Bir varmiş bir yokmuş. Uzak adalarin birinde biz yaşarmişiz. Rüya masal oyun veya büyü gibi birşeymis. Renkler mavi beyaz sari ve yeşilmiş.
Gün doğarken suya kum tanecikleri atip dilek tutmuşuz mesela. Kimseyle konuşmadan birbirimize bakmişiz. Hani hayat çok gerçek, çok zor ya bazen, hepten unutmuşuz. Gülmüşüz çokca. Belki balik avlamişiz. Küçücük tahta evin kapisi denize açiliyormuş da, ayakkabilarimizi saklamişiz. Beyaz giymişiz hep. Ben mavi boncuklardan kolye yapmişim mesela. Zaman yokmuş. O. islik çalmiş balkonda, kimse duymamiş ben dansetmişim. Belki ayagima deniz kestanesi batmiş. Belki olmayan bir dilde tavsiyelerde bulunmuş yaşli bir adam. Bir an aglamişim, hic donmesek burada yaşasak diye, sonra susmuşum. Tüm fotograflari aklimda cekmiş, arşive kilitlemiş ve gülümsemişim mesela. Günler kendi kendilerine geçip gitmiş.
Renkler hep ayni kalmiş ama. Mavi beyaz sari yeşil. Uykudan uyanir gibi renkleri orada birakip gelmişiz. Gokten elma yerine sarap ve peynir düşmüş. Yine evimize donmüşüz.