İçerik değiştir



- - - - -

Siyonist İsrail Hükümetine Karşı Türkiye Akılcı Politika İzlemeli


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 24 yanıt verildi

#1 ahmetsecer

ahmetsecer

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 121 Mesaj

Gönderim zamanı 03.06.2010 - 17:33


Karşımızda Bileşmiş Milletleri tanımayan, dünyada hiç kimsenin kınamasından ve ayıplamasından çekinmeyen, her ne şart olursa olsun kendi devletinin çıkarlarından asla vazgeçmeyen Siyonist, komünist bir İsrail hükümeti var. Şu anda Türk halkı acımasızca şehit düşen vatandaşlarımızın ardından meydanlara dökülmüş durumda. İsrail’e karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. Basında “Savaşa Hazırız, onlara Türk’ün gücünü gösterelim” şeklinde savaş çığlıkları atılıyor. Erdoğan’dan ve hükümetten son derece sert tepki vermesi bekleniyor ve yine tepki olarak İsrail’e ait siteler Türkler tarafından engelleniyor, İsrail’den gelen mallara boykot uygulanmak isteniyor, büyükelçi geri çekiliyor ve yeni bir gemi tekrar yola çıkarılmaya hazırlanıyor!

Bütün bu yapılanların Siyonist İsrail hükümetine karşı hiçbir işe yaramayacağını söylemek istiyorum. İsrail’e ait internet sitelerinin engellenmesi, büyükelçinin geri çekilmesi, ya da İsrail mallarının boykot edilmesi, İsrail bayrağının yakılması İsrail’i hiç ama hiç ilgilendirmez. Değil Türkiye bütün dünya sokaklara dökülüp İsrail’i kınasa, ayıplasa bu da İsrail’i ilgilendirmez. Yüzlerce insanla dolu yeni bir geminin yola çıkarılması çok büyük bir hata olur, çünkü bu gemi de aynı ilk gemi gibi İsrail’in saldırısı ile karşı karşıya kalır. Amerika Dış İşleri Bakanı Hilary Clinton’ın gözyaşı dökmesi ile ilgili haberler de hiçbir şekilde gerçekleri yansıtmamaktadır. Hilary Clinton hükümete seçilmeden önce İsrail’in çıkarlarını sonuna kadar koruyacağını çok net bir şekilde ifade etmiştir. Sonuç olarak bütün bu gösterilen tepkiler İsrail’de en ufak bir etki oluşturmayacağından Türkiye’de sevinçle karşılanması yaşanan olayları duygusal ve çocuksu bir bakış açısıyla değerlendirmek olur.

Siyonist İsrail hükümetinin tek anlayacağı hareket Türkiye liderliğinde hemen bir Türk İslam Birliği’nin kurulmasıdır. Türkiye’nin bütün İslam ülkelerini hemen bir araya toplaması İsrail’e verilecek en güzel cevaptır. Böyle bir büyük toplantının düzenlenmesi dahi İsrail’in hemen toparlanmasına vesile olur. Bütün Müslümanların birlik olduğunu gören her ülke, ister İsrail olsun, ister Amerika olsun, bir daha asla Müslüman bir ülkenin vatandaşlarına saldıracak cesareti bulamayacaktır. Şimdi Türkiye son derece sakin, akılcı ve ileriye yönelik bir politika izlemelidir. Lider olarak hemen çok büyük bir zirve düzenlemeli ve bütün İslam ülkelerini bu zirveye davet etmeli ve burada Türkiye liderliğinde İslam Birliğini kurmalıdır. İşte o zaman karşısında hiçbir ülke duramayacak, tek bir vatandaşı haksız yere şehit edilmeyecektir. Yaşanan bu olayların karşısında uygulanacak en akılcı çözüm budur…


#2 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 03.06.2010 - 18:34

Sayın ahmetsecer

Arap Ülkelerinin durumu ortada. Nasıl olacak bu iş biraz açıklarmısın.

Fatih Çekirgenin Bay Yüzsüz Başlıklı Makalesi SİZİN YAZDIKLARINIZLA KARŞILAŞTIRILINCA çok daha ilginç bir hale geldi...



Buyurun Okuyun.

BAY YÜZSÜZ.

Wall Street Journal'ın Baş Yazı Editörü Robert Pollock...

Şimdi bu kafa işte yine hortluyor.

Adam yardım gemisine komandolarla baskın yapıp 9 sivili öldüren İsrail'i suçlamak yerine bugünkü Wall Street Journal'daki baş yazısında 'iki yüzlü Türkler' diyor.

Son yazım şuydu:

Fatih ÇEKİRGE yazıyor hurriyet.com.tr''İsrail yardım gemisindeki Türkleri kelepçeleyip, o görüntülerle Türkiye'de radikal islamcıları sokağa dökmeyi planlıyordu. Türkiye'deki radikal İslamcı görüntüler dünya televizyonlarında yayınlanacaktı ve Türkiye'nin İran'ın nükleer anlaşmasına arabuluculuk etmesinin İsrail'e karşı İslamcıların bir oyunu olduğu savunulacaktı.''


İşte Wall Street'in Baş Yazı Editörü, bugün yazdığı yazıyla bu senaryonun kalemini oluşturuyor.

Bu artık belli. Türklere 'iki yüzlü' diyen bu 'yüzsüz' İsrail komandolarının katliamıyla Türkiye'ye kurulan tuzak ortaya çıktığı için kendisi de şimdi açığa çıkıyor.

Aslında 'Bay Yüzsüz' bize büyük bir iyilik etmiş oluyor.

Niye mi?

Çünkü bu yazısıyla Türkiye'ye kurulan tuzağı deşifre etmiş oluyor.

TÜRKİYE MODELİ

Türkiye'nin öteden beri oluşturduğu model rahatsızlık yaratmaktadır.

Bu model Müslüman bir toplumun laik, demokratik ve çağdaş bir düzende yaşayabileceği bir modeldir.

Bu model Türkiye Cumhuriyeti'dir.

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının emperyalizmin pençelerinden inanılmaz bir kahramanlık destanıyla çekip aldığı bu topraklar üzerinde Müslüman bir toplumun demokrasi ile yönetilebileceğinin kanıtıdır...

Dünyadaki Müslüman toprakların belki de tek demokrasi ile yönetilen ülkesidir Türkiye...

Çünkü laiktir... Çünkü köklü bir tarihi vardır...

'Bay Yüzsüz' işte bunu kabul edemiyor.

İstiyor ki, burası da yüzlerce yıl olduğu gibi Müslüman topraklarındaki emperyalizme bağlı diktatörlüklerinden biri olsun.

Emirlik olsun, krallık olsun...

'Bay Yüzsüz' istiyor ki, Filistin'de, Gazze'de ilaçsızlıktan, gıdasızlıktan can veren bebeleri görmeyelim.

Çünkü şöyle yazıyor:

''Aksine Türkler, Yahudiler'in fiziki gücü olduğunu ima ettikleri ABD güçlerinin Irak'ta gerçekleştirdiği söylenen hayali katliamlarla ilgili hikayelerle besleniyordu.''

Bay Yüzsüz istiyor ki, karakteri bağımsızlık olan bu millet emperyalizm ne derse yapsın.

ABD Irak'a girmek isteyince sınırları açsın. ABD askerleri askerlerimizin başına çuval geçirince bu millet sussun. Türklere 'iki yüzlü' diyen Bay Yüzsüz istiyor ki Türk ve Kürt kamplaşmalarından çatışmalar çıksın.

Bu millet bölünsün, gencecik vatan evlatları yetişip 'bilim adamı, rekabetçi sanayici, sanatçı' olmak yerine şehit olsun.

Wall Street Journal'ın Baş Yazı Editörü'nün Türkiye'ye ve Türklere yaptığı bu hakaret elbette unutulmaz.

Sivil halkın açlığa ve sefalete mahkum edildiği Gazze'yi hiç görmeyen,

Dünyanın açlığa ve sefalete mahkum edilmiş mazlum milletlerini hissetmeyen bu kafa İsrail'in yaptığı katliamı görmek yerine laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti modelinden bir 'radikal İslam manzarası' çıkarmaya çalışmaktadır.

İşte bunu kabul etmiyorum.

Fanatizmin ve radikalizmin, dahası faşizmin dini olmaz.

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bıraktığı laik, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin mirasına sonuna kadar sahip çıkacağız.

Bu millet işte o mirasın bekçisidir.

Bu millet Mevlana'nın, Yunus'un insan sevgisiyle büyümüştür.

Bu millet yeri geldiğinde Fatih'in kılıcı, yeri geldiğinde Mevlana'nın kalemi olmuştur.

Bu millet emperyalizme karşı verilen en büyük bağımsızlık savaşının mirasçısıdır.

TÜRKİYE'YE YENİ ROL

Belli ki Türkiye'ye yeni bir rol verilmek isteniyor.

Bunun içinde bir tuzak var.

Türkiye ne yapmış?

Yıllarca İran düşman, Suriye düşman, Irak'ta diktatör var, Ermenistan düşman, Yunanistan düşman denilerek Türkiye adeta bir 'diplomatik hapishaneye' kapatılmış. Yine yıllarca Sovyetler'den komünizm gelecek diye korkutulmuş, neredeyse milli gelirinin yarısından fazlasını silah alımlarına harcatılmış.

Komşularıyla ticaret yapamaz hale getirilmiş...

İran, Irak, Suriye'ye ambargo uygulayanlar Türkiye sınırını kapattırmış ancak kendileri el altından her türlü silahı satmıştır.

Peki şimdi Türkiye ne yapıyor?

İran'la konuşuyor.

Yetmiyor dünyanın en büyük gerilim noktası haline gelen İran'la nükleer krizin çözülmesi için arabulucu oluyor.

Böylece İran'ı vurmayı planlayanların elindeki 'nükleer koz' alınmış oluyor.

Türkiye'nin arabulucu olduğu anlaşmanın özeti şudur:

''İran'ın elinde 1200 kg uranyum var. ABD diyor ki 'o uranyumu bize ver.' İran da diyor ki; 'Ben bu uranyumu zenginleştirip enerji olarak kullanmak istiyorum.'

Batı diyor ki: Hayır atom bombası yapacaksın.

İran cevap veriyor: Zenginleştireceğim ama bomba yapmayacağım.''

Ve işte olay sonunda gelip dünya çapında bir krize dönüşüyor.

İran'a karşı müthiş bir ambargo için kollar sıvanıyor. Hatta İran'a vurma noktasına geliniyor.

İşte tam bu sırada Türkiye ve Brezilya devreye giriyor.

Ve Türkiye diyor ki: Ben İran'ı ikna ederim. 1200 kg uranyumu Türkiye'de depolayalım. Siz nükleer enerji için kullanılabilecek 120 kg geliştirilmiş uranyumu İran'a verdiğinizde Türkiye de 1200 kg uranyumu ABD'ye versin.

Ve işte İran buna ikna oluyor.

Türkiye bazılarının hiç beklemediği bir anlaşmayı gerçekleştiriyor.

Tabi arkasından şu söz kuvvetlenmeye başlıyor:

''Yalnız İran değil bölgedeki tüm nükleer silahlar kontrol altına alınsın.''

İşte bu söz perdeyi indiren sözdür. Çünkü bölgedeki tek nükleer silahlı güç İsrail'dedir.

İsrail bu anlaşmadan sonra sıranın kendisine geleceğini hissetmiştir.

Öyle ya İran'daki nükleer gücü kontrol edip İsrail'dekine niye siz sessiz kalıyorsunuz diye sorulmaz mı?

İşte bu olay üzerine İsrail ve ABD'de etkilediği belli bir güç devreye giriyor.

Yapılan plan, kurulan tuzak şudur:

''Nasıl yaparız da Türkiye'den İran benzeri bir radikal İslam manzarası çıkarırız?

Bunun için tahrik gerek.

Türkiye'deki Müslüman toplumun sinir uçlarına doğru bir şeyler yapılmalı.''

İşte Gazze'ye giden yardım bu planı yapanlar için bulunmaz bir fırsattı.

Şöyle yapacaklardı:

İsrailli komandolar gemilerin gelişini bekleyecek, sonra gemileri basıp özellikle Türkleri kelepçeleyecek, belki başlarına çuval geçirecek ve bunu dünya televizyonlarından yayınlayacaktı. Bu görüntüler önce radikal İslamcı bir çetini ateşleyecek, mitingler başlayacak ve yayılacaktı. Ortada bir de Türklüğe hakaret olduğu için bu mitinglere toplumun büyük bir bölümü katılacak ve işte o kalabalıklarda yeşil bayraklar, sarıklar, çarşaflar görüntüler halinde dünya televizyonlarına pompalanacaktı. Ve altına şöyle yazılacaktı: Radikal İslamcı Türkiye İran'la işbirliğinde...

Ve sonra önceden kurulmuş 'Bay Yüzsüz' ve benzerleri yazmaya başlayacaktı.

Diyeceklerdi ki:

İşte Türkiye'deki manzarayı görüyorsunuz. Türkiye'nin nükleer krizde yaptığı arabuluculuk aslında İran'la işbirliğidir. Arkasında bu vardır. İsrail'e karşı bir radikal İslam bloku oluşturmaktır. Böylece İran'la Batı arasındaki nükleer anlaşma gölgelenecekti.

Bu da İsrail için sorulmaya başlanacak olan 'Neden İsrail'deki nükleer güç kontrol edilmiyor?' sorusunu önleyecekti.

Sevgili okuyucular işte mesele budur.

Tuzak budur.

Emperyalizmin bu topraklarda yıllardır kurduğu tezgah budur.

Ama bu defa kurulan tuzak açığa çıkmıştır.

Çünkü beklenmedik bir şey olmuştur.

Mavi Marmara'daki Türkler İsrailli komandolara karşı direnmiştir.

Bu da dünyanın gözü önünde bir katliama dönüşmüştür.

Burada bizim tarafta da yanlışlar olabilir, tartışılabilir, sorulabilir. Ama bütün bunlar oynanan oyunu, kurulan tuzağı örtbas etmez.

Ortada alçakça yapılmış orantısız bir katliamın aydınlattığı bir tuzak vardır.

Bu tuzağı görmezsek hiçbir yeri göremeyiz.

Bu sözün ne anlama geldiğini Mustafa Kemal'den bir alıntıyla anlayabiliriz:

Çanakkale Savaşı sırasında Mustafa Kemal bir tabyadan dürbünle düşman gemilerini gözetlemektedir. Yanında genç bir teğmen vardır. Bir ara orada bulunan Alman generalin elindeki gelişmiş dürbüne bakar. Genç teğmen Alman generalin dürbününü dener. Ve baktıktan sonra şöyle der: ''Komutanım bizimki de bir şey mi. Buradan bakınca her şey bütün çıplaklığıyla görünüyor.''

Mustafa Kemal şu cevabı verir: O dürbünü kullan ama dünyaya o dürbünden bakma...

fcekirge@hurriyet.com.tr


http://www.hurriyet....557.asp?gid=373

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 03.06.2010 - 18:42


#3 Muziçko

Muziçko

    V.I.P. Üye

  • Dokunulmazlar
  • 12.098 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Gurup Şurup
  • İlgi Alanları:İhtiyaç anında camı kırınız!

Gönderim zamanı 03.06.2010 - 19:17

Sayın ahmetsecer

Arap Ülkelerinin durumu ortada. Nasıl olacak bu iş biraz açıklarmısın.


açıklayamaz abi onun görevi sadece konu açmak :P

Gönderilen Resim





Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.




Gönderilen Resim


#4 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 03.06.2010 - 19:37

Bizler PKK ile yıllardır savaş veriyoruz bu Arap ülkeleri acaba tek bir kelime olsun lanet ettiler mi?

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#5 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 03.06.2010 - 19:42

arap ülkelerinin filistine ırak a hayrı yok pkk ya napacaklar =)
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#6 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 03.06.2010 - 19:51

Peki biz niye Araplara birşey olduğunda , mahallenin delisi gibi ortaya atlıyoruz her fırsatta?

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#7 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 03.06.2010 - 20:00

biz arap değilizde ondan :)
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#8 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 04.06.2010 - 08:07

Güzel cevap. Onlarda Müslüman değiller zaten.. Ne kadar kutsal değerlerimiz varsa , para uğruna hepsini yıkıyorlar.

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#9 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 05.06.2010 - 11:57

İşte Asıl sorun işte burada.
Türkiyede ki İslamı İslam değil ki. ARAPÇILIKTIR.
Yıllardır DİN adı altında sürdürülen HERŞEY Dindarlık DEÐİL Aslında DİNCİLİKDİR. Onun kaynağıda ARAPÇILIKTIR.
Filistin Halkının Bu durumlara Gelmesinin Tek sebebide ARAPÇILIÐA yönelmelerindendir.
Yıllarrdır olan biten bütün bu karmaşanın asıl sebebi İslama Bakış bu pencereden bakıldığındandır.
Onlara göre ARAPÇILAR Dindar Karşı olanlar da LAİK müslüman!!!!!!!!

Tarihin diyalektiği 'Hz. Muhammed-İmamı Azam-Mustafa Kemal üçlüsü'nden, zulme karşı bir birlik çıkarmıştı.
Kelimei Şehadet düşmanlarıyla 'müslüman' kimlikli hainler bu birliği, emperyalizme destek veren bir teslise dönüştürdüler.
Bugünkü İslam dünyasının ve Türkiye'nin kaderi bu teslisin yarattığı savaş mihverinde belirleniyor.
Ya Kelimei Şehadet Düşmanlarının emperyalist teslisi kazanacak yahut da Hazret-i Muhammed-İmamı Azam-Mustafa Kemal üçlüsünün antiemperyalist birliği.
Hep söylüyorum.
1919 Öncesi Türkiyesi de bir FİLİSTİNDİ.
Hatta Filistinden Daha Kötü Durum ve Şartlardaydı.
O gün Tarihin Akışı Arapçılardan Yana Olsaydı Bu Gün Atatürke 24 saat Küfür eden bu Dinciler Bırakın Filistine yardım yapmayı kendilerine yardım edecek bir Allahın Kulunu bulamazlardı.
Bu Tam bir Nankörlükdür.
O gün Muhammed Mustafa ve Mustafa Kemal Antiemperyalimi Haçlının Suratına Hiç Ummadığı Anda öyle bir şamar vurdu ki Ne olduğunu Anlayamadılar bile.
Bu gün Kaldıkları yerden devam ederek Yeniden Türkiyeyi FİLİSTİN gibi Yapmak İstiyorlar.
Görünen O ki Filistin ARAPÇILIÐIN Din dışı Tavırları nedeniyle Yok Olmak üzeredir.
Recep Beyin ARAPÇILIÐA olan Özlemini Bilen Haçlılar Bütün güçleriyle Ona destek vermektedir.
Ona verilen Payeler ve Eş başkanlık bu Projenin Ürünüdür.
[b]Bu Proje Akıl dışılığı benimseyen Düşünmeyen Sorgulamayan Toplum yaratma Projesidir.

Filistin ARAPÇILIÐIN Kurbanı Olmuş ve Bitmiştir.
Topiği açan Arkadaşın fikirleri çözüm değil TÜRK HALKINA İÇİRİLECEK ZEHİRDİR.

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 05.06.2010 - 12:00


#10 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 05.06.2010 - 13:07

waranko................................... deymezsin laf söylemeye........
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#11 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 06.06.2010 - 02:10

Ya Kelimei Şehadet Düşmanlarının emperyalist teslisi kazanacak yahut da Hazret-i Muhammed-İmamı Azam-Mustafa Kemal üçlüsünün antiemperyalist birliği


Bir Yaşar Nuri Öztürk rüzgarı esiyor sanki...

Diğer yazdıklarınızla ilgili size şu soruları sormak istiyorum...Sizce Arapçılık tehlikesi eyvah Türk kimliğimiz gidiyor diye etnik bir tehlikemidir...? yoksa hedef şaşırtmak için kullanılan Arapçılık terimi üstünden İslamlaşma tehlikesi mi?
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#12 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 08.06.2010 - 11:06

Bir Yaşar Nuri Öztürk rüzgarı esiyor sanki...

Diğer yazdıklarınızla ilgili size şu soruları sormak istiyorum...Sizce Arapçılık tehlikesi eyvah Türk kimliğimiz gidiyor diye etnik bir tehlikemidir...? yoksa hedef şaşırtmak için kullanılan Arapçılık terimi üstünden İslamlaşma tehlikesi mi?



Türkiye Cumhuriyeti Demokratik Laik sosyal Hukuk devletidir. Kuruluş amacı da budur.
Kuruluş felsefesi Hem İslamı (uhrevi)hemde beşeri dünyayı yüceltmekdir.
Fakat ;
Her geçen gün yeniden göstermektedir ki, Türkiye'de dinle devlet, İslam'la laiklik, dindarla çağdaşlık birileri tarafından sürekli kavgaya itilmektedir.
Oynanan alçak Haçlı oyunlarıyla Cumhuriyet'le İslam'ın, Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'le Müslümanların barış ve kucaklaşması sürekli önlenmektedir.
Halkın bu noktada kandırılması zor olmamaktadır. Çünkü İslam ve tebliğcisi Hz. Muhammed ile Cumhuriyet ve kurucusu Mustafa Kemal halkımıza anlatılmamış, dayatılmıştır.
Bu Dayatmada da Her ikiside sanki birbiriyle didişiyormuş çelişiyormuş gibi gösterilmektedir.
Bu dayatmaları önlemenin tek yolu Anlamaktı.
Atatürk O günlerde işte bunu yaptı.
Kur’an Türkçeleştirilemez diyen Kurtuluş Savaşının Büyük Komutanlarından Kazım Karabekire Atatürkün cevabı Çok manidardır.
Şu yanıtın derinliğine bir bakarmısınız.
Kur’an Manasız bir Kitapmıdır?

Kendi ödeneğinden ayırdığı Para İle de Elmalı’ya Tefsir Yaptırmıştır.
Boylece Yüzyıllar Boyu Yalan Yanlış bilgilerle Kur’an ne diyor ; Bilmeden Doğup Ölmüş Türk Halkına Doğru bilgiye ulaşması Sağlanmış.
Arap Harflerinin Arap Takkesinin ve Fistanının Kutsallığı kırılmış Emevi Abbasi Siyaset Dinciliğinin Dindışılığı gözler önüne serilmiştir.
Şimdi Türkiyede Yeniden Emevi-Abbasi dinciliği Din Adı altında SERGİLENMEKTEDİR.
Şimdi, Hedef Mustafa Kemal Atatürk ve İslamın Muazzez Peygamberi Muhammed Mustafadır.

Bu gün Türk Halkının şaşkın bir durumda seyretmek zorunda bırakıldığı bu tablo, Muhammed ile Mustafa'nın ahenk ve barışını ortaya koyan bir tablo değil, didişme ve çelişme halinde olduklarını göstermeye uyarlanmış bir tablodur.


İslam'la laikliğin, Müslümanla çağdaşlığın kavgası şiddetini artırarak devam ediyor.
Bu ülkenin bin yıllık düşmanı olan Haçlı emperyalistler, anılan kavgadan yararlanmak için, siyasetlerinin eksenine, Ilımlı İslam adıyla yozlaştırılmış bir sömürü dini yerleştirerek üstümüze çullanıyorlar.
İçerideki din ve Atatürk sömürücülerinin karşılıklı ahmaklık ve aymazlıklarından beslenen karmaşayı ustalıkla kullanarak Türkiye'yi çöküşe, tükenişe götürüyorlar.
Bütün İslam dünyası, ama özellikle Müslüman-Türk dünyası bilmelidir ki, mutlu ve onurlu bir insanlık için Muhammed ne istemişse Mustafa da onu istemiştir. Aksi olsaydı, Muhammed'in düşmanları aynı zamanda Mustafa'nın da düşmanı olurlar mıydı?

Eğer içinize Sindiriyorsanız. Haçlının Vahyi Olan ILILMLI İSLAMI ve Onun Tablicisi Okyanus Ötesi Peygamberine Saygıda Kusur Etmeyebilirsizin.

#13 ahmetsecer

ahmetsecer

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 121 Mesaj

Gönderim zamanı 09.06.2010 - 15:16

açıklayamaz abi onun görevi sadece konu açmak :P



Neden açıklayamayayım, bütün bu yazıları ben yazıyorum. Arap ülkeleri Türk İslam Birliği altında birleşecek, bu birliği
Hz. Mehdi kuracak. Bu birlik kurulduğunda Türkiye lider olacak ve tüm dünyada savaş bitecek.

#14 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 09.06.2010 - 17:14

Kör Gözüm Parmağına diyorum.


Yine de Pakistan'ın milli şairi Muhammed İkbal'in 'Mustafa Kemal Paşa'ya Hitap'başlıklı şiirinden bir bölüm aktarayım.

'Takdirin gizli áleminin sırlarını bir milletin hikmeti, aklı ve idraki sayesinde öğrenebildik.
Aslımız, rengi uçup gitmiş bir kıvılcım iken, onun bir bakışı ile cihanı aydınlatan güneş haline geldi.

Araplar dinin temsilcisi olduklarını söylerlerken gönüllerinden aşk kavramını çıkartıp atınca, bu hata yüzünden dünyaya rezil olduk.
Atın nereye kadar giderse oraya git ve kaygı duyma! Biz, bu meydanda tedbir ve kaygı yüzünden defalarca mat olduk!' diyor Şair.

Ahmetsecer MAT OLMAKDAN BIKMADIN MI? HALA!!!!!

Bu mesaj shy tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 09.06.2010 - 20:36


#15 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 10.06.2010 - 15:21

Türkiye Cumhuriyeti Demokratik Laik sosyal Hukuk devletidir. Kuruluş amacı da budur.
Kuruluş felsefesi Hem İslamı (uhrevi)hemde beşeri dünyayı yüceltmekdir.
Fakat ;
Her geçen gün yeniden göstermektedir ki, Türkiye'de dinle devlet, İslam'la laiklik, dindarla çağdaşlık birileri tarafından sürekli kavgaya itilmektedir.
Oynanan alçak Haçlı oyunlarıyla Cumhuriyet'le İslam'ın, Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'le Müslümanların barış ve kucaklaşması sürekli önlenmektedir.
Halkın bu noktada kandırılması zor olmamaktadır. Çünkü İslam ve tebliğcisi Hz. Muhammed ile Cumhuriyet ve kurucusu Mustafa Kemal halkımıza anlatılmamış, dayatılmıştır.
Bu Dayatmada da Her ikiside sanki birbiriyle didişiyormuş çelişiyormuş gibi gösterilmektedir.
Bu dayatmaları önlemenin tek yolu Anlamaktı.
Atatürk O günlerde işte bunu yaptı.
Kur’an Türkçeleştirilemez diyen Kurtuluş Savaşının Büyük Komutanlarından Kazım Karabekire Atatürkün cevabı Çok manidardır.
Şu yanıtın derinliğine bir bakarmısınız.
Kur’an Manasız bir Kitapmıdır?

Kendi ödeneğinden ayırdığı Para İle de Elmalı’ya Tefsir Yaptırmıştır.
Boylece Yüzyıllar Boyu Yalan Yanlış bilgilerle Kur’an ne diyor ; Bilmeden Doğup Ölmüş Türk Halkına Doğru bilgiye ulaşması Sağlanmış.
Arap Harflerinin Arap Takkesinin ve Fistanının Kutsallığı kırılmış Emevi Abbasi Siyaset Dinciliğinin Dindışılığı gözler önüne serilmiştir.
Şimdi Türkiyede Yeniden Emevi-Abbasi dinciliği Din Adı altında SERGİLENMEKTEDİR.
Şimdi, Hedef Mustafa Kemal Atatürk ve İslamın Muazzez Peygamberi Muhammed Mustafadır.

Bu gün Türk Halkının şaşkın bir durumda seyretmek zorunda bırakıldığı bu tablo, Muhammed ile Mustafa'nın ahenk ve barışını ortaya koyan bir tablo değil, didişme ve çelişme halinde olduklarını göstermeye uyarlanmış bir tablodur.


İslam'la laikliğin, Müslümanla çağdaşlığın kavgası şiddetini artırarak devam ediyor.
Bu ülkenin bin yıllık düşmanı olan Haçlı emperyalistler, anılan kavgadan yararlanmak için, siyasetlerinin eksenine, Ilımlı İslam adıyla yozlaştırılmış bir sömürü dini yerleştirerek üstümüze çullanıyorlar.
İçerideki din ve Atatürk sömürücülerinin karşılıklı ahmaklık ve aymazlıklarından beslenen karmaşayı ustalıkla kullanarak Türkiye'yi çöküşe, tükenişe götürüyorlar.
Bütün İslam dünyası, ama özellikle Müslüman-Türk dünyası bilmelidir ki, mutlu ve onurlu bir insanlık için Muhammed ne istemişse Mustafa da onu istemiştir. Aksi olsaydı, Muhammed'in düşmanları aynı zamanda Mustafa'nın da düşmanı olurlar mıydı?

Eğer içinize Sindiriyorsanız. Haçlının Vahyi Olan ILILMLI İSLAMI ve Onun Tablicisi Okyanus Ötesi Peygamberine Saygıda Kusur Etmeyebilirsizin.


Yukarıda da dediğim gibi baştan aşşağı bir Yaşar Nuri Öztürk kokuyor yazdıklarınız... Bir kere şurada bir çelişki içindesiniz ki Emevi-Abbasi dinciliği diğe bir şey yoktur.. Emevi-Abbasi olayı çok farklı bir şey... Bununla beraber Ilımlı islam kavramına ezelden beri karşı birisi olarak son sözlerinize katılıyorum... Ama ben sorduklarıma cevap alamadım sizden... Bundan önceki yazınızda arapçalıktan gem vurmuştunuz... Tekrar soruyorum bu korku Etnik bir korkumudur yoksa Arapçılık üzerinden özelde bir İslam korkusu mu...? Sorum gayet basit...
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#16 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 14.06.2010 - 18:01

Yukarıda da dediğim gibi baştan aşşağı bir Yaşar Nuri Öztürk kokuyor yazdıklarınız... Bir kere şurada bir çelişki içindesiniz ki Emevi-Abbasi dinciliği diğe bir şey yoktur.. Emevi-Abbasi olayı çok farklı bir şey... Bununla beraber Ilımlı islam kavramına ezelden beri karşı birisi olarak son sözlerinize katılıyorum... Ama ben sorduklarıma cevap alamadım sizden... Bundan önceki yazınızda arapçalıktan gem vurmuştunuz... Tekrar soruyorum bu korku Etnik bir korkumudur yoksa Arapçılık üzerinden özelde bir İslam korkusu mu...? Sorum gayet basit...


Emevi - Abbasi dinciliği Yoktur deyip kestirip atmakla olmuyor. Anlat da biz de anlayalım. Yorumunu bekliyorum.

Türk Halkının yaşadığı Dinin Kur’an la ilgisi büyük ölçüde yok edilmiş Dinde Kur’anın yerini ARAP- EMEVİ Saltanat ideolojisinin Kutsallaştırılmış sloganlarıyla İslam dışı ÖRFLERİN uydurmaları almıştır.
Ta Baştan Dediklerimi anlayamamışsınız.. Madem öyle en baştan başlayalım. Önce dincilik nedir onun iyice altını çizelim.

DİNCİLİK, İslam'ın değerlerini Allah'ın rızasını elde etmek için değil, dünyalık, siyasal ve ekonomik çıkar, özellikle yönetim erki elde etmek için devreye sokan tarihi bir sektördür. Bu sektör, Arap-Emevi hanedanının oluşturduğu, işlettiği, örneklendirdiği, kurumsallaştırıp sonraki kuşaklara bıraktığı dehşet verici bir sektördür. Çok karlı bir MESLEK dir.
Hiçbir Yatırıma ve emeğe ihtiyaç olmadan risksiz bol kazançlı bir meslek koludur.

Emevi, bu sektörü kalıcı ve dokunulmaz kılmak için, anlayışını dinin akait sistemi içine sokmuş, dini bu anlayışa göre sistemleştirip dondurmuştur. Müslümanların bugün İslam adı altında yaşadıkları din, büyük ölçüde Arap-Emevî yapımı bu 'saltanat dini'dir.

Bu Dinciliğe Üç Müdahele olmuştur. Ana başlıklarıyla söylersek.
İmam-ı Azam Ebu Hanife Müdahalesi
Mustafa Kemal Atatürk Müdahalesi.
Ilımlı İslam (BOP) Müdahalesi (Haçlı müdahalesi)

Arapları Sevmek veya sevmemek Kişinin Kişilerin veya toplumların kendine özgü Tavrıdır. Bu başka bir şeydir.
Ama Aapları sevmeyi dinin emri gibi göstererek dayatmak ise başka bir şeydir. Bu gün bu yapılmak isteniyor.
Müslüman olmak ile Arap Olmak birbirinden çok farklı apayrı ayrı şeylerdir.
Bu ikisini bir arada olmazsa olmaz gören sen ve senin gibi dinci takımıdır.
Etnik kimlikle Yani Araplılkla Müslümanlığın Dolayısıyla Dinin ne Alakası var.
İşte böyle bir soru bile Senin düşüncelerinin arak planının yanlışlığını göstermektedir.
Aslında Gerçek İslamdan Korkan Araplardır.
Bu ikisi arasında bağ kurma nın yanlışlığını Ta Başından beri söylüyorum.
Hiçbirşey bilmiyorsan Arapların Yaşam Tarzlarını bir incele bak orada bunları bu İslam Kabul eder mi

Araplardan gelecek İslam Korkusu diye bir şey olabilirmi.
Araplardan gelen din değil İslam ideolojisi korkusudur. İslam Evrensel bir din değimlidir.
Nasıl olurda bir Etnik kimlik üzerinden düşünebiliyorsunuz.??
Benim Anlatmak İstediğim Sapkınlık İşte Burada.
Siz de O sapkınlığın Tam da Ortasında yüzüyorsunuz.
Mehmet Akifin Muhittin Nalbantoğluna yazdığı mektuptan bir parça okuyalım.
‘’Mısırda on bir yıl kaldım. Fakat onbir saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana Halisane bir fikrimi söyleyeyim mi: İnsanlık da Türkiye de Milliyetçilik de Türkiye de Müslümanlık da Türkiye de Hürriyetçilik de Türkiye de. Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemale versin.’’

#17 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 14.06.2010 - 22:25

Şimdiye kadar size karşı kullandığım cümlelerde siz diyerek tartışma adabına uygun bir üslup kullandım ama siz bana'' sen'' diyerek bunu değiştirdiniz şimdi bende size Sen ve Senin gibiler diyerek yazdıklarınıza cevap vereceğim...

Öncelikle ben sana özellikle çok uzun açıklamalar yapıp konunun başka yere kaymasını istemediğimden sadece basit bir soru sordum... Ama sen benim fikirlerimi dahi bilmeden arka planının yanlışlığından söz ediyorsun ben burada kendi fikrimden bir şey koymadığımdan böyle bir çıkarımda bulunman abesle iştigal...

Burada yazdığın her şey sen ve senin gibilerin zamanında bilinç altına nakşedilen araştırmadan okumadan birilerinin seni inşa ettiği ölçüde edindiğin fikirlerin tezahürüdür...

Bir kere sende kavram karmaşası var... Emevi- Abbasi dinciliği kavramını ortaya atanlar acaba senin eleştirdiğin Dinin Araplara pazarlanmasının dik alasını yapıp... Arap İslam'ı, Türk İslam'ı, Berberi İslam'ı diye İslam'ı katagorileştirerek kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşmüyor mu...? Emevilerin sorunu din değil Arap ve arap olmayan ayrımıdır... Emeviler İslam üzerinden bir ayrımcılık yapmamış etnik kimlikte bu ayrımcılığı Arap müslüman arap olmayan müslüman diye yaparak kendi sonunu hazırlamıştır...
Abbasiler ise özellikle Türkleri idari görevlere getirerek bunu kırmışlar arap olmayanlara daha ılımlı yaklaşmışlardır...Bunun ayırnıtıları detayları buraya yazmakla bitmez onun için çokta derine inmeye gerek yok... Çok merak ediyorsan İslam Ansiklopedisinin Emevi ve Abbasi maddelerini okursun...

Sen ve Senin gibilerin diğer düştüğü bir yanlış ise Kur'an'dan hüküm çıkarmanın ya da İtikadi meseleler konusunda doğru şeyler ortaya koymanın basit bir şey olarak görülmesidir... 4 mezhebin imamlarınını aldıkları eğitimlere bir bak... İlk önce Arapça dilinden başlayarak bu dilin sarf-nahiv gibi eğitimlerini alırlar (dikkat et İmam-ı Azam Fars kökenlidir) bu dile vakıf olurlar sonrada Tefsir, hadis, kıraat, fıkıh gibi ilimleri alırlar bunlarada vakıf oluduktan sonra hüküm çıkarırlar bunlarda yeterli olmayanlara zaten itibar edilmez...Bunun içinde İbn Haldun'un Mukaddimesini oku önyargılı değilsen, şimdi sen buna araptır diyerek bakmazsın ama Sosyolojinin babası olan bu adamı senden önce Avrupalılar çoktan keşfedip teorilerini bu adamın düşüncelerine göre kurmuşlar...

Şimdi burada senin Arap İslam'ı diye eleştirdiğin şeye gelelim.... Yukarıda yazdıklarımı şunun için yazdım, İslam'ın doğru anlaşılabilmesi için ayetlerden hüküm çıkarmak için ayetlerin hangi şartlarda geldiklerini, hangi olay üzerine geldiklerini iyi bilinmesi gerekir bu da o dönemin Arap toplumunun yaşayışları ile doğru orantılıdır... Şimdi bunları öğrenmek ayetlerin hangi nedenlerle ve ne manada geldiklerini bilmek için arapçayı ve arap yaşayışını öğrenmek Arapların dinciliğini öğrenmek mi oluyor...? ''Emevi-Abbasi dinciliğini'' pazarlamak mı oluyor...? Biz Türkler'de islamı bu araplardan öğrenmedik mi...?

Senin Türk İslam'ı olarak söylemek istediğin şeyin çehresi çok ama çok farklıdır... Türklerin İslam'a geçiş sürecindeki sancılarını, krizlerini iyi tahlil edersen bunun ne demek olduğunu anlarsın... Şehir merkezindeki bir Türk ile Göçebe bir Türk'ün anladığı İslam farklıdır... Bunun için Ahmet Yaşar Ocak'ın kitplarını okumanı öneririm...

Ben hiç bir yerde Arapları sevmenin dini bir emri olduğunu yazmadım... Senin bilinç altındakileri çıkarmak için sana senin gem vurduğun arapçılık tehlikesi ne diye sordum... Sen o soruya hala cevap vermedin diyemiyosun ki ''arkadaş benim derdim araplarla değil, ya araplarla haşır neşir olursakta bizde araplara benzer İslamlaşırsak... Arapları bize şirin gösteriyolar halbuki onlar değilmiyidi bizi arkadan vuranlar bana öyle anlatılmamışmıyıdı...'' Meselesidir...

Sen ve senin gibiler olaylara Araplarla ilişkilerin düzelmesine bu kadar dar pençereden baktıkları için aslında resmin bütününü göremiyorsunuz... Son 5-6 yıldır seninle, 1000 yılllık tarhisel ve kültürel bağı olan bu coğrafyalar arasında örülmüş duvarları yıkıp ilişkilerin geliştiğini görmüyor '' eyvah emevileşicez eyvah araplaşıcaz diye'' kuru propaganda yapıyorsunuz...

Bundan 900 sene önce Türkiye Selçuklu Sultanı Süleyman Şah'ın, Kılıçarslan'ın yaptığı ve uyguladığı siyaset şimdi uygulanıyor... Bu Sultanlar Bizans'a hakim olmak için değil.... Suriye'ye Musul'a sahip olabilmek için yaptıkları savaşlarda öldüler... Bir araştır bakalım onlar için bugünkü ortadoğu coğrafyasını Bizanstan önemli yapan şey neymiş neden buraları ele geçirmek istemişler...?

Sen ve Senin gibi düşünenler o çok eleştirdikleri haçlılar gibi kendi ülkesine, ülkesinin değerlerine, topraklarına Oryantalist bir bakış açısıyla baktıklarından kahrolsun Araplar kahrolsun beraber paylaştığım tarihe diyor...

Din ne kadar ekonomik çıkar için kullanılması lanet edilecek bir şeyse yine dinin siyasi iktidarlara çamur atmak için kullanılmasıda o kadar lanetlenecek bir şeydir...

Ben bu söylediklerinin ve senin gibi düşünenlerin samimiyetine inanmıorum hiç biriniz bu jargonu kullanan hiç kimse okumuyor, tarihine bakmıyor, kendilerine empoze edilen fikrilerden başka fikirleri kabul etmiyorsunuz sonra burada tehlike gördüğünüz ''İslami İdeoloji'' (bu nasıl bir terimdir aklım almıyor bir din ideoloji olabilir mi?) gibi ideolojik söylemlerin dik alasını yapıyorsunuz.... Sizin sapkınlığınız işte budur...

Eğer bu millet İslamiyete girdiğinden beri Araplaşmadıysa bu saaten sonra Araplaşmaz... Eğer bu millet 1000 senedir taasuplaşmadıysa bu saaten sonra taasuplaşmaz...

Sen ve Senin gibiler komplekslerinden Kültüre İrfan, Medeniyete Umran diyemezken bu ülkenin aynası Cemil Meriç babalar gibi Kültüre İrfan, Medeniyete Umran der anlı dik...

Senin koyduğun gibi bende bir alıntı koyayım; Büyük üstad Senin gibi İslam Arap kültürü oluyor diyenlere bak kaç sene önce ne cevap vermiş; Birlikte okuyalım;

SORU: Türklerin İslamlaştıktan sonra Araplaştığını söylüyorlar. İslam'a Arap kültürü nazarıyla bakılıyor.

CEMIL MERIÇ: Akıl hastanelerinde tetkiki gerekir.

Bu mesaj Poseidon tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 14.06.2010 - 22:30

Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#18 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 14.06.2010 - 23:45

Biz Türkler'de islamı bu araplardan öğrenmedik mi...?



Kur'an duruken bu pek makbul bir yol deği bence.


Şimdiki araplardan ise, öğrenmeyeceğimiz çok şey var.

Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 14.06.2010 - 23:45

 580023663830.jpg


#19 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 15.06.2010 - 00:29

Demek istediğim şeyin bu olmadığını gayet iyi bildiğinizi sanıyorum.. Ama şüphe ediyorsanız yazdıklarımı bütünüyle değerlendirirseniz ne demek istediğimi anlayacağınızı umuyorum...
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#20 pikaçu

pikaçu

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.230 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:gurup şurup
  • İlgi Alanları:bıdı bıdı

Gönderim zamanı 15.06.2010 - 00:49

filistin... araplar... müslümanlık... bişe olduğunda birileri bişe yaptığında içimizin acıdığı askerimizi canımızı yolladığımız kişler yerler inanç :) bizim işimiz bu biz Türküz gaza geliriz bırak dindaşlarımızı koreye gideriz :) bazen düşünüyorumda zamanında osmanlıyı arkasından bıçaklamış topraklarını para için yahudilere satmış araplara neden acıyoruz ???

bence üzüldüğümüz müslüman filistinliler değil orda kaybolan öldürülen masum insan olmalı dini ırkı ne olursa olsun :(

Bu mesaj pikaçu tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 15.06.2010 - 00:50

SABIRRRR SABIRRR SABIR........





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli