İçerik değiştir



- - - - -

Haftalık Köşe Yazısı


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 3 yanıt verildi

#1 Lamos

Lamos

    Kelyu

  • Dokunulmazlar
  • 7.490 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 27.09.2009 - 00:52


Her ne kadar Galatasaraylı olsamda Feridun Düzağaç abimizin Bjk ile ilgili yazılı eğlenceli geliyor bana : )


Yazarınız yıllık hüznünü kullandığından...


Bu hafta ne desem boş. Ne yapsam da hedef saptırtsam kendime, kursağıma bir gecekondu hızı ile oturan hevesimi unutsam.
Bahtsız bedeviyi çölde bekleyen kutup ayısı hesaabı sen gel yıllar sonra yeniden yazmaya başla ve lakin takımın havlu atsın henüz altıncı haftada. Ah. Editörüm der ki abartmadan 4 bin vuruşta sınırla yazını. 100 milyon kelam etsem anlatamam Beşiktaşlı’nın alın yazısını. Of.
***
Üç büyüklerin ‘altıda altı’ ile başladığı bir sezon yaşıyoruz. Bizimkisi puan cinsinden. Bereket bu hafta Ankaraspor’u 3-0 yeneceğiz ve gol atmış gibi görüneceğiz. Güzel Beşiktaş seyircisi ‘kader, kısmet, nasip, musalla taşı’ diye diye, ramazan ayında gol orucu tutan nurtopu gibi bir takımımız oldu maşallah. Dini bütün acılı arabesk bir camia olduk, dua ile şampiyon olmalar filan. Tövbe estaban kambiyasso derim ben. Elâleme kader, kısmet, Keyta bize lpg’li Ferrari ve som altından Tabata. Başkanımız ile ilgili son noktayı sağduyulu Beşiktaşlı koydu, tayin Antep’e çıktı. Bendeniz de başkanımızın eşi Revna Demirören hanımefendiye yalvarmak istiyorum zira biliyorum ki her başarılı erkeğin arkasında bisiklete binmiş bir talih kuşu ve her başarısız erkeğin arkasında kalbi kırık bir eş vardır. Denizli hocamız şampiyonluğu hanımefendiye ithaf etmişti gözleri dolu idi, benim de. Geçen sezon rakiplerden oldukça geriye düştüğümüz bir haftanın ardından Revna hanımefendinin gözlerinde ‘korkarım sizinle de olmayacak Mustafa Bey’ bakışlarını gördüğünü ve buna ne kadar üzüldüğünü anlatmıştı. Revna Hanım da yaşanan büyük sıkıntıların ardından gelen şampiyonluğa en çok da evin huzuru adına ne kadar sevindiğini paylaşmıştı. Derim ki ‘Hanımefendi sizin yuvanızın ve tüm Beşiktaş camiasının ebedi huzur ve mutluluğu için gereğini yapınız’’ Sonuç ne olursa olsun minnettarız.
***
İçişlerine karışmak tehlikelidir, bilirim. Haddimi aştıysam acıma, ‘Ben 28 hafta boyunca ne yazacam şimdi’ çaresizliğime veriniz. Çok bilen Süleyman Hurma Bey içişlerine karıştığını bildiği için İnönü’de yediği fırçaya ses edemedi. ‘Beşiktaş Fenerbahçe’den transfer ve yönetim dersi almıştır’ derseniz Mehmet Topuz olayını ima ile, kaçırırsanız kantarın topuzunu, alırsınız boyunuzun ölçüsünü. Reva mıdır, revadır. Haklı olmak küfür yemeye engel değil memlekette kendimden bilirim. Şimdi burada iğneyi başkasına, aşkın hançerini kendime batırıp taraftarımıza küçük bir sitem ediyorum: Bu gibi tepkileri o dillere destan pankart hatta punk-art’larınız ile verseniz de takımı strese sokmasanız.
Biliyorum hiçbişey oynayamayan takıma hatta feci formsuz hocamıza gider yapmamak için neye sardıracağınızı bilemediniz ve yağmur yiyip üşüdünüz biliyorum. ‘Saçsız kral’ı alkışlayarak sadece, tepkinin hasını da koydunuz ama sorarım, neden hâlâ formamızı giyen bir futbolcu o yada bu şekilde ıslıklanıyor, biliniz ki siz ‘yeee-ter..’ diye bağırmaya başladığınız an zaten ‘alayına gidiyor’ ve anlaşılıyor her şey. Ayrıca gün gelecek yere göğe sığdıramayacaksınız Tabata’yı. ‘Şezlong yazarı fe ağbiniz’ yanılır da gelmiş geçmiş en iyi en faydalı yabancı, Aleks yanılmaz. Müstakbel Ali’miz, türksel ligimizin sevimli şeytanı
ne buyurdu ‘’Türkiye’deki en iyi yabancı Tabata’dır’’ Rıdvan Dilmen’e ait
lakabı paylaştım diye kızmayınız. Rıdvan hoca bir melek. Gözüm üstünde Pektemek.
***
Toplamı bir Gökhan Gönül etmeyen dört adet sağ bekimiz var. Golcümüz yok. Formsuz hocamız Ekrem’i orada da dener mi acep. Bu aralar en zor iş -hocamızın bu dağınıklığında- Ekrem Dağ olmak. Tavşan Ekrem Dağ’a küsmüş, Çeşmeli Mustafa sanki kendine. Yabancı hakkımızı düşmemeye oynayan toplama bir takıma yapar gibi kullanmaya devam ediyoruz. 11 harflik isminde tek sesli harf olan Barcelona’nın yeni transferi ‘Chygrynskiy’ gibiyiz! Futbola ve arma aşkıyla oynamaya yabancı olmayan tek yabancımız var, gerisi hikâye...
Haldun Üstünel’i kiralasaydık İbrahim Kaş yerine. Haldun Bey demişken Keyta’yı tekvando ve boks takımında da kullanabilirler. Hakem İlker Meral, göremedi heral ama ben gördüm ve çaktım kırmızıyı. Feci halde Cim Bom yanlısı medyamız yazmaz ben ‘dışarıdan’ yazayım dedim. Uzun aradan sonra ilk yazıma içeriden destek veren tüm dostlara içten teşekkür eder, Demirkol’u çakır gözlerinden öperim. Rıdvan’ın Levent Erdoğan’ı kapaklayan yorumunu haftanın lafı, ‘Beşiktaş taraftar duasıyla şampiyon oldu’yu haftanın gafı kendimi de haftanın safı ilan ediyorum. Safinaz’ın Temel Reis’i sevdiği gibi severim seni...

#2 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 27.09.2009 - 12:00

sevinmek için sevmedik *lol
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...

#3 Lamos

Lamos

    Kelyu

  • Dokunulmazlar
  • 7.490 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.10.2009 - 21:22

Seni andım bu gece, bi het-tirik yapasın


Başlık bizim Bobo’ya ve Çeseka maçına dair idi. Bahtsız yazarınız bu yazısını maçtan önce göndermek zorundaydı. Dönüm ya da ‘beyin ölümü’ maçı. Ocak ayındaki ölüm-kalım kongresine dek halimize bak dertli çal. Ölmekten kalmaktan konuşur olduk. ’’Gün gelecek nöbet tutacak başucumda bir mermer taş üzerinde tek bir cümle, “sebebi de hasreti de BeşiktaşK’’.
***
Arsınıl’ın herşeyi Arsen Venger’in genç oyuncu düşkünlüğüne hastayımdır. Antalya-Fener maçında Veysel’i Necati’yi izlerken-bozulmaca yok. Rayn Giks olun canımı yiyin- Şifo hocaya içerlemedim değil ‘yok mudur orada kazanacak gençlerin’ diye. Diyebilirsiniz ki ‘onun Fabregas’ı var güzel mi güzel, şifo ne etsin’.
Skor üzerinden futbol ve takım sevmeyi huy edinmiş bir millet olarak gençlerimize şans tanımıyoruz ve onlara şans vermesini beklediğimiz karar merciilerine de baskı kurmuş oluyoruz.
Aydın’ı, Serdar’ı yollayan. İsmail, Erhan ve Rıdvan’ı unutmuş görünen Denizli’nin şahsımda yarattığı en büyük hayal kırığı da bundandır.
A2’deki gol makinamız Ali Kuçik’e ‘kuçik’ bir şans verse, Can Erdem’e ‘hadi canım’ dese ne olur ki abilerinin bu suskunluğunda.
***
Hafta içi Vatan gastesi aradığı bar ortamını bulamadığı için Batuhan’ın Antep’i terk ettiğinini yazmış bizim gençlerle onlarınki de bir değil hani. Bizde gece hayatı bilinenler hep kadro dışı. Yaz boyunca Ronaldo’nun kırıştırma haberlerini okuduk ama o sahada da var. Her maç en az bi tane kristiyano. Medyamız da baskı oluşturmak yerine destek vermeli gençlere ama biz beylik manşetlerle incitiyoruz onları, klişeliyoruz: “Âleme daldı kadro dışı kaldı”.
Sormak lazım Arsınıl’dan Klişi’ye ‘Var mı birader üzerinde böyle bir medya baskısı?’ diye. Sanya saçlarından dolayı taraftarın tepkisini alıyor mu acaba ki kötü oynadığı bir maçtan sonra. Volkan Demirel’in maçlara jöleli saçlarla çıkmasını konu eden eski futbolcu yeni yorumcularımız var bizim. Olur mu hatasız kul, yaktın bizi Livırpul!
***
Geçen hafta Keyta’nın sportmenlik dışı hareketini yazmama alınganlık gösteren sevgili Cim Bom’lu okurlarım; hakem marifetiyle Kayseri Erciyesspor’dan çalınıp Beşiktaş’ımıza ordan da hasta yatağındaki baba Demirören’e götürülen ilk Fortis Türkiye Kupası için ‘İsmet Arzuman kupası camiamıza hayırlı olsun’ diyebilmiş bir Kartal’ım ben, ki o zaman da bizimkiler forzada ‘gizli Fenerli’ yapıverdilerdi beni.
Geçen yıl sahamızda 3-1 kaybettiğimiz Ankarabahtlıspor maçında Teo Viiks’in baldırına bilerek bastığı için tri viiks ceza alan ve bendeki Beşiktaş kariyeri o gün biten Sivok örneğini de arşivlerden arayınız bulunuz. Hassas kantarım ben burcum terazi, alınırım bak olurum arazi.
***
Fener seyircisi verdiği destek karşılığında makkiyato yanında böğürtlenli çizkeyk bekliyor. Sonuç soğuk sallama çay ve kuru pasta ve ‘7 de 7’. Sallamıyorum bilakis tezata işaret benimkisi.
Fener bu Dağum’la tatsız ama sağlam gidiyor. Bi daha gelmesin bence. Güiza taraftarın sabır darağacında sallanmakta. Anlamsızca esprisi yapılan ‘küçük Emrah’ bakışlarında değil sorun, gözlerinde. Bence Güiza çift görüyor.
‘Yenilenme antrenmanları’ bir yenilik getirmiyor ve Dağum bildiğini okuyor. ‘’Sana ne birader’’ çığırmaları arasında gençlere bir derin top daha atar, ‘Özeeeerrr’ diye gol olur yağarım yedek kulübesinin üstüne. Gençler’de ilginç bi genç var; Hurşit. Solda biraz kekeledi sağa geçti Kaka oldu. Ters kanat mağduru Uğur ve kulübede unutulan Elano, Reykard-medya balayını erken bitirdi. Linkoln’den sonra yedek kulübesinde bir belano daha olmasın. Reva değildir Cim Bom’a.
***
Kamuoyunun yanlı ve iştahlı beklentisine rağmen Cim Bom geride,fikstürü tadından yenmez Fener yedide yedi, Halis kardeş de Manisa’yı yedi.
Bu hafta kırmızı kart Antalya seyircisine.
Yabancılarla yaşamaya alışmaktan olsa gerek kendi ülkesinin takımına bu denli düşmanca ve belaltı haykırılan nefret güzelim ‘seviyorum seni’ tezahüratına rağmen çok çirkin kaldı. Akif üzerinden Forza-Antu ve Ultraslan’ı aynı cümle içinde yanyana gördük dayanışmanın keyfini hissettik insanlığımızı andık tozlu raftan çıkarıp. Diyarbakırspor-türksel ligi ilişkisi pek keyifsiz ve başlıca bir yazı konusudur. Hem ‘o açılımı yok bu açılımı’ derken derde girmeyelim. Benim inandığım bir tek Maradona çalımı. Yakıştı mı Pele abi bu kompeleksli laflar şanına.
Haftanın zoru Fenerli olup Güiza’ya katlanmak, kolayına yine Bülent Uygun kaçıyor. İşler iyi giderken Şanrayt Filips hızıyla ahkam kesen askerlik arkadaşımız ‘’seyircimizi üzdük,tek suç bende’’ klişeleriyle yetiniyor. Sivasspor bir bir eriyor. Antep’e bir bar, Sivas’a bir layla bana da maç saati ‘’muvimekse baksak hayatım’’
filan demeyecek bir Leyla iyi gelebilir. Gırey’in anatomisini ezbere bilen kadın erkeğinden bihaber olmasın. Mecnun’la Leyla gibi severim seni.

#4 Lamos

Lamos

    Kelyu

  • Dokunulmazlar
  • 7.490 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 09.10.2009 - 12:12

Ben seni uyutmak için sevmedim


Kalemizi Adem’in koruduğu sağ bek Süleyman idi, Fik-retli, Necdetli santrafor Boralı ve yamuluyorsam düzeltin, Mehmet Ekşi’li kadro zamanı.
Ortaokul vardı o zamanlar,tahta tekerleklerden plastiğe yeni geçildiği zamanlar. İstinye park daha açılmamıştı. Reykart’ın abisi Neskenz’in yaman bir topçu olduğu devir; hiç değişmedi valla o zamanlar da sarışındı. Neyse, dersleri on hayalindeki sırt numarası dokuz, sorumluluk sahibi kibar mı alıngan, o zamanlarda kırılgan, Messi kadar kısa Gattuğzo kadar çirkin ve sevimli, sbs derdi olmayan bir talebeydim; ‘Arda’sıydım öğretmenlerimin ve sınıfın başkanıydım. Boş derslerde gürültü olunca ben giderdim kuru gürültüye. Konuşanları yazar nöbetçi öğretmene verirdim; dayak yerler sonra da beni hırpalarlardı. Bir boş derste konuşanları yazar gibi yapıp o günkü Beşiktaş onbir’ini yazdıydım. Müdür muavini kontrole gelmiş, elimden isimler yazan kâğıdı aniden almıştı. Sınıfta doğal olarak bir Adem bir Süleyman arayıp top Fikret’e gelmeden durumu anlayınca sol elinin işaret parmağıyla ‘gel bakayım sen odama’ yapmıştı.
Futbolun şiddetle ilintisini o odada anlayacak ve her Beşiktaşlı topçu için sağ ve sol yanağa sıralı olmak üzere birer okkalı osmanlı yiyecektim; Beşiktaşımıza can feda da fena acıdıydı be.

***

Şiddet, futbolun yavuklusuymuş meğer. Havaalanlarımızda görmek istemediğimiz kart gerektiren sert hareketler. Fenerbahçe yönetiminin içten ve alkışlık tepkisi dışında olay hemen unutmaya değer. Bizimkinin kankası Adnan Bey’den bir ses çıkmadı gerçi onlar çok samimi belki istinye parkta bir moral yemeği yemişlerdir başbaşa. Federasyon, en başta kınaması gereken kurum, Ankaraspor olayına fazla takılıp unutmuş olabilir mi, yeri gelmişken bir adamın soyadı Kurnaz olunca ona inanmak ne zor oluyor yahu?
Sonuçta kamuoyunun beklentisi gerçek oldu Beşiktaş tribünleri yine karıştı. Gerçekleri gizli adı ‘kantarın topuzu’ olan bu köşede okuyacaksınız ‘futbol dilencisi’ kadar yaratıcı bulmadığım için gizliyorum şimdilik. ‘Dilenci’yi yeni yönetimin sınıf başkanı yapacağız umarım şarkılarla türkülerle; yumurta ile değil ama. Akıl, erdem ve ‘güzel oyun’ dilenirken camia olarak.

***

Çarşı, akla ve demokrasiye karşı değildir; doğrusunu yapıp takımını destekleyen ‘yeni açıkçıları’ susturarak başkanına ‘yeter’ diyorsa gözü dönmüşcesine, ‘başkanın adamlarına’ inat olsun diyedir ki Denizli maçında tribünlerde pek rastlanmayan şüpheli ve maksatlı kişilerin olduğunu okuduk, sebep oldukları gerilimi rezaleti üzülerek izledik; tahrik ve provokasyon fare doğurdu, akıl bozuldu ‘şerefsiz yönetim...’diye başlayan bir öfke çığlığı meydane geldi. Doğru adresten sapıldı; iyi niyetle çalışan masum ve günahsız yöneticilere de ayıp edildi.
Ben Beşiktaşlılığı düne kadar tek bir eksen üzerine oturtur öyle anlam verirdim saf saf. Eski başkanların küfürle tacizle gönderildiği günlerde nasıl yabancılaştıysam yine öylece kalakaldım. Felek derin bir top attı hayat vurdu direk dibinden gol oldu. Yine yedik; yakın geçmişimizin sıkıcı senaryosuyla başbaşayız ki biz bu filme daha önce defalarca körmüşüz. Beni iki kupayla kandırıp uyutamazsın Ferit, mahalleye geldik lütfen artık git!

***

Senaristler reytink kaygısında olmalılar ki çok şey oldu ‘türksel ligi’ dizimizde. Asker Bülent, ‘Süleyman Turan’ onuruyla acılı arabesk gitti, şimdi adı darbeci general emriyle lige çıkarılan bugünün bas-konuş, gök-çek takımı ile anılıyor; yakışır mı. Yurgen Rober biraz beklerse yeni bir takımı olacaktır; başına gelenlerden sonra onu büyükşehir hayaliyle evinden kaçan saf köylükızı Fatma Girik’e benzetebiliriz. Reykart’ın Gökhan Zan’ın sakatlığı ile ilgili Kadir İnanır tavırlı ‘milli’ şikâyeti baş sorumlu ‘Erol Taş’ın kulağına giderse filmin finaline yürek dayanmaz. Görüp rastlaşacağız gerçeklerle, bakalım Mustafa Denizli ile geçtiğimiz hafta istinye parkta rastlaşmadık; dolayısıyla aklıma takılan soruları kendisine iletmedim. Fakat kendileri ‘Fener’den daha iyi oynuyoruz’ buyurdular beri içim rahat. Şans faktörü bu kadar önemli ve inanılır bir mazeretse ara transferde şans alalım gitsin.
Beşiktaşın başkanına atılan yumurtalardan biri kafama isabet etti benim; düşünceli omlet oldum. Aklım bozuldu; bu hafta bu yazıdan bir gol çıkmaz, ‘alt’ olur bu yazı. Bizim hocaya göre ‘bizim kadar oynayan Fener’in ‘onda on’u garanti ve maçları ‘üst’ olur. Cimbom yine puan kaybederse alt-üst olur. Olmasın. Sonu bilinen yol haz vermez bana Guti kadar ve Benzema’z kimse sana tavrına kurban olduğumun Çeşmelisi. Galaktikos’lar da kaybeder; bir yıldız daha kayacaksa Beşiktaş semalarından sen olma hocam; O olsun.

***

Hakkı Yeten varken gugıl yoktu, ben ortaokuldayken de, sevdamızın önderi Seba döneminde de. Şimdi ben gugıla o asil isimleri yazıp arama yapsam yüzbinlerce duygu yüklü kayıt bulurum. Koltuğa yapışıp apışıp kalmış görmez anlamaz başkanlar var şimdi hakkında gugılda tek bir güzel söz bulamayacak. Sınıf başkanlığından kabul görmeyen istifalarım olmuştu, bizim sınıf beni severdi çünkü. Tüm camia kabuslardayız; sıçrayarak uyanıp üt direğe çarpıyoruz kafalarımızı. Seviyoruz Beşiktaş’ı O’nu sevemediğimiz kadar. Topun tamamı kaderin çizgisini geçene dek böyle sürecek. Tarih kötüleri de yazar insanlık iyileri anar. Şarkılardan fal tuttum ikimize kaç kere; feleğe Petir Çeh bize hep Rüştü düştü. Düşler sokağında severim seni.

Bu mesaj Lamos tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 09.10.2009 - 12:12






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli