İçerik değiştir



Sayı 94: Derin Devlet Dosyasını Açıyoruz.


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 08.11.2009 - 20:06


Çalıştığım dükkanın içinde bulunduğu apartmanın bir güvenlik görevlisi var; Rıfat Abi. Rıfat Abi benim çok sevdiğim bir insan gerçekten. O’nunla her gün muhakkak ülke meseleleri hakkında kritik yapıyoruz. Tabi bir de Hasan Abi var. Hasan Abi de bizim apartmanın kapıcısı. İkisi de gerçekten çok iyi anlaşıyorlar. Apartmanımız onların sayesinde son derece güvenli ve huzurlu. Rıfat Abi ve Hasan Abi tam birer halk adamı oldukları için onlarla konuşurken Türkiye’nin nabzını tutmuş oluyorum adeta.. Dış politikadan tutun da Türkiye’nin ekonomik gelişmeleri hakkında, Kürt açılımından tutun da emekli maaşlarına yapılan komik zamlara kadar ülkemizin her türlü sorunlarını konuşabiliyor, fikir alışverişinde bulunabiliyoruz.

Bu arada Rıfat Abi’den bahsedeceğim biraz sizlere: Rıfat Abi istihbarattan emekli. 25 yıl bu ülkeye istihbarat hizmeti verdikten sonra emekli olmuş. Emekli ikramiyesi ile bir iş kurayım demiş ancak kurduğu şirket batınca da mecbur bizim apartmanda güvenlik görevlisi olarak işe girmiş. Böyle bir insan kendisi.

*

Çocukluğumdan beri bir hevestir benim için. Her zaman çok önemli bir röportaj yapmak istemişimdir. Muhabir olduktan sonra; işte dedim antiqa röportaj yapacak fırsat eline geçti. Rıfat Abi ile derin devlet hakkında bir röportaj yapmaya karar verdim. Malum Rıfat Abi tam 25 yıl istihbaratçı olarak bu ülkeye hizmet etmiş bir insan. Dolayısı ile derin devleti O’ndan daha iyi bilecek bir insan düşünemedim. Bu kararımı kendisine ilettim. Kendisi röportaj teklifimi kabul etti. Ancak bir öğle arasında röportaj yapabileceğimizi söyledi. Rıfat Abi’nin prensipleri varmış. Mesai saatleri içinde röportaj yapmıyormuş. Evde de röportaj tekliflerine kapalıymış. Canlı yayınlara da çıkmıyormuş. Uğur Dündar, Mehmet Ali Birand, Ali Kırca röportaj tekliflerinde bulunmuş fakat Rıfat Abi kabul etmemiş. Kendi şartlarına uymazlarsa kabul etmeyeceğini söylemiş. Ancak beni kırmadı.

Bu prensibini belirtince ben de Rıfat Abi’ye yarın öğle yemeğini bizim dükkanda yeriz hem de röportajı yaparız dedim. Kabul etti. Ertesi gün öğle arasında bizim şirkette buluştuk ve Türkiye tarihine geçecek o derin röportajı yaptık. Verdiği bilgiler Türkiye’yi sarsacak cinsten.

Lafı daha fazla uzatmadan Rıfat Abi ile yaptığımız o röportaja geçiyorum.

Bu arada röportajı yazıya aktarırken yaptığım kodlama şu şekildedir;

Ben :Ant
Rıfat Abi :Rft

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ant: Rıfat abi bize önce biraz kendinden bahseder misin?
Rft : İsmim Rıfat…Bu ülkeye tam 25 yıl istihbarat hizmeti verdikten sonra emekli oldum ve şimdi buradayım. (Sevgili okuyucular Rıfat Abi kendisi ile ilgili verdiği bilgileri can güvenliği nedeniyle yazılmamak kaydıyla verdi. Dolayısı ile sadece ismini yazmamamı ve diğer bilgileri yazmamamı istedi. Gazetecilik etiği gereği Rıfat Abi’nin can güvenliğini düşünmem gerektiğinden o bilgileri yazmıyorum ANT)

Ant : Rıfat Abi derin devlet nedir? Bize bundan bahseder misin biraz?
Rft :Şimdi antiqa biliyorsun devletin bir görünen yüzü vardır. İşte başbakandır, cumhurbaşkanıdır, meclis başkanıdır, bürokrasidir filan.

Ant : Evet abi
Rft :Normalde ülkeyi bu insanlar yönetir. Daha doğrusu yönetirmiş gibi görünür. Ancak gerçekte ülkeyi derin devlet denen mekanizma yönetir. İşte derin devlet budur.

Ant: Peki Rıfat Abi neden böyle bir şeye gerek duyuluyor? Ülkeyi yönetmek için görünenin dışında bir de görünmeyen bir devlet biraz tuhaf değil mi? Neden her şey şeffaf olmuyor?
Rft : Şimdi antiqacım şöyle oluyor; bir kere devletler şeffaf olmaz. İşin doğası şeffaflığı kabul etmiyor. Dünyada devlet düzeni kurulduğundan beri bu böyle. Ancak bazı ahmaklar çıkıyor şeffaflığı sanki iyi bir şey mi gibi milletin kafasına sokup kafa karıştırıyorlar. Bunlar mide bulandırmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Bir kere gerçek bir devlet asla şeffaf olamaz. Kısmen bile şeffaf olamaz. Ülke yönetmek apartman yönetmeye benzemez antiqacım. Kaldı ki apartman yönetiminin bile bir takım işleri gizli olabilir. Ancak kimse apartman yöneticimiz Selim Bey’e sen çıplak duracaksın diyebilir mi? Bakkal Nedim’in bile müşterilerinden gizlemesi gereken bilgileri olabilir. Küçücük bakkal bile kendisini idame ettirmek için bazı bilgileri müşterilerinden saklaması gerekebiliyorsa yani yüzde yüz şeffaf olamıyorsa koskoca devletin şeffaf olmasını beklemek çok yanlıştır. Şimdi biz kalkıp Nedim’e ben bu bakkalın yüzde yüz şeffaf olmasını istiyorum o yüzden bu bakkalı çıplak işleteceksin diyebilir miyiz? Olmaz.

Ant: Ama Rıfat Abi..
Rft : Bu işin aması yok sevgili antiqa bu bütün dünyada genel kabul görmüş yöntem.

Ant :illa görünmeyen bir devlet olacak yani?
Rft : Evet illa olmalı. Hamamda bile insanlar yüzde yüz şeffaf olmuyor. Muhakkak peştemalla örtüyorlar bir yerlerini. İşte derin devleti de bu peştemalın altı gibi görebiliriz. Yani ülkenin iki yönetimi vardır. Biri peştemalın altı biri peştemalın üstü. Biri görünen biri görünmeyen. Ancak bir de şu var; görünen yönetim görünmeyen yönetimin emirlerine uymak zorundadır. Yani ülkeyi görünen yönetim yönetiyormuş gibi görünür ancak aslında görünmeyen yönetim yönetir..

Ant : Nasıl yani Rıfat Abi. Peştemalın altı peştemalın üstünü mü belirliyor?
Rft :Şöyle de diyebiliriz: Ülke yönetimini bir arabaya benzetsek görünürdeki yönetim yani bürokrasidir, siyasettir filan ülkenin tekerleği ise, derin devlet de tekerleği döndüren takım gibidir.

Ant : Dingil gibi yani?
Rft : antiqa böyle konuşmayalım yoksa bu röportajdan sonra kafana kiremit düşebilir.

Ant : Nasıl yani Rıfat Abi kiremit düşmesi de ne oluyor?
Rft : Derin devletin infaz yöntemlerinden bir tanesidir kiremit düşmesi.. Trafik kazası var, kafaya tek kuşun var. Var oğlu var. Kiremit düşmesi de derin devlet infaz şekli. Derin devlet birini öldürdüğünde ona ya intihar süsü verir ya da kaza süsü verir, derin devlet hiçbir zaman bir insanı göz göre göre öldürmez, kafaya sıkmak en son yapılacak iştir. Yolda yürürken aniden kafasına kiremit düşer ve ölür. O kiremit onun kafasına derin devlet tarafından düşürülmüştür.

Ant: Yiğidi öldür hakkını ver derler ama derin devlet öldürüp kaza ya da intihar süsü veriyor yani.
Rft : Onun gibi bir şey. Ama bu infaz yönetimini bilenler için gerçerli değil bu. Derin devlet operasyonları hakkında bilgisi olana süs filan işlemez. bilir.

Ant: Peki Rıfat Abi derin devletin toplandığı bir kurum, kuruluş filan var mı?
Rft :Olmaz olur mu antiqa vardı tabi ki ama bizim zamanımızda olan kurum tasfiye oldu.

Ant : Hangisi?
Rft : itfaiye

Ant : Nasıl yani itfaiye derin devletin toplanma mekanı mıydı demek istiyorsun? Biz bu kurumu yangın söndüren bir kurum sanıyorduk be abi sen şimdi bu kurum hem yangını çıkarıyor hem de söndürüyor mu demek istiyorsun?

Rft : Aynen öyle antiqa. İtfaiye zaten zamanında derin devletin toplanması ve eylemleri için kurulmuş. Bak mesela itfaiyenin açılımından belli oluyor aslında. İtfaiye bir kodlama.
İ harfi istihbarat, T harfi tahkikat, yani araştırma, F harfi Fişleme ki ne demek olduğunu bilirsiniz, A harfi adaleti temsil eder ama oraya seçili insanlar girerdi. Diğer birimler bu birimdekilerin kim olduklarını bilmezdi. İkinci İ harfi ise İtaati simgeliyor. Sorgusuz sualsiz itaat ki derin devlete giren kişi sorgusuz sualsiz itaat etmek zorundadır. Y harfi Yuvarlaklaştırmayı temsil ediyor ki bu konuya hiç girmeyelim. E harfi de eritmeyi temsil eder.

Tabi bunların hepsinin bir açıklaması da var. Ama o kadar derinlere inemem. Zaten bu kurum tasfiye oldu. Ömer Lütfi Mete bu oluşumu deşifre etti çünkü.

Ant : Peki Rıfat Abi bize isim verebilecek misin derin devletten..
Rft : Tabi ki… (sevgili okuyucular Rıfat Abi aslında Derin Devletle bağlantılı bir çok ismi açıkladı fakat kendimin, okuyucularımın ve Rıfat Abi’nin can güvenliği nedeniyle yazılmamak kaydıyla açıkladı. Yayın yönetmenimiz Alinda da zaten gazeteyi yayına hazırlarken son toplantıda; beni devletle papaz etmeyin demişti. O yüzden açıklayamıyorum, lütfen üzerimde kamuoyu baskısı oluşturmayın. Ancak bir ipucu verebilirim; eğer ben bu isimleri açıklarsam yer yerinden oynar, bütün doğrularınızı tekrar gözden geçirmek zorunda kalırsınız.) *öberah

Ant : Rıfat Abi derin devletle ilgili yaşadığın ilginç bir olay paylaşır mısın bizimle?
Rft : Tabi ki; bir gün istihbarat daire başkanının odasına çay götürdüğümde istihbarat daire başkanının başbakana fırça attığını gördüm. Düşünsene başbakana bağlı bir kurumun başı başbakana fırça atıyor…

Ant: Bir dakika Rıfat abi sen istihbarat daire başkanına çay mı götürdün?
Rft : Ee şey antiqa ben istihbarat daire başkanına istihbarat raporları vermek için odasına giderken kapıda çaycıyla karşılaştım.. Nasıl olsa ben de aynı yere gidiyorum diye çayı alıp ben götürdüm.

Ant : Anladım Rıfat abi.

Bu arada öğle tatili bitti ve Rıfat abi görevinin başına döndü röportaj bitti.

Ya işte derin devlet böyle bir şeymiş..

Not 1 : bu röportajı yayına hazırlarken gerçekten çok büyük baskılar yaşadık. Savcı Zekeriya Öz bile beni arayıp : birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu şu günlerde bu röportajı yayınlaman doğru olmaz dedi. Seni ben bile kurtaramam dedi. Bunun yanı sıra tehdit telefonları aldık, isimsiz mektuplar, mailler geldi ama sırf harabe okurlarının bilgi edinme hakkına gölge düşmesin diye baskılara boyun eğmedik. Yayına hazırlanmadan bir gün önce de gece geç saatlerde dışarıya çıktığımda garip garip insanlar tarafından takip edildiğimi anladım. Anladığım vakit onlardan uzaklara doğru koşmaya başladım. Onlardan uzaklara doğru koşmaya başladığımı fark ettiklerinde onlarda koşarak beni korkutmaya çalıştılar ama izimi kaybettirmeyi başardım. Avuçlarını yaladılar.

Not 2 : tamamen hayal ürünü.

Not 3 : ufak bir bölümü aşırma. Ömer Lütfi Mete'den.





Benzer Konular Daralt

2 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli