İçerik değiştir



Sayı 93: Not Tutayım Derken Rezil Olmak


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 25.10.2009 - 20:18


Muhabir olduk diye bir heyecanlandım ki sormayın. İşi çok ciddiye aldım. İyi hazırlanmak gerek dedim kendi kendime. İyi bir hazırlık için de her başıma gelen şeyin notlarını tutayım sonra yazarım dedim. Cebime küçük bir kağıt kalem aldım notlar tuttum. Yazı zamanı gelince de açtım notları bakalım neler çıkarmışız diye ama tam bir dumur oldu benim için.

Ahan da o notlar;

Sabah saatin yedisinde metroya kuaförden çıkmış gibi binen kız.

Şimdi bu nottan nasıl yazı çıkabilir ki? Her sabah metroya binen kızların sabahın o saatinde sanki gece gezmelerine gidiyormuşçasına hazırlanmalarına şaşırıyorum tamam ama bundan da güzel bir yazı çıkmaz ki. Hem çıksa bile başıma bir iş gelebilir. Sonuçta umuma açık bir yerde yazıyoruz bunları.

Diğer bir nota geçtim:

Otobüsün bir türlü açılmayan camı.

Nota bak şimdi; bunu yazıp da kendimi rezil etmek ne demek şimdi; otobüste hatunun biri ayakta ben de cam kenarında oturuyorum. Kız şu camı açar mısınız dedi. Ben de tabi ne demek dedim ve bir hışımla açmaya çalıştığım cam bir türlü açılmadı. Karizma yerle bir oldu. Bunu anlatıp kendimi de rezil mi edeyim şimdi? Attım üzerine bir çizik.

Otobüslerin sigara yakınca gelmesi notunu da yazmışım ki onu zaten daha önce foruma eklediğim için direk üstünü çizdim.

Otobüste kulaklıkla son ses Mahsun Kırmızıgül dinleyen adamın ruh hali. Bu notun da üzerini çizdim bunu yazmaya bile değmez. Neden notlarım arasına aldıysam.

Otobüste ön koltuğun arkasına sevgilisinin ismini yazmış yurdum insanı. Aslında bu insanla iyi kafa bulurum ama zaman kaybından başka da bir şey olmaz benim için. Direk çizdim üstünü. Ama bir dahaki not da bu yurdum insanı ile iligli aslında. Zaten aşağıdaki notu yukarıdaki nottan esinlenerek yazdım. Yaşadığım anda yazamadım.

O not da;

Boğaz köprüsünün direğine sevgilisinin ismini yazan yurdum insanı; Bu insan da yukarıdaki otobüs koltuğuna sevgilisinin ismini yazan insanla aynıdır zannediyorum. En azından şekil itibariyle olmasa bile esas itibariyle aynıdır. Kendisini Avrasya maratonunda gördüm, tanıştım, yakından inceleme fırsatını buldum. Diyaloğa açık bir insan aslında. Muhabir olacağımı önceden bilseydim onunla röportaj yapıp yayınlardım doğrusu. Almış eline kocaman tebeşir midir nedir o da belli değil sevgilisinin ismini yazmakla meşgul. Zannedersin sırf ismini oraya yazmak için gelmiş. Be adam gelmişsin boğaz köprüsüne. Senede bir yayalara açık zaten. Yürü, gez tadını çıkar. Ama yok illa isim yazacak. Hani yazıyor da ne oluyor o da ayrı bir konu. İsmini yazdığın kız nereden bilecek ki O’nun ismini yazdığını. Sevgilisi aynı isme sahip olan başka bir erkek o yazıya sahip çıkarsa ne olacak? Al sana bir sorun.

Bir de resim meraklıları var. Hayır yani elbette ki kırk yılın başında yürüme fırsatı bulduğun boğaz köprüsünde resim çektirirsin. Bundan daha doğal bir şey olmaz. Ama öyle abidik gubidik resimler çektiriyorlar ki bunlardan bahsediyorum. Yine burada kızlar devreye giriyorlar maalesef. Facebook’taki o abidik gubidik resimleri çekmeye başlıyorlar. Boğaz köprüsünün ortasındaki bariyerlerinin üzerine çıkıp tam yola atlarken resim çektirmek ne oluyorsa artık. Ya da elini kolunu acayip şekillere sokarak suratını da ekşitip kendini çirkinleştirmek ve bu an da ölümsüzleştirmek neye hangi akla hizmetse. Hele bir de facebook’ta yayınlamak… Bunları buraya yazsak ne olacak ki? Siz değerli okuyucularıma ( ;P ) zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramayacak. O yüzden vazgeçtim.

Bütün bunları yazmayı düşünüp vazgeçince anladım ki bu muhabirlik işi not tutarak yapılacak bir iş değil kardeşim. Hele not tutmanın cılkını iyice çıkarınca da yazılmaz hale geliyor. Daha; çalışırken iki de bir çatalı görünen tesisatçı, otobüste yer vermemek için uyuma numarası yapan gençler, otobüste yer versinler diye hasta numarası yapan ve pek de yaşlı olmayan insanlar, komik olmayan bir fıkra anlatılınca yaşanan rezillik, farword mail gönderip bu maili şu kadar kişiye göndermezsen beni sil , bu maili müslümansan paylaş, paylaşmazsan Türk değilsin diyen ve benim de hemen sildiğim insanlar gibi notlar da vardı ama kaldırıp attım hepsini.

Anlaşılan bu notlardan bir cacık çıkmayacak. Artık bir dahaki yazıda görüşmek dileği ile. Bu arada sizin de eğer başınızdan böyle abidik gubidik olaylar geçtiyse bana özelden yazın ben de bu köşede anlatıp sizi rezil edeyim.


HARABE’NİN MODALARI DEMODELERİ

Demode: Alinda’nın yazılarındaki bol sağlık terimleri.
Moda : waranko’nun yazılarındaki bol din terimleri.

Demode : alsancake24’ün kitapları
Moda : raskolnikov’un kitapları.

Demode : harabe’ye küsüp bir daha girmemek
Moda : harabe’ye küsmeyip girmek fakat yazmamak,

Demode : ysf’in lightsın oğlum yazıları
Moda : REBEL’in paldır küldür yazıları.

demode : melih’in Gülay Özdem takıntısı.
Moda : alp’in Beren Saat takıntısı.





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli