Gidiyorum!
İnsan zamanı geldiğinde toprak altına girebiliyor. Bunu bilerek hayata inat yaşayabiliyorsa. Senden ayrılmak okadarda zor olmasa gerek. Genede zordu son defa yüreğindeki yerime, gözlerine, hüznün, özlemine bakıp gitmek.
Bir itiraf sana ; en içten , en derinden, en yara açan birlikteliğim seninleydi. Seninle yaşananlar hayatın içine sığsada ben hayaller kadar sınırsız kıldım bizi. Ailemle bile kendimi bildiğim zaman koparmıştım ipleri.
İçinde büyük boşlukta adımlarım yankılanıyor biliyorum. İnanmadığın sevgim cınlıyor kulaklarında, açtığın kapanması imkansız yaralar kanıyor içimde benimde.
Hiç düşünmeden, yerli yersiz üzdüm seni bazen biliyorum. İçinde fırtınalarla boğuşurken bıraktın kendini, koştun bana. Sessiz yalnızlığıma ortak oldun sen, dost bildiklerim sattığında bile kucağında ağlamama izin verdin .
Kendim yetmiyormuş gibi bir yığın çevremin kahrını cektirdim sana hakkım yokken. Yolda görsen slm vermiceğin bir cok kişi ile tanışmak zorunda kaldın.
Milyonlarca hayat öyküsüne benimle yataklık ettin.
Milyonlarca insanın gözyaşına tanıklık ettin , için acıyarak, isyan ederek belkide.
Konuşamazken daha alkol hat safada yardım ettin yurumeme, içimde unutma isyanı feryat ederken.
Başı boş köpeklere şiirler okudum, anlattım uzun uzun caresizliğimi gene gıkın çıkmadı.
Yeni bir insan var olduğu zaman benden çok sevindin umudun hiç bitmedi, yıkılışlarımda ise benden cok yıkıldın sende halime.
Sonbahar yapraklarını savururken rüzgar, o ilkleri hatırlayıp gözlerim dolduğunda kimse yokken o saflığı andığımda gene sen vardın yanımda.
Hakettiğin ilgiyi veremedim sana, başaramadım , sahip cıkamadım içimdeki duygulara , hislere. Saf tutamadım kendimi, berrak , temiz.
Ve artık zaman doldu!
Gitme vakti.
Gidiyorum...
Odalarda isyanlarımı , ağıtlarımı dinleyen. Beni karşılıksız şu var oluşta tek seven gidiyorum...