İçerik değiştir



Biz De Genelkurmay'ı Uyarıyoruz


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 2 yanıt verildi

#1 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 20.12.2010 - 17:43


'Biz de Genelkurmay'ı uyarıyoruz'

Genelkurmay'ın internet sitesinde yerel yönetimlerde 'iki dilin' kullanılması tartışmalarına ilişkin yayınlanan 'basın açıklaması' ile ilgili olarak bugün suç duyurusunda bulunuldu. Aynı konuda 'Biz de Genelkurmay'ı Uyarıyoruz başlıklı yaygın bir imza kampanyası başlatıldı.

Söz konusu eylemin Askerî Ceza Kanunu Md. 148/C ve E'ye göre cezalandırılması istemiyle, Ahmet İnsel, Ali Bayramoğlu, Aydın Engin, Baskın Oran, Cengiz Aktar, Cengiz Algan ve Gencay Gürsoy'un imzalarıyla bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına Genelkurmay Başkanlığı hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

İMZA KAMPANYASI

Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde, yerel yönetimlerde iki dilin kullanılmasına ilişkin BDP'nin önerisi ve tartışmalara ilşkin yayınlanan basın açıklaması ile ilgili olarak, internet üzerinden yaygın bir imza kampanyası başlatıldı

"Biz de Genelkurmay'ı Uyarıyoruz" başlıklı imza metni şöyle:

"Ülkemizde askerî darbe ve muhtıra için 27 Mayıs'tan beri tercih edilen Cuma günü (17 Aralık 2010), Genelkurmay internet sitesinde "basın açıklaması" adı altında yine emredici görüşlere rastlanmıştır.

Yerel yönetimlerin Kürtçeyi resmî dilin yanı sıra ikinci bir dil olarak kullanma tartışmaları siyaset düzleminde sürmektedir. Bu tarihini şaşırmış (anakronik) askerî müdahale, TBMM'nin yetkilerini gasp için talihsiz bir çaba, umutsuz bir meydan okuma girişiminden ibarettir. Türkiye 28 Şubat ve 27 Nisan gibi askerî disiplinsizlikleri ve suçları çoktan tarihe gömmüştür.

Dahası, demirbaşında silah bulunan kimi devlet memurları tarafından tehdit edici bir üslupla yayınlanan ve son paragrafında böyle yapmaya devam da edeceğini ilan eden bu müdahale, Askerî Ceza Kanunu Md. 148/C ve E'ye göre "1 aydan 5 yıla kadar hapis" gerektiren bir suçtur. Bu suçun duyurusu Cumhuriyet Savcılığı'na yapılmış bulunmaktadır.

Siyaset, dil veya edebiyatla uğraşmak Genelkurmay'ın üzerine vazife değildir. Bu devlet kurumunun tek vazifesi, Hükümet ve TBMM'nin talimatları doğrultusunda ülkemizi yurt dışına karşı savunmaktan ibarettir."

Metnin ilk imzacıları: Ahmet İnsel, Ali Bayramoğlu, Aydın Engin, Baskın Oran, Cengiz Aktar, Cengiz Alğan, Gencay Gürsoy, Ümit Kardaş

HUKUKÇULAR BİRLİÐİ VAKFI: GENELKURMAY TÜRKİYE'NİN SİYASETİNE MÜDAHALE ETMEK İSTEMİŞTİR

Hukukçular Birliği Vakfı, “Genelkurmay Başkanlığının internet sayfası üzerinden yapılan açıklama ile yine ve yeniden siyasi söylem içerisine girerek Türkiye'nin siyasetine müdahale etmek istediğini” savundu.

Hukukçular Birliği Vakfı'ndan yapılan yazılı açıklamada, genel seçimlere 6 ay kalmışken, iki dilli yaşam girişiminin zamanlamasının dikkat çekici bulunduğu ve oy hesapları ile yapıldığının düşünüldüğü ileri sürülerek, “Ne var ki yasama ve yürütmenin başı olan organlar tarafından dile getirilen tepkiler siyasi olarak tabii karşılanabilir ise de ancak çağdaş demokrasi kriterlerine göre olağan olmayanın, askeri bürokrasini bir gündeminde yerini almadır” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, Genelkurmay Başkanlığının internet sayfası üzerinden yapılan açıklama ile yine ve yeniden siyasi söylem içerisine girerek Türkiye'nin siyasetine müdahale etmek istendiği iddia edildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Genelkurmay, devletin vatandaş tarafından yönetildiği değil vatandaşın devlet tarafından yönetildiği bir siyaset kültürüyle yetiştiğinden Kürtçenin tartışılmasını kesmek üzere böyle insan zihnini rahatsız eden bir müdahaleyi yine yapmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri artık demokrasiyi özümseyerek sözde değil özde demokrat olmaları gerektiğini anlayarak söylenmesi gerekeni siyaset kurumuna, yargı kurumuna bırakmalıdır.
Siyaset yapmak askerin görevi değildir. Elinde silah olanın çıkıp da taraf olduğunu ilan etmesi toplum tarafından açıkça darbe tehdidi olarak algılanmaktadır.”

Açıklamada, özünde devletlerin güç ve kuvvet kullanmasını gerektiren durumlarda, yasama ve yürütmenin ortak işlemi ile devreye soktuğu siyasi otoriteye bağlı olması gereken askerlerin, çok boyutlu sorunların çözümünde bir aktör olarak kendiliğinden devreye girmesinin, üniter devletin korunmasına hizmet etmeyeceği savunuldu.

“Askerlerin siyasi olaylarda bu şekilde devreye girmesinin, toplum nazarında üniter devletin hukuk zemininde değil, askeri güçle korunduğu ve sürdürüldüğü izlenimi verdiği” ileri sürülen açıklamada, bir ülke toplumunun bütün kesimlerinin birlikte yaşamasın ve medeniyetin nimetlerinden faydalanmasının ancak hukuk yoluyla gerçekleşebileceği belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Askeri bürokrasinin, siyasi bir organ gibi ülkemizin hukuki, siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarına müdahil olma alışkanlığını devam ettirmesi, toplumun kardeşlik ve farklılıklara saygı ve hukuk temelinde yükselen birlikte yaşama istek ve iradesini yok edecektir. Bu tür yersiz müdahalelerin devam etmesi korkarız gelecekte ülkenin bölünmesine neden olacaktır.”
****************************************************


Yukarıdaki metne imza atan yandaş yalaka kalemşörlerin, elbette her kurum hakkında suç duyurusunda bulunma, dava açma hakları vardır.


Ne yapmış ki G.K.? PKK temsilcisi partinin iki dil söyleminin ülke bütünlüğünü zedeleyeceğini, G.K. olarak bu tür faaliyetlerde üniter devlet adına taraf olacağını belirtmiş. Bunda yanlış olan ne?


Kaldı ki, TBMM başkanı Şahin'de aynı yönde açıklamalar yapmış, "partileri kapatılır, sonuçlarına katlanırlar" demiştir. Şimdi, benzer söylemi G.K. yapınca, bu satılmış kalemlerin nereleri kaşınıyor da zırlıyorlar? Madem öyle, Şahin için de suç duyurusunda bulunsunlar.


Şimdi, PKK temsilcisi partinin geçenlerde düzenlediği sözde Demokratik Özerklik Çalıştayı'nda alınan kararların taslağındaki maddelere göz atalım;


(CNN TÜRK) -- Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un başkanlığındaki Demokratik Toplum Kongresi, Özerklik Çalıştayı'nı Diyarbakır'da yaptı, gazeteciler ile sivil toplum örgütleri de oradaydı.

Ahmet Türk, çalıştayda yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin en önemli sorunu olan Kürt sorununun çözümüne demokratik özerklik modelini öneriyoruz" dedi.

Önerilen bu model, çalıştayda iki gün boyunca konuşulup, tartışıldı ve sonunda üzerinde çok tartışılacak bir taslak açıklandı: "Demokratik Özerklik Modeli" taslağı...

O taslakta; "Hedef demokratik özerk Kürdistan'ın inşasıdır" denildi. Ve bu hedef için neler yapılacağı sıralandı.

Taslağın içeriği

Taslağ*gunöre özerkliğin inşası için 8 alanda örgütlenmeye gidilmesi planlanıyor.

Siyasal, hukuki, öz savunma, sosyal, ekonomik, kültürel, ekolojik ve diplomasi alanlarında örgütlenilecek

Örgütlenme tabandan yani köylerden başlayacak. Kadınlar ve gençler başta olmak üzere tüm kesimler meclisler oluşturarak yönetime katılacak. Yani demokratik özerklik yerellere devredilecek.

Taslaktaki en dikkat çeken bölüm ise "Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi, Meclis'e kendi temsilcilerini göndererek ortak vatan politikalarına dahil olur. Ve kendisini temsil eden özgün bayrak ve sembollere sahiptir" ifadeleri...

Taslakta, daha önce de tartışılan öz savunma gücü için ise "vazgeçilmez" deniliyor ve toplumsal direnişi ifade ettiği açıklanıyor.

Ayrıca taslaktaki hedefler arasında Kürtçe'nin kamusal alanda kullanlması eğitim dili haline getirilmesi de var.

Demokratik Özerklik Hukuku'nun yeni anayadsa ve AB hukukunca tanınarak yasallığının sağlanması amaçlanıyor..

Ve önerilen bu modelin Türkiye'den başlayarak İran, Suriye ve Irak başta olmak üzere kürtlerin devletlerle ilişkisinde yeni bir dönem başalatacağı savunuluyor.
http://www.hurriyet....967.asp?gid=373
**************************************************************



Ne kadar masum talepler değil mi?! Hadi buyurun bakalım, savunun bu maddeleri...

 580023663830.jpg


#2 attalia

attalia

    zurnanın son deliği

  • Dokunulmazlar
  • 5.671 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:ovaya indim. beni tel'den ara :P
  • İlgi Alanları:öküzler :D

Gönderim zamanı 21.12.2010 - 15:34

görünen köy yakınmış aga. tehlikeli sularda sörf yapılıyor dedik bu akp li büyüklerimiz için. "evet" in sonunda bunların ortaya çıkacağını hep söyledik ama nafile. ne kadar allasalar, pullasalar da ( gerçi allama pullama da yok, adam her şeyi açıkça üfürmüş )bu iş ortadoğuda yeni bir uydu devletin ayak sesleridir. özerkliği tanımak, oluşan devletçiğin ön tanınması olacaktır. bayrakları olacak, öz savunma gücü olacak ( bah, bah, bah) pkk ovaya inecek yani. lan bunlar onaylanacak da 30 senedir bu vatan evlatları niye şehit verildi. bu taslağın onaylanması ( tırpanlansa da) 30 yıldır yapılan pkk mücadelesinde teslim olmaktır.

ahan da benden bi yorum daha;

adamların ayrılmak gibi bi niyeti hakikaten yok. çünkü adamlar salak değil. siz ayrılın deseniz de ayrılmaya niyetleri yok. çünkü hedef türkiyeyi kürdiye yapmak, nimetlerden vazgeçecek kadar aptal değiller. taslaktaki bir cümleye dikkat ediniz. "kürdistan ve diğer illerdeki kürtler de ... aga kürdistan yetmez türkiye kürdiye olacak diyor. neyse beş on seneye kalmaz apo da cum babamız olur!!!

içimden lanet olsun bu ülkeye de yönetenlerine de diyesim geliyor.
aabi okuma yazmam yoh. barnak bassam olur mu?

#3 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 21.12.2010 - 16:17

genelkurmayın açıklamasında yanlış olmayabilir ama genelkurmayın bu açıklamayı yapması yanlış. genelkurmayın bu açıklamasına biz de sizi uyarıyoruz açıklaması yapmak da artık müsamere gibi oldu. gerçi söyledikleri özünde doğru şeyler olmakla birlikte artık kabak tadı verdi iyice. hükümetin yaptığı şeylere uyarı vermeyip sadece askere uyarılar atmak ister istemez eğreti görünüyor artıkın.

gelgelelim kürt partisinin istediği şeylerde de öyle zannediyorum ki kendileri de ne istediklerini bilmiyorlar.

-özerklik istiyoruz diyorlar.
-ayrı bayrak da istiyorlarmış.
-özel savunma gücü istiyorlarmış.

bunun adı bölünmek demektir. ancak bunlarda şeye sürülecek kadar bile akıl yok besbelli. bu istediklerini bir an için kabul edecek gibi olsak bile işin içinden çıkılmaz. çünkü türklerle kürtler artık sosyal hayatta olsun, kültürel hayatta olsun iç içe geçmiş. kürt erkeği türk kızı almış, türk erkeği kürt kızı almış. çocuklar olmuş, kürtlerin olduğu bölgelerde türkler iş kurmuş, batıda kürtler iş kurmuş bilmem ne olmuş. bu ahval ve şerait içinde aklı başında hiçbir kürt ayrılmaktan, bölünmekten söz edebilemez. bunun zararını en çok kürtler çeker.

vallah bunlarda hiç akıl yok. olmayacak duaya amin diyorlar. boşu boşuna geriyorlar memleketi.





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli