bu konuya 16 yanıt verildi

[_RomantizmA_]

AKP'li Burhan Kuzu katıldığı konferansta kendisini yumurta yağmuruna tutan öğrencilere "O kadar yumurtayı atacaklarına yeselerdi, beyinleri gelişirdi" dedi.

Hafta sonunda öğrencilere yapılan polis müdahalesi sonrasında bugün Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde ikinci protesto gösterisi yaşandı.

Öğrenciler anayasa konulu bir konferansa konuşmacı olarak gelen AKP'li Burhan Kuzu'yu yumurta yağmuruna tuttu. Yumurtalı protestonun ardından NTV'ye açıklama yapan Burhan Kuzu, "Bu kadar yumurtayı atacaklarına yeseler beyinleri gelişirdi" dedi.

Kuzu, telefonda yaptığı açıklamaya şöyle devam etti: "Bu bir ay önce belirlenmiş bir toplantıydı. Süheyl Batum’österilen tepkiler biraz düşük profilli kaldı. 30 yıldır hocalık yapıyorum. Bu kadar beyinsiz öğrenci grubunu bir arada görüyoruz. O yumurtaları atacaklarına yeseler, beyinlerine daha iyi gelir. Atılan bu kadar yumurtaya yazık.Bu öğrencilerin hiçbiri fikir üretmiyor, bir hoca olarak onlara üzülüyorum. Polisin güç kullanımını eliştiriyorlar ama kendileri de farklı bir biçimde güç kullanıyorlar. Bizim konuşmamıza izin vermiyorlar."

Dekan ve rektörü istifaya çağırdı

A.Ü Rektörü Cemal Taluğ ve Siyasal Bilimler Fakültesi Dekanı Celal Göle'yi istifaya çağıran Kuzu, "Böyle yöneticiliği babam da yapar, derhal istifa etsinler" diye konuştu.

Mynet
--------------------------------------------------------------------------------

Adamler işlerine gelmeyince, istifaya davet etme, açığa alma, halkı kişilere-kurumlara kışkırtma gibi bir çok çirkefliği yapıyorlar ve bizim pek ala demokrasi-özgürlük havarisi kesilebilenler ses çıkaramıyor...

Özgürlük tanımı yeniden yapılıyor: AKP'nin özgürlüğünün başladığı yerde sizin ki biter!

Ve bu sayın(!) zaatlar; her gittikleri yerde de özgürlükçü, hatta ve hatta basit bir şiir yüzünden içerde yattıklarını ortaya çıkarıp ağlayabiliyor, polisle-askerle çatışan bölücülere karşı ses çıkaraMAyanlar askeri, öğrenciyi, gazetecileri istediği gibi işten atabiliyor, görevden aldırabiliyor veya zekasız olmakla suçlayabiliyor... Ve tam takır demokrasimiz 12 eylül'den bu yana güçlenerek devam ediyor...

Halk aziz nesine tam anlamıyla hak verene kadar:

"Yetmez ama Evet!"

Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 08.12.2010 - 21:31

[_RomantizmA_]

"Kimse 'özgürlükler adına' diyemez"
Erdoğan'dan Burhan Kuzu'ya yapılan yumurtalı saldırıya tepki: "Tezgah aynı tezgah"

Başbakan Erdoğan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Burhan Kuzu’ya yapılan yumurtalı saldırıya sert bir dille tepki gösterdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

İki haftadır İstanbul'da planlanan tezgah neyse Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki olay da aynıdır. Kimse bunu özgürlükler adına ifade edemez. Bugün Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki olayda akademisyen özelliğiyle, milletvekili özelliğiyle fakülteye konferans vermeye giden Sayın Kuzu'ya 100'e yakın yumurta atılmıştır. Özgürlüğün tanımında yumurta atmak varsa, onu bilemem. Ben burada üniversite yönetimini suçlu buluyorum. Bu yumurtalı öğrenciler üniversiteye nasıl sokulmuştur? Bunlar gerçekten Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri midir? Ben burada öğrenci olmayanları da gördüm. Onların yaklaşım tarzları da bu işin aynı zihniyetin orada hazırladıkları tuzağın değişik görüntüsüdür. Bunların hangi yapının mensubu olduğunu tahmin ediyoruz. Ülkede daha ileri bir demokrasiyi hazmedemeyenlerin tavrıdır. Gerçek manada, özgürlük mücadelesi masada konuşarak olur. Entelektüel bir ortamda düşüncelerinizi ortaya koymakla olur. Elinize yumurtaları alıp girmekle ya da meydanlarda molotof koktylleriyle saldırmakla böyle bir özgürlük mücadelesi olmaz. Bunların hepsi ortada. Polisimiz de gerekli tavrını ortaya koyacaktır.

KENDİ TUZAĞINA DÜŞTÜ
Orada konuşan Süheyl Batum, bizi eleştireyim derken kurduğu tuzağa kendi düştü. Önce bize ‘faşist’ diyen zat, öğrencilere ‘faşizan’ diye tespiti koyunca orada cevabını almış oldu. O da yanlış, bu da yanlı. Bunların doğrusunu bulmamız gerekiyor.

MEDYAYA ELEŞTİRİ
Medyaya olan kınamamı tekrar ediyorum. Medya bu konulardaki tavırlarında aynen terör örgütünün yaptıklarını ekranlara taşıması gibi bunları da günlerce ekranlara taşıması sanki ülkenin bütününde bu olaylar oluyormuş gibi yansıtılmasını doğru bulmuyorum.Yapılan değerlendirmeler belli ideolojilerin değerlendirmeleridir.
HaberTürk

--------------------------------------------------------------

Doğru diyor, sınırsız özgürlük taraftarı olanlar, polis vurur, asker öldürür ve kimsede onlara ses çıkaramaz... Bizim herşeyi görme yeteneğine sahip sayın(!) başbakanımız hangi örgüte ait olduklarını da biliyormuş...

Yaşasın fişlemenin olmadığı, halka gösteri ve yürüyüş hakkı verildiği, eylemlerde dayakla çocukların düşürüldüğü 12 eylül sonrası sınırsız demokrasimiz...

Yetmez Ama EVET!

[_RomantizmA_]

Özcan: "Konuşma yapmamalıydılar"
YÖK Başkanı öğrenci protestolarını değerlendirdi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Ankara Ünivertesi SBF'deki yumurtalı protestoyla ilgili ''Üniversite idaresinin de hatası olduğunu kabul ediyorum. Bugünlerde siyasilerin üniversitelere davet edilmemesini ve konuşmak zorunda kalmamalarını çok arzu ederim. Süheyl Batum ve Burhan Kuzu konuşma yapmamalıydılar'' dedi.
HaberTürk

--------------------------------------------------------------------

Merak ediyorum bu üniversite yönetiminde kim var ve onla alıp veremedikleri ne? Hep bir koldan AKP ve Brokratları adama saldırmaya başladı... Çakal sürüsü topluca onuda imha eder...


Yaşasın insanları açığa alma, emekliye ayırma özgürlüğü!

[Lamos]

Öğrenciler yanlış yapıyorlar. Ben de kınıyorum öğrencileri. Yumurta da neyin nesi. Hiç kafaları çalışmıyor.Bunlara TAŞ atacaksın TAŞ. Hiç olmazsa Taş Atan Çocuklar Yasası'ndan yararlanırlar Biji apo diyeceksin molotof atacaksın taş atacaksın ana avrat küfür edip bölücü sloganlar atacaksın. O zaman en fazla öyle polisler falan uzaktan bakıyorlar, devlet büyükleri de sallamıyorlar demokratik hak falan diyorlar. Neymiş lan öyle "basın açıklaması yapacaz toplantıya girecez demokratik hakkımız eylem yapmak" falan filan. Teee Allah'ım ya. Kızıyorum valla bu çocuklara

Bu mesaj Lamos tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 09.12.2010 - 00:34

[Lamos]

Tivıtırdan bir tivit:

Burhan Kuzu "o yumurtaları yeselerdi beyinleri çalışırdı" demiş. Bugün kendisi yedi; çalışacak mı çalışmayacak mı hep birlikte göreceğiz.

[dokuzharf]

Burhan Kuzu'ya kaldı ihale. Halbuki Süheyl Batum'da onun kadar suçlu.
Nasıl olsa olayın içinde Akp var, diğerlerini görmezden geliriz zihniyeti devrede.
Genel olarak diyorum bunu, buradan birisine laf atmak için değil

[_RomantizmA_]

Dokuzum süheyl batum da mı öğrencilere beyinsiz demiş? Eleştirilen kısım bu adamların kendilerine yapılan eleştirilere, karşı herhangi bişeye (olayın haklılığını savunduğumdan değil) hakaretle, saldırganca tavır sergilemeleri ve halen onların demokrasi HAVARİsi onları eleştirenlerin ergenekoncu, belli gruplara mensup kişiler, beyinsizler, açığa alınması gerekenler olması...

Herkes susturulmuşken öğrencilerin ayakta kalmasını gerçekten alkışlıyorum... Gazeteciler sindirilmiş, herhangi bir kurumda muhalif tek kişi kalmamış, karşı görüş belirten ergenekon denilip 2-3 yıldır içerde tutuluyor... Memurun zaten konuşma hakkı yok (12 eylül sonrası olacaktı ya kimsenin neden olmadı'yı sormaya yüreği yok)... Polis-asker öldürenler demokratik haklarını kullanıyor olurken, karşıt görüşlüler belli gruplara mensup kişiler oluyor...

Evet; Yaşasın öğrencilerin direnişi!

[dokuzharf]

Demokrasi demokrasi naraları atan evet akp.
daha ileriye gidelim, herşeyi rahat konuşalım, tartışalım diyen de akp.
ha nasıl olur da bunlardan bahseden birisi böyle laflar eder.
aslında kabul böyle laf etmemesi lazım. her ne kadar öğrenciler "aptalca bir şey yapmışlarsa da" bu şekilde cevap vermemesi lazımdı doğru.
Hele hele bu lafı eden adam anayasayı iyi bilen hukukçu biriyse..
aptalca birşey yapmışlar dedim ya bu doğru. yumurta atacağına yanlışlıkları bir şekilde onlara karşı kullan, konuş, sorularınla terlet karşındakini, ne bileyim al süheyl batumu yanına onunla beraber burhan kuzu nezdinde akp'ye haddini bildir. ne bileyim doğruyu bir şekilde anlat. sende bende biliyoruz ki yumurta atmaları ne o özgürlükçe tavra uyar, ne demokratik hakkımı kullanıyoruma uyar. attıkları yumurta yüzünden yaptıkları eyleme sadece aptallık derim ben. aynı şekilde polisin hamile bayana vurması da aptallık, o polisi , müdürünü derhal görevden almaları lazım. aslında ilk başta polisten sorumlu olanları görevden almaları lazım. benim kızdığım öncelikle bu olayı bu hale getirenlere kızmalı. medya ve bir kısım insanlar sadece burhan kuzuya yükleniyorlar. adam yumurtayı yiyip susacak mı ? susmayacak tabii. koskoca milletvekili susar mı ? konuşacak tabii ama böyle konuşmayacaktı o ayrı. ben burhan kuzuyu tasvip etmiyorum , savunmuyorum. ama olanlara birde bu yönden bakılması lazım. medyada görüyorum da konuşanların neredeyse tamamı akp'li ne de olsa yapar , beklenir o adamlardan görüşünde. işi bu raddeye getirene bakılmıyor ki. yoksa öğrenci çıkacak , sivil toplum kuruluşları çıkacak özgürce demokratik haklarını savunacak tabii. bundan doğal bir şey yokki.

[WaLe]

Özeldir mülkiye. : )

[hüfyaa]

yumurta atmasalar iyiydi,bi tarafım romantizma gibi düşünüyor,birilerinin isyanını
belli etmesi bana doğru ve güzel geliyor,bunun şekli de önemlidir tabii;tekel
işçilerinin direnişini en çok;direniş olduğu için sevmişimdir,bir muhalif ses
olduğu için;şöyle güven veren bir muhalefet partisi olsa keşke,ama yok işte ,
ve fakat bu memlekette hiç muhalif olmadığını,herkesin mevcut halden memnun
olduğunu göstertmezki,insanların yumuşak karnını oluşturan hemen bütün
mevzular iktidar tarafından kapılmış olduğundan,bu saatten sonra sağlam bir
muhalefet partisinden pek umutlu da değilim ,bu bağlamda kafamın içinde
şu geleneksel 'şükretme ve idare etme' kültürünü de sorguladığım oluyor,insanların
şikayetsiz görünmesinde bunun da şeysi var sanki ,oysa bi muhabbete otursan
çok kişinin,mevcut durumla,sistemle ilgili şikayeti var ama sanki şikayet etme
kültürü yok ,bu tuhaf bişey yahu ,bu kadar;deyip çıkıyodum ki aklıma
bi de şey geldi,evet o yumurtalarla işin boku çıkarılmış olabilir ama bazı
durumlarda,olgun davranmak ne kadar zor olsa da olgun davranması gereken taraf
bellidir ,iki taraf da salıverirse hepten şeysi çıkar,bu sefer hakkaten
bitti sanırım;teşekkür ederim iyi geceler..

amanın..gene şiştim..

[WaLe]

Mülkiye ye gidip kafasına yumurta yiyeceğini bir Sağ görüşlü Akademisten ve siyasetçi olarak en iyi KUZU bilir.

Stratejik olarak Mülkiyeye gitmiş.

İstanbulda Öğrenciler mağdur iken.

Ankara da KUZU ve temsilcisi olduğu AKP mağdur duruma düşmüştür.

Biraz vicdan sahibi herkes kafasında 150 yumurta yiyen birine acır.

Kısaca AKP başarılı bir strateji ile İstanbul daki krizi Ankarada fırsata dönüştürmeyi bildi.

Bu mesaj WaLe tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.12.2010 - 16:26

[_RomantizmA_]

Peki wale mağduru oynayan AKP'yi AKladı mı bu?

veya sencede mi aziz nesin haklı walem?

sence ne yapılırsa AKP'nin gitgide geçekleştirdiği "tek başlılık rejimi"ne karşı bu halk ayaklnır... Hayır ben kafasına değil 150, 1500 yumurtada yese biri mağduru oynamak için; halkın bunları anlayamayacak kadar "aptal" olduğuna inanasım gelmiyor... Yani neden halk halen bunların ardı sora koşuyor...

Benzin 4 lira olmuş, satılmadık bişey kalmamış, tüm muhalif kesim bir şekilde susturulmuş, ihalelerle yeni yandaş milyarderler yaratılmış, kaçakçıya af çıkaran hükümet öğretmenlerin sorunlarına sağır olmuş,imralıdaki cani devletle pazarlığa oturmuş, doğuda her ay düzenli ayaklanma provası yapılıyor, aylık enflasyon sözde 1 bile değilken 1 yıl önce 2,30 olan salça 5,20 iken neden halk halen aynı yerde dönüp duruyor sence?

[AtamÇepni]

Biraz vicdan sahibi herkes kafasında 150 yumurta yiyen birine acır.

AKP sayesinde vicdanımızı rafa kaldırdık!!

Hiçte acımam , Allah onları cılk yumurta içinde boğulmayı nasip eder inşallah!

[pac]

beyinleri var ama yıkanmış onlarınve hangi örgütlerce olduğunuda buyrda en az ben biliyorum değilmi üsttekiler


mantık şu, sol olsunda isterse örgüt olsun tkp olsun


aöf le beraber milyonlarca öğrencisi olan bi üni de protestoda 3-5 kişi vardı neyse 70 milyona böldüğünde sandığı sanırım %0,0000001 etkiliyodur =)


bu tkp falan parayı nerden buluyo nerden finanse ediliyo acaba gerçi sol partiler azizdir ama ne bilim merak işte =)

[ebarah]

6. Filo'yu kimler kıble yapıp namaza durdu?
12 Aralık 2010 Pazar 03:00

GÜRKAN HACIR
AKŞAM

Yumurtalı şenliğe şükredin... 1969'da, ülkemize gelen Amerikan donanmasını bambaşka bir şenlik karşılamıştı

1980 darbesinin neye mal olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Tamamen apolitize edilmiş bir halk, sindirilmiş sivil toplum, örgütlenmesine izin verilmemiş bir gençlik... En ufak bir protestoya bile tahammül edememe hali...

Mülkiyeli gençlerin yaptığı 'yumurtalı eylem' dünyanın en masum eylemidir. Ne var bunda?.. Bundan daha naif nasıl bir tepki gösterebilirlerdi?

Ama Başbakan'ın öğrencilere kızması, Kuzu'nun onları şikayet etmesi normal...
Mesele özgürlükten ne anlaşıldığıyla ilgili... Bakın Amerikan 6. Filosu ülkemize geldiğinde neler yaşanmıştı?

GENELEV PROTESTOSU
O günlere uzanalım mı?
6. Filo'nun 60'lı yılların sonunda Türkiye'ye yaptığı ziyaret, eşi benzeri o tarihe kadar görülmemiş protestolara neden oldu. .
6. Filo'nun ilk durağı İzmir'di. İzmir Limanı'na demirleyen filo, protestoyla karşılaştı. Öğrenci örgütleri, sendikalar, sivil toplum örgütleri; emperyalizmin gözcüsü olarak düşündükleri bu filoyu kendi limanlarında görmek istemiyorlardı.
Ama 6. Filo'ya en ilginç protesto, bambaşka bir meslek grubundan geldi. 'Genelev çalışanları' bol parayla sahile inmiş Amerikan askerlerine 'dükkan'larının kapalı olduğunu açıkladılar. Türk kadınıyla tanışmaya hevesli Amerikan denizcilerini içeri almadılar. Dünyada eşi benzeri olmayan bir eylem koymuşlardı. 'Tepecik sakinleri' ilk büyük anti-emperyalist eylemin sahibiydiler.
6. Filo bir sonraki durağında İstanbul Dolmabahçe önüne demirledi. Asıl büyük gürültü de orada koptu. Dünyada esen rüzgarla giderek hareketlenmiş 68 kuşağı için bu kabul edilemez bir şeydi. Amerikan askerleri denize dökülecek ve çok yakınlarında hissettikleri devrimi yapacaklardı.
Hemen her gün protesto eylemleri yapılıyordu. Bu protestolardaki sosyalist motif ise İslamcı gençleri rahatsız etmeye başlamıştı. Onlar da Milli Türk Talebe Birliği, İlim Yayma Cemiyeti gibi derneklerde örgütleniyorlardı. Ama solcuların giderek artan eylemlerine karşı bir direniş komitesi kurmuşlardı. 40'lar Komitesi. Bu komitenin üyeleri arasında ünlü bir isim de vardı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.

BEYAZIT'A KIZIL BAYRAK
Ama bu tepkileri örgütleyen asıl bir gazeteydi. Mehmet Şevket Eygi'nin sahibi olduğu Bugün Gazetesi. Olayların fitili Bugün Gazetesi'nde ateşlendi.
11 Şubat günü Beyazıt'ta yapılan eylemde Beyazıt Kulesi'ne kızıl bayrak çekilmesi bardağı taşıran damla olmuştu. Gazete ertesi gün 'Tarihimizin en kara günü' başlığıyla çıktı. Mehmet Şevket Eygi 'Kızıl komünistler'e hadlerinin bildirilmesi gerektiği çağrısını yaptı. 14 Şubat günü Milli Türk Talebe Birliği'nin, Cağaloğlu'ndaki salonunda 'bayrağa saygı' toplantısı yapıldı. MTTB Başkanı İlhan Darendelioğlu'na göre 'memlekete ihanet eden bu hainleri toprağ*gunömme zamanı gelmişti.'

AMERİKALILAR ŞOK OLDU
Ancak işin tuhaf yanı şuydu; muhafazakar gençlik, solculara olan tepkisinden dolayı Amerika'nın yanında yer almaya karar vermişti. Hatta 16 Şubat Pazar günü inanılmaz bir eyleme imza attılar. Dolmabahçe'ye demirlemiş 6. Filo'ya ait bir gemiyi kıble yaparak namaz kıldılar.
Amerikan deniz subayları şaşkındı. İzmir'de genelev kadınları onları kapıdan içeri almamıştı. Şimdi de İstanbul'da gemileri kıble kabul edilmiş, muhafazakar gençlik gemiye karşı namaz kılıyordu. Devrimcilerse Amerikalıları denize dökmek için Dolmabahçe'ye yükleniyordu. Ancak aşmaları gereken hazırlıklı bir kitle vardı. Hazırlıklı diyorum, çünkü MTTB'ne gerekli aletler dağıtılmıştı.
16 Şubat 1969 Pazar günü ateşle barut yan yana gelmişti. Ve beklenen kan döküldü.
Protestocu solcular kalabalıktı. Yaklaşık 35 bin kişiydiler. Karşıda onları bekleyen 3 bin kişilik bir kalabalık vardı. Ama polis protestocuları dağıtmaya kararlıydı. Taksim meydanında polis destekli İslamcı gençlik kendinden çok daha fazla olan bu protestocuları püskürtmeyi başardı. Ali Turgut Aykaç ve Duran Erdoğan hayatını kaybetti. Onlarca kişi yaralandı.
İçişleri Bakanı Faruk Sükan olayların sorumlusu olarak Türkiye İşçi Partisi'ni ilan etti. Aydınların tavrı ne oldu dersiniz? Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca davetli olduğu 'Uluslararası Şiir Programı'na Amerika'nın ev sahipliğini yaptığı gerekçesiyle katılmaktan vazgeçti.
Peki, kanlı pazarın video görüntüleri var mı? Vardı. Üstelik bu görüntüler TRT tarafından kaydedilmişti. Hatta mart ayında 'Kanlı Pazar' adıyla yayınlanacaktı. Ancak Başbakan Süleyman Demirel son anda devreye girdi ve TRT'deki bu yayını önledi.
Gazeteci Atılay Kayaoğlu ise Ali Turgut Aykaç'ın öldürülüşünü çektiği fotoğrafıyla yılın en iyi fotoğrafı ödülünü aldı...)
Buram buram provokasyon kokan bu 'kanlı gün'ün bayraktarlığını yapan bir isim akıllarda kaldı. Bugün gazetesinin sahibi M. Şevket Eygi. Ancak gazetedeki bir başka ilginç isim de Şule Yüksel Şenler'di. Şule Hanım yıllar sonra Türkiye'de türban meselesini gündeme ilk getiren kişi olarak ünlenecekti. Şule Yüksel Şenler ile Şevket Eygi, Anadolu'yu il il gezerek kadınların tesettüre girmeleri gerektiğini anlatıyorlardı.
Hatta üniversitede ilk türban eylemi 1968 yılında Ankara DTCF'de yapılmıştı. Şule Şenler'in sıkı bir okuru olan Hatice Babacan türbanla derse girmek istedi. Ancak ısrarını sürdürünce okulla ilişkisi kesildi.
ÖZAKINCI'NIN BULDUÐU BELGE
Gelelim Şevket Eygi'ye...
Araştırmacı Cengiz Özakıncı, Şevket Eygi'nin Kanlı Pazar'dan tam 20 gün sonra hesabına yatan bir parayı bulup çıkarttı. Üstelik dekontuyla... Özakıncı'nın yayınladığı belgeye göre 'Kanlı Pazar'dan tam 20 gün sonra Hollanda'da bir bankaya Mehmet Şevket Eygi adına 350 bin dolar yatırılmıştı. München Commerzbank *gun. jurnalist Mehmet Şevki Eygi.
Konte No: 86473/4936. Tarih: 8.3.1969.
Para Cidde'den gönderilmişti. Uğur Mumcu'nun deşifre ettiği Rabıta örgütünün bu para olayında bağlantısı bulunmuştu. Mehmet Şevket Eygi buna itiraz etti. Ama dekont ortalık yerde duruyordu. Şevket Eygi bunu izah edemedi. Bu olay tarihimize 'Kanlı Pazar' olarak geçti.
www.twitter.com/gurkanhacir

Başbakan öğrencileri anlamıyor
BaŞbakan öğrencileri anlamıyor. Çünkü MTTB'den geliyor. Burhan Kuzu Mülkiye'yi anlamıyor. Çünkü Mülkiye geleneğini bilmiyor. Kendisi de hocalık yapan Kuzu belki de dünyanın en demokratik eyleminden dolayı öğrencileri hocalarına şikayet ediyor.
Bakınız sizlere çarpıcı iki örnek vereceğim.
1960'ta patlak veren 28 Nisan olayları tüm Türkiye'ye yayılmıştı. Bütün üniversite öğrencileri olayları protesto ediyorlardı. Ankara ve Mülkiye ise elbette durulmuyordu. 5 Mayıs 1960 günü saat 5.00'te Kızılay'da yapılan eylem tarihe '555 K' olarak geçmişti. Adnan Menderes'in Kızılay'a geleceğini haber alan gençler bir anda Kızılay'a çıkan sokaklardan 'akmışlar' ve başbakanın çevresini kuşatmışlardı.
İddia odur ki, bir öğrenci Menderes'in yakasına yapışmış ve 'hürriyet istiyoruz' demişti. Yıllarca o öğrencinin Deniz Baykal olduğu konuşuldu. Ama Baykal bu olaya meclis kürsüsünden açıklık getirdi. Başbakan Özal'ın gözlerinin içine bakarak haykırdı: 'Menderes'in yakasına ben yapışmadım. Ama günü geldiğinde senin yakana yapışacağım.'
AYGEN, BAYKAL'I SAKLADI
O eylemin başaktörü Deniz Baykal değildi ama birçok öğrenci eyleminde onun ismi vardı.
Baykal, Tandoğan'da bir eylem sırasında polisten kaçarken Sümer Sokak'ta bir eve sığındı. Bu ev Mülkiye'den hocası merhum Cemal Aygen'in eviydi. 'Hocam polis peşimde... Evinize girebilir miyim' dedi. Ayten ve Cemal Aygen çifti Baykal'ı birkaç saatliğine polisten sakladılar. Üstelik oturdukları Onikiler Apartmanı'nda yan komşuları İçişleri Bakanı Namık Gedik, alt kat komşuları ise İmar ve İskan Bakanı Hayrettin Erkmen'di.
Yani bir hoca; kapı komşusu İçişleri Bakanı olmasına karşın polisten kaçan öğrencisine kapısını açıyordu.
AKSOY, İNAN'I İKNA ETTİ
İkinci örneğim bu olaydan tam 11 yıl sonra... 4 Mart 1971... Deniz Gezmiş ve arkadaşları Ankara'daki Amerikan üssünden 4 askeri kaçırdılar. Ve hükümetle rehine pazarlığına giriştiler. Taleplerini açıklamalarına rağmen hükümet oralı bile değildi. Sıkışmışlardı. Geri adım da atmak istemiyorlardı. Birilerinin arabulucu olması gerekiyordu. Kime gittiler dersiniz?
Hukuk Fakültesi'ndeki hocaları Prof. Muammer Aksoy'a...
Hüseyin İnan, tüm Ankara'da köşe bucak aranmasına karşın, hocası Muammer Bey'in kapısını çaldı ve bu olayda devreye girmesini istedi. Muammer Bey, bunun yanlış bir eylem olduğunu, savunulamayacağını anlatmaya çalıştı.
Hocalarının sözü herhalde etkili oldu ki Deniz Gezmiş ve arkadaşları 4. gün sonunda Amerikalıları serbest bıraktılar.
Evet bu iki olayda iki hocanın tavrına bir bakın... Bir de Prof. Burhan Kuzu'ya!..
Yorum sizin...

[AtamÇepni]

İktidara gelenler çersinde bu kadar hırsızı, yalancısı, dolandırıcısı, eroin kaçakcısı, rüşvet yiyici gelmemiştir.

[WaLe]

Mesele AKP nin aklanma meselesi değil Aykut'um.

Siyasetin kullandığı Toplum Mühendisliği diğe bir olgu var.

Durum insanların aptallığı ile açıklanamaz bu acımasızca.

Durum siyasetçinin işini iyi yapması veya yapamaması durumudur.

Geçmişten güne bakarsan en sıkıntılı durumlarda bile AKP nin insanların mantığına oturan ve durumu lehine çeviren bir argüman geliştirdiğini görürsün.

Bu adamların siyaset akademileri var. Toplum mühendisliği konusunda da inanılmazlar.

Daha akıllıca argümanlar üreten bir oluşum söz konusu olmadıkça halkın iradesi değişmeyecektir.