İçerik değiştir



Eşekleştirilen Helikopter!


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 4 yanıt verildi

#1 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 27.08.2009 - 21:12


Necati Doğru

Gazeteci arkadaşlar kalemlerinizin üstüne oturmayın!

“İstanbul’un göbeğinde, Tepebaşı’nda 10 bin metre kare, üç katlı bina. Bilgisayarlarla, şık, temiz çalışma masalarıyla, özenli dolaplarla donatılmış büyük geniş odalar. Pafta pafta, parsel parsel, ilçe ilçe uzaydan çekilmiş İstanbul fotoğrafları...

Duvarlara asılı haritalar.

Odalarda profesörler.

Uzmanlar, akademisyenler.

Profesör şehir plancıları.

Profesör bölge plancıları.

530 bilim insanı, 53 atölye oluşturmuş karıncalar gibi çalışıyorlar.

***


İsim de vereceğim.

İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi’nin kurucu başkanı ve proje yürütücüsü Prof. Hüseyin Kaptan, şehir plancısı Doç. Dr. Taylan Dericioğlu, bölge plancısı, sosyolog Prof. Dr. Gülden Erkut, ekolojist orman yüksek mühendisi Prof. Dr. Ahmet Cengiz Yıldızcı, Prof. Dr. Hasan Hayri Tok, Prof. Dr. Bülent Seçkin, Yerbilimleri Araştırma Atölyesi’nin Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Yüzer, Yeraltı Kaynakları Araştırma Atölyesi Başkanı Prof. Dr. Mahir Vardar, Çevre Sorunları Araştırma Başkanı Prof. Dr. Ahmet Demir, Demografi Grubu Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Aykut Toros, şehir ve bölge plancısı Prof. Dr. Hale Çıracı, kültürel endüstriler şehir plancıları Doç. Dr. Zeynep Enlil, Doç. Dr. İclal Dinçer, sanayi grubu şehir plancısı Prof. Dr. Cengiz Giritlioğlu, Konut ve Yaşam Kalitesi Grubu proje yöneticileri ve şehir plancıları Prof. Dr. Fulin Bölen, Prof. Dr. Handan Türkoğlu, ulaşım plancısı Yrd. Doç. Dr. Murat Çelik, lojistik işletmecisi Dr. Metin Çancı, bütün atölyelerin eşgüdümünü sağlamakla görevli şehir plancısı Dr. Polat Sökmen, kentsel tasarım ve yarışmalardan sorumlu şehir ve bölge plancıları Prof. Dr. Necati İnceoğlu, Prof. Dr. Aykut Karaman, Prof. Dr. Güzin Konuk, Y. Mimar Murat Vefkioğlu, Doç. Dr. Murat Soygeniş, Müze Kent Grubu proje yöneticileri Prof. Dr. Cengiz Eruzun, Doç. Dr. Rıfat Sağlam, Y. Mimar Ulvi Günpınar...

***


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, atölye atölye gezdirerek bilgi veriyor. Bu kişiler ‘Şu anda 12 milyon nüfusu barındıran ve 2045’te 20 milyon nüfusa ulaşacak İstanbul’un planlanmasında, defolarının, kusurlarının giderilmesinde ve İstanbul’un gelecek 30 yılının planlanmasında bilimsel bilgiyi kent yönetimiyle buluşturma çalışması’ yapıyorlar.”

Sevgili okurlar.

Bu yazı benimdir.

VATAN’da yayınlandı.

Tarih; 28 Eylül 2005’ti yani yaklaşık 5 yıl önce ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş içlerinde Nazlı Ilıcak, Fehmi Koru, Oral Çalışlar, Taha Akyol, Oktay Ekinci ve ben Necati Doğru’nun bulunduğu gazeteci grubuna bu merkezi gezdirip; “Gördüğünüz gibi artık şehir Başbakan’ın, herhangi bir bakanın Ankara’dan vereceği kararlarla değil İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi’nde çalışan 530 bilim insanın bilimsel bilgisiyle plananacak” dediği günün ertesinde yazılmıştı.

Çok net hatırlıyorum.

Ben de söz almıştım.

Başkan Kadir Topbaş’a; “Sayın Başkan herhalde siz bizimle kafa bulmuyorsunuz. Bu yaptığınız yürekli bir atılım, gerçek demokratik bir adım ve büyük bir devrimdir. Şehrin rantlarını Ankara’dakilerin iki dudağı arasından çıkartıyorsunuz, bunu başarabilecek misiniz, Başbakan’la konuştunuz mu, partiniz bu demokratik açılıma hazır mı?” diye sormuştum.

“Hazır, başaracağız” demişti.

5 yıl geçti.

Bugün şunu görüyorum.

Başkan bizimle kafa bulmuş!

5 yıl sonra bugün; “üçüncü köprünün güzergâhının Metropolitan Planlama tarafından değil helikoptere binecek Başbakan Tayyip Erdoğan ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından belirleneceğini” söylüyor.

***



Korkunç iki yüzlülük!

Halkı aldatma!

Demokrasi dışı tavır!

Nitekim; 530 bilim adamının çalıştığı Merkez’in kurucu başkanı Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, 5 yıldır sustu fakat o da dayanamadı, şimdi; “İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda 3. Köprü’nün bulunmadığını ve hatta hazırladıkları planların da üçüncü köprüyü gerektirmeyecek önerilerle dolu olduğunu” söylüyor.

Öbür profesörler susuyor.

530 bilim insanı niçin biraraya gelip toplu olarak gerçeği bağırmıyorlar. Protesto etmiyorlar. O gün benimle birlikte basın toplantısına katılıp “Kadir Topbaş’ın anlattıklarıyla çok heyecanlandıklarını” söyleyen gazeteciler niçin kalemlerinin üstüne oturuyorlar (Oktay Ekinci hariç) ve “bu korkunç yalanı” Belediye Başkanı’na hatırlatmıyorlar?

Ben devam edeceğim.



*****************************************************************
Necati Doğru

Eşekleştirilen helikopter!

İşte dönüşüm bu! Değişim, gelişim, ilerleme ve “şehir demokrasisine büyük açılım” işte bu! 100 yıl öncesinden kalma “eşekle güzergâh tespiti” yöntemini çağa uydurmak işte bu!

Dünya bizi “tiye” almasın!

Dünya bizi alkışlasın!

Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş olmak üzere Başbakan Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “helikopteri eşekleştirme buluşu” yaptı.

Bana Tuğrul Erkin anlattı.

İstanbul’u gerçekten düşünen, şehrin üstüne titreyen, kente sayısız hizmeti olmuş, İTÜ mezunu mühendistir. Mühendislik fakültelerinde okutulan kitaplarda güzergâhların bundan 100 yıl önce “eşekle tespit edildiği” bir yöntem olarak yazılıyormuş.

Köprü mü yapılacak!.

Yol mu geçecek!

Bir boz eşek bulunuyor.

Başıboş bıraklıyor.

Boz eşeğin arkasında da ellerinde uçları sivriltilmiş kazıklarla işçiler yürüyor. Başıboş boz eşek, doğal olarak kendisi için en kolay, en faydalı, en keyfli bulduğu yolu izliyor. İşçiler elerindeki kazıkları boz eşeğin arka ayağının bastığı ize çakıp işaretiyorlar. Güzergâh belirleniyor.

Boz eşek yöntemini çağa uyduracaklar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, açıkladı ki; İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi’nde 530 profesör, doçent, yardımcı doçent, akademisyen, uzman 4 yıl gece gündüz çalıştılar, trilyonlarca lira maaş aldılar, harcama yaptılar ve “İstanbul’un Çevre Düzeni Planını” bitirdiler. Bu planda; ormanları yok eder, su havzalarını bitirir diye üçüncü köprü yapılmasına yer vermediler. Üçüncü köprü yerine daha fazla metro, tramvay, raylı sistem ve boğaza tüp geçit önerdiler. Fakat Ankara’dan Başbakan üçüncü köprünün yapılmasına karar verdi. 5 milyar dolar harcanacak, yeni köprü yapılacak ve bağlantı yollarının geçeceği güzergâhı ise “helikoptere binmiş Başbakan, Ulaştırma Bakanı, Belediye Başkanı’nın kendisi havadan bakarak” tespit edecek.

Bak... Bak... Bak!

Kadir Başkanım, uyuma bak!

Şu ağacı görüyor musun?

Yol oradan geçsin!

Bak... Bak... Bak!

Tayyip Başbakanım, iyi bak!

Şu böğürtleni gördün mü?

Otoyol oradan devam etsin!

Bak... Bak... Bak!

Binali Bakanım gözünü aç!

Sincap sıçradı, fark ettin mi?

Güzergâh oradan yürüsün.

Benim kulağıma geldi, halk konuşmaya başlamış; “helikopterin eşekleştirilmesi çağdaş yöntemiyle” tespit edilecek yeni köprü bağlantı yolları güzergâhının sağında-solundaki arsalar; AKP iktidarı döneminde palazlanmış yandaş iş adamları, tüccarlar, Arap şeyhleri bağlantılı yerli Müslüman yeni sermayedarlar tarafından kapatılmış.

Rantlar patlayacak.

İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi’inde 4 yıldan beri 530 profesör, doçent uzman, ayda ortalama en düşüğü 3 milyar lira (3 bin YTL) ile en yükseği 6 milyar lira (6 bin YTL) arasında maaşla çalıştırıldı. Bilim insanlarının altına otomobiller, yanlarına işçiler, memurlar, teknisyenler, ellerine sınırsız konuşma imkânlı telefonlar verildi.

Kaç trilyon lira gitti?

Hocalara maaşlarını ve plan için tüm harcamaları belediye şirketi BİMTAŞ ödedi. BİMTAŞ Genel Müdürü Ahmet Ağırman’a dün “Bu harcamaların tutarı kaç trilyon liradır, İstanbul halkının parasıdır, söyleyin yazacağım; halk öğrensin...” diye haber bıraktım.

Söylerse, size yazarım.

Söylemezse!

Tahmin eder yine yazarım.

Yüksek harcamayla İstanbul Çevre Düzeni Planı’nı bitiren 530 uzman; “Üçüncü köprüyü yapmak İstanbul şehrine karşı cinayet işlemektir” kararı alıyor. Fakat Ankara’dan Başbakan, “bu köprü yapılacak” emri veriyor.

530 profesör, doçent susuyor.

Onların amirleri susuyor.

Başbakan ile Belediye Başkanı, İstanbul halkını (ve dolasıyla Türkiye halkını) eşek yerine koydular.

Ben susmayacağım!

Daha neler yazacağım!
************************************************



Har vurulup harman savrulan halkın paraları,verilen sözlerde durmamalar,halkı keriz yerine koymalar,başkanının yok böyle bir şey dediğine,başbakanının var demesi...

İşte bir ülke sözde böyle yönetiliyor,gerçekte soyuluyor,satılıyor,sömürülüyor,sömürtülüyor.Plakalılar da el veriyor,yol veriyor,sonra da belalarını buluyor.

 580023663830.jpg


#2 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 28.08.2009 - 15:54

Necati Doğru
Susuyor!


Tekrarlayalım. Herkes iyi anlasın. Uçup giden halkın parasıdır. Ve eşek yerine konulan sadece İstanbul halkı değil tüm Türkiye halkıdır. İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi’nde 4 yıldan beri 530 profesör, doçent, uzman çalıştırıldı. Şehrin merkezi yeri Tepebaşı’ında 10 bin metrekarelik, üç katlı belediye binasının; bilgisayarlar ve her türlü konforla donatılmış geniş odaları bu bilim adamlarına tahsis edildi.

Plan yapacaklardı.

Toprağı, havayı, suyu!

Tarihi, coğrafyayı.

İnsanı, hayvanı.

İç göçü, dış akışı.

Ne varsa; şehri şehir yapan her faktörü, her değişkeni, her veriyi, bilimin ve ilmin evrensel ölçüleri açısından inceleyip; nüfusu şu anda 12 milyon olan ve 2045’te 20 milyona ulaşacak İstanbul kentinin 30 yılını planlayacaklardı. Bu şehir; Ankara’daki başbakan, bakan, milletvekili ve iktidar partisi kodamanlarının iki dudakları arasından çıkacak kararlarla; onların istediği ve sonucu topluma çok pahalıya malolan çarpık büyümelere, orman alanları ile su havzalarını yok etmeye dur diyecekti.



***


Şehri rantlar yönetmeyecekti.

Şehri akıl, bilgi, ahlak yönetecekti.

Şehir demokrasisi doğacaktı!

Rantlar, Ankara’daki egemenlerin yakını-partidaşı-arkadaşı-namazdaşı-tarikatdaşı birilerine akmayacak, az sayıda kişi şehir rantı zengini olamayacak; “İstanbul Çevre Düzeni Planı” yapıldığı için kenti yönetenler, rantların yine kent halkının kullanımına dönmesi yönünde kararlar alabileceklerdi.

4 yıl çalışıldı.

Trilyonlar harcandı.

Plan yapıldı.

Ankara’daki Başbakan, İstanbul’da partisinin adayı Belediye Başkanı’na; 530 bilim insanının 4 yıl çalışarak yaptığı; üçüncü köprüye yer vermeyen fakat onun yerine daha çok metro yolu, daha çok tramvay yolu, Boğaz’ı deniz altından geçecek daha çok tüp yolu öneren planın çöp sepetine atılmasını istedi.

Başbakan, padişahlaştı.

Padişah Başbakan emretti.

Belediye Başkanı etek öptü.

Plan çöp sepetine gitti.

Halk eşek yerine kondu.


***


Padişah, “Köprü yapılacak” dedi.

Helikoptere bindiler.

Padişahım işaret ediyor.

Güzergâh saptanıyor.

Demokrasi hançerleniyor.

Bu arada Türkiye halkını da; “Kürtlere demokrasi açılımı yapacağız” diye uyutuyorlar. Eski aşiret ağası yeni vahşi kapitalist bölücü Kürtçülüğü okşayıp, “Türk ile Kürt’ü birlikte yaşamaktan” soğutuyorlar. Çöp sepetine giden planı yapan 530 bilim adamına, 4 yıl boyunca ayda ortalama en düşüğü 3 milyar lira (3 bin YTL) ile en yükseği 6 milyar lira (6 bin YTL) arasında maaşlar ödediler. 530 bilim insanın altına otomobiller, yanlarına işçiler, memurlar, teknisyenler verdiler. Hocalara maaşlarını ve plan için tüm harcamaları belediye şirketi BİMTAŞ ödedi. BİMTAŞ Genel Müdürü Ahmet Ağırman’a “Bu harcamaların tutarı kaç trilyon liradır, İstanbul halkının parasıdır, söyleyin yazacağım; halk öğrensin...” diye haber bıraktım.

3 gün geçti.

Müdür susuyor!

Belediye Başkanı susuyor.

Padişah Başbakan da susuyor.

530 bilim adamı da susuyor.

Benim yaptığım tahmini hesaba göre, 4 yıl boyunca bu planın hazırlanması için hocalara maaş olarak eski parayla 100 trilyon liradan fazla para aktı.

Yapılan plan ise çöpe gitti.

Niçin diye sorun.

Ben devam edeceğim.
*************************************************


Susarlar tabi.Soydular,yediler,şiştiler,konuşmaya mecalleri kalmadı.

 580023663830.jpg


#3 matahari

matahari

    ...Ney Neva Eyler...

  • Muhabirler
  • 2.440 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Gurup Şurup
  • İlgi Alanları:Kitap,müzik,spor ,kelime ve zeka oyunları...Genel kültür yarışmaları...

Gönderim zamanı 28.08.2009 - 16:13

Teşekkürler ebarah..Lütfen devam et ....
BİZ ÜÇ KİŞİ YAŞIYORUZ..BEN,KENDİM VE ŞAHSIM..

#4 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 29.08.2009 - 13:59

Necati Doğru

Timsah yavrusunu yiyor!

Maliyeti tahmin ediliyor, açıkladılar. İstanbul Boğazı’na kurulacak üçüncü köprü, “havadan helikopterle kuşbakışı bakılarak tespit edilecek güzergâhı, köprüye bağlanacak yollar ve transit geçişe imkân verecek(!) otoyollar dahil” 5 milyar dolara malolacak.

5’e çıksa iyi.

8’i-10’u bulur.

530 profesör, doçent ve uzmanın 4 yılda belediye şirketi BİMTAŞ’ın kasasından (Genel Müdür Ahmet Ağırman hâlâ susuyor) 100 trilyon lira maaş alarak yaptıkları ve “üçüncü köprü kente karşı işlenecek cinayettir, kent çarpık büyüyecek, orman alanları, su havzaları bitip tükenecektir” bilimsel tespitine yer veren planı, Başbakan istedi diye “çöp sepetine” atan Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 5 milyar doları nereden bulacak?

Hazine garantör olacak.

Dış borç bulunacak.

Yüksek faiz ödenecek.

Hepsi İstanbul ve Türkiye halkının suyuna, elektriğine, doğalgazına, otobüsüne, metrosuna, ekmeğine, emlak vergisine, çöp ve temizlik vergisine, ecrimisil bedellerine zam olarak yansıyıp, halktan çıkartılacak.

Halk eşek yapılacak.

Sırtına binilecek.

Başbakan Erdoğan, İstanbul’u şehircilik açısından iyice delirtme pahasına “köprü yapmış büyük devlet adamı” olacak. Oysa mevcut tabloya göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gelirleri, giderlerini karşılayamaz duruma düştü. Para olmadığından öğrenciler için düzenlenen izci kampları kaldırıldı, başarılı yoksul çocuklara bisiklet dağıtılırdı, vazgeçildi.

Yaz okulları kapatıldı.

İtfaiye erlerine “Hamidiye suyu verme” zabıtaya “Ekmek içi köfte sunma” uygulaması bile kaldırıldı. Ana arterlerin çöp temizleme hizmeti ihale edilmediği için büyük meydanlar pislikten geçilmiyor, Belediye’nin 23 şirketinden hiçbirinin geliri giderine denk değil.

İstanbul Belediyesi timsah oldu.

Yavrularını yemeye hazırlanıyor.

İlk elde İDO ve İGDAŞ satılacak. Halk Ekmek’in büyük arsaları, Anadolu yakasındaki sebze ve meyve halinin Köy Hizmetleri’nden kalma geniş arsası, Esenler sebze ve meyve hali arsası, Başakşehir’de KİPTAŞ’ın yaptırdığı her biri 100 milyar değerinde 50’ye yakın konut, elde avuçta ne varsa “özelleştirme adı altında” satılacak.

Timsah yavrusunu yiyecek.

Timsahın bakıcısı, “Üçüncü köprüyü yaptım” diye övünecek.


***



Yaptığınız plansa niçin susmaktasınız?

İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi’nin Kurucu Başkanı ve Proje Yürütücüsü Prof. Hüseyin Kaptan, şehir plancısı Doç. Dr. Taylan Dericioğlu, bölge plancısı, sosyolog Prof. Dr. Gülden Erkut, ekolojist orman yüksek mühendisi Prof. Dr. Ahmet Cengiz Yıldızcı, Prof. Dr. Hasan Hayri Tok, Prof. Dr. Bülent Seçkin, Yerbilimleri Araştırma Atölyesi’nin Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Yüzer, Yeraltı Kaynakları Araştırma Atölyesi Başkanı Prof. Dr. Mahir Vardar, Çevre Sorunları Araştırma Başkanı Prof. Dr. Ahmet Demir, Demografi Grubu Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Aykut Toros, şehir ve bölge plancısı Prof. Dr. Hale Çıracı, kültürel endüstriler şehir plancıları Doç. Dr. Zeynep Enlil, Doç. Dr. İclal Dinçer, sanayi grubu şehir plancısı Prof. Dr. Cengiz Giritlioğlu, Konut ve Yaşam Kalitesi Grubu proje yöneticileri ve şehir plancıları Prof. Dr. Fulin Bölen, Prof. Dr. Handan Türkoğlu, ulaşım plancısı Yrd. Doç. Dr. Murat Çelik, lojistik işletmeci Dr. Metin Çancı, bütün atölyelerin eşgüdümünü sağlamakla görevli şehir plancısı Dr. Polat Sökmen, kentsel tasarım ve yarışmalardan sorumlu şehir ve bölge plancıları Prof. Dr. Necati İnceoğlu, Prof. Dr. Aykut Karaman, Prof. Dr. Güzin Konuk, Yüksek Mimar Murat Vefkioğlu, Doç. Dr. Murat Soygeniş, Müze Kent Grubu proje yöneticileri Prof. Dr. Cengiz Eruzun, Doç. Dr. Rıfat Sağlam, Y. Mimar Ulvi Günpınar...

Sayın hocalarımız!

Ve sizlere bağlı çalışan toplam 530 uzman, 4 yıl boyunca belediye şirketi BİMTAŞ’tan aylık maaşlar alıp İstanbul için plan yaptınız. Fakat Belediye Başkanı, bu planı çöpe attı, sizi dinlemedi.

Yaptığınız plansa!

Niçin susuyorsunuz?

Hesap soracak mısınız?

Ne zaman soracaksınız?
*************************************************

Kadir Topbaş'ın umurunda mı Istanbul? Yaptığı tek iş,Süt-İş şubelerine şube katmak.

Gün gelecek,satanı da satacaklar.Para etse bari.

 580023663830.jpg


#5 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 31.08.2009 - 14:33

Necati Doğru

Rabbim, “Üçüncü Köprü” dedi!

Deştikçe ve derinine indikçe “Rabbim, Üçüncü Köprü dedi” türü yapay bir manevi iklim yaratma vurgusuna benzer tablo çıkıyor.

Sizin de bilmeniz gerekir.

Halkın da duyması iyi olur.

Yazmaya devam ediyorum.

Bu köşede yer alan; “Gazeteci Arkadaşlar Kalemlerinizin Üstüne Oturmayın” ve “Eşekleştirilen Helikopter” başlıklı yazılarda dile getirilen gerçeklere Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın basın bürosu açıklama gönderdi.

Açıklama diyor ki:

İddialar mesnetsizdir.

Hocaların planı çöpe atılmadı.

Helikopter eşekleştirilmedi.

Güzergah helikopterle tespit edilmeyecektir. Ulaştırma Bakanlığı bir “Türkiye Planı” yapmıştır. Bu planda İstanbul için “3. Köprü Proje Önerisi” geliştirilmiştir. Bakanlık tarafından geliştirilen proje, İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi’nde (İMP) “uygunluk analizleri” ve “arazi kullanma analizleri” çerçevesinde değerlendirilecek ve kesin güzergah İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunulacaktır.

Bana gelen yazılı cevap bu!

Bunları söylüyorlar.



***


Kendisiyle konuştuğum İMP’nin kurucu lideri Prof. Dr. Hüseyin Kaptan ise İMP’nin dağıldığını, 530 uzmandan ve profesörler ile doçentlerden hiçbirinin kalmadığını dile getiriyor. Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise basın danışmanı aracılığıyla bana; “3. Köprü’nün yerini ve yol güzergahını tespit ederken İMP’nin uygunluk ve arazi kullanma analizlerinden yararlanacağız” diye açıklama gönderiyor.

Sayın Başkan inanmamı bekliyor.

Okuru aldatmamı mı istiyor?

Okuru aldatamam. Prof. Hüseyin Kaptan şunları da söylüyor: Hocaların yaptığı planlarda (Çevre Düzeni Planı, Nazım Planı, Bölge Planı) Boğaza Üçüncü Köprü yapmak yoktur, Karayolları arsasına gökdelen dikmek yoktur, İstanbul’un yedi tepesinin altına yedi tünel döşemek yoktur, Dubai Şeyhi’nin kule dikmesine izin yoktur, Haydarpaşa Garı çevresini “gökdelenler-plazalar-kuleler tarlası” yapmak yoktur, Galataport yoktur, deri fabrikalarının yıkımından sonra ortaya çıkmış Zeytinburnu’dan Bakırköy’e sahilde uzanan geniş arazilerin üzerine iş merkezleri, lüks rezidanslar yapmak yoktur, Hadımköy’e sanayi bölgesi kurmak yoktur.


***


Hocalar plana bunları koymadılar.

Koymadılar değil, koymadılar.

Şehircilik biliminin ve ilminin ölçüleri açısından “Cinayet olur” sonucuna vardılar. İstanbul Şehri, 1980 yılında 5 milyon nüfus olacak diye planlanmış fakat ikinci köprü yapılınca 8 milyon insan daha gelince şehir nüfusu 13 milyona çıkmış. Üçüncü Köprü yapılırsa, en az bir 8 milyon daha bineceği için 20-25 milyon nüfuslu (3 Londra- 3 Paris büyüklüğünde) bir mega ötesi kent oluşacak. Bu bölge bu büyüklüğü kaldıramaz, bu nedenle bilim insanları; 3 köprüyü yaparak şehri iyice çarpıklaştırmak yerine mevcut deniz ve karayollarını takviye edip, şuanda 70 kilometre olan raylı sistemi 618 kilometreye çıkartmayı plana koymuşlar.

O plan atılmış.

Yok sayılmış.


***


Belediyenin bürokrasisi yani “derin belediye” 530 bilim adamının 4 yıl boyunca uğraşıp yaptığı plandaki bütün hesaplarını, grafiklerini, şemalarını, bilgilerini, önerilerini aynen alıp (çalıp diye yazacağım ayıp olacak) makas-macun yapıştırarak yeni bir Çevre Düzeni Planı yapmışlar.

Nasıl olsa halk anlamaz.

Haberi de olmaz.

Olsa da bir şey yazmaz.

Seçim zamanı dayarsın kömürü!

Belediye Başkanı iken; “İstanbul’u artık büyütmeyelim-gerekirse vize koyalım-üçüncü köprüyü yapmayalım” diyen lider Başbakan olup Ankara’ya gidince söylediklerini unutur ve “Rabbim 3. Köprü dedi” türü manevi iklim vurgusu yaratarak; “Kadir Topbaş Başkan, hazırla helikopteri güzergah tespiti uçuşu yapacağız” emirlerini gönderir.

Herkes vicdanıyla düşünsün!

Bir tek İstanbul var!

Günahtır.
***************************************


İnsanların gözlerinin içine baka baka,arsızca yalan söylüyorlar.Zannediyorlar ki,duyulmaz,takip edilmez.

Plaka takalım deyince,halkı aşağılıyorsunuz diyenler,

sempati duyduklarınız,destekledikleriniz tarafından ne yerine koyulduğunuzu düşünüyor,kendinize "ne takıldığını" hissediyorsunuz?

 580023663830.jpg





2 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli