bu konuya 18 yanıt verildi

[matahari]

Sever göründüler hiç sevmediler
Bin vaat verdiler çekip gittiler
Yüzümüze güldüler alay ettiler
Deneme tahtasi oldu bu gençlik

Hepsi ayri ayri yaraladilar
Dertleri gönlüme siraladilar
Yazdilar çizdiler karaladilar
Deneme tahtasi oldu bu gençlik

Ne dosttan ne aşktan gülmedi yüzüm
Derde esir oldum bu alemde yüzüm
Kalmadi kimseye diyecek sözüm
Deneme tahtasi oldu bu gençlik

Selahattin Özdemir (*)






Gecenin sessizliğinde penceremden geceye karışan başım, elim, ve elimdeki sigaram ile dumanı...

Cadde sessiz, karanlık, boş...Başımı kaldırıp yukarı baktığımda gökyüzü ise ışıl ışıl ve dopdolu, caddeye ve sokaklara inat...
Sokakların görünen üçer beşer metrelik girişleri, caddenin üstündeki ve altındaki ana cadde bomboş, karanlık...Gündüz yoğunluğundan gürültüsünden eser yok...

Sigaramın dumanı göğe karışıyor..Ben de karışıyorum göğe...
Düşünün ki; herkes uykuda, yaptığımdan bihaber...Dünyayı tersine döndürmüşüm sanki bir tepsi gibi...Ayaklarımı bastığım yer gökyüzü, başımı kaldırıp baktığım tavan ise yeryüzü...

Yıldızlar ve ayın arasında koşup duruyorum çocukluğumdaki haylaz kız gibi...Martılar şaşkın, ürkek önce...Sonra alışıyorlar bana...Hayal bu ya yerçekimsiz bir ortam, dilediğimde metrelerce zıplıyor, dilediğimde ise, hızla koşup yuvarlanabiliyorum...Bir yıldızın üstünden atlıyorum diğerine uçarcasına, bir diğerinin ise altından sürünüyorum.Nehir yatağındaki küçük kayalıklar gibi zıp zıp atlıyorum üstlerinden ...

Ay, bazı masal ve hikayelerdeki resimler gibi yeniay...Uzanıyorum sırüstü ayın üstüne..Bir ayağım da sallanıyor avare..
Gözlerim ışıl ışıl, mutlu mesut gülmekte..Dudaklarımda bir şarkı ıslıkla çalınmakta...
Sabah olacak, güneş doğucak bu hayal bitecek..
Ne gam, hayal benim değil mi dilediğim zaman yine kurarım..

Şimdi dünya düzüne dönsün geri..Ben yine camdan bakıyım geceye..Sigaram bitmiş, hayalim bitmiş, uyku gelmiş doğru yatağa marş marş..
Bir fazlası ile bitiriyorum bugünü ...
Bir tahta fazlası ile...
Yepyeni, gısgıcır bir ''Deneme Tahtam'' var artık..Dilediğimce kullanmam için..

Yaz, çiz, olmadı boz, kız, bağır hatta haykır ve tepin deli gibi, iki çivi çak insanların kafasına çakıyor misali, sev, sevin, nefret et, kabullen, üzül, hatta ağla şarıl şurul salya sümük, anlat, anlat, anlat..
Bakalım nereye kadar.....







(*) Madem bloğumun ismini Deneme Tahtası koydum, isminin şarkı sözünü es geçmiyim dedim...Selahattin Özdemir ' i hörmetle anıyoruz efendim
Allaaahhh, ağır arabesk oldu bu yahu Google karşıma bunu çıkardı ise, önsöz olarak da bu şarkı sözünü seçtiysem, katlanacağız n'apalım

[matahari]

Yaklaşma bana..
Allah aşkına uzak dur benden.
Yakıyorum, vurur kırıyorum, yıkıyorum. Dönüp ardıma bile bakmıyorum. Bunu böyle bilirsin. Dönüp ardıma bile bakmam ama, yıkma anını hiç yaşamamış olmayı dileyerek. Kimseye söylemediğim pişmanlığı yaşayarak.
Lafların, tavırların bana böylesi battığı, böylesine anı yaşayamadığım, an yerine geçmişe ve bütüne saplandığım hıyarlığımla nasıl döndüreceğiz bu değirmenin suyunu bilmiyorum. Söylediğin bir tek laf yangın oluştururken ruhumda, o yangının baskısını kurşun gibi iki cümlem ile dışarı attığımda, şaşkın ve küskün bakışlarını gördüğümde, çok mu mutlu oluyorum.
Hem öfkeden kudurmuş halimin üzüntüsü, hem de kalbini kırmış olmamın pişmanlığı yetmiyor köprüleri kurmaya..Ne elim gidiyor telefona, ne de ayağım kapına.
Keşke hiç uğramasaydın, bunlar da yaşanmasaydı diyiveriyorum çaresizce.Ama oldu, ama yaşandı işte..

Önceden defalarca olduğu ve bundan sonra da defalarca olacağı gibi.

Öncesine hükmetmeye gücüm yok, sonrasına ise hükmedebilirim belki. Kaç kere sonrası için, duymazdan geleceğime, üstünde durmayacağıma, kalbini kırmamaya çalışacağıma kendi kendime söz vermişken, belki bundan sonra coşkun ataklarıma son verebilirim…
Sana laf geçiremiyorum, yapma dediklerimi inatla yapıyorsun ya, bunadır hırsım.

Kendime bile laf geçiremezken senden nasıl bekliyorsam.

Yıllardır süregelen bu çatışmamız artık çok yoruyor beni. Dingin, huzurlu ve sorunsuz bir ilişki istiyorum, başaramıyorum.
Senden gelen, zıvanadan çıkartıyor beni çünkü dopdoluyum sana karşı anlamsızca. Susmayı da beceremediğime göre hiç görmesek birbirimizi daha mı iyi olur ne?
Tabi ki olmaz. Beni dünyaya getirdiğin andan, bu dünyadan ayrılacağımız ana kadar hep birlikte olacağız ve ben ya kendimi tutucam, yüreğimin sıkışmasına katlanıp daha sonrasının pişmanlığını yaşamamak için tutucam.Ya da.
Ya da sı yok.
Tutmak zorundayım anne!
Yaşadığımız ne kan davası, ne namus davası. Yaşadıklarımızın öylece sıradan hayat meseleleri olması, zaten en çok koyan. bu sıradan olayları, bu hırsla yaşıyor olmam, görmezden gelememem, hoşgörü gösterememem, birden patlayıp öfkelenmem en çok koyan.
Bıktım artık seninle didişmekten. Anladım ki sen değişmeyeceksin, bari ben değişmiş gibi olayım. Anladım ki, her şey senin üstüne vazife.
Anladım ki beni bunaltmaktan vazgeçmiyorsun ve ben sana bağırmaktan mutlu olmuyorum. Döktüğümü görmediğin gözyaşlarım ne seni bana, ne de beni sana yaklaştırmıyor daha fazla. Öylece köşelerimize çekiliyoruz.
Haydi
İşbaşına.
Hiç olmazsa bundan sonra.
Vazife beni bekliyor.
Güzel ve huzurlu günler bizi bekliyor.
Umarım...




11-Ekim-2009 / Pazar / 15:39

[Hammurabi]

enteresan
sanırım aynı dertten bende muzdaribim demekle yetineceğim
ve seni çok iyi anlıyorum.

[matahari]

Öyle ise Rabbim bize bolca sabır ve kolaylık versin Hammurabi Bir de az biraz umursamazlık Ne dersin ?

[matahari]

Boktan bir yerinde miyim hayatımın bilmiyorum, yoksa harika bir yerinde mi?




Geriye çeviriyorum başımı, dönemiyorum,geçmiş acımasızca kışkışlıyor beni şimdiki zamana..

İleri bakmaya çalışıyorum, koşmak görmek istiyorum, dur diyor zaman asabiyetle sabitliyor beni zamanıma...

Yo yooo,boktan olur mu canım, amma da yaptım ben de..Şu ruhumdaki med ve cezirler yok muu ... Hep onların oyunu bu...



En hariika dönemindeyim tabi ki hayatımın..Boktan gibi görünse de bazen o anlar kısa süreli geçici hezeyanlar...

Geçmişe baktığımda kötü şeylerin orda kalmış olması yüreklendiriyor beni herşeyin üstesinden gelebilmem adına, yaşanmışlıkların tecrübesi babacan bir gülümseme ile '' Haydi, daha yolun baya var, yürü git gönlünce'' diyor..

Geleceğe baktığımda ise sessiz bir kahkaha çıkıyor içimden dışarı ''hey, ben geliyorum'' diyorum bilgece ve neşe ile....

Biraz ondan biraz bundan ,bir geri, üç-beş ileri buyum ben işte..Şairin ''Biraz kül biraz duman ben buyum işte'' benzetmesi gibi...
Ama ben kül de değilim, duman da..
Sigara içmiyorum artık..Neden? İleriye biraz daha gidebilmem için..Tabi normal şartlarda
Herhangi bir kaza bela gelmeden uzun seneler yaşamak istiyorum..
Onun da şartları var tahmin edersiniz..Eğer uzun yaşayacaksam bazı şartlarım yerine getirilmeli..Allah ile pazarlık.Töbeee
Pazarlık değil de dua diyeyim
Bu şartları daha sonra yazılmak üzere şurda kalsın...

[Muziçko]

leem senin hayatın mı boktan allaha şükür vede nazarda değmesin imreniyorum ki ben sana
hem cügara da içilmiyor artıkın bölee nice nice yıllar bizi bekliyor daha hastaneye gelcen unutma
allah kaza bela vermesin
AMİNNNNNN

[matahari]

Sokak boyu gidiyorum bazen hızlı hızlı, bazen de ayaklarımı sürüye sürüye..Hatta bikaç kez mehteran gibi iki ileri bir de geri...
Aradığım tam olarak ne bilmememe rağmen ufak ışık parlamaları içinde görür gibi oluyorum bazı şeyleri...Birleştiremiyorum..Aklım odakta değil de ondan..

Odak..

Çok mu gerekli?

Bilmem ki...

Önünden geçtiğim binaların bazıları yepyeni boyalı, bazıları kesinlikle tamirat gerektiriyor..İçlerini de görebiliyorum bazılarının hem...Kimi sıcak ve mutluluk dolu, kimisi hüzünle..Kimisi ise cıvıl cıvıl kalabalık tam bir keşmekeş.
Sokak benim sokağım binalar ve uçtaki lamba da öyle...Geceleri pırıl pırıl parlayan şu lamba çok kişiye çok şeyler gösterdi, biliyorum..Altında sigara içmişliğim çoktur...Düşünmüşlüğüm de..
Düşündüklerim..
Düşündüğüm ne ki?
Neden düşünüyorum ki?
Öylesine yaşasam, rahatça ve sorunsuz...

Sorunsuzluğum mu itiyor beni düşünmeye ve düşlemeye?(*)

Bulamayıp da düşünmekten vazgeçtiğim de oluyor olmasına ama bir kere düşmesin insanın içine..

Düşüne düşüne düşüneceğim şeyi unuttum..Sahi ben neyi düşünüyordum?
Neyi düşlüyor olabilirim?
Tekrar bakıyorum sokağıma, tekrar ve takrar..Yürümediğim tek bir metresi bile kalmıyor..Defalarca gidip geliyorum..

Hiç birşey yok..


-Aptal olma, nereye bakacağını hala göremedin mi?
Şu sokak lambası aydılatmıyor görmen gerekeni..
Görmen gereken sokağında değil çünkü..
Görmen gereken içinde..
Haydi boş boş sokaklarda dolanma da içinde gezin biraz..

-Peki ...





(*)-Evet

[matahari]

leem senin hayatın mı boktan

Muziçkoommm Senin gördüklerin bildiklerin değil...Benim de yaşayıp görüp bildiklerim değil..Başka bişey bu..Bildiğimiz maddi, fiziki hayat değil..Dönemsel bir durum...Tinsel bir durum...Oturursa birşeyler paylaşacağım ilk kişilerdensin emin ol

[matahari]

Otursam parkın kenarındaki duvara..Elimde koca bir paket çekirdek..Çıt çıt yerken onları gelene geçene baksam, bir de oynayan çocuklara..

Bir çocuk sallanırken ben de sallansam onunla, bir diğeri kayarken de kayabilsem onunla...Köşede takılan delikanlıların konuştuğu gibi ''bi manitam olsa'' da ben de başka bişey istemesem...

Bankta oturan teyze gibi yemek tarifi verip, püf noktalarını anlatsam komşuma...

Evine market poşeti ile giden adam olsam..Karım açsa kapıyı, öpse beni dudaklarımdan hoşgeldin derken...

Otursam parkın kenarındaki duvara...

Ben olsam...

[pac]

bu aralar moktan

[matahari]

Meğerse ben sende hiç olmamışım

Bunu anladığımda bendeki sen gidiverdin

[matahari]

Ben bir hazine avcısıyım...Satır ortalarındaki gizli hazinelerin peşinde...

Hissediyorum, kenarında, köşesindeyim...

Ve biliyorum ki; tam ortasında olucam....

[matahari]

Geç keşfettiğim bu güzelliği tahtama kazımazsam olur mu? Olmaz tabi..


bak içime gör beni
tut elimden yak beni
istemezsen bu aşkı
otur baştan yaz beni

[Arjantin Cad.-ANKARA]

Umut aynı bu fotodaki gibi gülücüğe sarılmış... sanki bekliyorsun uzaktan gelecek sana hayalini getirecek..

Derken gelmiyor gelemiyor ve bekliyorsun...

Anılar canlanıyor gözünde neşelerine nefesi ekleyerek buhusuna kapılıyorsun çaresizliğin...

Oradan beklenilen bir ses, bir görüntü ama nacizane bekleyişlerin umutsuzluğa kapılıyor...

Sıcak suyun ısıttığı bedenini artık soğuk su harmanlıyor ve dönüyorsun, güneşin ayın etrafında dönme şansı olduğu gibi...

Yoruluyorsun,kırılıyorsun ve kendince bu hikayeye masal oluyorsun...

Bak uzaklara ne görüyorsun güneş mi ? deniz mi ? bir dağın arkasına saklanmış sevda mı ?

Gördüğün sadece buhusunu kaybetmiş sevinçler...

Evet sen bak bakalım daha belki bir gün gelir ve bu masum gülücük gibi neşen neşelenir...

Bakmaya devam et...

Derken bu video



Ki-Sen

Heycanını kaybetmişsin...Yok inancını kaybetmişsin doyaya sarmamışım bize çok günah etmişsin...

Ki-Sen benin göz yaşlarımıda gördün Sen Benim aldığım ilk güldün...

Sonra sar bedenini rüzgara hazırlan öyle bir salınmaya...

Gitmeyi seçsende gidemezsin acımı çekiyorsun...

Aşkta acı çekmeyen var mı ?

Boş boş bakmak senin felsefen olmuş boşluk bile seni mutlu etmeye çalışıyor...

Belki gelir diye belki eskisi olur diye...

Ama olmaz aşk heycanını kaybetmişse içini acıtıyorsa

bu mutluluğu sana yaşatıyorsa..

Bir daha denememelisin bende bu konuya baktım deneme Tahtası yazıyordu bende bi denemek istedim...

Ama biten bir şeyi tekrardan denemek olmaz...

Aklıma gelen ex aşktan next aşk olmaz...


Belki bir gün tekrar denerim bu sayfada...

Teşekkürler eder ve ysf alır masumiyetini pazar gününe doğru ilerler...

Yoruldum duruldum...

Ysf... !

[Muziçko]

sen fena taktın bu şarkıya hee üflediler söndüm tekrar dinlemek güzeldi

[matahari]

Klipler ve şarkılardan gidiyoruz hayırlısı bakalım..

Nerdeeen nereye...

Yakmak üzere olduğum sigaram ve elimdeki çakmağımın anımsattığı bu şarkıyı ararken, karşıma çıkan bu klibi paylaşıyor ve şehitlerimize de Rabbimden rahmet diliyorum...Sigaramı da onların adına içiyorum

Kliple birlikte günlük hayatımdaki şımarıklıklarımın, sıkıntı sandığım geçici hezeyanlarımın, karşısında ezilip, büzülüyorum..


Ah Bir Ataş Ver

Ah bir ataş ver cigaramı yakayım
Sen salın (sallan) gel ben boyuna bakayım
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği

Ah vur ataşı gavur sinem ko yansın
Arkadaşlar uykulardan uyansın
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği

[matahari]

Belki bir gün tekrar denerim bu sayfada...

[matahari]

[matahari]

Kimse bozamaz çünkü yok..
Kimse anlamaz çünkü çok..

Maskelere saklanmış adi yüzler beni değil, sadece kendinizi kandırırsınız..O maskeleri takarak siz de biliyosunuz yüzünüzü kapatmanız gerektiğini, yüzünüzün pisliğini, basitliğini..Çelişki de burda başlıyor..

Bir kitapta okumuştum;

''Çelişki biterse hayat da biter'' diye...

Demek ki hayatımız boyunca maskeli yüzler göreceğiz..

İyi de, hayat bir maskeli balo değil ki..Sırıtacak bir gün o maskeler, gerçek yüzler çıkacak ortaya..Buna rağmen hayat devam ediyor olacak, balo ise hiç başlamadan bitmiş..Ve siz maskeliler öyle kalacaksınız ortalık yerde cıscıvlak..

Ben gerçek yüzünüzü gördükçe, sizle dalga geçip gülmüyorum, sadece acıyarak bakıyorum..