İçerik değiştir



Dershaneye Değil, Tarikatlara Gidin!


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 04.09.2009 - 19:23


"TSK’DAN ATILANÖÐRENCİYE ‘BOÐAZİÇİ’ KIYAÐI..
Mehmet Tezkan


Orhan Bursalı Cumhuriyet’teki köşesinde ‘büyük rezalet’ demiş..

Daha da ötesini söylemek lazım ama insanın dili varmıyor..

Köşe yazısında olmuyor..

*


Hadise şu.. Meclis, TSK okulları ile Polis Akademisi’nden atılan kişileri affetmişti..

YÖK de affa uğrayan bu 800 kişiye kol kanat germiş..

Hem de ne germek..

Affa uğrayan kişileri üniversitelere dağıtıyor.. Boğaziçi’ne 20 kişi yollanmış.. İsim isim.. Şu kişiler makine mühendisliğinde, elektrik, endüstri mühendisliğinde okuyacak diye..

Sınavsız mınavsız..

TSK’dan, Polis Akademisi’nden atılmışlar, Boğaziçi’ne alınıyorlar..

Nasıl bir afsa..

*


Üniversiteler özerk YÖK’ün torpilli af uygulamasını dinlemezse?

Sıkı mı..

Özerklik eskidendi..

*


Peki YÖK kimin hangi fakültede okuyacağına nasıl karar verdi?

Devir özgürlük devri..

Devir demokrasi devri..

O kadar fazla sormayacaksın..

*


Bu kişilerin okullarıyla ilişkisi neden kesilmiş?

Bilmiyoruz, gizli!

İlişkileri nereden kesilmiş..

TSK’dan..

Hah, oldu işte.. Daha ne olsun.. YÖK’ün sahiplenmesi, ayrıcalık yapması, acayip kıyak geçmesi için yeterli değil mi?

Evet.. Yapılan bu.."

**************************************




Üniversiteye hazırlanan gençler... Dershaneye değil, tarikatlara gidin!
Mustafa Mutlu

Cumhuriyet’ten Orhan Bursalı dün çok ilginç bir hamleyi duyurdu:

YÖK Başkanlığı, üniversitelere 5806 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Af Yasası’yla ilgili bir talimat göndermiş.

Bu talimat ve talimatın dayandığı yasa, kelimenin tam anlamıyla bir skandal!

Çünkü YÖK bu yasaya dayanarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Polis Akademisi’ne bağlı yükseköğretim kurumlarından atılan 800 öğrencinin üniversitelere yerleştirilmesini istiyor!

Bu öğrencilerin yerleştirilecekleri fakülteleri de kendisi belirliyor.

Bu kapsamda; Türkiye’nin en seçkin üniversitelerinin başında gelen ve üniversite sınavlarında ilk bine giren öğrencilerin bile girmekte zorlandıkları Boğaziçi Üniversitesi’ne tam 20 öğrencinin yerleştirilmesini istiyor!

1 öğrenci Makine Mühendisliği Fakültesi’ne...

1 öğrenci Elektrik Mühendisliği Fakültesi’ne...

18 öğrenci de Endüstri Mühendisliği Fakültesi’ne!

Dershane yok...

Çalışmak yok...

Stres yok...

Sınav yok...

Tercih yok!

Tek şart; 1995’ten sonra Harp Okulları’ndan ya da Polis Meslek Yüksek Okulu’ndan atılmış olmak...

***


Bir öğrenci bu okullardan sadece üç nedenle atılır:

1) Başarısızlık.

2) Disiplinsizlik.

3) İrticai faaliyetler.

Bugüne kadar çok “öğrenci affı” gördük ama... Tarihte ilk kez “ödüllü bir öğrenci affı” görüyoruz!

Çünkü “öğrenci afları”nda esas olan, öğrencinin okuluna geri dönmesidir.

Bu afta ise; diyelim ki “irticai faaliyet” nedeniyle Harp Okulları’ndan atılan öğrenciler, rüyalarında bile göremeyecekleri üniversitelere sınavsız-stressiz yerleştirilerek ödüllendiriliyorlar!

Tarikatlara bağlılıklarının karşılığını alıyorlar!

***


Bu uygulama, Anayasa’nın eğitimde fırsat eşitliği temel ilkesine aykırıdır!

Akademik özgürlüğe vurulan darbedir!

Yüksek öğretimin dibine dinamit lokumu koymaktır!

Haksızlıktır, kayırmacılıktır!

İrticai faaliyetleri, disiplinsizliği ve başarısızlığı teşvik etmektir!

Hepimize yazıklar olsun ki bu düzenlemeden, YÖK’ün üniversitelere gönderdiği talimat mektubuna kadar haberimiz olmadı.

Haydi biz gazeteciler atladık; peki, Meclis’teki muhalefet nasıl oldu da Anayasa’ya aykırı böyle bir uygulamaya seyirci kaldı?

Yasanın iptali için neden Anayasa Mahkemesi’ne başvurmadı?

***


“Bakın 7 yıl geçti, Türkiye’ye şeriat falan gelmedi” diye akıllarınca bizimle dalga geçen liboş vatandaşlar:

Tamam; şeriat gelmedi ama... Ömrünüzde şeriatçılara, yasa-kural tanımazlara bu kadar çok “kıyak” yapılan başka bir dönem gördünüz mü?
****************************************************************



Tamam,dediğiniz gibi olsun.Kurumlardaki çürükler yüzünden tüm kurumları suçlu ilan etmeyelim.Kurumlar o çürükleri ayırır,temizler olur biter.

Başarısızlık,disiplinsizlik veya irticai faaliyetler yüzünden Polis Meslek Yüksek Okulu’ndan Veya Harp Okulları'ndan atılan öğrenciler, "çürük" tanımlamasına giriyor mu,girmiyor mu? Girmiyorsa,sizin "çürük" tanımlamanız kimleri kapsıyor?

Bazı erbaşlara yapılan haksız uygulamalar,eziyetler hatta cana kıymalar dile getirildiğinde,münferit olaylar,bir kaç çürük yüzünden kurumları yıpratıyorsunuz hatta bölücülük yapıyorsunuz dediğinizi düşünür ve hatırlatırsak,çok sevgili kurmlarımızın,başarısızlık,disiplinsizlik veya irticai faaliyetler yüzünden içinden attığı bu kişileri,YÖK'ün kalbur üstü Üniversitelere (isim isim,okul okul belirleyerek) yerleştirme uygulamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?




Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 04.09.2009 - 20:16

 580023663830.jpg


#2 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 05.09.2009 - 15:42

Mustafa Mutlu

YÖK, üniversitelere sınavsız yerleştirdiği 800 genci açıklamalı!Dün YÖK Başkanlığı’nın 5806 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Af Yasası’na dayanarak üniversitelere “sınavsız” yerleştirdiği 800 gençten söz etmiştim.

Bu öğrencilerin ortak özelliği 1995’ten sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Polis Akademisi’ne bağlı yükseköğretim kurumlarından atılmış ya da ayrılmış olmalarıydı...

Atılma nedenleri de başarısızlık, disiplinsizlik ya da irticai faaliyetlere karışmış olmaktı.

Dünkü yazım, bazı öğrencilerin tepkisine neden oldu.

Bana ulaşan 7-8 öğrenci, askeri okullardan atılmadıklarını, kendi istekleriyle ayrıldıklarını; dolayısıyla yukarıda yazdığım nedenlerin kendileri için geçerli olmadığını söylüyordu...

Doğru:

Bu 800 öğrencinin arasında elbette kendi istekleriyle ve “tazminat” ödeyerek ayrılan gençler de var.

Bunlar, genellikle küçük yaşta aileleri tarafından istekleri dışında askeri okullara yönlendirilenler. Büyüyünce tavırlarını koymuşlar ve okullarını kendi istekleriyle bırakmışlar.

Yani; ailelerinin, kendilerine meslek dayatmasına karşı çıkmışlar.

İşin ilginci; şimdi ikinci kez bir “meslek” dayatmasıyla karşı karşıyalar ama buna tepki göstermiyorlar!

Çünkü YÖK; askeri okullardan ya da polis akademisinden ayrılan bu gençlere, gidecekleri okul için tercih yapma hakkı tanımıyor!

Kendilerine danışmayı bile çok görerek, onları bir fakülteye, dolayısıyla bir mesleğe yönlendiriyor!



***

YÖK Başkanlığı’na çağrıda bulunuyorum:

En kısa zamanda aşağıdaki soruları yanıtlayarak, kamuoyu vicdanını rahatlatmalısınız:

1) Askeri okullardan ya da Polis Akademisi’nden ayrılmayı ya da atılmayı ödüllendiren böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu?

2) 1995’ten beri bu okullardan kaç kişi atıldı ya da ayrıldı; siz, uygulamanızdan yararlanan 800 öğrenciyi nasıl belirlediniz?

3) Bu öğrencilerin kimlikleri ve atılma ya da ayrılma gerekçeleri ne?

4) Aralarında “irticai faaliyet” nedeniyle atılan kaç öğrenci var?

5) Bunlar hangi fakültelere, hangi “kriter”e göre yerleştirildi?

6) Bu yerleştirmelerin, öğrencilerin görüşlerine başvurulmadan yapılması; anayasamızın “vatandaşların istedikleri alanda eğitim yapma hakkı” ilkesiyle çelişmiyor mu?

7) Bu öğrenciler arasında, annesi-babası siyasetçi, bürokrat, asker olan kaç kişi var?

***

Bu sorular yanıtlanmalı... Yoksa gencecik yüreklere düşen “kuşku” nun yaratacağı yıkımın hesabını kimse

Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 05.09.2009 - 15:43

 580023663830.jpg






Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli