Şöyle bir hikaye duymuştum; Tanrı dünyayı yarattıktan sonra ilk olarak > eşeğe can vermiş. ?Sen yarattıklarımın içinde en çilekeşi olacaksın,? > demiş. ?Yük taşıyacak, değirmen döndürecek, hiç yakınmayacaksın. Sana kırk > yıl da ömür biçiyorum!?>>
?Aman Tanrım!..? diye isyan etmiş eşek, ?Hem bu kadar çile, hem kırk yıl > yaşam?? Bana yirmi yıl çok bile??>>
Sıra köpeğe gelmiş. ?Seni zeki ve uysal yaratıyorum, yaşamın boyunca > bekçilik yapacaksın... Sana da kırkbeş yıl ömür biçtim!? diye buyurmuş > tanrı.>> İtiraz etmiş köpek, ?Kırkbeş yıl bekçilikle nasıl geçer Tanrım? Bana onbeş > yıl yeter?? demiş.>>
Ardından maymunu yaratmış. ? Sen bu yarattıklarımın en komiği olacaksın. > Sürekli zıplayıp duracak, herkesi güldüreceksin. Sana da kırk yıl > veriyorum!?>> ?Acı bana tanrım, kırk yıl boyunca nasıl maskaralık yapabilirim, bana on, > onbeş yıl ver yeter?? diye pazarlık etmiş maymun.>>
Derken sıra insana gelmiş. ?Ey insanoğlu!..? diye gürlemiş Tanrı, ?sen > yarattıklarımın en akıllısı, en güzelisin, tüm kainata hükmedeceksin!.. > Sana da yirmi yıl ömür biçtim!?>>
?Ama nasıl olur?!..? diye mızıkmış insan, ? Hem bunca nimet ver, hem de > sadece yirmi yıl!.. Yetmez bana, yetmez!..?>> ?Pekala,? demiş tanrı, ve eşeğin istemediği yirmi yılı, köpeğin istemediği > otuz yılı, maymunun da reddettiği yılları, insanın yaşam hanesine > ekleyivermiş.>>
Derler ki; işte bu yüzden insanoğlu ilk yirmi yılını ?insan? gibi > yaşayarak geçirir, sonraki yirmi yılda yuva kurmak için eşek gibi çalışır, > daha sonraki otuz yıl boyunca kurduğu yuvanın bekçiliğini yapar, hayatının > geri kalanını ise çoluk çocuğa, torunlara maskaralık yaparak geçirir?> -------------------->
Alıntıdır...