Yılmaz ÖZDİL
İleri demokrasi
Avanta kömür muamelesini ıslıklayan taraftarı para cezasına çarptırıp, bi daha stada sokmayacaklarmış... Halbuki, para cezasına çarptırılıp, stada sokulmaması gerekenler başkaları!
*
Çünkü...
*
New Yorkun demokrat valisi var, Obamanın has adamı, David Paterson... Bu vali, beyzbol efsanesi Yankeesin taraftarı... Geçen seneki final maçını, en faça koltukta seyretti.
*
Gel gör ki, şerefsiz New York Post Gazetesi, merak eder, Yankees Kulübünü arar, Valinin kaç bilet aldığını, parasını ödeyip ödemediğini sorar. ABD bizim gibi ileri demokrasi ülkesi olmadığı için, kabile devleti olduğu için, Sana ne lan diyemezsin, cevaplayacaksın.
*
Yankees Kulübü, Valiye beş tane bilet verildiğini, parasının ödenmediğini açıklar. Niye ödenmemiş? Resmi görevli olarak geleceği bildirilmiş, resmi görevliden para alınmıyor.
*
Gel gör ki, haysiyetsiz New York Post Gazetesi, bu sefer, neden bir tane değil de, beş tane bilet verildiğini merak eder. Araştırır... Valinin iki yardımcısına, oğluna ve oğlunun arkadaşına avanta bilet aldığını ortaya çıkartır...
Haşırt diye manşet yapar.
*
Buyrun burdan yakın...
Manşetteki soru basittir:
Avanta bilet
rüşvet değil mi?
*
Vali tutuşur...
Yankeesle temas kurup, parayı ödemek istediğini söyler. Orası yalakalar devleti olduğu için, Yankees kulübü Reca ederim efenim, ödenmiş kabul edelim diyemez maalesef... Hesapları denetleniyor. Kredi kartı numaranızı verin, tahsil edelim der.
*
Vali ebelek gübelek der.
Çünkü, kredi kartından öderse, ödeme tarihi ortaya çıkacak. Yani, maçtan önce değil, gazetenin manşetinden sonra mecburen ödemek zorunda kaldığı anlaşılacak.
*
Hal çaresi?
Vali der ki:
Çek vereyim!
*
Verir çeki... Ancak, cinlik yapar, eski tarih atar. Böylece, sanki maçtan önce parayı ödemiş gibi olur. Sonra da utanmadan basın toplantısı yapar, İftira atıyorlar... İşte ödediğim çek der.
*
Gel gör ki, karaktersiz New York Postun manşeti, ihbar kabul edilmiştir. Badem bıyıklı polis devreye girer. Çek, adli tıp tarafından incelenir. Mürekkep testiyle, çeke atılan tarihin çakma olduğu kanıtlanır. Puşt New York Post manşeti dayar: Vali yalan söylüyor!
*
Hadi bakalım, New York Eyaleti Dürüstlük Komisyonu devreye girer iyi mi...
*
Dedim ya, orası bizim gibi ileri demokrasi ülkesi olmadığı için, böyle saçma sapan komisyonları var... Toplanır, haşırt diye 62 bin 500 dolar cezayı geçirir Valiye.
*
2 bin 500 dolar bilet parası, 60 bin dolar yalan söylediği için!
*
İşin hazin tarafı... Dürüstlük Komisyonunun üyeleri, bizzat vali tarafından seçiliyor. Yani, Koltuğumuzu ona borçluyuz, pisliğini örtelim, aklayalım demiyor nankör herifler!
*
Netice?
Uçtu vali.
*
Obama çıkıp Kefilim demedi. Zart diye değiştirildi. İnsan içine çıkamıyor şu anda.
*
Bizim şeref tribünlerine çoluğunu çocuğunu doluşturan bürokratları, VIP localarında saçını tarayarak poz veren generalleri, maçı yazmadığı halde baş köşeye kurulan gazetecileri, koltuğunu beğenmediği için kavga çıkaran siyasileri, el pençe durup ihale kapan kulüp yöneticilerini görünce... İyi ki ileri demokraside yaşıyoruz diye mutlu oluyor insan.
*
Demem o ki, değil ıslık...
Vuvuzela öttürsen hikâye.
*
Sivrisinek eskidendi çünkü...
Anlayana davul zurna saz,
anlamayana sazı soksan az.
***************************************************
Yeni stattaki 40 bin kişinin çoğu doğru olanı yapmıştır. Baş eğmemiştir, biat etmemiştir, korkmamıştır, dik durmuş ve diklenmiştir. Bu protestonun muhattabı, hazmedememiştir, çevresinde fırdönen pervanelerden alışık olduğu üzere, önünde eğilen, poposunu yalayan güruh göremediği için, arkasına bakmadan kaçmış, "tez beni ıslıklayanların kellesi vurula" fermanını vermiştir.
Savcılık, protesto edenler için soruşturma başlatmış. Türkiye coğrafyası, bu hükümet kadar hırsız, hazımsız, faşist, utanmaz, yüzü kızarmaz bir hükümet görmedi, göremez de.