İçerik değiştir



- - - - -

Sütü Bozuk Çıktı


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 25.08.2010 - 15:53


SÜTÜ BOZUK ÇIKTI

24.08.2010 17:47

Çiğ Süt Üreticileri Grubu'ndan Çapar Kanat, "süt ürünü" olduğu iddia edilen gıdalarda yaşanan kandırmacayı yazdı.

İşte Kanat'ın yazısı:

Süt ve süt ürünü denilince akla hemen kutu süt, yoğurt, ayran gelmektedir. Peki şu yaz mevsiminde yediğimiz ambalajlanmış dondurma süt ürünü değil mi? Televizyonlarda ağzımızın tadını sulandıran ambalajlı dondurmalar! İki yıl, bir yıl uzuuun ömürlü ambalajlı dondurmalar. Üstünde "sütten yapılmıştır" yazıyor. Ne sütü? Çiğ Süt mü, süt tozu mu? Hangi süt? Maalesef onlar da süt tozundan yapılmaktadır. Ezbere konuşmuyoruz. Ambalajlı dondurmayı çiğ sütten yapıyorum diyen var ise markasını bize bildirsin ve test edelim. Ama önce ambalajı üzerine “Çiğ sütten yapılmıştır’’ yazısını yazma cesaretini göstermeliler.
Çocuklara sütlü çikolata ha! Şu yalana bakın "sütlü" diyorlar. "Süt tozlu çikolata" yazsalar doğru yazmış ve tüketiciyi aldatmamış olurlardı.
Biz bu çalışmayı yeni başlatmadık.
2008 yılında, Çin’ de melaminli süt tozundan çocuk ölümleri meydana geldi. Melamin herkesin bildiği geçmişte veya halen yemek tabağında (melamin tabak) hammadde olarak kullanılan bir madde. Bu melamin süt tozuna katılmasının sebebi, süt tozunun mevcut toz yapısını, viskositesini koruması içindir.
Tarım Bakanlığı, "melaminli süt tozunu ülkemize sokmuyoruz" diyor bize cevabında!

NE KATILIYOR

Peki, melaminin yerine süt tozunda, süt tozunun yapısını, viskositesini , dayanıklılığını korumak için ne karıştırılmaktadır?
Buğdaydan yapılan un, üç beş ay içerisinde kullanılmadığı takdirde bayatlıyor, ekşiyor da şu süt tozu nasıl melaminsiz topaklaşmadan vizkositesini koruyor, ekşimiyor, bayatlamıyor?
Yüzlerce tüketici konuyu soruşturan dilekçeyi Tarım Bakanlığı alo174@tarim.gov.tr adresine gönderince bir müddet sonra bu dilekçelere Tarım Bakanlığı cevap verdi.

Bu cevaplarında:
"Ayrıca; 9/10/2008 tarihi itibariyle, Çin Halk Cumhuriyeti menşeli süt ve süt ürünleri, süt ve süt ürünleri içeren bebek mamaları ile süt ve süt ürünleri içeren çikolata ve benzeri gıda maddeleri ithalatı durdurulmuş, 20/10/2008 tarihi itibariyle ise yasak kapsamı genişletilerek, Tayland, Sri Lanka, Hongkong, Tayvan menşeli süt ve süt ürünleri, süt ve süt ürünleri içeren bebek mamaları ile süt ve süt ürünleri içeren çikolata ve benzeri gıda maddeleri de dâhil edilmiştir. Laboratuvar analizlerinin başlaması ile birlikte, 06/11/2008 tarihi itibariyle, Çin, Tayland, Sri Lanka, Hongkong ve Tayvan menşeli yüzde yüz süt bazlı süt ve süt ürünleri ile süt ve süt ürünleri içeren bebek mamalarında yasak kararı devam etmekte olup, süt ve süt ürünleri içeren çikolata ve benzeri gıda maddeleri ve içerisinde protein bulunan diğer gıda maddelerinin fiili ithalatlarında ise “melamin” analizi yaptırılarak analiz sonucunda melamin bulunmayanların ithalatına izin verilmekte, melamin bulunması durumunda ise ithalatına izin verilmemektedir."
Bakanlığın bilinçli tüketicilere verdiği bu cevap bizi tatmin etmemişti. Çünkü Çin’ de süt tozundan ölen çocuklar çin menşeeli değil, AB’ nin kendi menşeeini koymadığı, fakat AB şirketlerinin Çinli firmalara sattığı süt tozundan melamin çıkmıştı. Sadece melamin mi? Fransa’ nın sattığı süt tozundan da zararlı bakteri çıktığını haber ajansları tüm Dünya’ya spot kaydı ile geçmişti.

ARDINDA AB VAR
Olayın Hikayesi Şu İdi:

2008 yıl başlangıcında Çin Devlet Başkanı televizyonlara çıkıp "süt için çocuklar" reklamını yapınca Çin'de süt satışları patladı. Çinli firmalar iç talebi yetiştiremez olunca Almanya’dan kutu süt ithalatı başladı. Almanya’ Çin’ e kutu süt ihraç etmeye başlayınca Almanya’nın süt iç piyasası yükselmeye başladı. Bir Alman Firması Türkiye’den kutu sütü alarak Çin’e reeksport (tekrar ihraç) etmeye başladı. 2008’ in başlarında gerçekleşen bu olay ile ülkemizde de çiğ süt fiyatları Haziran 2008’ de 50 kuruştan 60 kuruşa fırladı (Çukurova fiyatları). 2008’in başında AB’li firmalar Çin’de patlayan süt satışları pazarında pay kapabilmek için sütün çok ucuz olduğu Güney Amerika ülkelerine süt tozu siparişi verdiler. Güney Amerika ülkelerinde yapılan süt tozunu Tayland, Sri Lanka, Hongkong, Tayvan serbest bölgelerinde Çin’e satmak için stokladılar.
Şimdi Tarım Bakanlığı’na soruyoruz. Hongkong’un kaç ineği var da süt tozu üretsin? Bakanlığın, Hongkong … bilmem ne ülkesi dediği menşeeli süt tozuların hepsi AB şirketlerinin Güney Amerika ülkelerine ürettirdiği süt tozları idi. Diyeceksiniz ki AB’nin kendi çiftçisinin ürettiği süt tozları yok mudur ki Güney Amerika'ya ürettirsin. Sütte dev üretime sahip olan Kanada’da Çin’e girince teşvik destekli AB’nin süt tozları onunla rekabet edemedi! Cüzi bir miktar AB süt tozları Çin pazarına girebildi. Ama AB’nin G.Amerika ülkelerine ürettirdikleri gırla girdi.
Çin’e süt tozu furyası devam ederken Çin’de ani çocuk ölümleri meydana geldi. Çocukların otopsi raporlarında sindirim sistemlerinde melamin tesbit edilmişti. Çocukların yediği son gıda araştırılıp da süt olduğu öğrenilince, o süt de tahlil edilince çocuklarda bulunan melamin sütte de ortaya çıktı. O sütler de melaminli süt tozundan yapılmıştı.

KURŞUNA DİZİLDİ
O melaminli süt tozundan sütü satan firma sahipleri Çin’de kurşuna dizildi. Çin’e melaminli süt tozu satan AB’li firma sahipleri elini kolunu sallayarak geziyor.
Bu durum üzerine Çin devleti süt tozu ithalatını durdurunca elinde süt tozu stoku bulunan AB’li firmalar Türkiye’ye yönelerek süt ve süt ürünleri üretici firmaların kapısını çalarak “Fabrikanızın kapısında teslim bir litre sütün size 39-40 kuruşa mal olacak şekilde süt tozu satalım’’ teklifine bizim anlı şanlı böyyük markalarımız bile "hayır” demediler. Hemen litresi 39 kuruşa mal olacak sütü ithal süt tozundan üretmeye başlayınca Çiğ Süt Üreticileri’nden çiğ sütü almaya nazlandılar. 60 kuruş olan çiğ süt fiyatını 39 kuruşa düşürdüler.
Ülkede 1 milyon sayısını geçen çiğ süt üreticimizin çiğ sütüne süt ve süt ürünleri sanayicileri arkasını dönmüş ha babam, de babam dampingli süt tozundan üretilmiş süt ve süt ürünlerini piyasaya sürerken ucuza temin ettikleri ikâme hammaddeye rağmen ambalajlanmış ürünlerde satış fiyatını indirmede bir merhamet ve insaf da göstermediler. 39 kuruştan çiğ sütünü satabilen çiğ süt üreticisi sesini nasıl duyurabilirdi?
2008 yılında ülkemizin üç yıl doğacak buzağılarının ihtiyacına yetecek kadar buzağı maması adı altında süt tozu ithal edildi. Hiç bir damızlık sığır yetiştiricisi damızlık dişi buzağısına buzağı maması içirmez, çünkü buzağı maması dişi buzağıların körpecik memelerini de yağlandırıp onun sütçü özelliğini yitirmesine sebeb olur!
Sokaklarda TÜSEDAD (Tüm Süt Üreticileri Derneği) çiğ süt üreticisinin feryadını “Sarıkız Sütünü Helal Etmiyor’’ mitingi ile duyurdu. Basın konuya mecburen ilgi gösterince ambalajlı süt sanayicilerinin sözcüleri basına açıklama yaptı: "Çiğ Sütte arz fazlası vaaar!"
Birkaç gün sonra da Tarım Bakanı Sayın Mehdi Eker "Çiğ Sütte arz fazlası var" demez mi?
Bu arada sarıkızlar kasapların yolunu tutmuştu. Çiğ süt üretiminden zarar eden süt inek sahipleri zarardan kurtulmak için çareyi ineklerini kestirip satmakta bulmuştu. Resmi rakamlara göre 300 bin bana göre 1 milyondu kesilen inek sayısı. O anda et fiyatları kasapta 10 TL’lerdeydi.
Tarım Bakanlığı aylarca "Çiğ sütte arz fazlası" nı düşündü. 30 Nisan 2009 Tarım Bakanlığı tebliği ile "çiğ sütün piyasadan süt tozu yapılıp çekilerek çiğ süt fiyatının artırılması’’ politikasını başlattı.
Tarım Bakanlığı göle yoğurt mayası çalmıştı ama göl maya tutmuştu. Nasıl mı? Gölde bir kova süt kalınca tabii ki yoğurt tutar!

NEDEN ASLINDA O DEÐİL


Tarım Bakanlığı "süt tozu politikalarımla çiğ süt fiyatını ben yükselttim" diyor. Buna Tarımsal Üretim Genel Müdürlüğü personeli inanıyor ama benim elimdeki veriler ile çiğ süt fiyatını artıran daha doğrusu olması gereken seviyeye getiren etken süt tozu teşvikli üretim politikaları değil, ülkede ineklerin kasaba gitmesinden dolayı azalan çiğ süt üretimidir. Nitekim doğurgan hayvan sayısında azalmanın ve komşu ülkelerde yükselen fiyatlar sebebi ile kaçak hayvan girişinin durması da eklenince et fiyatları bu yılın başlarında yükselmeye başladı.
Çiğ süt fiyatlarının olması gereken seviyelere gelmesinin temel nedenin süt tozu teşvikinden dolayı olmayışının sebebi: Piyasa kontrol bilgisi ve matematiksel çiğ süt üretim ve teşvikli süt üretim oranıdır.
5 milyon 75 bin tonluk bir çiğ süt üretiminin fiyatını 4500 tonluk teşvikli süt tozu üretim miktarı yani bu miktar çiğ sütün süt tozu üretilerek piyasadan çekilmesi çiğ süt fiyatını yükseltemezliğidir.
Ülkemizde çiğ süt fiyatını yükseltmek veya dengelemek için olması gereken politika süt tozunu teşvikli üretmek değildir. Bu tamamen yanlış bir politikadır. Bununla ilgili geniş değerlendirmelerimizi 2010 süt tozu döneminin bitimine doğru yazacağız.
Yazımızın başlığındaki sorulara şimdi gelelim. Set-Bir diyor ki: Üyelerimiz kıvam artırmak için yoğurtta % 2-3 oranında süt tozu kullanmaktalar. Süt sanayicileri de diyor ki: Asla süt tozu kullanmıyoruz. Biz yoğurda kıvamı sütün içindeki sıvıyı (suyu) buharlaştırarak kıvam vermekteyiz.
Set-Bir diyor ki: Süt tozu sütün süt tozuna çevrilmesi ile zaten pahalılaşıyor, sanayicilerimiz niçin tamamen pahalı süt tozunu kullansınlar, kıvam artırmak için (yoğurtta) % 2-3 oranında kullanmaktalar.
(Siz tüketici olarak süt ve süt ürünleri ambalajlarında süt tozundan yapılmıştır veya % 2-3 oranında süt tozu kullanılmıştır yazısını görebildiniz mi? Biz göremedik! Gören var ise bize bildirsin.)
Biz de diyoruz ki; 2008 yılında tonlarca ülkeye süt tozu girdi. Halen de iç piyasada süt tozu teşvikli olarak var, yani ülkemizin Tarım Bakanlığı'nın verdiği üretim teşviki ile süt tozu ucuz üretilmekte, AB’ den ithal edilen süt tozu ise süte çevrildiğinde 40 litre/kuruş. Yani Set-Bir’ in süt tozu pahalı demesi gerçek değil.
Hangi firmaların sütlerinde süt tozu bulunmaktadır? Tüm firmalar süt tozu kullanıyor mu?
Bir grup tüketiciler ülkemizde bir çok süt ürünleri üreten firmalara sordu: Ürünlerinizde süt tozu kullanıyormusunuz? Hepsi "hayır" cevabını verdi!
Tüm Firmalar Tüm Ürünlerinde Süt Tozu Kullanmaktalar. Sadece Pastörize Süt’ de süt tozu kullanmamaktadırlar. Yoğurtta, Uht sütte süt tozu vardır. Dondurma da süt tozu vardır. Hiç birinin etiketinde bunu yazmıyorlar.
Diyeceksiniz ki ispat edin! Onlar ürettikleri ürünlerde "% 100 çiğ sütten yapılmıştır" yazısını yazsınlar bakalım biz o zaman foyalarını ortaya çıkaracağız.
Yukarıdaki linkte Tarım Bakanlığı diyor ki: Süt tozu kullanılıyor ise bunu zaten ambalajlarında yazmak zorundalar.
Tarım Bakanlığı’nı, tüketiciyi takan kim? Ama Tarım Bakanlığı’nın önce tüketicilerin isteklerini kaale alması gerek!
Çözüm: Süt ve süt ürünlerinin ambalajlarında "%… çiğ sütten yapılmıştır, veya % … süt tozu kullanılmıştır" yazılarının yazılması için Tarım Bakanlığı’ na bağlı Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu’nun etiketler ile ilgili hususu bizim öngördüğümüz şekilde değiştirmeleridir.
Bu yüzden her süt içenin, içirenin, yoğurt yiyen tüketicilerin Tarım Bakanlığı'na aşağıdaki dilekçeden göndermesini beklemekteyiz.
Siz tüketiciler isterseniz değiştirirsiniz!
Süt tozu mu süt mü içeceğinize süt sanayicileri değil kendiniz karar vermelisiniz.
Dilekçelerimizi gönderelim, sonucunun hep birlikte takipçisi olalım!
Odatv.com

Dilekçe örneği:


TARIM VE KÖY İŞLERİ BAKANLIÐI’NA

Sayın Bakan Mehdi Eker Önüne

Süt ve süt ürünlerinde süt tozu kullanımının tüketicilerin tercihinde olması için süt ve süt ürünleri ambalajlarında "süt tozundan imal edilmiştir" veya "çiğ sütten imal edilmiştir" yazılarının okunaklı bir şekilde yazılması için;

Gerekçelerimiz :

1-Süt tozundan Çin’de çocuk ölümleri meydana gelmiştir.

2-Avrupa Birliği ülkelerinden Fransa’nın bir başka ülkeye ihraç ettiği süt tozunda insan sağlığına aykırı bakteri tesbit edilmiştir.

3-Çiğ sütten yapılan süt ve süt ürünlerindeki besin değerleri ile süt tozundan yapılan süt ve süt ürünlerindeki besin değerleri aynı özelliklerde değildir.

4-Süt tozunun yapımı esnasında, uzun süre dayanıklığı için katkı maddeleri katılmaktadır.

5-Bu talebimiz asıl amacı tüketicilere ve gelecek nesillere sağlıklı ve besin değerinin en yüksek düzeyde Bakanlığınızca ulaştırılmasıdır.

Bu sebeplerle süt tozundan süt ve süt ürünleri tüketmenin, tüketicinin tercihinde olmasını gerekmektedir.

Süt ve süt ürünlerinin başlıca iki temel hammaddesi vardır. Birincisi çiğ süttür ikincisi süt tozudur. Çiğ süt esas bir hammaddedir. Süt tozu ise ikâme bir hammaddedir.

Süt ve süt ürünleri bir gıdadır. Gıdaların hangi hammaddeden imal edildiğinin gıda ambalajları üzerine yazılması yasal bir mecburiyettir.

İSTEK: Mevcut kanunlar ve yönetmelikler hükmünce süt ve süt ürünlerinde süt tozu kullanımının tüketicilerin tercihinde olması için süt ve süt ürünleri ambalajlarında << süt tozundan imal edilmiştir>> ve/veya << çiğ sütten imal edilmiştir>> yazılarının okunaklı bir şekilde yazılması için gereğini, bu yasal başvru dilekçemin kayda alınmasını, evrak giriş numarasının elektronik posta adresime göndrilmesini, yine yasal süre içinde elektronik posta adresime cevaplanmasını arz ederim.



Bu dilekçemi elektronik posta ile gönderdiğimden dolayı imzalanamamıştır.



T.C. kimlik numaram:

Ad ve Soyad:



Adres:

****************************************************


"O melaminli süt tozundan sütü satan firma sahipleri Çin’de kurşuna dizildi."


Bu mu olsun yani illa!?


Çoluğumuz çocuğumuz var. üşenmeyip bir iki tıkla dilekçeyi gönderelim arkadaşlar.

 580023663830.jpg






Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli