bu konuya 32 yanıt verildi

[ebarah]

Yeni Kürt açılımında üzerinde durulan "Almanya Modeli" önerisi neler içeriyor?

Gül ve Erdoğan'ın "Kürt sorununda açılımlar olacak" ve "Kürt sorunu için tarihi fırsat" sözleri ile ilgili kulislerde yeni Kürt açılımında "Almanya Modeli" üzerinde durulduğu konuşuluyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Kürt sorununda açılımlar olacak" ve "Kürt sorunu için tarihi fırsat" sözlerinin arkasında Almanya modelinin olduğu ortaya çıktı.

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarına da zaman zaman katılan üst düzey bir yetkili "Çok yakında bazı açılımlar olacak. Bunlar, Avrupa'daki Türkler için biz ne istiyorsak onları kapsıyor. Mesela oradaki Türkler kendi çocuklarına istedikleri ismi koyabiliyor, istediği dili öğrenmesini sağlıyor, kendi kültürlerini yaşıyorlar. Almanya'daki, Avusturya'daki Türklerin haklarını artık biz de Kürt kökenli vatandaşlarımıza sağlamalıyız" dedi. Sabah'ın haberine göre "Almanya Modeli" olarak nitelendirilen önerinin satır başları şöyle:

İSİM: Avrupa'daki Türkler, istedikleri isimleri koyabiliyorlar ancak Türkiye'deki Kürtler içinde "q, w, x" geçen isimleri kullanamıyor.
DİL: Avrupa'daki Türklerin kendi dillerini öğrenme hakkı var. Türklerin çocuklarına Almanca'nın yanı sıra bazı okullarda Türkçe eğitimi de veriliyor. Bu şekilde Türkiye'de Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulması gündeme gelecek.
DİN: Almanya'daki Türklerin dini özgürlükleri var. Başta, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği olmak üzere dini ibadetlerini örgütlenerek yapabiliyor.ÖRGÜTLENME: Avrupa'daki Türklerin örgütlenme hakkı var, istedikleri derneğe üye olabiliyorlar, kendi dillerinde pankart taşıyabiliyorlar. Kürtler de aynı haklara sahip olacak.
TV: Türklerin Almanya ve AB ülkelerinde Türkçe yayın yapan radyo, televizyon ve gazeteleri bulunuyor. Aynı şekilde Kürtçe yayının önündeki engeller kaldırılacak.

NE DEMİŞLERDİ?

Cumhurbaşkanı Gül, Prag'a hareket ederken yaptığı açıklamada, "'Sadece dış politika bağlamında değil, içeride terör açısından da bu fırsat yılı kaçırılmamalıdır. 2009'da ana sorunlarda adım atmalıyız" demişti. Ardından dönüş yolunda gazetecilere, "İyi gelişmeler olması lazım. Herkes, işin, çok daha farkında. Böyle bir ortamda iyi şeyler olur. Bu fırsatın kaçmaması lazım" ifadesini kullanmıştı.

Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, Başbakan Erdoğan ile yaptığı 1 saatlik görüşmenin ardından dün şunları yazdı: "Daha önce Kürt sorununun kültürel ve kimlik boyutunda çok kapalı durduğu konuları daha fazla konuşulabilir bulmaya başladığı izlenimine de sahibim Başbakan'ın. Bazı sembolik adımlar, mesela Kürtçe ismi değiştirilen köy, mezra vs. isimlerinin geri verilmesi gibi konularda adımlar gelebilir, aynı şekilde yerel TV'lerdeki Kürtçe yayın saati kısıtlaması da gözden geçirilebilir."

KÜRT AÇILIMINDA PAZARLIK KAYGISI

AKP hükümeti, PKK militanlarını dağdan indirmek için kapsamlı bir açılım üzerinde çalışırken örgüt liderlerinden Murat Karayılan’ın yaptığı açıklamalar kafaların karışmasına neden oldu. Karayılan’ın açıklamaları Ankara’da ayrıntıları ile değerlendirmeye alınırken hükümet, atılacak adımların “PKK ile pazarlık yapılıyor görüntüsü” ortaya çıkarmasından kaygı duyuyor. Yeni düzenlemede, dağdan inişi kolaylaştırmak için ihbar ve pişmanlık gibi teröristlerin çekince gösterdiği koşulların kaldırılması öngörülüyor.

Edinilen bilgilere göre, Kürt açılımının odak noktasını Türk Ceza Yasası’nın (TCY) etkin pişmanlığı düzenleyen 221. maddesi oluşturacak. 221. madde, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz” ve “Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenmesine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz” maddelerini kapsıyor.

Ancak teröristlerin teslim olmasını hızlandırmak için uygulamaya konulması öngörülen yeni düzenlemede “ihbar” ve “pişmanlık” koşulları kaldırılacak. Böylece terör eylemlerine katılmadığı Türk makamları tarafından da saptanmış olan PKK militanları silahlarını bırakarak güvenlik güçlerine teslim olurlarsa, dağdaki arkadaşını veya Türkiye içindeki militan kadroları ihbar etmek zorunda kalmayacağı gibi “pişmanlık ifade etmek” zorunda da olmayacak.

Öngörülen düzenleme terör örgütünün dağdaki yönetim kadrosunu ve örgütün kurucularını kapsamıyor. Suça ikincil dereceden karışanlara ise indirimli cezalar verilecek. Ancak açılımın sonuç vermesi durumunda örgütün lider kadrosunun İsveç veya Norveç gibi Kuzey Avrupa ülkelerine mi gönderileceği, yoksa belirli bir formül çerçevesinde Irak’ın kuzeyinde mi kalacakları konusu henüz netleşmedi.

Örgütün halen dağ kadrosunda bulunan militanların üçte birinden fazlasının İran, Irak ve Suriye uyruklu olması, bu militanlar üzerinde Türkiye’nin etkisini tamamen sıfırlarken öngörülen aftan yararlanabilecek militan sayısının ise 3 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

www.habercem.com
********************************************************************************
**************************************


Bu kanayan yara artık kabuk tutup iyileşmeli.Kaş yapayım derken de göz çıkarılmamalı.Ne vatan elden gidiyor,ne de saldım çayıra,mevlam kayıra düşüncesine kapılmadan,her yönüyle düşünülüp,hassas adımlar atılmalı.Hayırlı olsun diyelim.

[Can Ka No Rey]

Bu tip açılımların yapılması normaldir. Çünkü sistem Kürtler'in lehine işliyor ve verilen her taviz beraberinde bir yenisini daha getiriyor. Günümüzde mikro ölçekteki bölgesel tanımlamalara göre siyaset yapıp, bölünmeye zemin hazırlayacak olan etnik taleplerde bulunmak moda haline geldi. Bu modanın öncüsü de yıllardır ''kardeş'' olarak bildiğimiz Kürt halkının bizzat kendisidir. Bunu doğrulamak isteyenler de yerel seçim sonuçlarına baksın. Sözde Kürt sorununu çözmek için, devletin üniter yapısına aykırı tavizler veren, bölgeye büyük yatırımlar yapan AKP, bütün bunlara rağmen yerel seçimlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde DTP'nin gerisinde kaldı. Hani AKP çok iyiydi ? Ne oldu da çark ettiniz ?

Neyse...

Hiçbir hakkı olmamasına rağmen, en çok hak talep eden ve bu hakları da kazanan dünyadaki tek topluluk olan Kürtler'i tebrik ediyorum.

[AtamÇepni]

Sıkıştılar mı bu ülkeyi birlikte düşmandan kurtardık diye ciyak ciyak bağrınıyorlar! Ee öyleyse günümüzde ne değiştide

ülkenin düşmanları ile birlik olup, yıkmak için kurşun atıyorsun. Vatana , ülkeye karşı hıyanetliklerini gizlemek için her

yaşanan olayı Türkçülük-Kürtçülük çatışmasının içine iteliyorlar. Özgürlüklerden, demokrasiden, daha güzel bir hayat

talep etmek için, önce Ağalık Zincirinden kurtulmak gerekir. Her iktidardan, yöresine yatırım diye aldıkları kredileri

yurt dışında zevk sefa içinde zıkkımlanan asıl para babalarından kurtulmak gerekir.


Özgürlükler ülkesi Türkiye, bize ne nasıl yaşamak isterlerse istesinler. Yeter ki İmralı'da ki ve peşindeki köpekleri

kendi pisliklerinde boğalım.

[ebarah]

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Kürt sorununun çözümü için Kosova modeli önerdi.

Türk “Kosova’da yüzde 5’lik nüfusa sahip Türkler için yaklaşım, Türkiye hükümetinin oradaki Türk azınlığı için istediği, yerine getirilen talepler neyse bugün burada uygulansa sorun kalmaz” dedi.

Türk, Güneydoğu’da köylere Kürtçe isimlerin verilmesi yönündeki çalışmaları “İsimleri değiştireceksiniz ama dilini yasaklarsanız ne anlama gelir. Zaten verilen yeni Türkçe isimleri hiçbir Kürt kullanmıyor.”şeklinde değerlendirdi.
Türk Meclis grup toplantısı çıkışında gazetecilerin, ‘Kürt sorununun çözümü yönünde bölgedeki köylere Kürtçe isim verilmesine yönelik çalışmalara’ ilişkin sorularını yanıtladı. Sadece köylerin isimlerinin değiştirilmesinin bir anlam ifade etmeyeceğini kaydeden Türk, şunları söyledi: “Zaten verilen yeni Türkçe isimleri hiçbir Kürt kullanmıyor. Kendi içinde aynı isimleri kullanıyor. Önemli olan Kürtlerin de bir kimliğinin, bir kültürünün bir dilinin olduğunu unutmadan gereğini yerine getirmektir. Sorunun çözümü demokratik bir proje ile ortaya çıkmaktır. Kısmi düzeltmeler kimseyi tatmin etmez. İçselleştirecek bir yaklaşım biçimi getirilmeli. Benim yurttaşım, farklılığı var, farklılık da benim zenginliğimdir, bunların olması gereken haklar ortaya konulmalıdır.”

Kosova’da, Kosova Demokratik Türk Partisi’nin daveti üzerine Kültür bakanları toplantısı yapılacağını hatırlatan Türk, “Orada isimler Türkçe, söylemlerini Türkçe söylüyorlar, her tür demokratik haklardan yararlanıyorlar. Meclis’te Türkçe konuşma hakkına sahipler. Kendi bölgelerinde bütün söylemlerini Türkçe yapıyorlar. Bir azınlığın olması gereken haklar konusunda elbette ki biz tam destek veriyoruz. Olması gerekiyor. Ama Yüzde 5’lik bir nüfusa sahip olan Türkler için Türkiye bunu önemsiyorsa, o değeri biçiyorsa, 'burada 20 milyon yurttaşının da bu haklarını görmesi gerekir' diye düşünüyoruz. Kosova’daki yaklaşım neyse, Türkiye hükümetinin oradaki Türk azınlığı için istediği, yerine getirilen talepler neyse bugün burada uygulansa sorun kalmaz diye düşünüyoruz.” diye konuştu.

Türk Cumhurbaşkanı Gül ile geçen hafta yaptığı görüşmeye ilişkin bir soru üzerine ise “Cumhurbaşkanı ile süreci değerlendirdik. Bu sürecin farklı bir sürece çevrilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. Biz de yapılması gerekenler konusunda düşüncelerimizi söyledik.”dedi



Haber: ANKA

[_RomantizmA_]

Açılım???

Neyi açacağız ki artık? Hayır anlamıyorum açacak neyimiz kaldı... yemişim hakkını, hukukunu, demokrasisini...

Açın anasını satayım, açılım diye diye kökeni olmayan bir ırka dayalı bir millet yaratın ve ardından ayrılmaları için önlerini açın...

Durduramazsınız, Türkiye Gidiyor!...

[atlantisli]

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarına da zaman zaman katılan üst düzey bir yetkili "Çok yakında bazı açılımlar olacak. Bunlar, Avrupa'daki Türkler için biz ne istiyorsak onları kapsıyor. Mesela oradaki Türkler kendi çocuklarına istedikleri ismi koyabiliyor, istediği dili öğrenmesini sağlıyor, kendi kültürlerini yaşıyorlar. Almanya'daki, Avusturya'daki Türklerin haklarını artık biz de Kürt kökenli vatandaşlarımıza sağlamalıyız" dedi. Sabah'ın haberine göre "Almanya Modeli" olarak nitelendirilen önerinin satır başları şöyle:

Ben o üst düzey yetkilinin...
Avrupadaki Türkler göçmen ve gidiş sebepleri sosyo ekonomik.Orada sonradan edinilmiş haklardan söz edebilirsiniz ama bu bir entegrasyon süreciyle oluştu.Yani Türkler oraya sonradan gitti.Bu nasıl bir kıyaslama.Bi defa bakış açısı kökten saçma...Ve diğer saçmalıklar;

İSİM: Avrupa'daki Türkler, istedikleri isimleri koyabiliyorlar ancak Türkiye'deki Kürtler içinde "q, w, x" geçen isimleri kullanamıyor

Saçmalığa bak nereye kullanamıyor arkadaşım.Türkiye de kürt ismi diye bir durum yok.Kıçınızdan niye uyduruyorsunuz.Ona bakarsan Türk ismi de yok.İslam diye bir din var bu ülkede.Hani doğanlar ve ölenler için müracat edilen yer.Yaşayanlar ve yaşamayanlar bi göz atsın isim mevzuunda.
O harflerin kullanımına gelince.Bu en komik ve saçma olanı.Biz zaten kendi öz alfabemizi kullanmıyoruzki.Latin alfabesi.Ve bu alfabenin dilimize uyarlanmış şeklini kullanıyoruz.Kürtlerin isimlerinin yazıl ifadesinde bunlara gerek yokki.Hangi kürde bugüne kadar resmi işlemlerinde "how do you spell" denmiş.Demekki bunu onlara diyenler var.Türkiye ye gelip soluğu önce Diyarbakır'da alanlar.Ama suç TDK nın Türkçeye sahip çıkamıyor ki bu meselelerde görüşüne itibar edilsin.İşe bak ya saçmalık.Ne yani şimdi Türkçede bir sürü lehçe var.Aynı kelimenin Karadeniz lehçesinde vurgusu ve hatta söylenişi farklı,diğerlerinde farklı.Bu yazı dilindeki ortaklık bir aksaklık çıkarıyor mu hayır!!! Biz de Uygur alfabesine geçmek istiyoruz,hatta takvimde 12 hayvanlı Türk takvimi olsun.Yoksa dağa çıkarız!

DİL: Avrupa'daki Türklerin kendi dillerini öğrenme hakkı var. Türklerin çocuklarına Almanca'nın yanı sıra bazı okullarda Türkçe eğitimi de veriliyor. Bu şekilde Türkiye'de Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulması gündeme gelecek.

Okutulsun tamam da ne olarak.Yabancı dil mi? Yani sen Almanyadaki göçmen Türklerle nasıl kıyaslarsın.Arkadaşım Kürtler bu ülkede göçmen mi:) Sonra o zaman biz de Almanyadaki,Belçikadaki,Hollanda daki gibi onlardan kurtulmaya yönelik göçmen yasaları çıkaralım.Almanya Türkleri asmile etmeye yönelik yasalar çıkartıyor.hem bu niyetlerini de söyleyerek.Almanca bilmeyenlerin hali malum,birçok haktan mahrumiyet.Bizim de şimdi Türkçe bilmeyen kürtlere uygulamamız mı lazım? Yani saçmalık bunlar.Hatta bu kıyaslamalar tarihi birer hata...

DİN: Almanya'daki Türklerin dini özgürlükleri var. Başta, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği olmak üzere dini ibadetlerini örgütlenerek yapabiliyor.ÖRGÜTLENME: Avrupa'daki Türklerin örgütlenme hakkı var, istedikleri derneğe üye olabiliyorlar, kendi dillerinde pankart taşıyabiliyorlar. Kürtler de aynı haklara sahip olacak.

İlginç bu haklar zaten var.Herhalde olanları bi daha vermiş gibi yapıp açılım paketini kabartmaya çalışıyorlar:)

TV: Türklerin Almanya ve AB ülkelerinde Türkçe yayın yapan radyo, televizyon ve gazeteleri bulunuyor. Aynı şekilde Kürtçe yayının önündeki engeller kaldırılacak.

E zaten TV kurduk devlet eliyle.Ebarah abi bu yazının tarihi kaç.Bizi boşuna yorma:)
Bu Almanya benzetmesi çok gıcık.Bu resmen federasyona gider.Ben inanmıyorum.Ortalık bulandırmak isteyenler tarafından ortaya atılmak istenmiş.Kaynağı da belli değil zaten.Üst düzey yetkili.Bu üst düzey yetkililer hep kanalları arayıp bişi derler,sonra iddai edildi vardır bir de.Adamın biri ggazete ya da TV nin önüne gelir iddia edip kaçar,kim olduğu tespit edilemez.Ama sonuçta dillendirilmesi de gıcık ediyor insanı.Ne diyelim;bir tilki hükmü varsa bir de kurt töresi var:)

[_RomantizmA_]

Ne diyelim;bir tilki hükmü varsa bir de kurt töresi var:)

[shy]

Sırada federasyon var.Öyle çok da uzak değil gibi gibi...

Bakarsınız yeni seçimlerden sonra cumhurbaşkanlığınıda kaldırır başkan seçeriz madem öle seçtik federasyon da olduk mu süper olur deriz.hem zaten Irak, İran, Suriye, Azerbaycan hatta Ermenistan bize katılmak için can atıyorlarmış.bi bakmışsınız Lübnan, Ürdün, Arabistan derken Bulgaristan, Yunanistan da bize katılır....

Hepimize yeni düzen hayırlı olsun.Sevr sınırlarına geri dönmeyelim de...

[Can Ka No Rey]

Okullarda Kürtçe mi okutulacak ? Üniversitelerde Kürt Dili Bölümü mü açılacak ?

Peki Kürt dili eğitimi alan üniversiteli okulu bitirince ne iş yapacak ?

PKK'ya sekreter mi olacak ?

Okutun siz okutun. Hatta filoloji ve zeolojiyi birleştirin öyle okutun. Yaptığınız iş bir şeye benzer en azından.

[alsancakE24]

""DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Kürt sorununun çözümü için Kosova modeli önerdi..." başlığına bir yaklaşım :


""Bugün Kosova, yarın Kürdistan...

Kosova’nın bağımsızlığının tanınması şüphesiz ABD’nin Balkanlar’daki hakimiyetinin artmasına neden olacaktır. Bu da Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırıdır. Aydın Doğan’dan Fethullahçılara Türkiye’nin bütün Amerikancı çevrelerinin “Yaşasın Bağımsız Kosova” sloganı atmasının nedeni budur.

Ama bu gelişmelerin bizim açımızdan çok daha büyük bir bedeli var.

Kosova bilindiği gibi Sırbistan’a ait bir özerk bölgeydi. Sırbistan’ın ve Sırpların kesinlikle karşı çıkmasına karşın Kosova’da yaşayan 2 milyon Kosovalı Arnavutun isteğiyle bağımsızlığına karar verildi. Yani uyduruk bir referandumla bağımsızlık isteyen her tür etnik topluluğun bu isteğine ulaşabileceği Kosova örneğiyle dünyaya anlatılmış oldu. Bu açıdan Kosova’yı tanımak, bir referandumla bağımsızlığın kazanılabileceğini kabullenmek demektir.

Tabii bu durum ister istemez insanın aklına Kürt devletini getiriyor. Neden mi? Bugün dünyada Amerikan bayraklarıyla halay çeken başka kim var? Bir Kosovalılar. Bağımsızlıklarını kazandılar. Timorlular. Onlar da kazandı. Bir de Kürtler.

Kosova’nın tanınmasının ardından Kürt devletinin niye tanınmayacağına dair elle tutulur bir gerekçe sunamayan Amerikancılarımız bir başka gerçeği de gözden saklamaya çalışıyorlar: Kosova’nın yaşadığı süreçle Kürt devletinin yaşadığı süreç neredeyse birebir aynı. Kosova 1999’daki Yugoslavya’ya yönelik NATO operasyonundan beri NATO koruması altında bulunuyor. Yani sınırları fiilen emperyalizm tarafından belirlenmiş. Sırbistan’ın bölge üzerinde fiilen hiçbir gücü ve etkisi kalmadı.

Aynı şey Kuzey Irak’taki Kürt devleti açısından da geçerli. Kürtler 1991’den bu yana Irak ordusunun 36. paralelin kuzeyine çıkmasını engelleyen ABD sayesinde fiilen bir yönetim oluşturmuş durumda.

Ve Kuzey Irak’ta da bir referandum yapılsa en az Kosova kadar bağımsızlık taraflısı oy çıkar.

Bu gelişmeler emperyalizmin planları açısından da tutarlı. Yeni Dünya Düzeni (YDD) 90’ların başındaki projeydi. Temel hedefi Eski Sovyet etki alanını yani Doğu Avrupa ve Balkanlar’ı kapitalist sisteme eklemleyip emperyalist tahakküm altına almaktı. Büyük Ortadoğu Projesi ise sisteme katılmamış Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsıyor. Yani YDD’nin kaçınılmaz devamı.

Kosova işte bu YDD’nin gayrimeşru çocuğudur.

YDD nasıl ki Yugoslavya’yı parçalayıp bölmüşse, BOP da Ortadoğu için aynı yazgıyı çizmektedir. Türkiye de bu sürecin içindedir. Süreç kesintisiz devam ederse, Kuzey Irak’taki Kürtlerin Kosova’yı emsal gösterip bağımsızlık ilan etmesi kaçınılmazdır.

Kosova’daki gösterilerin bir benzerini bu sefer Erbil’de (ya da Kerkük’te) göreceğiz: AB ve ABD bayraklarıyla yan yana Kürt devletinin uyduruk bayrağı.

Kürt bayrakları önce Kosova, sonra Arnavutluk bayrağı olacak

Peki ya Arnavutluk bayrakları?

Bilindiği gibi Kosova’nın çoğunluğunu Arnavutlar oluşturuyor. Her ne kadar bağımsızlıklarını “Arnavutluk’la birleşmeyecekleri” şartıyla almış olsalar da, çok değil bir 10 yıl içinde Arnavutluk’la birleşmelerine kesin gözüyle bakılıyor.

Bağımsızlık kutlamalarında Kosova bayrağından çok Arnavutluk bayrağının kullanılmış olması bu niyetin bir göstergesi. Dün hukuken var olmayan bir ülke uyduruk bir referandumla varlığını kendi kendine nasıl belirlediyse, bugün hukuki olmayan bir birleşme yarın Kosova’da yapılacak bir başka uyduruk referandumla gerçekleşebilir.

Peki Kürt devletinin Arnavutluk’u neresi olacak? İşte burası biraz farklı. Önce Kuzey Irak’taki Kürt devleti ilan edilecek. Ardından Türkiye ve İran’daki Kürtler Kuzey Irak’taki Kürt devletine katılmak isteyecekler. Yani Kosova bayrağının yerine yarın Kürt bayrağını koyun. Bir sonraki gün ise Arnavutluk bayrağının yerine…

Önlem almazsak kendimizi Sırplar gibi Amerikan büyükelçiliklerini taşlarken bulabiliriz. Ama çok geç olur." (Özgür ERDEM)

Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.05.2009 - 19:37

[WaLe]

Açılımlara muhalefet olmak kolay insanların mutlu, huzurlu, çağdaş ve güven içinde yaşamalarını sağlayacak, kardeşin kardeşi öldürmediği, çocukların polisleri taşlamadığı ve hapisanelere düşmediği, doğuda görev yapan mehmetçiklerin annelerinin rahatça uyuduğu, bi şekilde dağa çıkmış insanların annelerinin rahat uyumasını sağlayacak bir çözüm bulmak zor.

Herkes kolay olanı seçiyor ve acılar hep devam ediyor.

O olmaz, bu olmaz, şu olmaz !

eee varmı fikriniz ? yok !

varmı çözümünüz ? Yok!

iide insanlar mutsuz ve hergün ölüyorlar kardeşim !

Bir fikir ve çözümünüz yok, en azından gölge etmeyin !

[alsancakE24]

ABD ve AB'nin şemsiyesi altına sığınılarak, uzun vadeli sinsi veya açıktan planlarla Türkiye Cumhuriyeti'nden topraklar koparma niyetlerine "açılım" deniyorsa, gülerim ben buna...

Asıl gölgeyi yapan ABD ve AB dururken, ülke çıkarları için seslerini yükselten yurtseverelere "gölge yapmayın" deniliyorsa iki kere gülerim...

Akan kanların hesabının sorulması gereken dış güçleri(ABD , AB, vb) görmeyenlere/göremeyenlere/görmek istemeyenlere ise gülerim allah gülerim.

Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.05.2009 - 22:38

[Can Ka No Rey]

Çözüm Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kurulacak bir Kürt devletinin zeminini hazırlamak mıdır ? Kimse kimseyi kandırmasın. Yarın öbür gün karşılaşacağımız şey bu olacak. Ben Kürt devletinin kurulmasını da bir kenara bırakıyorum. Diğer bölgelerin durumu ne olacak ? Hızla artan bir Kürt nüfus var. Yakında Kürt nüfus Türk nüfusunu da geçecek. O zaman seyreyleyin gümbürtüyü. Diğer bölgelerde de hak talep edecekler. Bir kere Kürt'ün kendisi başlı başına bir sorun.

Peki bu sorunun bir çözümü var mı ?

Elbette ki var.

Sonuna kadar savaşacağız.

Bu savaş sonunda da ya ''Tanrı'' ya ''köle'' olacağız.

[pac]

kürt sorunu var bencede,


mesela meclistekiler başlı başına sorun

[AtamÇepni]

PKK'yı terör örgütü olarak görmeyenlere ne açılımı yapsanız, çözüm bulamazsınız.

Son Mardin Katiliamında bile orada tanık bırakmamış olsalardı, suçu Türkiye Cumhuriyeti güvenlik kuvvetlerine ihale edecek kadar şer.....


Kuzeyde Ermenilere, doğuda Barzaninin köpeklerine, güneyde Rumlara, batıda AB'ye açtık açacağımız kadar.

[kılıç]

Ülkemi yıkmak ve toprak kopartmak gayretindeki her oluşum yok edilmelidir...

[WaLe]

Savaşmaktan, öldürmekten başka çözüm üretemeyenler yüzünden hala mayınlar patlıyor ve çoluk çocuk öldürülüyor.

Şunuda birileri açık açık söylemeli artık, Savaşmaktan şikayet etmeyenler açlıktan da şikayet etmeyecekler. Çocuklarının nafakalarının dağa taşa bomba olarak atıldığını düşünerek vicdanları rahat uyuyacaklar..

[AtamÇepni]

http://www.harabe.ne...miz-t16636.html

Zamanında kalem tutan elleri katletmemiş olsalardı, şimdiye sorun falan kalmayacaktı.

Kalemle savaş veren devletin görevlisini şehit edenlere elbette, TSK mücadelesini silahla verecektir.

TSK'nın görevi;
Anayasa'da açıkça belirtilen görevi "...Türk Yurdunu ve nitelikleri anayasada belirtilen Türk Cumhuriyetini iç ve dış tehditlere karşı korumak ve kollamaktır."
İlgili yasalara göre görevi "2000'li yıllarda, yeni güvenlik sorunlarına ve sorunlara uygun şekilde tepki göstermek, belirsizliklere karşı hazır olmak, iç ve dış tehdit ve risklere karşı ülkenin güvenliğini sağlayabilmek için;
Caydırıcılık,
Güvenlik / Harekat Ortamının Şekillendirilmesi,
Savaş Dışı Harekat (Barışı Destekleme Harekatı, Doğal Afet Yardım Harekatı ve İç Güvenlik Harekatı),
Kriz Yönetimi,
Sınırlı Güç Kullanımı,
Konvansiyonel Harp gibi faaliyetleri icra etmek"
olarak belirlenmiştir. Bu görevleri yerine getirebilmek için çok amaçlı birliklerin kurulması, sayısal fazlalık yerine teknolojik üstünlüğün kurulması, silah ve düzeneklerinin etkinliğini arttıracak teknolojik araştırmaların yapılması ve erken ikaz, darbe, elektronik harp, hava üstünlüğünün kurulması gibi ek görevleri de yapmaktadır.

Devlet şöyle , devlet böyle diye yakınanlara gidin sorun bakalım bu ülkede ençok milletvekillerine, bakanlara çat kapı ziyaret edebiliyor. Yıllarca devlete hizmet etmiş bir polis komiseri bile bir maruzatını dile getirmeye , maalesef milletvekillerininin yanlarına yaklaştırılmıyor. Sonrada çıkıp utanmadan şuyumuz yok, buyumuz yapılmadı. Gelin görün İç Anadolu'nun çiftçilikle uğraşan köyüne odun sobası ile ısınken, Mardin'de nasıl olsa elektirk bedava diye klimalı evlerde oturanlar bulunuyor. Ülke bir cencereden geçiyorsa bunun acısını tüm milletimiz çekiyor. Çözüm yolunda ilk adım PKK'yı terör örgütü olarak o meclise soktukları dile getirmeli. Demokratik haklar martavalını bu millete haykırıp, ardından bizlerin omuzuna şehit taputları veren hainlerle işimiz olmaz.

[CIZIRTI]

Çöküntü bilmem ne illaki silahtan çıkan kurşunla olmaz, bu şekilde kültür yozlaştırılmasıda süper bir silahtır. Emperyalizmin kucağına oturmuşuz resmen. Ülke adına iyi şeyler yapmak amacı güdtürülerek psikolojik silah kullanılıyorda uyuyoruz.BOP kokusu gitgide yayılıyor ortalığa. Madem uzlaşmak çözümdü de ABD neden gitti Irak ı taradı? En yozlaşmış hallerinde yakaladı ve labut gibi devirdi. Açılım yapayapa açık atış alanına döneriz mazallah

Bu mesaj CIZIRTI tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 13.05.2009 - 18:47

[kılıç]

Devlet bir olay için silah kullanıp kullanmayacağını nasıl belirler?Karşıdaki gurup silah kullanıyorsa, bu devlet için aynıyla cevap verme hakkı oluşturur mu?Tabi ki oluşturur...Adam çatır, çatır silah kullanacak ölecek öldürecek,sen silahı elinden almak için masaya oturalım diyeceksin, hadi bunda masabaşında verdiğin tavizlerle hallattin gibi oldu?Peki ya bunda sonra devletten istediğini almak için eline silahı alan dağa çıkarsa ne yapacaksın?Dağdakini indireyim derken değişik görüşlerden çok daha fazlası daga çıkarsa ne olacak...?