İçerik değiştir



Korkunç bir savaş gelişebilir


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 17.12.2010 - 19:52


'Korkunç bir savaş gelişebilir'
http://haber.gazetev...347282/1/Manset


İMRALI’da çarptırıldığı ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın, avukatlarıyla yaptığı görüşmede söylediği ileri sürülen tehdit kokan açıklamalar, bugün PKK'ya yakın internet sitelerinde geniş yer aldı. Bu yazılarda Öcalan'ın, “Deyim yerindeyse aslanın ağzındaki kuzuyu almaya çalışıyoruz. Çok önemli bir 6 aya giriyoruz. Herkesin dikkatli olması gerekir. Bu 6 ay iyi değerlendirilirse, çözüme kapı aralanabilir. Aksi taktirde kimsenin hesaplayamayacağı kadar korkunç bir savaş gelişebilir” dediği belirildi.

Abdullah Öcalan’ın, çarşamba günü İmralı’ya giden avukatları Meral Atasoy, Mizgin Irgat ve Doğan Erbaş ile yaptığı görüşmede şu konulara değindiği ileri sürüldü:

GÜLEN’LE UZLAŞMA ARIYORUZ

Amacımız ittifak falan değildi. Kamuoyunda yanlış tartışılıyor, ittifak ayrı, uzlaşma ayrıdır. Biz uzlaşma arıyoruz. İslam’ın temelinde de uzlaşma vardır. Hz. Muhammed’in yaşamına ve yaptıklarına bakıldığında uzlaşmanın önemi görülecektir. Uzlaşmadan kimsenin korkmasına gerek yok. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Ben Mümtazer Türköne’den boşuna bahsetmedim. Türköne; Türklük, milliyetçilik zehriyle zehirletiliyor diyor. Doğru söylüyor. Bu söylenenlere değer veriyorum. Kendileri de iyilik ve barış istiyorlarsa -ki çalışmalarını bu temelde sürdürdüklerini belirtiyorlar- bu çağrımızı olumlu karşılayacaklarına inanıyorum. Ben kendilerinin katkılarını istedim. Toplumsal barışa katkı sunmalarını istedim. Onların da etkilediği geniş kitleler var. Bu çabaların ortaklaşması, barış için yararlı olacaktır. Barış, kutsal bir iştir. İnsanlığa da en büyük hizmettir. İslam’ın özüne de uygundur.

* KORKUNÇ SAVAŞ GELİŞİR

Deyim yerindeyse aslanın ağzındaki kuzuyu almaya çalışıyoruz. Çok önemli bir 6 aya giriyoruz. Herkesin dikkatli olması gerekir. Bu 6 ay iyi değerlendirilirse, çözüme kapı aralanabilir. Aksi taktirde kimsenin hesaplamayacağı kadar korkunç bir savaş gelişebilir. Doğrudur, nihai kararı Haziran’da vereceğiz ama gelişmelere göre Mart ayında da tavrımı netleştirebilirim. Olumlu gelişmeler olmazsa Haziran’ı beklemem Mart’ta da aradan çekilirim. Bu süreçte kritik olan Ak Parti’nin tavrıdır. Ak Parti'nin hala yeteri kadar anlaşılmadığını görüyorum. Barışa yakınız diyemiyorum. Yüzde 80- 90 barış olacak diyemiyorum, çok kötü de demiyorum, yarı yarıya bir durum, yani ortadayız. Önümüzdeki 6 ay için şöyle diyorum: Demokratik çözüm için son şans. Aksi taktirde çatışmalar başlar, korkunç bir savaş gelişebilir.

DİYARBAKIR’I TUTAMAM

Evet, 2010 bitiyor ama hala ciddi belirsizlikler var. Erdoğan çok ilginç, emin olamıyorum. Bazen acaba Çiller gibi mi oluyor, bazen de Özal’a mı benziyor karar veremiyorum. Diyalog geliştiriyor ama yaptıklarıyla da tasfiyeden de vazgeçmediği anlaşılıyor. Fakat şimdi iş netleşmeye doğru gidiyor. Bu şekilde uzun süre götüremez, biz de bu oyuna gelmeyiz. Ben Diyarbakır’ı da böyle tutamam. Ben burada bu zor koşullar yanında bu zorluklarla mücadele ediyorum. Devleti ve hükümeti diyaloğa, demokratik ve barışçıl bir çözüm için zorlamaya çalışıyorum. Ağır mahkumiyet koşullarımın farkındayım. Bu koşullarda, bu süreci yürütmenin çok sağlıklı olmayacağını da biliyorum. Ama bir nevi mecbur kaldım.

VE TEHDİTLER

Ünlü bir tarihçinin böyle dönemler için yaptığı çok iyi bir tespiti vardı: ‘Böyle dönemlerde ya ölürsün ya öldürürsün, gerisi yok’ diyor. Çözüm gelişmezse bizi böyle bir dönem bekliyor. Kimin öldürüleceği de belli olmaz, herkes tehlike altındadır. Bu ülkenin cumhurbaşkanı bile ağzında köpüklerle öldü. Koskoca cumhurbaşkanıydı ama yanında kimse yoktu, korunamadı. Çözümsüzlük uzarsa Türkiye’yi de böyle büyük tehlikeler bekliyor, onun için bu örneği veriyorum. Belirsizlik süreçleri tehlikelidir, uzaması her türlü ihtimale açıktır.
*************************************************************


Yumurta atan çocuklarla didişen, onları dövdüren, hapislere attıran sözde devlet yöneticileri....



Teröristlerin başının yukarıdaki sözlerinden utanma duymuyor musunuz?


Aranızdan, "Bu adam kim oluyor da ülkenin başbakanına, cumhurbaşkanına, halkına böyle tehditler savurabiliyor" diyebilecek onurlu, namuslu ve vatansever birileri çıkmayacak mı hala?



Aslanın ağzındaki kuzuyu alacaklarmış... Burada aslan kim, kuzu kim? Aslanın ağzındaki kuzuyu, kim kime verecek?


Ama, evet, evet, böyle kuzu kuzu meleyen bir kısım yüzdelik varken, veriler de, alırlar da.

Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.12.2010 - 19:55

 580023663830.jpg


#2 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 18.12.2010 - 01:47

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, bir konuşmasında Şeyh Said bozuntularına ''Şeyh Said bozuntuları'' dediği için bu Şeyh Said bozuntusunun torunu tarafından hakaret davası açılmıştı. O dava bugün sonuçlanmış. Devlet Bahçeli 5 lira manevi tazminat cezasına mahkum edilmiş. Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri, hainliği tescilli birine hain denildiği için bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını cezalandırdı. Artık terör örgütü elabaşısı Apo hakkında konuşurken dikkat ederiz. Olmazsa adının başına bir de ''Sayın''' koyarız . Koyan koyuyor zaten. Bir de biz koyarız çok mu ?

Yetmez ama evetçiler, liberaller, ultra mega demokratlar, eski tüfek solcular, muhafazakarlar, mütedeyyinler, dini bütün insanlar, eskimiş ülkücüler, bakımsız ülkücüler, darbelenmiş ülkücüler kına yaksın. Özellikle de bu bakımsız ülkücüler, eskimiş ülkücüler, darbelenmiş ülkücüler. Keşke o ''evet'' pusulalarından bir tane alsaydınız yanınıza. Müsait bir yerinize koyardınız.






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli