İçerik değiştir



Erdoğan'a Eren'in Abisinden Cevap


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 32 yanıt verildi

#1 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 12:52


Başbakan Erdoğan, Erdal Eren'in adını anarak referandum için oy istedi ama Eren'in abisi 'hayır' dedi.

...................

Başbakan 12 Eylül'de idam edilen 17 yaşındaki Erdal Eren'in de adını anarak referandum için oy istedi. Eren'in ağabeyi sıcak bakmadı.
Kardeşi Erdal Eren’in kamu vicdanında iade-i itibar aldığını söyleyen Erkan Eren, “Samimi bulmadığım, başka amaçlarla yapıldığını düşündüğüm bu değişikliğe “Evet” oyu vermek "Vicdanımı rahatsız eder” dedi.
İNTERNETHABER’e konuşan Erkan Eren, “Başbakan’ın sözlerini nasıl değerlendirdiği” sorusuna şu yanıtı verdi:

''Bu sözleri samimi bulmuyorum. Referandum öncesi kullanıyorlar. 12 Eylül’ü yapanların yargılanmasını isterim. Gönül isterki böyle olsun. Tek başına bu madde gelse önüme evet derim. Meclis'e de tek başına bu maddeyi getirse kimse hayır demez. Ama öyle değil. Referandumda asıl yapılmak istenenler başka. Diğer maddeleri geçirmek için bunu kullanıyorlar. O nedenle bu referanduma evet oyu vermek vicdanımı rahatsız eder. Çünkü yapılmak istenenler başka. O madde sadece başka şeyleri gizlemek için öne çıkarılıyor. Gerçek amaç olarak bunu görmüyorum. Esas başka bu da ancak çeşnisi.''
Erkan Eren, “Yargı kurumlarıyla ilgili eleştirileri mi kast ediyorsunuz?” sorusuna da “Evet” yanıtı verdi


KARDEŞİM KAMU VİCDANINDA AKLANDI

Eren’e bugün Başbakan Erdoğan’ın kardeşinin ismini söylerken ne hissettiğini de sorduk. Erkan Eren, “AKP’lilerin kulanması beni rahatsız etti. Şimdiye kadar ne yaptılar. Benim kardeşim kamu vicdanında iade-i itbarını almıştır. 12 Eylül akla geldiğinde ilk onun ismi gelir. Ona yapılan haksızlıklar hatırlanır. Bu anlamda AKP’nin getireceği değişikliği samimi bulmuyorum” yanıtı verdi. (İnternethaber)

#2 lasrocas

lasrocas

    SaKLıMdASıN

  • Dokunulmazlar
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:heryer

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 13:30

o once dun verdigimiz sehitlere aglasin...

eren zaten tarih onunde aklanmistir...

geciniz bu timsah gozyaslarini...
Devletin içine düştüğü yok olma tehlikesinin
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.

#3 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 14:07

Erdal Eren ve ideolojisindekiler, 6.filodaki ABD p.çlerini taşlayıp defol buradan derken, timsah Recep ve zihniyetindekiler tarafından taş ve sopalarla kovalanmışlar. Timsah Recep şimdi neyin gözyaşlarını döküyor?

 580023663830.jpg


#4 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 14:46

Kılıçdaroğlu: Başbakan Her şeyi istismar ediyor dedi.

CHP lideri, Başbakan Erdoğan'ın bugünkü Meclis Grup toplantısında, 12 Eylül döneminde idam edilen gençlerin mektubunu okurken gözyaşlarını tutamadığının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

“Başbakan'ın bir özelliği var, her şeyi istismar eder. Erdal Eren'i de istismar eder. Deniz Gezmiş'i de istismar eder. 12 Eylül'de işkence görmüş herkesi istismar eder. Çünkü bunların kafasının arkasında başka planlar var, o amaca ulaşmak için her şeyi istismar ederler. Bunlar dini istismar etmedi mi? İnsanların en temiz duygularını, inançlarını dahi istismar ettiler, onun için bunlara güvenilmez. Bunlar işkence görmedi, bunlar 12 Eyül'de fatura ödemedi. Eğer, çıkıp Başbakan, Erdal Eren'in fotoğrafını gösterip, eğer ağlama numarası yapıyorsa, önce ondan vazgeçip o aileden özür dilesin, halktan özür dilesin. Yaptığı çok ayıp bir şey. Eğer hesap sorulacaksa o aile hesap soracaktır. O aile bile, Erdoğan'ın getirdiği düzenlemelerin 12 Eylül'le hesaplaşma olmadığını çok iyi biliyor.”
Başbakan'ın, “12 Eylül'le hesaplaşacaksa neden YÖK'ü kaldırmadığını” soran Kılıçdaroğlu, “YÖK'ü ele geçirmeden önce bağırıp çağırıyordun. 'YÖK'ü kaldıracağız” diyordun. Niye YÖK'ü kaldırmaktan vazgeçtin?” şeklinde konuştu

http://hurarsiv.hurr...spx?id=15363981

#5 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 17:07

sizler naptınız?


en azından herkesin unuttuğu isimler gene gündeme geldi bu bile büyük bi iş,




ama pardon ya türkiyede sol partiler ORDU GÖREVE diyodu bunu unutarak yazdım özür dilerim :)
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#6 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 17:21

Ve şimdi ağlama sahnesi...

BAŞBAKAN dün kürsüde ağladı...Doğrusunu isterseniz ben de ağlayacaksam ağlarım, ama bağırarak...Sivrihisar kavşağında yanımdan geçen TIR şoförü ile göz göze geldiğimizde,var gücümle bağırarak ağladığımı gördüğünde, arkada içinde iki sehpa, birçekmeceli dolap olan uzun sandığa bakıp "Abi başın sağolsun, genç miydi?.."demişti...
Ağzımı kapatamadığım için, ona radyodan Şebnem Kısaparmak'ın "Canım Annem"destanını dinlediğimi söyleyememiştim...

Başbakan, 12 Eylül'de asılan gençlerin mektuplarını okurken ağladı...12 Eylül'den otuz yıl, kendi iktidarından sekiz yıl sonra, o zaman idamedilen gençlere ağlaması ve bunu da ucundan çekip çekiştirip "Şimdi buAnayasa paketine hep birlikte evet diyeceğiz"e bağlaması karşısında, şuSilivri'de olup bitenler geldi aklıma...
Kendi şakağına kurşun sıkan genç askerler...
İple hücresinde kendini asanlar...
Mehmet Haberal gibi kaç bilim adamına mahkûmiyet kararı olmadan süreninfazlar...
Bizim Mustafa Balbay'ın bebeğine yazdığı mektup...
Doktor yüzü görmeden hücresinde ölen yaşlı kanser hastaları...
Yıkılan yuvalar, tükenen hayatlar, suçunu dahi bilmeden biten yaşamlar...
Gel de ağlama...

O 12 Eylül'e şimdi ağlıyor...
Bir de "12 Eylül'deki fişlemelerden" yakınmaz mı, Anayasa paketine istediği"evet"in gerekçesi olarak...
İnsanların telefonlarının dinlendiği, yatak odalarının gözlendiği şugünlerde...
Günahsız-masum insanların özel hayatları Silivri dosyalarında teşhiredilirken... Ve koca bir toplum telekulak dehşeti yaşarken...
Özet olarak Başbakan, referandumda "evet" denilmesini istedi... Bunu da otuzsene önce idam edilenlere bağlayarak ve kürsüden ağlayarak yaptı...İşte o ağlama sahnesiydi dün...

Bekir Coşkun-21 Temmuz 2010 Çarşamba, 11:06:29

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 21.07.2010 - 17:28


#7 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 18:25

sizler naptınız?


en azından herkesin unuttuğu isimler gene gündeme geldi bu bile büyük bi iş,




ama pardon ya türkiyede sol partiler ORDU GÖREVE diyodu bunu unutarak yazdım özür dilerim :)


Sevgili pac

Konu dışına çıkmak İstemiyorum ama söylemeden de geçemedim.
Türk Askerinin başına çuval geçirdiler. Türk Halkı Ordusuna güvendiği ve sevdiği için fazla etkisi olmadı.
Öyle birşey yapalımki Türk Halkının içindeki Sezenler Pardon Sazanlar hainler Balıklama atlasın diye.

Ergenekon Tertibiyle Bu İşi Başardılar. Orduyu Çökerttiler.
Çünkü Omurga Orası.
Türk Ordusu Türk Halkının Gözünden Düşürüldü. Şimdi Kalbinden düşürmek için Var Güçleri ile Çalışıyorlar fırsat buldukçada saldırıyorlar.
Ama Onlar Saldırdıkça Gerçekleri farkedenler Bütün bunların AB-ABD Destekli,Ülkenin Üniter Yapısının Bozulması için Kurgulanmış Senryolar olduğnu farkettiler.
Serdar Turgutun Yazısınından bir ders çıkarırsın umarım... Özürünü ondan sonra dilersin!!!
---------------------------------------------
Tarihe not düşeyim de-

DÜN Nazlı Ilıcak’ın köşesini okurken benim için nostaljisi bulunan bir anekdota rastladım.
“Karargâh Evleri” başlığını attığı bölümde Nazlı Hanım, 18 Temmuz 2008 tarihli Akşam Gazetesi’nde manşet yaptığım bir haberden söz ediyor.
Ergenekon soruşturmasının ilk kez muvazzaf subaylara da ulaştığını gösteren çok önemli bir haber yazmıştı o dönem gazetenin Ankara Temsilcisi olan İsmail Küçükkaya.
Bizim o haberden sonra Ergenekon soruşturmasının toplumsal algısında önemli bir değişim olmuştu ve bayağı da etki yapmıştı haberimiz. Buna rağmen daha sonra yayın yönetmenliğinden ayrılma sürecinde bazı çevreler nedense benim başımda bulunduğum gazeteyi Ergenekoncu ilan etmişlerdi.
Defalarca bunun bir iftira olduğunu söylemiş, “Çıkardığımız gazete ortada, belgeler bu suçlamayı desteklemiyor” demiştim o dönemde ama keşke dün Nazlı Hanım’ın yazdığı haberi de hatırlasaydım.
Biz o dönemlerde doğruluğuna ikna olduğumuz her belgeyi, habercilik kriterlerine uyduğu sürece gönül rahatlığıyla yayınladık.
Gelen bazı belgeleri ise yayınlamadık; çünkü bazı kötü deneyler yaşamıştık, kuşkulu olmakta haklıydık. Bugünlerde yeni belgeler tartışıldığından, herkese kendi deneyimimi de anlatayım ve hepimiz yeniden bir ders çıkaralım dedim.

İŞTE BİZE YAPILAN OPERASYON
Mayıs 2006 sonunda Başbakan’a düzenlenecek bir suikast iddiası konuşuluyordu. (Düşünebiliyor musunuz bu ülkenin tuhaflığını, gündemimizin çılgınlığını.)
Ankara Bürosu’ndaki arkadaşlarımıza bir gün önemli bir telefon geldi. Telefondaki kişi, kendisinin ordu içinden olduğunu söylüyordu ve elindeki suikast planında askerlerin de rolü olduğunu gösteren belgeler vardı. İlgilenip ilgilenmeyeceğimizi sordu.
İsmail bana aktardı meseleyi, “Tabii ki ilgileniriz ama dikkatli olalım” dedim.
Kaynak, teslimatı Genelkurmay Başkanlığı önünde arkadaşımıza yapacaktı.
Bu bende alarm zilleri çaldırdı. Sanki belgeleri verirken görülmek istiyormuş gibi orayı seçmesini tuhaf bulmuştum.
Arkadaşımız denilen yere gitti, sivil kıyafetli bir adam geldi ve nöbetçi askerlerin gözünün önünde sarı zarfı teslim etti.
Tecrübeli muhabirlere, o kişinin izini sürdürdüm. Kesinlikle ordu içinde görevli değildi, devlet içinden bir kurumdan olduğu belliydi; çünkü verdiği bilgiler, krokiler, Başbakan’ın hareket saatleri ve geçtiği yollar filan çok detaylıydı.
Belge doğru olabilirdi ama kaynak neden “Ordu içindeyim” diye yalan söylemişti ki?
1 Haziran 2006 tarihli Akşam Gazetesi’ne bakarsanız, o gün biz bu haberi manşetten kullandık ama başka bir iş de yaptık. Sürmanşetten de haberin nasıl sızdırıldığını ve bize kaynak konusunda yalan söylendiğini anlatan bir haber verdik. Elimizdeki her şey, bunları nasıl aldığımızla birlikte kamuoyunun elindeydi işte. Karar okuyucunundu artık. Biz bir sonuca atlamamaya çalıştık ama yeni belgelerin ortaya çıktığı bugünlerde, bütün arkadaşların benim o günkü kuşkuculuğumu göstermelerinde de kamu yararı var bence.
O olay da bana gösterdi ki, maalesef devletin içinde çok pis bir mücadele sürüyor. Devletin kendi içinde tutarlı olarak terörizmin karşısına dikilmesi gerektiği bir dönemde, bu mücadele ülkemiz için çok yıpratıcı oluyor. Bu tür mücadelelerde hiçbir taraf tam masum olmaz, tarih bunu söylüyor. Bu mücadelenin, devlet tam çatırdamadan bir şekilde bitirilmesi samimi arzumdur.


Serdar Turgut- HABERTÜRK-20 Temmuz 2010 Salı, 11:11:30

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 21.07.2010 - 18:33


#8 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 19:38

İdeolojik taraflılık öyle bir zihinsel körlük yaratırki darbede kardeşini asarlar sana yıllar sonra hesap sorma fırsatı verilir sen kendini darbecileri ve anayasasını savunurken bulursun.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#9 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 20:12

Kamera nerede ?

İktidar 12 Eylül'den önce Bekir Coşkun'un dediği gibi Ergenekon davasında yaşanan hukuksuzlukların hesabını sorsun. Milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırsın. Seçim barajını düşürsün. Medyayı ele geçirmeye çalışmaktan vazgeçsin. Rektör atamalarında kendi yandaşlarını değil, en çok oyu alanı atasın. Hırsızlıkların, yolsuzlukların hesabını sorsun.

Bunlara dair hiçbir şey yok. Kalkıp duygu sömürüsü yapıyor. Başbakan 12 Eylül'de neyin mücadelesini vermiş de şimdi duygulanıp göz yaşı döküyor ? İşkenceden mi geçmiş ? Hapis mi yatmış ? Arkadaşı idam mı edilmiş ?

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin görüp görebileceği en kaypak, en omurgasız, en ilkesiz, en tutarsız, en yalancı adamının ve iktidarının zırvalarını ayet kabul etmiş durumda olan insanlar var. Biz körsek acaba bunlar ne ?


#10 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 20:30

roy lideri gibi hakarete vardırıyo eleştiriyi =)


vuvuzela çalanda vardı dimi bi tanede :P
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#11 shy

shy

    xrÜt / kudI

  • Kurucular
  • 16.791 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 21.07.2010 - 21:20

Hangi maddeye ağlıyorduk hala cevap yok :P Söyleyin de hep beraber ağlayalım böle şahsi oynamayın lütfen yaa...
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönderilen Resim

#12 suheda

suheda

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 410 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Kuzey

Gönderim zamanı 22.07.2010 - 08:47

Hergün önümüze onlarca genç fidanın kalleşçe sıkılan kurşunlara hedef olmuş cenazeleri geliyor bir kezde onlar için ağlamayı denese nasılsa bir şey yapmıyor bari göz yaşı döktüğünü görelim,üç kuruşluk oy için 30 yıl önce asılanlara ağlamak ne kadarda samimi..

Gönderilen Resim


#13 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 22.07.2010 - 08:48

İdeolojik taraflılık öyle bir zihinsel körlük yaratırki darbede kardeşini asarlar sana yıllar sonra hesap sorma fırsatı verilir sen kendini darbecileri ve anayasasını savunurken bulursun.



Sevgili Wale,


Bu referandum maddelerinin hangisinde 12 Eylül uyugulayıcılarının yargılanacağı belirtiliyor söylermisin?


 580023663830.jpg


#14 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 22.07.2010 - 10:16

Sevgili Arkadaşlar

Bildiğiniz gibi “12 Eylül Anayasası 15 veya 16 kez değişti.
Sanıyorum 80’e yakın maddesinde de değişiklik yapıldı.
Bu değişiklikler Partiler arasında sessiz sedasız anlaşarak defalarca yapıldı.
Kimsenin Ruhu bile duymadı.

Bu Sebeple
Hiç kimse bir Diğerini 12 Eylüle, Darbeye marbeye, Destek veriyor demesin.
Diyenleri de Kınıyorum.
Peki şimdi bu patırdı neyin nesi.
Burada Asıl mesele iki madde de toplanıyor.
Aslında Bu Maddelerde ki DEÐİŞİKLİK BİLE DEÐİL Yapılarının değiştirilmesi.
AKP'nin BAÐIMSIZ YARGIDAN KORKMASI VE BU SEBEPLE KENDİLERİNE BAÐLI YARGI SİSTEMİNİ GETİRMEK İSTEMELERİ.
Yani
HSYK ve Anayasa mahkemesinin yapısını kendi kontrollerinde değştirmek
Amaç ne.
İktidarın Kendi Yargıcını kendisinin seçip BU SAYADE GÜNAHLARINI AKLAMAK istemesi.

Sevgili Alinda ve eberah PAKETLE ilgiliş olarak açıklık getirmişler.
http://www.harabe.ne...umunun-icerigi/


Asıl mesele işte burada.
Dindar Olarak söylenen (Söylenen diyorum çünkü bu Söylem Kurana Aykırıdır Çünkü Takvanın kimde olduğunu Ancak Allah bilir) ve bu duygularla iktidara gelen bu insanların Günah dosyaları Bir Hayli Kabarık.
Türk Milleti bu İnsanların Bu günahlarını Uhrevi Dünyaya gitmeden önce Beşeri Dünyada da gözlerinin önünde Hesap vermelerin yargılanmasını istiyor ama Dokunulmazlıklara Dokunulmadığından bu kişilere Dokunulamıyor.
Ne zamana Kadar?
HSYK ve Anayasa mahkemesin'e Kendi-sadık yargıçlarını gönderene kadar.
Bütün Patırtı işte burada.


Ağlayan Adamların Ağlamalarındaki Asıl neden işte burada
Çünkü İçlerine korku girdi.

#15 HatECreW

HatECreW

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 89 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • İlgi Alanları:Basketbol,siyaset,futbol,pc,ps,...

Gönderim zamanı 22.07.2010 - 13:10

Ağlamak insana mahsustur aşalık,din sömürücüsü,yalancı,kaypak,faşist kafalı,... Sayamadığım daha bir çok özelliği taşıyan bir insan nasıl ağlar ki bir kere bir faşist nasıl ağlar?
İnsan katliyamcıları nasıl ağlar?
Siz insanmısınız ki recep beyler gibiler onun kafasındakiler bi düşünün ondan sonra ağlayın..!

#16 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 22.07.2010 - 15:29

onlar ağlamaya zaman harcamadılar kadrolaştılar zamanında, şimdi aynı şeyi bunlarda yapınca bu dokunuyor ne laf etsek diye siperde bekliyolar,

akp ne yaparsa yapsın mahkemeye koşuyolar ya eğer o da giderse (hani bırakın akpli yargıyı tarafsız yargıdan bile ödleri kopar) halka karşı naparız derdindeler =)


ordu göreve *ihi
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#17 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 22.07.2010 - 16:16

Ağlayan adama mektup
AHMET HAKAN

SAYIN ağlayan adam...


Madem...
Gencecik insanların yağlı urganlarla asılmasını, 30 yıl sonra bile gözyaşlarına boğulacak denli kederli ve içli bir şekilde anımsayabiliyorsunuz...
Söyler misiniz lütfen, sizi bu denli efkârlandıran bir konuda neden 30 yıl boyunca ağzınızdan tek kelime bile çıkmadı?
30 yıl!
Dile kolay...
İlçe başkanı oldunuz, il başkanı oldunuz, belediye başkanı oldunuz, parti kurdunuz, parti başkanı oldunuz, başbakan oldunuz, hepsinden önemlisi 7 yılı aşkın bir süre hükümran oldunuz.
Ama bu mevkilerin hiçbirinde...
“Yağlı urgan” demediniz, “Adalı” demediniz, “Beni burada arama anne” demediniz, “Metris’in önü” demediniz, “Erdal Eren” demediniz, “Siz bilmezsiniz kimleri astılar” demediniz.
Neden?
* * *
Sayın ağlayan adam...
Eğer referandumda “evet” oyu verirsek...
Yağlı urganlarla asılan gençlerin asıldıklarıyla kalmayacaklarına dair bize bir söz verebilir misiniz?
Eğer referandumda “evet” dersek...
Yağlı urganları o gençlerin boynuna haksız ve hukuksuz bir şekilde geçirenlerden hesap sorulacağını altını çizerek söyleyebilir misiniz?
Hadi daha net sorayım:
Eğer “evet” dersek...
Hastanede ziyaretine gittiğiniz, Çankaya Köşkü’nde ağırladığınız “asan adam” Kenan Evren’in yakasına yapışacak mısınız?
Lütfen bizi bu konuda aydınlatabilir misiniz?
* * *
Sayın ağlayan adam...
Gözyaşlarınızın içtenliğine inanmak istiyoruz.
Lütfen aydınlatın bizi...
Mesela...
“12 Eylül Anayasası ilk kez mi değişiyor ki 12 Eylül’ün tepesine ilk demir yumruğu indiriyormuş gibi yapıyorsunuz?” sorusuna bir yanıt verin.
Mesela...
“12 Eylül’ün simgesi YÖK’ü ortadan kaldırmak için neden küçük parmağınızı bile kıpırdatmıyorsunuz?” sorusuna bir yanıt verin.
Mesela...
“Vaktiyle 12 Eylül yönetimiyle iş tutmuş birçok ismi partinizin en etkili yerlerine neden getirdiniz?” sorusuna bir yanıt verin.
Mesela...
“Kenan Evren, Erdal Eren’in yaşını büyültüp yağlı urganla astırırken, aranızdan kimler daha fazla imam hatip açsın diye Evren’in kapısındaydı?” sorusuna bir yanıt verin.
* * *
Sayın ağlayan adam...
Gözyaşlarınızın içtenliğine ben de inanmak istiyorum...
Ben de milletvekilleriniz gibi ağlamak istiyorum.
Ben de “Yaşasın! Ülkemin başbakanı 30 yıl sonra da olsa, hesapsız bir şekilde kanayan bir yaraya parmak bastı” diye sevinmek istiyorum.Hatta...
“Tescilli bir dönek” olarak...
“Hayır” cephesinden “evet” cephesine bile dönebilirim.
Yeter ki sorularıma tatmin edici yanıtlar verin...
**************************************************************


En tatmin edici yanıt: Şimdi çıkar zamanı, şimdi kalpazanlıktan, hırsızlıktan dalavereyle aklanma zamanı, şimdi yüce divandan kaçma zamanı. Zaman bu zamandır. 30 yıl öncesinin kurbanlarını kullanma, sahte gözyaşı dökerek halkı kandırma zamanıdır. Zaman gelip çatmıştır, kuruğu kurtarma zamanıdır.


CHP'nin 12 Eylül paşalarının yargılanması için insanlığa karşı suçlarda yasanın geriye dönük geçerli olması önergesi AKP oylarıyla reddedildi.

Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 22.07.2010 - 16:31

 580023663830.jpg


#18 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 22.07.2010 - 18:58

Sevgili Wale,

Bu referandum maddelerinin hangisinde 12 Eylül uyugulayıcılarının yargılanacağı belirtiliyor söylermisin?



Diyorum ya ebarah Sözcü, Yılmaz ÖZDİL okuyarak ülkenin geleceği ile ilgili karar almayıp ideolojiyi bir kenera bırakıp yapılan değişikliklere bir göz atsaydın bu soruyu bana sormazdın...

12 Eylül uygulayıcıları anayasanın Geçici 15' inci maddesi nedeniyle cazai, mali ve hukiki sorumluluktan muaf sayılıyorlar.

Değişiklikte bu madde kaldırılıyor. Yargılamanın önü açılıyor.




GEÇİCİ MADDE 15.
– 12 Eylül 1980 tarihinden, ilk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar geçecek süre içinde, yasama ve yürütme yetkilerini Türk milleti adına kullanan, 2356 sayılı Kanunla kurulu Millî Güvenlik Konseyinin, bu Konseyin yönetimi döneminde kurulmuş hükümetlerin, 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunla görev ifa eden Danışma Meclisinin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezaî, malî veya hukukî sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz.

Bu karar ve tasarrufların idarece veya yetkili kılınmış organ, merci ve görevlilerce uygulanmasından dolayı, karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve uygulayanlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır.

(Son fıkra mülga: 3.10.2001-4709/34 md.)


"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#19 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 22.07.2010 - 20:00

Sevgili Wale;


AKP iktidara geldiğinden beri ve özellikle, hısım akrabalarına, usulsüz olarak bankalardan çektiği, pardon çaldığı paralarla satın aldığı gazete ve TV kanallarını okumuyorum ve izlemiyorum. Bu besleme kanal ve gazetelerin, insanların şereflerine, namuslarına uzattıkları dil, etiği hakaret, beni bu beslemeleri okuyarak objektif değerlendirme yapmaya asla yönlendirmeyecektir.


15. madde kaldırılıyor sadece. Kaldırıldıktan sonra bir şansını dene ve darbecilerden davacı ol. Yüce Türk adaletinin yanında olmasını temenni etmekten başka yapacağım ve diyeceğim bir şey yok şansn açık olsun

 580023663830.jpg


#20 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 22.07.2010 - 20:52

Neticede düzenlemenin içinde varmış dimi : )

: )

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli