İçerik değiştir



- - - - -

Ataol Behramoğlu


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 17 yanıt verildi

#1 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 29.01.2006 - 03:52


YAŞADIKLARIMDAN ÖÐRENDİÐİM BİRŞEY VAR


Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#2 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 29.01.2006 - 03:53

öğrendimki: öğrenmek için bazen yaşamak gerekiyor..
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#3 emyuesey

emyuesey

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 409 Mesaj
  • Konum:Usak,İstanbul

Gönderim zamanı 29.01.2006 - 04:21




Öğrendim ki...
İki insan aynı şeye bakıp
Tamamen farklı şeyler görebilir.







#4 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 31.01.2006 - 01:08

öğrendimki zorla güzellik olmuyor ve öğrendimki öğrenmem acı çekmeme engel değil.hatta öğrndikçe daha çok acı çektiğimide öğrendim.



"bi yerlerde hata yapıyorum, başka bi yöntem bulmak lazım, böle acılar içinde nereye kadar yaa "
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#5 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 01.02.2006 - 00:51

AŞK İKİ KİŞİLİKTİR

Değişir rüzgârın yönü
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.


ATAOL BEHRAMOÐLU

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#6 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 01.02.2006 - 01:05

ÇOK SEVDİM BİR ZAMANLAR

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların
Salmak serin sulara gövdemi
Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek...
Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi
Yağmurdan ve yalnızlıktan ürkek

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi
Hırçın ve ele geçmezce atılgan
Uysal ve usulcacık benim olan şeyi...

Çok sevdim birzamanlar, seviyorum yine de
Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada
Pırıl pırıl olanı, her zaman bir güz diriliğinde
Değişmez ve değişken olanı sonsuzca...


sevmek sevmemekten güzeldir..güzel şeyleri severim.. :P
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#7 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 02.02.2006 - 16:08

Öğrendim ki


Yillar sonra ogrendim ki...
Ogrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsiniz.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
Gerisini karsi tarafa birakirsiniz.

Ogrendim ki...
Guveni gelistirmek yillar aliyor,
Yikmak bir dakika.


ogrendim ki...
Hayatinda nelere sahip oldugun degil
Kiminle oldugun onemli.

Ogrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mumkun
Ama sonrasi icin bir seyler bilmek gerek.

Ogrendim ki...
Kendini en iyilerle kiyaslamak degil
Kendi en iyinle kiyaslamak sonuc getirir.

Ogrendim ki...
Insanlarin basina ne geldigi degil
O durumda ne yaptiklari onemli.

Ogrendim ki...
Ne kadar kucuk dilimlersen dilimle
Her isin iki yuzu var.

Ogrendim ki...
Olmak istedigim insan olabilmem
Cok vakit aliyor.

Ogrendim ki...
Karsilik vermek
Dusunmekten cok daha basit.

Ogrendim ki...
Butun sevdiklerinle iyi ayrilman gerek
Hangisi son gorusme olacak bilemiyorsun.

Ogrendim ki...
'Bittim' dedigin andan itibaren
Pilinin bitmesine daha cok var.

Ogrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen
Tepkilerin hayatini kontrol eder.

Ogrendim ki...
Kahraman dedigimiz insanlar
Bir sey yapilmasi gerektiginde
Yapilmasi gerekeni
Sartlar ne olursa olsun yapanlar.

Ogrendim ki...
Affetmeyi ogrenmek deneyerek oluyor.

Ogrendim ki...
Bazi insanlar sizi cok seviyor
Ama bunu nasil gosterecegini bilemiyor.

Ogrendim ki...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gosterseniz
Bazilari hic karsilik vermiyor.

Ogrendim ki...
Para ucuz bir basari.

Ogrendim ki...
En iyi arkadasla sıkıcı an olmaz.

Ogrendim ki...
Dustugun anda seni tekmeleyecegini dusunduklerinden bazilari
Kaldirmak icin elini uzatir.

Ogrendim ki...
Iki insan ayni seye bakip
Tamamen farkli seyler gorebilir.

Ogrendim ki...
Asik olmanin ve aski yasamanin cok cesidi vardir.

Ogrendim ki...
He sartta kendisiyle durust kalanlar
Daha uzun yol yuruyor.'


Ogrendim ki...
Hic tanimadigin insanlar,
iki saat icinde,
senin hayatini degistirir.

Ogrendim ki...
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatir.

Ogrendim ki...
Duvarda asili diplomalar
Insani insan yapmaya yetmez.

Ogrendim ki...
Ask kelimesi ne kadar cok kullanilirsa, anlam yuku o kadar azalir.

Ogrendim ki...
Karsindakini kirmamak ve inanclarini savunmak arasinda cizginin
nereden gectigini bulmak zor.

Ogrendim ki...
Gercek arkadaslar arasina mesafe girmez.
Gercek asklarin da!

Ogrendim ki...
Tecrubenin kac yasgunu partisi yasadiginizla ilgisi yok,
Ne tur deneyimler yasadiginizla var.

Ogrendim ki...
Aile hep insanin yaninda olmuyor.
Akrabaniz olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve guven ogrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik degil.

Ogrendim ki...
Ne kadar yakin olursa olsunlar
En iyi arkadaslar da ara sira uzebilir.
Onlari affetmek gerekir.

Ogrendim ki...
Bazen baskalarini affetmek yetmiyor.
Bazen insanin kendisini affedebilmesi gerekiyor.

Ogrendim ki...
Yureginiz ne kadar kan aglarsa aglasin
Dunya sizin icin donmesini durdurmuyor.

Ogrendim ki...
Sartlar ve olaylar,
Kim oldugumuzu etkilemis olabilir.
Ama ne oldugumuzdan kendimiz sorumluyuz.

Ogrendim ki...
Iki kisi munakasa ediyorsa,
Bu birbirlerini sevmedikleri anlamina gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamina gelmez.

Ogrendim ki...
Her problem kendi icinde bir firsat saklar.
Ve problem, firsatin yaninda cuce kalir.

Ogrendim ki...
Sevgiyi cabuk kaybediyorsun, pismanligin uzun yillar suruyor.



:P
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#8 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 05.02.2006 - 23:16

Sevginin Önünde


Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım
Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım
Zulmün önünde dimdik tut onurunu
Sevginin önünde eğil kızım


(1981)


öle yapıom gibi gibi..
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#9 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 07.02.2006 - 00:32

BARIŞ

Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.

Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba
elinde yemiş dolu bir sepet;
ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak testi gibi
ter damlalarıyla alnında...
barış budur işte.

Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman
ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara,
yangının eritip tükettiği yüreklerde
ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun,
ölüler rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık,
boşa akmadığını bilerek, kanlarının,
barış budur işte.

Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda
yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi
ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece.
Barış, açılan bir pencereden, ne zaman olursa olsun
gökyüzünün dolmasıdır içeriye;
gökyüzünün, renklerinden uzaklaşmış çanlarıyla
bayram günlerini çalan gözlerimizde.
Barış budur işte.

Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun
gözlerinin önüne tutulan kitaptır.
Başaklar uzanıp, ışık! Işık! - diye fısıldarlarken birbirlerine!
Işık taşarken ufkun yalağından.
Barış budur işte.
Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler
Geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü
ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından
cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi;
barış budur işte.

Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de
bir kök olduğu zaman
gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya.
Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman
dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardı sıra.
Ve sonunda, hissettiğimiz zaman yeniden
zamanın tüm köşe bucağında acıları kovmak için
ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin.
Barış budur işte.

Barış, ışın demetleridir yaz tarlalarında,
iyilik alfabesidir o, dizlerinde şafağın.
Herkesin kardeşim demesidir birbirine, yarın yeni bir dünya
kuracağız demesidir;
ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.
Barış budur işte.

Ölüm çok az yer tuttuğu için yüreklerde
mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların
şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine
büyük karanfilini alacakaranlığın...
barış budur işte.

Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların
sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın.
Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.

Ve toprakta derin izler açan sabanların
tek bir sözcüktür yazdıkları:
Barış
Ve bir tren ilerler geleceğe doğru
kayarak benim dizelerimin rayları üzerinden
buğdayla ve güllerle yüklü bir tren.
Bu tren, barıştır işte.

Kardeşler, barış içinde ancak
derin derin soluk alır evren.
tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini.
Kardeşler, uzatın ellerinizi.
Barış budur işte.


Yannis RITSOS


Çeviren: Ataol BEHRAMOÐLU

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#10 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 08.02.2006 - 01:51

Türkiye, Üzgün Yurdum, Güzel Yurdum


Turkiye, uzgun yurdun guzel yurdum
Boynu bukuk ay cicegi
Sirin ve askin gelecegi.

Turkiye, uzgun yurdun guzel yurdum
Dag ruzgari, portakal bali
Alcakgonullu, hunerli, sevdali.

Turkiye, uzgun yurdun guzel yurdum
Yazgisi kara yazilmis gelin
Kurumus sutu memelerinin.

Turkiye, uzgun yurdun guzel yurdum
Harli bir ates gibi derinde yanan
Haramilerin elinde bulanan.

Turkiye, uzgun yurdun guzel yurdum
Gungormus, bilge topragim
Yunus, Pir Sultan ve Nazim.

Turkiye, uzgun yurdun guzel yurdum
Bozlak, agit, halay ve zeybek
Dumani ustunde ekmek.

Turkiye, uzgun yurdun guzel yurdum
Yuzu kiris kiris anam
Aglayan narim, gulen ayvam.

Turkiye, uzgun yurdun guzel yurdum
Asmalarin ustunde gun isigi
En guzel gelecegin yakisigi.

Turkiye, uzgun yurdun guzel yurdum
Zinciri altinda kimildayan

Bitecek sanildigi yerde baslayan.

umarım başladığı yerde bitmezz..

Bu mesaj elma tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 08.02.2006 - 12:33

"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#11 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 08.02.2006 - 01:54

Aşk İki Kişiliktir


Değişir rüzgarın yönü,
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi,
Boşuna bir liman arar.
Gülüşü bir yabancının,
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir,
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır,
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır,
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler,
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksende sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yanlız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.


bu şiir başka bi yerdede vardı sanırım, ama dize halindeydi?

Bu mesaj elma tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 08.02.2006 - 12:35

"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#12 Dolunay

Dolunay

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 307 Mesaj

Gönderim zamanı 03.04.2006 - 00:09

Bu Aşk Burada Biter
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider

Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kır çeçeği gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir

Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!
Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı
Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler

Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Ataol Behramoğlu

#13 Dolunay

Dolunay

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 307 Mesaj

Gönderim zamanı 03.04.2006 - 00:12


Göre...
Gözlerimiz birbirine göre
Ellerimiz, dudaklarımız
Ve aşk bize göredir

Gece tam aşka göre
Rüzgar geceye göre
Ve yağmur rüzgara göredir

Öpüşmelerimiz yağmura göre
Odamız öpüşlerimize göre
Ve dünya odamıza göredir

Ve biz dünyaya göreyiz

Ataol Behramoğlu


#14 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 03.04.2006 - 15:29

Gece Vakti Kimdir Kapıyı çalıp gelen

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Yitirdiğim bir mutluluk mu
Habercisi mi gelecekteki bir mutluluğun

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
İçimde bağıran acılar mı
Serseri, başıboş bir rüzgar mı

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Ansızın çıkıp gelen bahar mı

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Yüreğim mi,damarlarimda hışırdayan kan mı

Bağırarak bu kansız evlerin suratına
Bağırarak bu kansız sokakların suratına
Bağırarak bu kansız insanların suratına
Bağırarak yüreğimdeki kanı

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#15 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 03.04.2006 - 15:30

İşte Bir Şiir

Bir akşamüstüne doğrunun melankolisini sonsuzlaştırmak istiyorum
yaşadığıma tanık olun
Bu bireysel çırpınışları asmak istiyorum, tanık olun
Ama bir aralıkta yaşıyoruz sanki,
yeryüzü ayaklarımızın altından kayıyor ve kimse bunun
farkında değil

Heryerde benciller ve ukalalar kendi ölçülerine zorluyorlar hayatı
Ve hiç kimse denizin nasıl büyük ve derin birşey olduğunun
farkında değil

Ve hiç kimse bir karpuz kabuğundaki çıldırtıcı, taze ve derin
yeşilliğin farkında değil
Ve hiç kimse çocukların neden mahzun olduğunun farkında değil
Ve onları nasıl bir dünyaya hazırladığımızın
Hafifçe başım ağrıyor, bir çocuk ağlayışı, geçen bir tren,
vakitsiz bir horoz
Birazdan televizyon sesi yükselir, hayatımızı karartmak
ve zapt u rapt altına almak için
Hiçbir şairi kıskanmıyorum ve hiçbir şaire özenmiyorum, istiyorum ki
kendi çırpınışları, kendi savruk davranışları içinde
bir disiplin yaratsın şiirim
İşte durup dururken uzak semtlerinde Ankara'nın geniş ve soğuk
bir gecekondu akşamının izlenimi geliyor aklıma
Ve tereddütsüz geçiyorum şiirime bunu
Mutlu olmayı bir kez yitirdim sonsuzca belki de
Üzüntüyle ayrılıyorum bu şiirden

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#16 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 08.02.2007 - 14:39

Ben Mi? Evet.

Ben mi? Evet...
bir gün çıkıp gideceğim kapıları,evleri,dergileri,hüzünler bırakarak...
bir çiçek merhaba diyecek...
hoş geldin diyecek dağ...
orman gülümseyecek...
anımsayışların,bekleyişlerin,ümitlerin ya da ümitsizliklerin
hırsların,yarışların,tasaların kalktığı yerde
tam anlatının kaldığı yerde başlayacak şiir...
hiç kimseye seslenmeyen,kendi kendine yeten sadece...
kendi mantığı;kendi güzelliği içinde tutarlı...
ama halkın yaşantısı girecektir oraya,çünkü yaşayan büyük
bir şeydir halk...
deniz ve ufuk girecek,karınca yuvaları,gökyüzü,kozalaklar
ve kopuk ve artık hasetsiz bir aşk...
yani sevişmek denizle,koşulsuz,önyargısız,hesapsız...
yani uzanmak ve düşünmek binlerce yıl..
doğan,ölen ve yaşayan şeyleri...
doğumu,ölümü ve yaşamayı
yani dingin ve büyük olan herşeyi anlatmak...
ben mi?evet .çıkıp gideceğim bir gün...
tasasız,gözyaşsız,geride birşey bırakmadan ve birşey beklemeden ilerde...
sadece yağmur sularından pırıl pırıl bir yürek
artık kendi kendinin anlamı ve nedeni olan bir yürekle…

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#17 arıza

arıza

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 390 Mesaj

Gönderim zamanı 16.05.2007 - 22:44

Çok Sevdim Bir Zamanlar Seviyorum Yine De

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların
Salmak serin sulara gövdemi
Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek..
Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi
Yağmurdan ve yalnızlıktan ürperek

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi
Hırçın ve ele geçmezce atılgan
Uysal ve usulcacık benim olan şeyi...

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada
Pırıl pırıl olani, her zaman bir güz diriliğinde
Değişmez ve değişken olanı sonsuzca...

Eylul 1978

Ataol Behramoğlu |
Hayatta kimse için ağlamaya değmez
Ağlamaya değenler zaten ağlatmaz
Birgün ağlaman gerekirse başını dik tut ki
Gözyaşların seni ağlatan kişi kadar alçalmasın

#18 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11.851 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Gönderim zamanı 31.10.2009 - 13:23

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akşam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstücü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birbirine karışır

Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde bir gökyüzü
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar


Ataol Behramoğlu/1972
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli