İçerik değiştir



AB, TC'ye saldırıya hazırlanıyor


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 ostabah

ostabah

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 18 Mesaj

Gönderim zamanı 11.01.2006 - 17:10


AB, TC'ye saldırıya hazırlanıyor
Vural Savaş

Gönderilen Resim



Ardan Zentürk'ün, 2 Ocak 2006 tarihli Star gazetesinde, "AB'nin Kıbrıs 'Askeri' tatbikatı..." başlığıyla yazdıkları gerçekten dehşet verici... AB'nin, Türk askerini Kıbrıs'tan silah zoruyla kovma hazırlığında olduğunun bundan güzel delili olabilir mi? Her vatansever insanın kafasında sirenler çaldıracağına inandığım bu çok önemli yazıyı aşağıya aynen alıyorum: "Haberi Türkiye'nin tek savunma-strateji dergisi MSI'ın (Savunma Teknolojileri ve Strateji) uzman editörü Sami Atalan yakaladı, derginin piyasadaki son sayısında da AB Ordusu'nun İlk Planlı Ortak Tatbikatı: MILEX 2005 başlığıyla yer aldı. Genel Yayın Yönetmenliği'ni yaptığım derginin haberini sütunuma taşımamın nedeni, haberin aylık bir derginin sınırları içinde kalmasına içimin el vermemesidir. "Bir askeri tatbikat haberinin çok ötesinde anlamlar ifade eden bir haber. Üzerinde durmakta, düşünmekte hatta bazı gelişmelere hazırlıklı olmakta yarar var... "MILEX 2005, 22 kasım- 1 Aralık 2005 tarihleri arasında, Brüksel'den yürütülen bir masa başı askeri tatbikat. Tatbikat senaryosu gereği, harekatın operasyon karargahı Fransa'daki Mont Valerien kışlası, kuvvet karargahı da Almanya'nın Ulm kışlası olarak belirlenmiş... "Avrupa Birliği'nin Güvenlik Komitesi'nin talimatları doğrultusunda hareket edecek AB Askeri Komitesi'nin çekirdek ülkeleri zaten, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere olarak sıralanıyor. Şimdi sıkı durun, eğer hazırlıklarını tamamlarsa Yunanistan da 2008 yılında, AB ordusunun çekirdek ülkesi olacak. Diğer AB üyesi ülkelerin orduları, kısa bir zaman içinde NATO'suz Avrupa Ordusu oluşturmaya dönük bu projede çekirdek ülkeler ile eşgüdümlü olarak operasyonlara katılıyorlar. "Senaryoya Bakar mısınız... "AB ordusunun gerçekleştirdiği ilk tatbikat olan MILEX 2005'in senaryosu şöyleydi: 1. Atlantik Okyanusu'nda bulunan (nedense Akdeniz'den söz etmemişler) bir ada olan Atlantia, 1963 yılında adayı paylaşmakta olan iki etnik grup Alphalar ile Betalar arasında patlak veren çatışmalar sonucu fiilen ikiye bölünmüştür. 2. Adada üç ayrı bölüm vardır: Alphaland, Bravoland ve Charlieland. Charlieler, "adalı değildirler", uluslar arası anlaşmalar ile adanın küçük bir bölümünde egemenlik sahibidirler. 3. Alphaland'in kuzeydoğusunda bulunan ve Bravo etnik grubunun yüzde 58 çoğunlukta olduğu Alpha-One bölgesi sürekli olarak bir etnik gerilim kaynağı oluşturmakta, özellikle, Alpha-One kıyısına yakın bölgelerde denizde yeni keşfedilen petrol yatakları iki etnik grup arasındaki çatışma ve gerginliklerin tırmanmasına neden olur. 4. Avrupa Birliği ordusu, BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararı doğrultusunda, adadaki etnik çatışmaları sonlandırmak ve kalıcı istikrarı sağlamak üzere Atlantia'ya müdahale eder... "Bu senaryo sizlere bir yerden tanıdık geldi mi... "Hedef Kıbrıs... "Aslında senaryoda adı geçirilen Atlantia adası Kıbrıs'tan başka bir yer değil... "Sanıyoruz Alphaland denilen bölüm Kıbrıs Rum Yönetimi'ni, Betaland denilen bölüm de KKTC'yi sembolleştiriyor... Çünkü, Charlieland'in Kıbrıs'taki iki İngiliz askeri üssünün egemenlik alanını hedeflediği çok açık... "Bu tür bir senaryonun Kıbrıs benzeri sorunlu bir bölgeye dönük olması, bir tesadüf olarak değerlendirilebilir mi... "Demek... Avrupa Birliği'nin, Kıbrıs Rum yönetimini, tüm Kıbrıs'ın yasal hükümeti olarak tanıyıp AB üyeliğine alınması da planlı bir girişim... "Bugüne kadar söylenenler, Kıbrıs'ın AB üyeliğinin adadaki sorunu hızlandırıcı bir etki yapacağı yönündeydi... "Bunun böyle olmadığını, aradan geçen süre içinde anlamış bulunmaktayız. Arkasına AB'yi alan Rum yönetiminin, KKTC'den gelen tüm uzlaşma girişimlerini reddediyor olması, Mehmet Ali Talat gibi Rumlarla yakın işbirliğine çok yatkın bir politikacıyı bile çileden çıkartıyorsa varın, durumu siz anlayın... "MILEX 2005 AB ordusu Tatbikatı, meselenin bize karşı saklanmaya çalışılan asıl yönünü sergilemiştir.. Avrupa şekillenmesi sürecinde, Türkiye, düşünmek bile istemediği bir askeri şantajla karşılaşabileceğini ilk kez bu tatbikatla tam olarak anlamıştır." Kıbrıs'ta Türk varlığının korunmasında, 1958'de kurulan efsanevi TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı)'nın büyük rolü olmuştu. Bu teşkilata katılanlar silah, bayrak ve Kur'an üzerine şöyle yemin ederlerdi: "Kıbrıs Türk'ünün yaşayış ve hürriyetine/ Canına, malına ve her türlü an'ane ve mukaddesatına/ Her nerede ve kimden olursa olsun/ Vaki olacak tecavüzlere karşı koymak için/Kendimi Türk Milletine Adadım... Ölüm dahi olsa, verilen her vazifeyi yapacağım/ Bildiğim, gördüğüm, işittiğim ve bana emanet edilen/ Her şeyi canımdan aziz bilip sonuna kadar/ Muhafaza edeceğim./ Gördüklerimi, işittiklerimi, hissettiklerimi Ve bana emanet edilenleri/ Hiç kimseye ifşa etmeyeceğim/ İfşaatın bir ihanet sayılacağınıve cezasının/ Ölüm olacağını biliyorum/ Yukarıda sıralanan hususları harfiyen tatbik edeceğime/ Şerefim, namusum ve bütün mukaddesatım üzerine/ Söz verir and içerim. Güneydoğu Anadolu ve Kıbrıs'a ilişkin emperyalist devletlerin oyunlarını bozmak; T.C.'nin toprak bütünlüğünü, Kıbrıs Türkleri'nin hayatlarının ve antlaşmalardan doğan haklarının korunabilmesi için; Genelkurmay Başkanlığı'mızın öncülüğünde ve denetiminde, gecikmeksizin TMT benzeri kuruluşlar oluşturulmasının zamanı gelmedi mi acaba?

Kaynak Aydinlik 09.01.06


Copyright © TurkPolitika.com Tüm hakları saklıdır.







Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli