Zülfü Livaneli'nin Atatürk'ün başyaveri Salih Bozok'un anılarından yola çıkarak çekip yönettiği filmi..Veda
Hafta sonu izledim,daha öncesinde blogımda Fikriye başlığı adı altında yazdığım yazıdandan http://www.harabe.ne...mp;showentry=44 anlaşılacağı üzere filmde benim için hiç bir süpriz ya da şaşırtıcı tek bir kare yoktu..
Neredeyse hepimizin ezber yaptığı özellikle "iki aşk arasında Atatürk" kitabını okuyanlar orada yazılanların çarçabuk gelişi güzel sinemaya aktarıldığını görecektir..
Kostümleri ve müzikleri dışında hiç bir şeyini beğenmedim..
Sanki bencil egosu tavan yapmış bir Atatürk imajı çizildi..
Özellikle Atatürk'e zeybek oynattırılan bir sahne vardı ki oyuncu Sinan Tuzcu'nun görüntüsü korkudan tüylerinizi ürpertecek cinstendi..
Birde ekrana o kadar çok sigara sahnesi yansıtmanın anlamı neydi öyle ki yanımızda oturan küçük bir çocuk "hem hasta hemde sigara içiyor"diye sitemde bulundu..
Yeniden bir ülke kurma çabasında ki bir liderin Samsun'a çıkışı neden çekilmedi?
Arkasından atıp tutulan Padişah niçin bir kare olsun dahi gösterilmedi?
Zübeyde Hanım rolune neden başka bir oyuncu düşünülmedi?
Makbule sadece iki kare neden gösterildi?
Latife'nin tüm cazgırlığı ekrana taşınırken Annesi ve kızkardeşinin Fikriye'ye karşı olan acımasız tutumları neden hiç gösterilmedi?
Kısacası sayısız eksiklerle dolu bir filmdi.Sanki bir an önce oldu bittiye getirilmiş gibi çekildi..
Verilen emeğe saygı duymakla birlikte tüm o emeklere yazık oldu düşüncesindeyim..
Bu mesaj suheda tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 03.03.2010 - 10:24