0
Genç Parti: " Suakacağı Barajı için harekete geçilmeli. "
Edirne İlimiz Meriç, Arda ve Tunca nehirlerinin birleşim noktasındadır. Bu nehirle birlikte yaşamak durumunda olan devletler ise Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan’dır.
Bu nedenle Havza uluslararası nitelikli bir özellik taşır. Tüm uluslarca kabul edilmiş bir uluslararası su hukuku bulunmadığından bu tür projelerin gerçekleşmesi için bölgedeki devletlerin eşgüdümü şarttır.
Yapılacak her baraj ve inşaat sonrası baraj işletmeciliği nehir suyunun rejimini elbette düzeltecektir. Ancak yapılacak tüm işlemlerin ve işletmenin mutlaka ehil eller vasıtasıyla yapılmasını vurgulamak gerekir.
Konuyu basından takip edebildiğimiz için kapak işletmesinde bir hata olup olmadığını belirleme olanağımız yoktur.
Ancak komşumuz Bulgaristan’ın düşüncesizce kapakları açtığına ihtimal bile vermek istemiyoruz.
Çünkü eğer baraj kapaklarını lüzumsuz açmışsa kendilerinin ihtiyacı olan milli servetlerini boşa akıtıyorlar demektir. Ki bu, suçtur ve ağır cezayı gerektirir. Kapakların zamanında açılması gerektiği halde açılmaması durumunda ise barajın yıkılma ihtimali vardır.
Bu yalnız memleketimizin değil bölgedeki diğer ülkelerin de felaketi olur. Bu nedenlerle elde su ile ilgili verisi (bilgisi) olmayanların yorumları son derce hatalıdır ve günlerce böyle hatalı yorumlar yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir.
Havza’da su felaketi riskinin bir kısmını (tamamını değil) karşılayacak olan Tunca (Suakacağı) Barajı üzerinde yıllar öncesine dayanan çalışmalar elde mevcut olup inşaatın başlaması için komşumuz Bulgaristan ve Yunanistan ile işbirliği şarttır.
Proje, Türkiye-Bulgaristan sınırında olduğu ve baraj gölü altında kalacak toprakların çoğu Bulgaristan’ da bulunduğu için projenin Bulgaristan’a bir faydası yoktur. Hatta toprak kaybı söz konusu olduğundan zararı vardır.
Ancak su regulasyonundan faydalanacak Türkiye ve Yunanistan’ın bu durumu dikkate alarak Bulgar komşumuz ile anlaşmaması için bir neden bulunmamaktadır.
Uzun yıllar Bulgaristan’ın demirperde ülkesi olması ve Yunanistan’ın malum düşmanca tavırları projenin gerçekleştirilmesine olanak vermemiştir.
Barajın yapılması halinde yalnız 2500 hektar arazinin taşkın riski azalmayacak aynı zamanda sulama ve hidroelektrik enerji üretimi ile de ulusal ekonomiye önemli katkı sağlanacaktır.
Yöre vatandaşlarımız tarafından hararetle ve uzun yıllardır desteklenen bu barajın ve Trakya Bölgesi’ndeki diğer tüm projelerin gerçekleşmesi bölgedeki köylü vatandaşlarımız için hayati önem taşımaktadır.
Komşularımızla ilişkilerimizin iyi olduğu son 3 yılda bu konuda hangi diplomatik girişimlerin gerçekleştirildiğini bilmiyoruz. Acil olarak diplomatik girişimlere başlanmalıdır. Aksi takdirde her geçen günün kayıp olacağını düşünüyoruz.
TEVFİK DİKER
GENÇ PARTİ Genel Başkan Yardımcısı
HABERGENÇ
