, tta oldu.
2010: Nostalji işçilerinin ağzı burnu kırıldı, suratlarına gaz sıkıldı, havuza atıldı.
*
Dün: Rakı gene satıldı.
Bu sefer İngilize.
(290 milyon dolara verilen rakıyı 810 milyon dolara alan Amerikalılar, aynı rakıyı, 2 milyar dolara İngilizlere sattı.)
*
Aynı gün: Bizde Tekel Kanunu çıktığı sene, Libyada darbe yapıp, iktidar tekeli kuran... Bizim Tekel işçileri havuza atılırken, bizim Başbakana İnsan Hakları Ödülü veren Kaddafi, ayvayı yedi.
*
Bilmiyorum tabii, iktidar tekelinde dönen dolapları görmek için taa Fizana gitmeye gerek var mı...
*****************************************************
Baş pazarlamacı demiyor muydu, "ben ülkemi pazarlamakla mükellefim" diye. Amaç, özelleştirmek değil, yok pahasına peşkeş çekmek. Ağzına çokça doladığı garip gurebanın malını kökten bağlı olduğu yabancıların altına sermek. Elbet bunların hesabı sorulacak.