İçerik değiştir



- - - - -

10 Korku Filmi Klişesi


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 2 yanıt verildi

#1 shy

shy

    xrÜt / kudI

  • Kurucular
  • 16.791 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 24.11.2009 - 18:38


Polisiye filmleri yazdık, romantik komedileri yazdık, nasıl bu iki türün kötüsü yapılınca insanın kusası gelir, korku filmleri daha da beterdir. Özellikle son yıllarda dünya sinemasında "jenerik bitti mi arkadaşlar hadi deşmeye başlıyoruz" gibi bir gerilim filmi tarzı belirlendi.Zamanında Magic Box'ın gece yarısından sonra yayınladığı bol kanlı "Dişçi", "Antenör", "Röntgenci", "Marangoz" gibi filmlere benzedi (Marangozu sallamış olabilirim ne yapayım hepsi bir meslek erbabıydı). Bunların oluşturduğu bir klişe yığını da yok değil tabi ki.


Esas kızın geçmişinden gelen katil modeli:

Bu cıvan merteplerin hepsinin kaynağı aslında geçmişteki bir ezikliğe dayanır. Ya esas kız bunu ilkokulda reddetmiştir, ya kızın annesi bunun babasını ayartmıştır ya da babası evlerinden atıp üzerinden yol geçirtmiştir. Bu adam gayet güzel kendini yetiştirir, tahsil yapar, baltaya sap olur, sonra o baltayla kızın peşine düşer. Ben nedense sebepsiz katliam yapanları daha çok sevmişimdir. Bakınız Freddie, bakınız Jason.

Şişman gözlüklü modeli:
Evet bunu Cem Yılmaz bile stand-up gösterisine konu etti. Ama edilmeyecek gibi değil. Bu arkadaşların talihi bellidir. Dersleri zayıftır, kız arkadaşları yoktur, çok yerler, kiloludurlar, dolayısıyla zaten korku filmlerinin "koşarak kaçma" denen saçmalığı bunlarda doruğa çıkmıştır zira koşamazlar. Ölümleri öyle çok ayrıntılı anlatılmaz. Hatta gösterilmez bile. Biz genelde dere yatağında cesedini görürüz. Öyle değersizdirler ki anlayın ölümlerini bile göremeyiz.

Zayıf gözlüklü modeli: İşte bu da şişmanın tersidir. Her korku filminde ana karakterlerden birinin arkadaşı, yakışıklı değil ama sempatik böyle bir gözlüklü vardır. Ya katil çıkar ya da mağdur tarafında hayatta kalanlar arasındadır. Asla ölmezler. Arada filmin tansiyonunu düşüren geri zekalıca esprileri vardır. Esas kızın yanağını sıkarak sevdiği niteliksiz tiplerdir. Hollywood bu felsefe ile şişmanlara mesaj verir. Hayatta kalmak istiyorsanız zayıflayın. Yaaa.

Kurbanlara sürekli yetişen katil modeli:
Yıllardır korku filmi izliyorum, daha koşan bir kurbanın yürüyen bir katilden kaçabildiğini görmedim. O katil artık nasıl bir adım atıyorsa kurbanı Usain Bolt olsa bile ona yürüyerek yetişir. Zira "Dark Side"ın gücünden mi bilinmez inanılmaz bir yürüyüş hızları vardır. Hatta zaman zaman öyle hızlı yürürler ki, kurbanın koştuğu yolu dolaşıp önüne çıkarlar. Burada da kamera önce katilin geldiği yöne döner, kimse olmayınca "ohhhh" çekilir, ardından kızımız kameraya döner, pat diye katilin vücuduna çarpar, sert bir keman sesi duyulur, çığlık atılır ve.....Zincirlikuyu'dan selametle.

Ters manyel yaptırılan katilimsi modeli:
Bu adamların yüzünde bir meymenetsizlik vardır. Duruma göre esas kızın erkek arkadaşı, kapı komşusu, ev sahibi gibi rollerdedirler. Her katliam sonrası kamera bunlara zoom yapar, biz de sözde "aha bu meymenetsizmiş katil" diye sazan gibi atlarız (ha ben atlamam o ayrı konu), sonra filmin sonunda katil bambaşka birisi çıkar. Bizim ev sahibinin meğerse cinayet sonrası apartman aidatlarını toplarken oradan geçmekte olduğu ortaya çıkar.

Silik esas kızın yanındaki güzel vücutlu arkadaş modeli:
Romantik komedide esas kızın kankası ne kadar çirkin ve evde kalmışsa, bu da bir o kadar güzel ve seksidir. Hatta sizden iyi olmasın taş gibidir. Ama ne olur? Genelde en vahşi şekilde bunlar öldürülür. Kıyma makinesinde doğranır, 64 bıçak darbesine maruz kalır, kafasına balta geçer falan. Burada da verilen mesaj aynıdır, bakın kızlar önemli olan iç güzelliği. Zira öbür tarafta pısırık kız hayatta kalmıştır.

Sürekli canlanan katil modeli:

Bu klişeden artık gına geldi. Buna rağmen hala korku filminde kahramanlar katili öldürüp arkalarını dönüp giderler. Yıl 2008, hala bu numaraya kanan sinema izleyicileri vardır. Ben katil ilk yere düştüğünde çantasını toplayıp, ışıkların yakılmasını bekleyen adam bile görmüşümdür. Aynı adam katilin bir anda "yine de şahlanıyor ammaaan" diye ayaklanmasıyla aynı hızla yere oturmuştur. Katiller için optimum öldürülme sayısı 3'tür.

Öldürmeden önce nutuk atan katil modeli:
Katil kahramanı yakalar, bağlar, üzerine benzin döker, bıçağını çıkarır, testereyi çalıştırır her neyse. Amacına ulaşmasına 1 saniye kalmıştır. Birden ne hikmetse oturup derin dünya meseleleri, dünyadaki açlık, kadın erkek ilişkileri, Türk solunun durumu gibi konuları konuşmaya başlar. Burada "bakın bu katilin kafası da yerinde değil" mesajı verilir ama çok ucuz kalır. Aslında bu esas oğlanın arabayla olay yerine yetişmesi için kullanılan bir zaman kazanma tekniğidir. Tam bıçağı kaldırır vuracakken pat diye bir ses duyulur. Hadi geçmiş olsun.

Tek başına aranan adam modeli:
Bir grup genç pikniğe, tatile, gece sinemasına ya da her ne ise tekin olmayan bir ortama girer. Hepsi beraber yürürlerken birden arkadaki rahatlık batanlardan birisi ufak bir ses duyar. Sanki sesin kaynağını bulmak ona düşmüş gibi ateş seni çağırıyo diye sesin geldiği karanlık yöne doğru gider. Sonrasını anlatayım mı? Senaryodan bir kişi eksilir. Bu arkadaşın şişman gözlüklü gibi cesedi de bulunmaz. Salağın cesedini ne yapalım.

Altımıza ettiren kedi modeli:
Kahramanımız evde bir tıkırtı duyar. Eline en az zarar verici aleti alır ki daha fazla gerilelim. Nedense de o tekinsiz muhitte 3 katlı 6 oda 1 salonlu kombili ev almıştır. Tek tek odalara bakarken biz de gerim gerim geriliriz. En son elbise dolabına gelinir. Biz öyle geriliriz ki tüm kırışıklıklar giderilir. Dolap açılır "kiiyyyuuuvvt", evin kedisi dolaptan fırlayıp kaçar. O an orda olsam tekir, sarman her ne ise o kediyi hemen ayine alırım. Sonra sahnenin o gerginliğini almak için, bir bakarız aaaaa kızın erkek arkadaşı Stuart gelmiş. Stuart'a sarılınır. E bu kadar gerilmiş seyirciye koltuğunda yine kayılması için bir sevişme sahnesi hediye edilir. Stuart da az malın gözü değildir.



Kaynak: vliegendenederlander
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönderilen Resim

#2 Edys

Edys

    ....

  • Dokunulmazlar
  • 16.109 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:istanbul,antalya,bodrum ve başka yerler
  • İlgi Alanları:FENERBAHÇE

Gönderim zamanı 24.11.2009 - 18:43

valla güzelmiş bunlar P:

#3 suheda

suheda

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 410 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Kuzey

Gönderim zamanı 14.12.2009 - 10:59

Yakışıklı jönümüz gaipten sesler duymaya başlar korkunç kabuslar,tuhaf gizemli olaylar ardı ardına gelir..

Geçmişte karıştırdığı haltlar birgün önüne çıkıverir masum kız öldükten sonra korkunç bir ucube olup geri gelmiş intikam derdindedir.
Bknz.Olayı çözense genelde jönün yeni sevgilisi olur.

Son yıllarda ki en yaygın hollywood korku filmi klişesi..

Birde seri katillerimiz vardır onlarca kişiyi keser doğrar,biçer ama kendi kılına zarar gelmez,o nasıl bir yaratıktır öyle anlamıyorum.Hiç bir kuvvet onu yenemez bu kadında olsa aynıdır erkekte.Nasıl güce sahipse akıllara ziyan kendi cüssesinin iki katı adamları kesip doğrarken kimse ona bişey yapamaz.
Yetmedi filmin sonunda tam öldü deyip rahatlarken en son saniyeyi olayın bitmediğine dair bir ipucu verilir.
Buyur burdan yak.

Birde hep şu vardır,bir grup genç kampa gider bu genelde bir ormanlık alandır.
Ve hepsi tek tek öldürülmeye başlanır,mutlaka geçmişin intikamı söz konusudur.

Ama itiraf etmeliyim ki ben psikolojik gerilim,korku fimlerinden hep etkilenmişimdir.Özellikle çocukların kullanıldığı..
Bu konuda Halka yı (ring) ve onun baş kahramanı samara yı tek geçerim.
Öyleki kendi öz be öz yeğenimden korkar olmuştum dünyanın harçlığını verip kandırıp sırf samaranınkine benziyor diye saçlarını kestirmiştim çocuk bir hafta giden saçlarına ağlamıştı. :mad1:

Gönderilen Resim






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli