ŞAŞIYORUM
Tanıyamıyorum kendimi
İki ruhlu benliğimi ben.
Düşünürken bazen ölmekliğimi
Umutsuzluğun pençesinde inlerken.
Bakıyorum ki birden;
Bir başka ben olmuşum ben.
Elemi, çileyi, özlemi sinesinde kül eden
Kadere, yaşama, feleğe meydan okurcasına;
gülen yeniden.
Şaşıyorum kendime ben,
Bu nasıl kalptir bilmem.
Daha demin için için ağlarken,
Ölüme bile şu an buyun eğmem.
Mannheim..........
BİLİR MİSİN
İki satır da olsa bir mektup
Nasıl sevindirir insanı hapishanede?
Bilir misin?
Şakırtıyla kapanan demir kapının sesi
Nasıl azap verir gerisinde kalan tutsağa?
Bilir misin tecrit hanede ki ölümcül yalnızlığı?
Sabahın olmayacağını,
Güneşin doğmayacağını,
Düşünmeği bilir misin?!
Yaşıyor mu, ölü mü?
Rüyada mı, uyanık mı?
Ne halde olduğunu bilemeden,
Yaşamayı bilir misin?
Çıldırıp çıldırmadığını bilememeyi,
En kahırlı anda bile ağlayamamayı,
Kağıtlarla, kalemlerle
Fırçalarla, tuvallerle
Dertleşmeyi bilir misin?
Bilemezsin sanırım
Çünkü ben de bilmezdim hürken
İnsan bambaşka bir insandır özgürken,
özgürken, özgürken!!!
Mannheim 3.4.84