İçerik değiştir



Sayı 85: Sivil Toplum Örgütleri Hakkında Kısa Bir Deneme


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 28.04.2009 - 13:19


Elimizde 4 örnek var,
4.sü bizim içimizde zaten.
Komplo teorisi mi değil mi buyurun siz karar verin.
Önce SSCB’nin dağılması ve Yugoslavya’nın parçalanması
Gürcistan’da Kadife Devrim ve Saakaşvili
Ukrayna’da Turuncu Devrim ve Yuşenko
(isimlerde manidar hani)

Sivil Darbelerin şimdiye kadar uygulandığı üç ülkede de aynı örgüt şeması, aynı finans kaynakları ve hatta benzer sloganları kullandıkları görülmüştür. Son dönemin ilk devriminin gerçekleştirildiği Yugoslavya’da devrimin motor gücünün “Otbor” isimli bir gençlik örgütü olduğu görülmüştür. Benzer yapılanmanın Gürcistan’daki ismi “Kmara” ve Ukrayna’daki fikirdaşları ise “Pora” ismiyle boy göstermiş ve devrim liderlerinin yanındaki en önemli güçlerden birisini oluşturmuşlardır. Batı kökenli sivil toplum örgütleri tarafından desteklenen bu örgütlere NGO destekli örgütler de deniyor. AMERİKANCI SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ yani.
Peki Otbor, Pora ve Kmara ne demek?
Üçünün de anlamı aşağı yukarı aynı – yeter artık,direniş,zamanı geldi vb._
Şimdi NGO gözünü Ermenistan’a dikti, uzun vadede orta asyada da batı yanlısı hükümetler kurmayı hedef edinmiş durumda, İslamcı alt yapıdan dolayı işi çok kolay değil. Görüldüğü üzere kendine hedef olarak Irak ve Afganistan’ı seçti.
NGO’nun dönüşüm planında Türkiye’de YETER ARTIK diye kendini ortalara atan kim biliyor musunuz peki? Ukrayna’da Pora, Yugoslavya’da Otbor, Gürcistan’da Kmara ve Türkiye’de EDİ BESE.
Mevcut düzeni ortadan kaldırmayı ve ülkeyi kendi çıkarları doğrultusunda ,batı desteği ile bölmeyi amaçlayan bu sivil toplum kuruluşları ülkemizde PKK terör örgütünün halk kanadı olarak ortaya çıkarılmıştır. Ve bu kadarının tesadüf olması imkansızdır. Poro,Otbor,Kmara ve Edi Bese arkalarında da NGO.
Düşündükçe öğreniyor insan bakalım buradan nereye gelecek konu,
Amerikancı sivil toplum örgütleri üçüncü dünya ülkelerini ele geçirme planları yapıyorlar,gerek terör yaratarak,gerek bölerek gerekse demokrasi vaatleri ile.
Görüldüğü gibi her şey ordu ile devlet ile olmuyor sivil toplum örgütlenmesinin de ülkelerin gelişimlerinde belirleyici ve oldukça ciddi bir rolleri var.
Ve şimdi son noktaya geliyoruz.
Lobi faaliyetleri ya da Ergenekon, Saygı Öztürk’ün kitabından okuduğum kadarıyla adına lobi faaliyetleri denilen ve TSK’nın ulusal sivil toplum yapılanmasını örgütlediği ve desteklediği bir oluşum sözkonusu,bu oluşumun amacı dış etkili sivil toplum örgütlerinin etkinliğini kırmak,ulusalcı bir sivil toplum örgütlenmesi sağlamak,işte bu örgütlenme planı-ki çok ciddi düşünülmüş ve planlanmış gibi görünüyor- ERGENEKON iddianamesi diye gündeme geliyor. En temel en basit tanımıyla Saygı Öztürk durumu böyle özetliyor. Eğer durum böyle ise, sivil toplum örgütlerimizin kurucu ve üyelerinin suçlu muamelesi görmesi, tutuklanması ve terörist ilan edilmesi ile bunu yapanlar açıkça dış destekli örgütlenmeye yani Türkiye’nin bölünmesine hizmet etmiş olmuyor mu?
Bir zincirin halkaları gibi yani, Amerika ordusuyla Irak ve Afganistan’da, sivil örgütlenmesi ile Gürcistan ve Ukrayna’da ve görünen o ki şimdi de Türkiye’de. Çok amaçlı olarak hemde,hem bölecek hem sindirecek,gerçek vatanseverleri susturarak değerlerimizi unutturacak, cemaat liderlerini besleyerek güvenliğimizin içinde yer almalarını sağlayacak sonra da demokrasi getirdim artık özgürsünüz diyecek.


HAFTAYA VİZYON 2050 ve BOP





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli