bu konuya 115 yanıt verildi

[Gölge]

O kendini bilir sen sadece O bil O nu nasıl betimlersin sen karar ver O benim sen ne bilirsin...

[zilli]

yattım, sağa döndüm, sola söndüm, ters takla attım, amuda kalktım. uyuyamadım. gece vakti kırmızı ışık solumayı, dumanı ciğerime çekip, camda hayaleti oynamayı özledim. aklıma geldi dönemlerim. hüzünlendim??

yok be yawss ne hüsünlenicem. düşündüm öyle gülümsedim. düşünmek için geçmişi, ayine çevirmeyi süreyi, ani hareketle sean paul açıp dans etmeyi seviyor olabilirm mesela.

'O' garipti dün. kopuk demek daha doğru. kopuk olmaması garip olurdu, kopuk olması içinde ellerinde koca bir sebep tutuyordu. bende aynaya baktım.
benimle ilgili değil..
benimle ilgili değil..
zor bir zaman sadece..
benim şehrimde kapılar sürgülü bu ara. şehrim kapanık bu gussel havada.. çılgınlar gibi mısır çarşısına gitmek, gezmek, gezmek, sonra biraz demlenip arkasından sıcak bir çorba içmek istiyorumm..

aklıalınmamışucundantutuşturulacakmektupbulamamış'O'ileparisegidememişnot: kendime zaman çalamıyorum. kıt kıt kıtaakk zaman..

[zilli]

'O'

-benim hakkimda hicbirsey olmasin tamam mi sayfada. sadece kanapede sigara iciyor, okula gitti geldi falan yaz.

-tamam. aksam martini icmeye gidecek miyiz?

[zilli]

'O', boş kutu kolaların içine yanmış yani bir daha hiç yanamayacak kadar bitmiş sigaraları yani izmaritleri attığımı görse idi kızardı. O’nun yanında yapmam zaten böyle şeyler, nasıl uslu bir kızım bir görseniz. On dört peçete ile yiyorum yemeğimi, şişe şişe parfümler sıkıyorum üstüme (olur ya sarılası tutar birgün), sustuklarımı öyle bir saklıyorum ki kuşlar bile anlamaz. Hepsi yağmur yüzünden, ne sigaralardan vazgeçebiliyorum, ne Su’dan., hepsi hüzünlü bir yağmur yüzünden.

Herşeyden nefret ediyorum, bir tek Su’yu seviyorum (dün gece).
Azıcık içtim, çoktan az, azdan birazıcık çok.

Bu mesaj zilli tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.02.2006 - 11:58

[Elric]

o, yanımda olduğu zaman , 23 nisan olmasa bile içimin neşeyle dolmasına sebep olabilir.. daha doorusu olur.. ya da olurdu.. böhü

[zilli]

'O' na şarkı:

serçe parmağını
fıstık yanaklarını
lokma lokma her yanını
öpsem yeniiiiiideeeeeeen
döönseenn kööşeedeenn

dı dı dıdı dıııııt

[WaLe]

ona

kapa çeneni ve gözlerime bak.

[posiposi]

O'na

Herzaman
Her ne olursa olsun
Her şekilde

Yanındayım




Bunu unutma!

[zilli]

bu da sana..


oof offf

[WaLe]

Ona

Başka bir masalda görüşmek üzere

[Denio]

o'na



şşşşş yemek hazırmı aloooov

[Gölge]

Uzun saçlı DEV

O uzun saçlı bir devdi.
Minnacık bir cüce prenses sevdi.
Kadının hayali sıcacık bir evdi,
bahçesinde yatıp müzk dinleyebileceği
ufacık bir ev.

Bir dev gibi seviyordu uzun saçlı dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
avucundan su veremezdi cüce prensese
sarılamazdı boynuna
giremezdi koynuna..


O uzun saçlı bir devdi.
Minnacık bir cüce prenses sevdi.
Mini minnacıktı prenses.
Rahat değildi yüreği
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip uzun saçlı deve,
girdi sessizce
bahçesinde yattığı
sıcacık eve.

Şimdi anlıyor ki uzun saçlı dev,
cüce prenses yoksa içinde
bahçesinde yatamıca yer
o sıcacık ev..






çalınmışnot: Bunu ben bi şiire benzettim diyen kişi evet evet sen hç benzemio güzelim kendini kandırıosun.......!!!

[WaLe]

Şiirde çalıntı olm...

MAVİ GÖZLÜ DEV

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.

Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli
açan ev..


Nazım HİKMET

[Gölge]

Şiirde çalıntı olm...

Aslında cevap vermeme hakkım varya onu kullanmak istiodum ama dayanamadım...

Şiirin ne oldugunu bilioz prens ve kimin oldunu anlatamadığımız üstelik üstüne basa basa not yazdımız şu...

Ben böyle yorumluom.........




pembegöslüklerihalabulamamışnot: Siyah düşünen adamlar polyannayı seredmeli..

[WaLe]

Bendayanıpcevapvermemehakkımıkullanıyorumpisicikmucaxx.

Ona

Soğuk mevsimlerle gelen titremelerime, yüreğimdeki ateş kar etmiyor artık. Üf de de harlansın. S.G

[zilli]

Ve bazen kolay yerine denk gelebilir aşk insanın, ayağının ucuna seke seke düşer, yerden alıp elinde tutarsın birazcık ve bir an ve’nin en bağlaç olduğu an gözlerin gözlerine uğrar, bir sigarayı içine çektiğin zaman dilimi ne kadarsa o kadar; cebinde hala boş yer varsa, birazcık ve azın bir kadar az olduğu kadarsa yani, anlamamazlıktan geldiğinizi anlarsınız, anlamamak en anlamlı şeydir aslında ve devrik cümleleri teker teker yerden kaldırıp gitmek, gitmek, gitmek

Şimdi bu karmaşık kelimeler içinde sana söz veriyorum,
Sen gelene kadar ne varsa ne yoksa, yokluğun ne kadar varsa işte, hepsini unuttum . .

Uykusuzluğumun gözleri kapalı prensesi, saçlarını düzelttiği o saniyelerin birisinde kocaman kadınlara dönüşen küçük şeyim, herşeyim, sözlerini ezberleyemediğim şarkı,

bana yalanlar söyle...


-sana,bana,'0'na-

[Gölge]

Miyav : bu sana
O : ne bana?
Miyav : Bu.... bir sen varmışsın ve biri istiyor seni
karanlıkmışsın onun uçları kırık saçları gibi
hemen arkandan o yürür
kanı aktıkça korkusu gözlerinde büyür
bir sen varmışsın ve biri bekliyor seni
dağınıkmışsın onun en yakını, yorganı gibi
her rüyanda gizlice uyur
istemezsen yalnızlığa uyanmaya mecbur
dileğini tutmuş sayar, sonsuzdan geri
yanarken yanakları üşürmüş elleri
dönebilsen, bakabilsen geri
unutmuştun, hatırlarsın belki ismini
yağmurlar yağdığında biri geçerken yanından ellerine
tutunur
yağmurlar durduğunda biri kaybolur aniden, bilerek
unutulur, unutulur..

[Serra]

gitti..
ben arkasından öylece baktım.. oysa sölicek o kadar çok şeyim vardıki..gidersen içimde iyiye dair ne varsa yitiricem..gidersen sönücek içimdeki ateş ve birdaha hiçkimse yakamıcak.. gidersen birdaha karanlığa mahkum ediceksin günlerimi diycektim sana... konuşamadım...

[Serra]

mavi bir elbiseyle gelmiştin o gün...
getirdiğin rüzgarla ev kokuyordun..
kolun koluma değiyordu omzun omzuma
evlenebilizmiyiz biz demiştin
mendilin maviydi, gökyüzü maviydi...

[zilli]

-Bööö