11 replies to this topic

[maviergün]

Başkalarının özgürlüğüne zarar verilmediği sürece özgürlüğün kullanımı kısıtlanamaz.
Özgürlüğün kullanımında da öncelikli olan düşünce özgürlüğüdür.
Hoşumuza gitmiyor diye insanların düşüncelerini sınırlandıramayız!
Konu devlet, din, siyaset, gelenek-görenek ya da tarih her ne olursa olsun
insanın en önemli özelliklerinden biri olan düşünce özgürlüğünün sınırlandırılması yalnızca korku ve cehaletten kaynaklanmaktadır.
Şiddeti, başkalarına zarar vermeyi öğütlemediği sürece her türlü düşünce açıklanabilmelidir. Eğer bir düşünce şiddet içeriyorsa, öldürmeyi, insan onurunu ayaklar altına almayı övüyorsa özgürlüklerin korunması adına bu duruma müdahele edilebilir, ancak bu yine yok edici bir yöntemle yapılmamalıdır.
Özgürlükleri sınırlandırma eğilimindeki anlayışlar tarih boyunca egemenliklerini sürdürdüğü halde bu durum artık değişmeye başladı (İyi bir tarih okumasından bu ders alınabilir). Tüm içtenliğimle düşüncelerden korkulmaması gerektiğini insanlara anlatmaya devam edeceğim çünkü gelecek kuşaklara baskı ve şiddet dolu bir dünya bırakmak istemiyorum.

[114]

evet katılıyorum amerikalı şair edgar elleen poe düşünceleirini şiirlerinde ve kiytaplarında en ufak bir saklama yapmadan yazmıştır şayet yazdıklarından sorumlu tutlusaydı bi,nlerce kez asılması gerekirdi hatta ruhundaki sapkınlıkları yazarak dindirmiş biri

[okan_yuksel]

Size katılıyorum. Böyle düşünen insankların olması sevindirici. Saygı ve sevgiler...

OKAN YÜKSEL

[maviergün]

Şairler yakılmalıdır bazı anlayışlara göre çünkü genel geçer değerlerin
üstüne yeniliklerle giderler.
Bazıları yalancıdır der şairler için çünkü kendi yalanları ortaya çıkar şiirlerle.

[elma]

Konu devlet, din, siyaset, gelenek-görenek ya da tarih her ne olursa olsun insanın en önemli özelliklerinden biri olan düşünce özgürlüğünün sınırlandırılması yalnızca korku ve cehaletten kaynaklanmaktadır.

Şiddeti, başkalarına zarar vermeyi öğütlemediği sürece her türlü düşünce açıklanabilmelidir. Eğer bir düşünce şiddet içeriyorsa, öldürmeyi, insan onurunu ayaklar altına almayı övüyorsa özgürlüklerin korunması adına bu duruma müdahele edilebilir, ancak bu yine yok edici bir yöntemle yapılmamalıdır.

Ermenilerle ilgili yasa tasarısının gündemde olduğu şu günlerde, bazılarının kulaklarınaa küpe olunası düşünceler dile getirmişsin .)

[maviergün]

Milliyetçi değilim ve bu sayede çok daha geniş bir bakış açısıyla
insanlığı daha iyi izleyebildiğim gibi kucaklayabiliyorum da.
Ermenilerin yaşadığı insanlık dışı olaylar utanç vericidir, Türkiye
geçmişi ile yüzleşmelidir, bunun için de tarih resmi söylemin
dışında tekrar ele alınmak zorundadır. Ermenilerin büyük acılar
çektiğine inanıyorum ancak soykırım uygulamasını gösteren bir delile de
rastlamadım, eğer rastlasaydım bunu da her ne pahasına olursa olsun
dillendirirdim, çünkü ahlak anlayışım dar milliyetçi kalıpların tutsağı
değildir.
Osmanlıda yetkili konumda bulunan bazı kişiler başkaldıran Ermenileri
bastırmak için türlü kötülükleri onlara reva görmüşlerdir, ancak bu bütün
Osmanlı yöneticilerinin buna onay verdiği anlamına gelmediği gibi o dönemin
Türk toplumunun da toptan suçlanabileceği anlamına hiç gelmez.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde milliyetçilik hastalığına yakalananların
önemli bir kısmı kendi devletlerini kurmuş diğerleri de bu hayali saplantılı
bir biçimde günümüze kadar taşımışlar (bu arada ümidim Kürt
milliyetçilerinin de bu saplantıdan kurtulmalarıdır, çünkü hayal ettikleri
özgürlük milliyetçilik ile sınırlandırılmaktadır).

Anavatan dışındaki Ermenilerin (ki anavatanları Ermenistan dan çok Türkiye
sınırları içerisinde kalmaktadır -bu arada Anavatan kavramı devlet sınırları ile
ifade edilemez) özlemleri ve hüzünleri anlaşılmak zorundadır, eğer bu empati
kurulamazsa soykırım iddiası sorununu çözmeye yönelik atılacak adımlar
hiç bir anlama gelmeyecektir. Ne yazıkki Türkiye'deki mevcut siyasal olan
ve olmayan iktidarların sahipleri Ermeni soykırımı iddiasını çözebilecek
yetkinlikte değildirler. Fransa'daki iktidar sahiplerinin iki yüzlülükleri de salt
oy avcılığı veya tarih cehaletiyle de açıklanamayacak kadar zavallı bir
emperyalist anlayışın dibe vurmuşluğunun göstergesidir.
Kendi var oluşunu ötekiler üzerinden tanımlama ne yazıkki insanlığın
açmazlarından biri ve bu açmaz sürekli sorun üreten bir özelliğe sahip.
Ermeni milliyetçilerinin Türkiye düşmanlığı ile elde etmeyi amaçladıkları
büyük Ermenistan'a katılacak Türkiye topraklarıysa buna da ancak acıyla
gülünebilir, diğer tüm milliyetçiliklerin hırslarına gösterilebilecek ilk tepki gibi,
evet ancak gülünebilir.

[BAKIMSIZ DEVE]

Şairler yakılmalıdır bazı anlayışlara göre çünkü genel geçer değerlerin
üstüne yeniliklerle giderler.
Bazıları yalancıdır der şairler için çünkü kendi yalanları ortaya çıkar şiirlerle.

ilk mesajınızla bu mesajınız çelişiyor gibime geldi.

[BAKIMSIZ DEVE]

elbette ortada bir problem varsa bunu salim kafa ile konuşup ortaya dökmeli ve çözüm yolları aranmalı ama zamanında kurtuluş savaşında türklere yapılanlarıda unutmamalı diye düşünüyorum. bu durum ne ile açıklanır:) "tencere dibin kara, senin ki benden kara" ....

tarihin çarptırılarak, saptırılarak kendi görüşleri doğrultusunda değiştirilmesi kabul edilemez.

[AtamÇepni]

Yaşadıkları ülkeye ihanet edip, arkasından bıçaklayanların sırtını sıvazlayacak değildi o zaman ki hükümet. Rusların ülkelerinde yaşayan Ermeni birliklerini Doğu Anadolu'da kullanmaları ve bu bölgede yaşayan Ermenilerin ihanet içinde olmaları sonucu, güvenliği sağlamak için Tehcir Yasası çıkartılmıştı. Günümüzde de o medeniyet timsali ülkeler bizlerin gözü önünde insanları kırıp geçiriyor. Irak'ta yaşanan , Lübnan'da yaşanan, Filistin'de yaşananlar soykırım değilde ihanet içinde olan bir milletin başka bölgelere sürülmesi mi soykırım oluyor. Ve bunları söylemekte, dar görüşlü milliyetçilik anlayışısı ise ne ala.

[maviergün]

BAKIMSIZ DEVE çelişkili ifadeler kullandığımı belirtmişsin, çelişkimin
nerede olduğunu daha açık bir biçimde ifade edebilirsen sevinirim.
gg26 yazdıklarımı tekrar okumalısın, ben "soykırım inkar edilmemeli"
demiyorumki. Ama anlaşılan "ahlak anlayışım dar milliyetçi kalıpların tutsağı
değildir" biçimindeki ifadem sıkıntı vermiş. Farklı düşüncelerin karşılaşması
kolay değil elbette, yeterki bu tartışmaların temel amaçlarından biri olduğunu
düşündüğüm "daha iyi bir dünya ideali" zayıf düşmesin.


Not:
Karamsar bir bakış açısıyla tarih insanlığın felaketleriyle örülmüş bir ağ gibidir,
sabit bir karamsarlıkla o ağın içine girip dikkatsizce davranılır da aynı
hatalar sürekli tekrarlanırsa gelecek de içinden çıkılmaz kara bir tabloyu
oluşturur, o tabloda farklılıklar dünyanın zenginliği olarak değil birbirini
boğazlamaya çalışanların çirkinlikleri olarak görünür. Böylece "herkes bize
düşman, bizim kendimizden başka dostumuz yoktur" anlayışı o karanlık
tabloda vazgeçilmez bir düstur haline gelir.

[AtamÇepni]

Bırakalım da tarihçiler karar versin..

http://66.102.9.104/...tr&ct=clnk&cd=8

[arinna]

Propagandanın esası tekrarmış.Propaganda da başarı tekrarla olurmuş.Sözde Ermeni Soykırımı Propagandası da hep tekrarlanır durur.