İçerik değiştir



- - - - -

Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri, Tamirci Değil!


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 5 yanıt verildi

#1 _KajmeraN_

_KajmeraN_

    ...::: UFAKLIK :::...

  • Üyeler
  • 5.365 Mesaj
  • Konum:Atatürk'ün İzinde
  • İlgi Alanları:Şiir, edebiyat, müzik(rap),bilgisayar (yazılım, donanım)

Gönderim zamanı 28.10.2009 - 14:35


Bilişim teknolojileri öğretmenleri olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın yıllardır süren plansız ve programsız işleyişinden en çok etkilenen öğretmen grubu olduğumuzu düşünüyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Teknolojileri öğretmenlerini Okullarda Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmeni ve İl ve İlçelerde Eğitici Bilgisayar Formatör Öğretmeni olarak görevlendiriyor yıllardır. Bu uygulamanın ilk başladığı yıllarda (1992-1993) amaç kurulmakta olan Bilgi Teknoloji sınıflarının işleyebilmesini ve okulların bilgi teknolojilerine eğitim amaçlı adaptasyonunu sağlamaktı. Fakat aradan geçen bunca yıla rağmen bakanlığın hala aynı yönergeleri ilgi tutarak ve kullanarak görevlendirme yapmaya devam etmesi son yıllarda sayısı hızla artan Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerini her bakımdan mağdur ve huzursuz etmiştir.

İlk mağduriyetler Denge Tazminatı kanunu çıkmasının akabinde yaşanmış ve Eğitici Bilgisayar Formatör Öğretmenleri ne denge tazminatı verilmemeye başlanmasıyla ortaya çıkmıştı. Yani Eğitici Bilgisayar Formatör Öğretmenleri(Bundan Böyle yazıda EBİTEFO olarak kullanılacaktır) okullarındaki diğer branş öğretmenlerinden çok daha fazla çalışmalarına (08:00 – 17:00) rağmen onlardan daha az ücret almaya başlamışlardır. Bunun akabinde denge tazminatı kalkmış ve yerine ek ödeme gelmiştir. Fakat EBİTEFO lar bu ek ödemeyi de almamaya mahkum edilmişlerdir. Yani sınav kazandıkları, işlerini iyi bildikleri ve iyi yaptıkları için adete MEB tarafından cezalandırılmışlardır ve aradan geçen bunca süreden sonra hala bu sorunlar hiçbir çözüme kavuşturulamamıştır. Şu an içinde bazı illerde ek ödeme kesilmekte, bazı illerde verilmektedir. Her il milli eğitim müdürlüğü yoruma açık genelgeler yüzünden keyfi uygulamalar yapmaktadır.

Okullarda görevli Bilgisayar Formatör Öğretmenleri (Bundan böyle yazıda BİTEFO olarak kullanılacaktır) ise 1992 yılından beri okullardaki Bilgi Teknoloji sınıflarını ayakta tutmak ve okulların Bilişim teknolojilerine adaptasyonu konusunda çalışmış ve emek vermiştir fakat sürekli olarak görevlendirmelerle sürdürülen bu işler BİTEFO ları da çok yıpratmıştır. Birçok BİTEFO okullarda bir odası olmadan, idarenin çeşitli işlerini yaparak, diğer öğretmenlerin sürekli olarak siz ne iş yaparsınız ithamlarına maruz kalarak hatta öğrencilerin hocam siz öğretmen misiniz sorularına bile muhatap olarak, okulların Bilişim Teknolojileri ile bütünleşmesi yönünde emek vermişlerdir.

Özetle MEB'lığı eğitim kurumlarının bilgi teknolojileri ile bütünleşmesi için azımsanmayacak kaynaklar aktarmış, çok büyük miktarda paralar harcayarak Bilgi Teknoloji sınıfları kurmuş, Çeşitli firmalarla anlaşmalar imzalayarak (Cisco, İntel, Adobe, Microsoft sadece birkaç örnek) bir çok projenin planlamasını yapmış fakat aradan geçen 16 seneye ve bu 16 senede meydana gelen bu kadar teknolojik gelişmeye rağmen tüm bu yatırımları eğitim sahasında hayata geçirecek olan EBİTEFO, BİTEFO ve BT öğretmenlerinin görevlerini tanımlamaya, kadrolarını vermeye, sorunlarını gidermeye dair hiçbir çalışma yapmayarak tüm bu yatırımların anlamsız kalmasına sebep olmuştur.

Son birkaç ayda ise ilk önce Milli Eğitim Bakanı Sn.Hüseyin Çelik imzalı Personel İşleri Genel Müdürlüğü'nün bir yazısı tüm BİTEFO ları çileden çıkarmıştı; bu yazıda özetle bir velinin çocuğunun dersleri boş geçtiği için şikayet etmesi nedeniyle(16 yıldır BİTEFO ve EBİTEFO ların sıkıntılarını duymazdan gelen bir kurum bir velinin şikayetine ne kadar değer veriyor) BİTEFO olarak görevlendirilen öğretmenlerin asli görevinin derse girmek olduğunu ve BİTEFO ların önce derslerine girmeleri arta kalan vakitlerde de isterse BİTEFO görevlerini yerine getirmelerini istemiştir. Yani MEB Tüm projeleri ve Eğitim sisteminin bilişim teknolojilerine entegrasyonunu okullarda uygulayacak olan öğretmenleri sınıflarına dönmeye zorlamıştır. Bundan bir süre sonra ise 19 Aralık 2008 tarihinde (http://www.bitefo61..../bitefo2009.rar) yine Milli Eğitim Bakanı Sn. Hüseyin Çelik imzalı bu kez Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünden bir yazı gelmiş ve her okulda bir BİTEFO görevlendirilmesi gerektiğini ve okullarda bulunan Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerinin zorunlu olarak BİTEFO olarak görevlendirilmesini istemiştir. ( İl milli eğitim müdürlükleri açıklama yazısı : http://www.bitefo61....setup/sss.html)

Yani Bilişim Tekonojileri Öğretmenleri zorunlu görevlendirme ile BİTEFO yapılmaya çalışılmaktadır. Bu şartlar altında Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri olarak tüm sivil toplum örgütlerinden, sendikalardan ve değerli medyamızdan aşağıda yazılı isteklerimizi duyurmaları ve 16 yıldır süren Milli Eğitim Bakanlığının bu plansız, tutarsız ve anlamsız işleyişine bir çözüm bulunması için gündem oluşturmalarını talep etmekteyiz.

1. Günümüzde okullardaki bilişim teknolojisi ihtiyacı ve eğitimin bilişim teknolojilerine entegrasyonunu sağlamak için her okulda bir BİTEFO bulunması gerektiği görülmektedir. Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerinin BİTEFO kadrosu açılarak bu kadro ile görevlendirilmeleri gerekmektedir. Bilişim Teknolojileri öğretmenleri zorla bu görevi alacak diye dayatılmamalıdır. Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinin II.bölümünde yer alan "Geçici Süreli Olarak Görevlendirilecek

Personele İlişkin Şartlar"ı belirten 4. Maddesinin "Bu görevde çalışmayı kabul etmesi" nin, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün B.08.0.ETG.0.21.01.04.00-209.0/22168 sayılı ve 18/12/2008 tarihli yazısının 7. maddesindeki belirtildiği gibi isteğe bağlı görevlendirmeler yapılmalıdır.

2. Okullarımızda görevli Rehber Öğretmenler gibi BİTEFO larda bir odaya ve uygun çalışma ortamına sahip olmalıdır.

3. BİTEFO ların görev tanımları kadro verilmesiyle birlikte doğru ve açık bir şekilde yapılarak BİTEFO ların idarelerin keyfi uygulamaları altında ezilmemeleri engellenmelidir.

4. BİTEFO larda Rehber öğretmenler ve diğer tüm öğretmenler gibi yarı yıl ve yaz tatili hakkına sahip olmalıdır.(Son gelen yazıya göre görevlendirmeler bir yıl olacağı için TÜM BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖÐRETMENLERİ YARI YIL VE YAZ TATİLLERİNDE ZORUNLU OLARAK ÇALIŞMAYA MAHKUM EDİLMEKTEDİR)

5. Eğer BİTEFO kadrosu açılıpta kadro ile BİTEFO görevlendirilmesi yapılalırsa da bu görevi şartları tam olarak ortaya koyulursa istekli öğretmen bu görevi kabul edeceğinden yarıyıl ve yaz tatili sıkıntısı görev istekli alındığından kimse tatillerde de görev yapmaya karşı çıkmayacaktır.

5. BİTEFO larda Rehber öğretmenler gibi hem sabahcı gruba, hem de öğlenci gruba rehberlik edecek şekilde 09:00 – 15:00 saatleri arasında mesai yapmalıdır.

6. Bilişim Teknolojileri dersi 4. ve 5. sınıflarda haftada 2 saat, 6-7-8.sınıflarda haftada 1 saat seçmeli olarak gösterilmektedir. Fakat ders notla değerlendirilmemektedir. Karnelerde bilişim teknolojisi dersine ait not yoktur. BT dersinin de notla değerlendirilmesi gereklidir.

7. Dyned gibi BT sınıfının kullanılacağı projelerden dolayı okullarda seçmeli BT dersi gelecek yıldan itibaren artık idareciler tarafından seçilmemeyi düşünülmektedir. Çünkü notla da değerlendirilmeyen bir ders gereksiz görülmektedir. Bakanlığımızın bu ders olmadan diğer bilgisayar destekli eğitim faaliyetlerinden tam verim alınamayacağını ve alınmadığını anlaması gerekir.

8. BİTEFO lar ve BT öğretmenleri bilgisayar ve elektronik tamircisi konumuna koyulmamalı, gerekirse her ilçeye açılacak teknisyen kadrosuna verilecek bilgisayar teknisyeni bilgisayar ve elektronik sorunları ile ilgilenmelidir. Görev tanımımızda bulunmamasına rağmen okuldaki bilgisayar ve elektronik cihazların tamir ve bakımı ile de ilgilenmek zorunda kalıyoruz. Hem okulların maddi imkansızlıkları hem de zamandan tasarruf için her BT öğretmeni ve BİTEFO bu gibi fedakarlıklara yapmaktadır.

Yukarıda sıralamış olduğumuz sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizin dikkate alınmasını rica ediyoruz. Unutulmamalıdır ki biz Bilişim Teknolojileri öğretmeni olarak atandık ve kararnamemizde öğretmen yazıyor. Zoraki tamirci sıfatını kabullenmek istemiyoruz.


Memurlar.net..

-------------------------------------------------------------------

Hay Allah razı olsun, nihayet bizleride gören birileri çıktı... Şükür..


...:::--------------------------------------------------------:::...
BİTTİ!

CAN_i
...:::--------------------------------------------------------:::...


#2 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3.232 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Gönderim zamanı 11.03.2010 - 16:39

Formatör Öğretmenlerin Sorunları

İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde çeşitli alanlarda ve çeşitli adlar altında asli görevlerinin dışında öğretmen görevlendirilmesi yapılmaktadır. Bilgisayar Formatör Öğretmenleri, Ar-Ge Birimi, AB Projelerinden Sorumlu Öğretmenler, Beden Eğitimi Koordinatörleri ve Formatörleri bu tip görevlendirmelerin en çok bilinenleridir.

Bu görevlendirmeler Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar'ın 21'inci maddesine göre yapılmaktadır. Görevlendirmeler her altı ayda bir yenilenmekte ve görevlendirilen personel haftalık 18 saat ücret almaktadırlar.

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü 02/09/2009 tarih ve 174673 sayılı yazısı ile Formatör ve diğer görevlendirme öğretmenlerin hizmet içi eğitim kurs ve seminerlerinde öğretim görevlisi olarak görevlendirmelerinde ücret ödemesine ilişkin bir görüş yayımlamıştır.

Bu yazıda;


�� hizmet içi eğitimlerinin mesai saatleri içinde veya dışında olduğuna bakılmaksızın;
1- Formatör öğretmenlerden formatörlük alanlarına göre belirlenmiş bulunan ve görevlendirme onaylarının dayanağını oluşturan �görevlendirme ve çalışma esasları�nın bir zorunluluğu olarak hizmet içi eğitim kurslarında ders verenlerin, geçici görevlerinin bir gereği olarak yürütmek durumunda oldukları bu kapsamdaki görevlerine bağlı olarak ayrıca ek ders ücretinden yararlandırılmayacaklardır.

2- Formatör öğretmenlerden formatörlük alanlarına göre belirlenmiş bulunan ve görevlendirme onaylarının dayanağını oluşturan "görevlendirme ve çalışma esasları"nın dışında kalan konularla ilgili olarak hizmet içi eğitim kurslarında ders verenlerin, bu kapsamdaki görevlerine bağlı olarak Karar'ın 7. maddesine göre ayrıca ek ders ücretinden yararlandırılacaklardır

3- Formatör öğretmen olmayıp asli görevlerinin dışında başka bir görevi yürütmek üzere geçici olarak görevlendirilenlerden hizmet içi eğitim kurslarında ders verenlerin, bu kapsamdaki görevlerine bağlı olarak Karar'ın 7. maddesine göre ayrıca ek ders ücretinden yararlandırılacaklardır.�

4- Ayrıca yapılan inceleme sonucunda fiilen yapılmadan ve gerekli koşullar oluşmadan ödendiği anlaşılan ek ders ücretleri ilgililerden yasal faizi ile birlikte geri alınır.� denilmektedir.

Bu yazı nedeniyle bilgisayar formatör öğretmenlerine verdikleri hizmet içi eğitimlere ilişkin yapılan ödemeler geri istenmekte ve karar sonrası hiçbir ödeme yapılmadan zorla seminerlerde görevlendirilmeye çalışılmaktadır.

Öncelikle bu görüş yazısı hem kendi içerisinde hem de idare hukuku bakımından çelişki ve hatalarla doludur. Şöyle ki;

1- En basit hukuk ilkesi Normlar hiyerarşisi, hukuk normlarının derece ve kuvvetini
belirlemekte ve bir hukuk düzeninde var olan normların çokluğu anlamına gelmektedir. Hukuk düzeni bir piramide benzetilecek olursa bu piramit anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve adsız düzenleyici işlemlerden oluşan birden çok normun varlığını ifade etmektedir. Bu normlar farklı kademelerde yer almakta, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Bir görüş yazısı olan bu düzenleyici işlemin kendisinden daha üst yasal düzenlemelere aykırıdır.

a) Anayasa 18 maddesi . � Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.


b) DMK Madde 99 � (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.)
�Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir.�

c).DMK Madde 178 � (Değişik: 5/7/1991 - KHK - 433/3 md.; İptal : Ana. Mah'nin 5/5/1992 tarih ve E. 1991/33, K. 1992/32 sayılı Kararı ile, Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/8 md.)

A) 99 ve 100 üncü maddeler hükümleri uyarınca tespit olunan günlük çalışma saatleri dışında;

a) Salgın hastalık ve tabii afetler gibi olağanüstü hallerin olması (Bu hallerin devamı süresince),

b) Fabrika, atelye, şantiye, işletme gibi yerlerde İş Kanununa tabi olarak işçi çalıştıran kurumlarca hizmetin gereği olarak işçi ile birlikte çalışma saatleri ve günü dışında çalışmanın zorunlu bulunması,
hallerine münhasır olmak üzere, yapılan fazla çalışmalar ücretle karşılanır.

b) (İptal: Ana.Mah'nin 14/2/1997 tarih ve E: 1997/20, K: 1997/32 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 3/4/1998 - 4359/4)

Kurumlar gerektiği takdirde personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışma ücreti vermeksizin çalıştırabilirler. Bu durumda personele yaptırılacak fazla çalışmanın her sekiz saati için bir gün hesabı ile izin verilir. Ancak, bu suretle verilecek iznin en çok on günlük kısmı yıllık izinle birleştirilerek yılı içinde kullandırılabilir.

Yukarıdaki açık hükümler memurların çalışma saatlerini hangi hallerde nasıl fazla çalıştırılacağı net olarak ortaya koymuştur. Buradan anlaşılacağı üzere bu görüş yazısı kendisinden daha üst hukuksal düzenlemelere aykırıdır. Dolayısıyla Formatör öğretmenlerin mesai dışında yaptığı hizmet içi eğitimlere ücret ödenmeli veya her sekiz saatlik fazla çalışma için bir günlük izin verilmelidir.

Bazı İl Milli Eğitim Müdürlükleri bu mağduriyeti önlenmesi amacıyla seminerlerin mesai saatleri içerisinde yapmak istemektedirler. Bu durumda ise iki sorun çıkmaktadır. Birincisi hizmet içi eğitim mevzuatına göre hizmet içi eğitimler günlük en az dört saat olmalıdır. Günlük dört saat üzerinden hizmet içi eğitimin mesai saatleri içerisinde yapılması katılımcı öğretmenlerin derslerini girmesine engel olacaktır ki bu durum daha fazla eğitime zarar verecektir.

Bir başka durum ise bu durumun sadece Formatör öğretmenlere has bir durum olmasıdır. Başka bir ad altında yapılan görevlendirmelerin bu kapsam dışında tutulması anlaşılır değildir.( Bu ifadeden kastımız bütün görevlendirmelerin bu kapsamına alınması değil aksine hepsine ücret ödenmesidir).Bu bir çelişkidir ve izah edilmeye muhtaçtır. Sorun galiba ad meselesidir.

Geri ödeme konusunda gelince bu konu ile ilgili yargı kararları çok açıktır. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu`nun 22.12.1973 günlü, E: 1968/6, K: 1973/14 sayılı kararında; idarenin, yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceği belirtişmitir.

Bizim konumuzda ise yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi halleri gerçekleşmediğinden ödeme yapıldığı tarihten itibaren 60 gün içerisine geri ödeme istenilebilir. Bu süre aşımında ise memur geri ödeme yapmak zorunda değildir.

Son söz olarak eğitimden tasarruf olmaz. Eğitime ayrılan para harcanmış olarak değil yatırım yapılmış olarak kabul edilir. Ayrıca öğretmenlerimiz gerekirse ülkesi ve öğrencileri için hiçbir ücret talep etmeden saatlerce fazla çalışacak fedakarlığa sahiptir. Ancak bu şekilde ve zorla rızası alınmadan yapılan uygulama öğretmenlerimizi üzmektedir. Formatör öğretmenlerimiz bu haksızlık karşısında hizmet içi eğitim planlarına görevlendirme esaslarında belirtilen görevlerine ilişkin seminer koyulmasına karşı çıkarak pasif bir direniş sergilemektedirler.

Bakanlığın bu konu üzerinde tekrar düşünmesini özellikle bilgisayar çağında öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin bilişim teknolojileri konusunda gelişmesine engel olacak bu uygulamadan en kısa sürede vazgeçmesi gerekmektedir. Daha önce ek ödemeyle mağdur edilen alanında uzmanlaşmış birçok formatör öğretmen görevini bırakmıştı. Bu kararın değişmemesi halinde yetişmiş formatör öğretmenler yine görevi bırakmak zorunda kalacaktır.

//Kamudanhaber.com

------------------------------------------------------------------


bir düzenlemenin gelmesi umuduyla :S




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#3 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3.232 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Gönderim zamanı 22.01.2011 - 03:04

OKULLARA BİLGİSAYARLAR BOŞUNA MI ALINDI

Milli Eğitimi Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ile İşbirliği yaparak Fatih Projesini başlattı. Proje kapsamında Bakanlığın 620 bin dersliğe projeksyon ve dizüstü bilgisayar 60 bin okula Akıllı Bt sınıfı donatılması ve eğitimin e-ortamlarda yapılabilmesinin sağlanması gibi konular var. Ama ortada çok büyük bir sorun var.

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ve Personel Genel Müdürlüğü yani bunların toplamında Milli Eğitim Bakanlığının Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerine bakış açısı. Bakanlığın il ve ilçelerde teknolojiyi öğretmenlere kullandırtması noktasında en büyük yardımcısı olan Bilişim Teknolojileri öğretmenlerinin son beş yılda başına gelmeyen kalmadı. Şimdi şöyle bir bakalım.

Önce ilköğretimde bilişim teknolojileri derslerinde öğrencilere not verme yetkisi ellerinden alındı ve ders seçmeli hale getirildi. Bu sayede okullarda Bilişim teknolojileri dersi isteğe bağlı olarak verilmeye başlandı. Bir süre böyle gittikten sonra haftada 2 saat olan bilişim tekolojieri dersi ilköğretim 6,7,ve 8. Sınıflarda 1 saate indirildi ve bilişim teknolojieri öğretmenleri not verip öğrenciyi değerlendiremedikleri ders sayısında düşü meydana geldi. Bir çok okulda maaş karşılığı çalışmaya başladılar. Bir süre sonra ilköğretim 1,2,3,4 ve 5. Sınıflarda bilişim tekolojieri dersi kaldırılarak serbest etkinlik adı altında birleştirildi. Bu noktadan sonra Türkiye'deki hemen hemen bütün ilköğretim okullarında toplam ders saati 21 in altına düştüğü için bilişim teknolojieri öğretmenleri norm fazlası durumuna düşerek maaşlarını hak etmek için ya okul formatörü (bu konu bir sonraki paragrafta açıklanacak) olmak zorunda bırakıldılar ya da okul okul gezmek zorunda kaldılar.

Bunların ötesinde, Eğitim teknolojileri Genel Müdürlüğü 2009 yılında bir yazı yayımlayarak ilköğretimdeki bilişim teknolojieri öğretmenlerini zorunlu olarak formatör yaptı. (ek 1) Buna göre asli görevi öğretmen olan bu kişiler okulları teknolojik işlerini yapmak zorunda kaldılar. İl ve ilçelerde özellikle küçük yerlerde okul idaresinin memuru gibi çalışmak zorunda bırakıldılar. Fotokopi çekmekten ek ders bordrosu hazırlamaya hatta ilçede sayıları az ise muhtarlıktan nufus müdürlüğüne kadar bir çok yere teknik servis hizmeti vermeye zorlandılar. Genelde genç olan bilişim teknolojileri öğretmenleri özlük haklarını pek bilmediklerinden okul idarecilerine boyun eğdiler. Zira görev alamamaları demek bi nevi sürgün gbi oluyordu. Ama bu noktada şöyle bir problem ortaya çıktı zorunlu olarak görevlendirilen okul formatörleri en fazla 30 saatin karşılığı devletten maaş alırken mecburi olarak haftada 40 saat (08:00-17:00 arası) çalışmaya zorlandılar. Yani ücretini alamadan haftada 10 saat fazla mesayi yaptılar ve hala yapmaktalar. Anayasada angarya yasak olmasına rağmen bu durum devam etmekte. Bu arada milli eğitim bakanlığı hizmetiçi kurslar açarak branşı başka olan öğretmenlere 120 saatlik bir eğitim vererek onlara da formatörlük hakkı verdi ve diğer branştan öğretmenlerin derse girmeden bilişim teknolojieri öğretmeni gibi çalışmasına olanak sağlandı. Daha sonra (ek 2) personel genel müdürlüğü bir yazı yollayarak bir velinin şikayeti üzerine derslerin boş geçtiği anlaşıldığı ve bunun üzerine formatör öğretmenlerin asli görevi olan derslerine girmek zorunda oldukları ama geri kalan boş zamanlarda ise formatörlük yapmaları gerektiğini belirtti bunun anlamı şu idi önce derslere girilecek ders bitince (30 saat olsa bile) diğer öğretmenler evlerine giderken formatör öğretmen eve gidemeyecek 10 saat daha okulda beklemesi gerekecekti. Daha sonra birde bunların üstüne eğitim teknolojieri genel müdürlüğü bilişim teknolojileri sınıflarının halka açılması gerektiğini belirten bir yazı yayımladı (ek-3) Yani tüm bu yükümlülüklerin üzerine formatör öğretmeni bilişim teknolojileri öğretmeni derse girecek okulda duracak ve bt sınıfını vatandaşlara açarak onların internete girmesini sağlayacaktı. Tabi bununla ilgili kaynak ve ödeme olmadan. Öğretmenler tüm bu sorumluluklarla uğraşırken ve ders yükü düşmüş ya formatör öğretmen olaya zorlanmış ya da okul okul gezdirilirken illerde bazı farklılıklar meydana geldi . Ek-1 de bahsedilen yazı da görevlendirilmelere yılda 2 defa otomatikman yapılması gerekir diye yazmışken bazı il milli eğitim müdürlükleri örneğin Şanlıurfa, "ben görevlendirme yapmıyorum formatör öğretmen nedir ki" diyerek bakanlığın yazısını görmezden geldi.

Bu süreçte tüm bu reklamlar teknolojiye yapılan yatırımlar tamamen göz boyamadan öteye gidememekte. Kendi öğretmenini angarya çalıştıran ÖĞRETMEN statüsünde olmasına rağmen teknik eleman gibi gösteren bakanlık, tüm bu sorunları görmezden gelmekte. Kimi illerde zorunlu olarak formatör yapılan kimi illerde "siz bu okulda fazlasınız" denilerek okul okul gezdirilen bu arada da statüsü ne olursa olsun her türlü teknolojik işlerde işçi gibi çalıştırlan bilişim teknolojieri öğretmenlerini durumdan rahatsız. Öğretmenler Milli Eğitim'in acilen sorunlarını çözmesini istiyor.

odatv

---------------------------------

Artık biri çözsün şu sorunu, nefret ettirdiler bölümümden :( Okula gitmek işkence geliyor artık...




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#4 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3.232 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Gönderim zamanı 22.01.2011 - 16:42

Bilişim öğretmenleri çözüm bekliyor!
Bilişim öğretmenleri gönderdikleri elektronik postada nasıl haksızlığa uğradıklarını anlatıyorlar...


İşte o elektronik posta;

Bölgemizde ve dünyada söz sahibi olan daha güçlü bir Türkiye istiyorsak bu ancak kendisini yetiştirmiş, üretim yapan, refah düzeyi yüksek bilgi toplumu ile gerçekleşebilir. Türkiye bu gerçeği görmüş ve Bilişim Teknolojilerine dayalı bir kalkınma modelini seçmiştir. Bu bağlamda milyonlarca dolar harcanmış ve büyük yatırımlar yapılmıştır. Bu yapı bildiğimiz sıradan yatırımlar gibi değildir. Gelişen teknoloji karşısında bu yatırımlar erimekte ve yerine yenilerinin konması gerekmektedir. Bu devam eden bir süreç ve sonu yoktur. Bu yatırımların en büyüğü tabiki milli eğitim sistemimiz için MEB okullarına kurulan BT laboratuarlarıdır. Bu laboratuvarların kurulması aşamasından teknik destek, internet erişimi, personel temini, hazırlayıcı eğitimleri vs..düşündüğümüz zaman aslında yatırımın düşünüldüğünden çok daha büyük olduğu da açıkca gözükmektedir.

Yapılan yatırımların tümünün aktif olarak kullanılması ancak bilgi toplumun yetiştirilmesi ile olacaktır. Bu da düzgün planlanmış bir milli eğitim stratejisi ile olabilir.Bu stratejinin en önemli basamaklarından bir tanesi muhakkak Bilişim Teknolojileri Eğitimidir.
Bir ortama bilişimi götürmek dahil etmek insanları Bilişim ile eğitebilmek değildir.
Bilgisayar kullanmak sadece internette gezinmek, msn kullanmaki facebook üyeligi yapmak, oyun oynamaktan ibaret degildir. İnternet ortamında araştırma yapmak kolay ama araştırma sonuçlarının doğruluğunu test etmek ve birden çok kaynağı analiz edip yeni bir sonuç ortaya çıkarmak zordur.

Bilgisayarlı Eğitim demek, bütün dersliklerde projeksiyon ve bilgisayar demek de değildir! Projeksiyon cihazı ile tek yönlü bir aktarım söz konusudur. Alıcı olan öğrenci, aktaran olarak öğretmen ve ortam olarak da sunum cihazı rol oynar. Sunum cihazları daha renkli, sevimli, dikkat çekici öğrenme ortamları oluşturur. Çocukların ilgisini çabuk çekebilir, uzun süre ilgilerini bir noktaya toplayabilir. Fakat nihayetinde o da tek yönlüdür. Oysa bilgisayar destekli eğitim öğrencinin bir bilgisayarı kullanması, eğitim yazılımına kişisel olarak hükmetmesi, onu yönlendirmesi anlamına gelir. Bu bilgisayardaki uygun eğitim yazılımları kullanarak sesi, görüntüyü, animasyonu, bağlantıları kullanmasını gerektirir.
Bunca yapılan yatırımlar düşünüldüğünde Bilişim Teknolojileri Eğitimine önem verilmesi gerektiği açıkca ortaya çıkmaktadır.

İlk olarak bt derslerinin yıllara göre degisimine daha sonra da bt ögretmenlerinin okuldaki konumlarına deginmek istiyorum.

Meb’de ilk olarak 2001 yılı temel egitim programı hedefleri arasına ögretmen ve ögrencilerin bilgisayar okuryazarı olmasını saglamak ifadesine yer vermiştir. Egitim sistemimize oldukça geç dahil edilen bilgisayar dersleri 2005 yılına kadar tüm sınıflarda 2 saate kadar okutulabiliyordu.

2005 yılında bilgisayar dersi müfredatında bir takım degisikler yapılmıştır. Bunlar incelendiginde dersin içerigi ve kullanılan kaynaklardan ziyade süre üzerine yogunlaşıldıgı ve degisimin ders saati odaklı oldugu görülmektedir.

BT dersleri TTK’nın 14.07.2005 tarih ve 192 nolu kararına göre tüm sınıflarda haftada 1 saat işlenecek şekilde degiştirilmiştir. Bu ders saati sayısı sınıf seviyesine göre farklılıklar göstermemektedir.

2005-2006 yılları arasında tüm sınıflarda bilgisayar ders saati 1’e düşürülmüştür ayrıca 2006 yılında dersin notla degerlendirilmesi de kaldırılmıştır. Notun kaldırılması örgencilerin hatta ögretmenlerin bile motivasyonlarını düşürmüştür.

Bunun sonucu olarak; Bilgisayar dersi: sadece internet kafelerde veya kişisel bilgisayarlarda çeşitli sitelerde dolaşmak ve zaman kaybetmek olmuş, bilginin teknoloji ile buluştuğu , öğrenme de etkili bir araç olarak kullanma yolunun bu teknoloji ile sağlanacağı, hayatın her alanında gerekliliği, ciddiyeti ve önemli olduğu hissettirilmemektedir.

2007 yılında bilgisayar dersi yeni ögretim programı yayınlamıştır. Buna göre Bilişim Teknolojileri dersi 8 basamaga ayrılarak örgenci seviyesine uygun basamak seçimi yapılmasına da imkan verilmiştir. 4-5.sınıflardaki BT ders saati sayısı da tekrardan 2 ye çıkarılmıştır. 2010 yılına kadar bu şekilde devam eden BT dersleri 23.07.2010 tarihinde TTK’nın yeni düzenlemesiyle birlikte 4-5.sınıfların seçmeli dersleri arasından kaldırılmıştır. BT dersleri sadece 6-7-8.sınıflarda 1 saat seçmeli olarak okutulabilmektedir. Bu yüzden BT ögretmenleri maaş karşılıgı girmesi gereken ders saatlerini bile dolduramayacak hale gelmişler, bir çok arkadaşımız branşı dersler (müzik, resim, tarım, din kültürü ) girmek zorunda kalmışlardır.
Fakat biz BT ögretmenleri olarak inanıyoruz ki:Bilgisayarı bilmek kadar doğru kullanmak için de BT dersine ihtiyaç var. Bizler Bilişim Teknolojileri ögretmenleri olarak bt derslerinin azaltılması yada kaldırılmasını degil yeni bir müfredat ile hak ettigi degerin verilmesini bekliyoruz. Bilgisayar başına oturan bir örgencimin yazı yazmak için illa word programına, sunum için power point programına ihtiyacı olmadıgını, google’siz de internet kullanılabilecegini ögretmek istiyoruz. Genç bir branş topluluguyuz, enerjimizi egitime harcamak ülkemizi daha ileri seviyeye ulaştırmaya katkı saglamak istiyoruz.

BT ögretmenleri olarak bizim bizim sıkıntılarımıza gelince Milli Eğitim Bakanlığı'nın yıllardır süren plansız ve programsız işleyişinden en çok etkilenen öğretmen grubu olduğumuzu düşünüyoruz. Özellikle son yıllarda ilkögretim bilişim teknolojisi ders saatlerinin azaltılması ve ders notunun kaldırılması ile beraber maaş karşılıgı ders saatini kendi branş dersi ile doldurabilen BT ögretmeni sayısı çok azdır. Kimi meslektaşlarımız 3-4 okul gezerek, kimileri de başka branş dersleriyle maaş karşılıgı ders saatini doldurabilmektedir, kimileri de bilişim teknolojileri formatör ögretmeni olarak görevlendirilmektedir. Şimdi BT Formatör ögretmenlik kavramı nedir, nasıl uygulanıyor kısaca deginmek istiyorum.

Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Teknolojileri öğretmenlerini Okullarda Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmeni ve İl ve İlçelerde Eğitici Bilgisayar Formatör Öğretmeni olarak yıllardır görevlendiriyor. Bu uygulamanın ilk başladığı yıllarda (1992-1993) amaç kurulmakta olan Bilgi Teknoloji sınıflarının işleyebilmesini ve okulların bilgi teknolojilerine eğitim amaçlı adaptasyonunu sağlamaktı. Fakat aradan geçen bunca yıla rağmen bakanlığın hala aynı yönergeleri ilgi tutarak ve kullanarak görevlendirme yapmaya devam etmesi son yıllarda sayısı hızla artan Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerini her bakımdan mağdur ve huzursuz etmiştir.
MEB'lığı eğitim kurumlarının bilgi teknolojileri ile bütünleşmesi için azımsanmayacak kaynaklar aktarmış, çok büyük miktarda paralar harcayarak Bilgi Teknoloji sınıfları kurmuş, Çeşitli firmalarla anlaşmalar imzalayarak (Cisco, İntel, Adobe, Microsoft sadece birkaç örnek) bir çok projenin planlamasını yapmış fakat aradan geçen 16 seneye ve bu 16 senede meydana gelen bu kadar teknolojik gelişmeye rağmen tüm bu yatırımları eğitim sahasında hayata geçirecek olan EBİTEFO, BİTEFO ve BT öğretmenlerinin görevlerini tanımlamaya, kadrolarını vermeye, sorunlarını gidermeye yönelik somut bir çalışma yapmayarak tüm bu yatırımların atıl kalmasına sebep olmuştur.

BT Formatörü eğitimini alan öğretmenlerimiz 2006 yılı itibariyle Bakanlık onayıyla, BT sınıfları bulunan okullarda Okul Formatörü olarak görevlendirilmeye başlanmıştır. Okul Formatörlerinin görev ve sorumlulukları 15 Mart 1993 Tarih Ve 2378 Sayılı Tebliğler Dergisine göre yayınlanmıştır.

Şimdi 18.12.2008 tarihinden bakanlık yazısından başlayarak olayların seyrini kısaca özetleyelim;

Bilişim teknolojileri formatör Ögretmen görevlendirmesi ile ilgili 18.12.2008 tarihli eski bakanımız Sayın Hüseyin çelik imzalı genelge ile illere bırakılan yetkiden dogan farklı uygulamalar sebebiyle görevlendirmelerin bakanlık onayıyla 1 yıllık yapılacagı duyurulmuş 26 aralık tarihine kadar başvuruların alınması istenmiştir. Bu esnada bazı iller başvuruları zamanında aldı bazı iller ise yarıyıl sonrasına bıraktı. Yine her ilde farklı uygulamalar yapıldı. Yarıyıl tatilinde kimi arkadaşlar okullarında çalışmak zorunda kaldı, kimileri ise tatilini yaptı.

Ardından 16.03.2009 tarihinde yine eski bakanımız Sayın Hüseyin çelik imzası ile yayınlanan yazıda “her bir okula 1 bt formatör ögretmeni görevlendirmesi luzumu önceki yazıda ifade edilmesine ragmen illerden alınan yazılardan gerektigi kadar ögretmenin teklifinin yapılmadıgı anlaşılmıştır”, egitici bt ögretmeni görevlendirmesi için de gerekli sayıda teklif illerce yapılmamıştır” denilmektedir.

Ayrıca aynı yazıda fiilen bt formatör olarak görev yapan ögretmenler valilik onayları alınmak suretiyle 01.01.2009 dan itibaren 30.6.2009 tarihine kadar görevlendirileceklerdir denilerek yetki yeniden illere verilmiştir ve ardından her ilde tekrardan farklı uygulamalar yapılmaya devam edilmiştir.

Örnek verecek olursak

1- görev yaptıgım Trabzon ilinde 04.07.2010 tarihinde görevlendirme duyurusu yapılarak başvurular alınmış, 31.08.2010 tarihinde onaylanarak 01.09.2010-28.01.2011 tarihleri arasında BT ögretmenleri zorunlu olarak bt formatör ögretmeni olarak görevlendirilmişlerdir.

2- Diyarbakır ilinde 06.09.2010 tarihinde başvurular alınmış, 20.09.2010-31.12.2010 tarihleri arasında görevlendirme yapılmıştır.

3- Afyonda 26.06.2010 a kadar başvurular alınmış olup, 01.07.2010-31.12.2010 tarihleri arasında istekli ögretmenler görevlendirilmişlerdir.

4- Isparta, Adana, Şanlıurfa ve daha birçok ilde ise bt formatör ögretmenligi görevlendirmesi yapılmamıştır.

5- Ayrıca görevlendirme yapılan illerde sözleşmeli olarak görev yapan bilişim teknolojileri ögretmenleri görev alamamaktadırlar. Bu arkadaşlarımızın yerine 180 saatlik bilgisayar sertifakası olan diğer branşlardaki meslektaşlarımız görevlendirilebilmektedir. Diger meslektaşlarımız da elbette bu görevi yapmak için gayret gösteriyorlardır, belki bizden daha iyi yapanlarda vardır, bt ögretmeni olmayan okullardaki bilişim teknolojisi faaliyetlerinin devamı için gereklidir de ancak bt ögretmeni sözleşmelidir diye bu göreve başvuru yapamamasını ve bu arkadaşlarımızın magdur edilmesini yıllardır anlayamıyoruz.

Örneklerden de anlaşılacagı gibi her ilde farklı uygulamalar vardır, kimi iller hiç görevlendirme yapmıyor, kimi iller dönem aralarında yapıyor, kimi iller 6 şar aylık yapıyor, kimi iller zorunlu kimi ise istege baglı olarak bu görevlendirmeleri yapıyor. Her ildeki meslektaşımızın sorunu temelde ortak fakat ayrı ayrı problemlerle karşılaşmaktadırlar.

Bu görevi almak istemeyip derslerine girmek isteyen bir öğretmene bu görev zorla verilerek 8-17 çalışmaya zorlanmaktadır. Zorla verilmiş olsa bile, devlet memurları kanununa aykırı zoraki görevlendiriliş olsak bile bizler bu vatanın evlatlarıyız, üstümüze düşeni yaptık yapıyoruz fakat biraz olsun bizi kendi yerinize koyarak, bizi yanlış uygulamaların altında ezmeyin, bizleri teknisyen yerine koymayın. Biz bu ülkenin geleceği için gerekli ve önemli olduğumuzu düşünüyoruz.

Bilişim teknolojisi formatör ögretmenlerinin, egitici bilişim formatör ögretmenlerinin istedigi
1- Yeniden planlı bir şekilde yapılacak olan açık net bir görev tanımı,
2- Çalışma saatlerinin makul olması ve çalışma ortamıdır. Nasıl ki rehber ögretmenler kendi çalışma odasında 9-15 çalışma saatlerinde çalışabiliyorlarsa BT formatör ögretmenleri de BT Rehber ögretmenligi pozisyonu ile aynı şartlarda çalışabilirler.

Eğitimde bilişim için, bilişim eğitiminin şart olduğunun anlaşılması önemsenmesi şarttır.

İnsan yaşamı doğumdan ölüme kadar, baştan sona değişimlerle doludur. Değişim kaçınılmaz, ürkütücü, bir o kadar da heyecan vericidir. Gelişim ise tamamen bizim elimizdedir. Bizler BT ögretmenleri değişim ve gelişime açıgız, fakat şimdi önümüzü görmek istiyoruz….

EğitimAjansı




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#5 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3.232 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Gönderim zamanı 25.01.2011 - 18:02

BİLGİSAYAR TAMİRCİSİ OLARAK GÖRÜLMEKTEN RAHATSIZLAR

Muş’ta görev yapan bir grup Bilişim Teknolojileri (BT) öğretmenleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazarak, bilgisayar tamircisi olarak görülmekten rahatsız olduklarını bildirdi.

Muş'ta görev yapan bir grup Bilişim Teknolojileri (BT) öğretmenleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazarak, bilgisayar tamircisi olarak görülmekten rahatsız olduklarını bildirdi. Öğretmenler, ellerinden alınan ders saatlerinin geri verilmesi ve görev tanımlarının yeniden yapılması için Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)'ne başvurdu.

Bilişim Teknolojileri ders saatinin düşürülmesi ve her sınıf için 1 saat olan dersin notsuz olması nedeni ile görev yaptıkları okullarda sıkıntı çektiklerini kaydeden öğretmenler, BİMER aracılığıyla seslerini Başbakan Erdoğan'a duyurmaya çalıştıklarını anlattı.

Sabah 07.00 ile akşam 15.00 arasında okullarda 'formatör öğretmen' olarak görevlendirildiklerini bildiren BT öğretmenleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eğitim ve bilişim alanına önem verdiğini bildiklerini dile getirdi.

Derslerin her sınıf için 1 saat olduğunu söyleyen öğretmenler, 1 saate düşürülen dersin notu olmadığı içinde öğrenciler tarafından dikkate alınmamasından yakındı. Muş’ta Bilişim Teknolojileri öğretmeni olan Barış Taşdemir, bir grup öğretmen arkadaşı ile birlikte sorunlarını Başbakan Erdoğan’a iletmek için BİMER’e başvuruda bulunduklarını kaydetti.
Taşdemir, derslerin 4. ve 5. sınıflarda kaldırılmasından dolayı maaş karşılığını bile dolduramayacak bir duruma geldiklerine dikkat çekerek, sözleşmeli olarak BT öğretmenliği yapanların durumlarının ise daha vahim olduğunu iddia etti. Derslerinin eskisi gibi zorunlu dersler içine alınması gerektiğini söyleyen Taşdemir, BT derslerinin 4–5–6–7 ve 8. sınıflarda tekrar 2 saate çıkmasını istedi. Ders saatleri az olduğu için okulda bilgisayar tamircisi gibi görev yaptıklarını vurgulayan öğretmenler, okulda görevli olan diğer öğretmenlerin özel işlerini de yaptıklarını anlattı.

Bir grup BT öğretmeni tarafından BİMER’e gönderilen dilekçede ise şu ifadeler yer aldı: “Biz bir grup bilişim teknolojileri öğretmeniyiz. Son birkaç yıldır bilişim öğretmenleriyle ilgili yapılan değişiklik ile birçok hak kaybına uğramanın üzüntüsü içerisindeyiz. Sizin eğitime ve özellikle bilişini alanına verdiğiniz önemi biliyoruz. Sizin kendi şahsınızın yaptığı uygulamaları takdirle karşılıyor, Bilişim teknolojileri laboratuvarları kurmanızı destekliyoruz. Öte yandan bilişim teknolojileri ders saatinin bir saate indirilmesi ve bilişim öğretmenlerinin görev tanımlarındaki belirsizlik yapılan çalışmaları sekteye uğratmış durumdadır. Biz bilişim teknolojileri öğretmenleri mesleğimizin değerinin farkındayız. Azim ve sebatla çalışmayı sürdürüyoruz. Ancak bizim branşımızla ilgili sık sık yapılan değişikler bizi oldukç*gunöç bir duruma sokmuştur. Bizler ülkemizin kalkınmasının için en önemli faktörün eğitim olduğunun bilincindeyiz. Ancak eğitimle muasır medeniyetleri aşabileceğimizi de biliyoruz. Hal böyle iken eğitimin temel taşlarından olan bilişim teknolojileri alanıyla ilgili hakkaniyet ölçülerine sığmayacak değişikler yapmak bizi çok güç duruma düşürmüş durumdadır. Bizler, sizden bilişim teknolojileri öğretmenlerinin görev tanımlarının yeniden yapılmasını, elimizden alınan ders saatlerimizin iade edilmesini istiyoruz”.
Showhaber
Zaman


--------------------------------------------------

umarım bu kez bir duyan olur, daha ne kadar bağırmamız gerekli bilemiyorum... İşinden nefret ettirilen öğretmenler, teknoloji getirdim havasında olan ama Bilişim Teknolojileri öğretmenlerini işinden soğutan siyasiler...

Haberde çalışma saatleri yanlış yazılmış; 8-17 çalışıyoruz... 40 saat okulda kalmamıza rağmen 30 saat üzerinden ücretlendiriliyoruz...

Umarım bir duyan olur artık, padişahımızın postası (zaman) yazmış ki artık beklenen vahiy insin yeter!




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#6 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3.232 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Gönderim zamanı 15.02.2011 - 23:54

Nihayet biri sesimizi duydu... Mecliste BT öğretmenleriyle ilgili soru önergesi verildi...

Bundan sonra eylem var :) Hayat direniştir!

Gönderilen Resim
Gönderilen Resim

Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 15.02.2011 - 23:54




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…







Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli