İçerik değiştir



- - - - -

Kim Yalancı?


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 5 yanıt verildi

#1 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 02.04.2009 - 16:33


'IMF ile acilen anlaşılmalı'

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'dan hükümete uyarı

Mahir VARLI/ANTALYA, (DHA)
--------------------------------------------------------------------------------


MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin IMF ile acilen anlaşması gerektiğini söyledi. Bankaların elinde olan fazla oranda likiditenin azaldığını ve daha da azalacağını söyleyen Durmuş Yılmaz, likiditenin eksiye geçeceğini, bu nedenle bundan sonra da Merkez Bankası olarak piyasayı fonlar hale geleceklerini kaydetti. Şu an bankaların kendilerini fonladığını kaydeden Yılmaz, bankalara borç vermeye başlayacaklarını belirtti.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) davetlisi olarak `Para Politikaları' konusunda konferans vermek için kente geldi. Yılmaz, ATSO Meclis Salonu'nda gerçekleşen konferansa eşi Düriye Yılmaz ile birlikte geldi.

ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, para politikalarının yeterli olmadığını, bu politikayı destekleyen mali politikaların güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın işçi çıkaran şirketlere yüklenmesini üzüntüyle karşıladıklarını söyleyen Budak, özel sektörün `günah keçisi' olarak gösterilmemesi gerektiğini belirtti. Milyonlarca dolar prim alıp şirket batıran CEO'ların Türkiye'de olmadığını söyleyen Budak, "Buna rağmen ABD ve Avrupa'da alınan sektörel önlemlere dikkat edilmelidir" dedi.

Daha sonra söz alan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, küresel krizin neden ve sonuçları ile enflasyon ve para politikaları konusundaki sunumunu gerçekleştirdi.

Yıllık enflasyondaki düşüşte enerji ve gıda kalemlerinin katkısının sürdüğünü, ayrıca döviz kurundaki hareketlerin kısa dönemde etkilerinin sınırlı kalmaya devam ettiğini söyleyen Yılmaz, gıda ve enerji dışı enflasyonun mevcut düzeyi koruduğunu belirtti. Olumlu hava koşullarıyla dış talepteki daralmanın taze sebze ve meyve ürünlerinin fiyatlarını gerilettiğini, bunun sonucunda da işlenmemiş gıda fiyatlarının Şubat ayı içerisinde daha düşük oranda arttığını dile getiren Yılmaz, önümüzdeki dönemde işlenmiş gıda fiyatlarındaki yıllık artış hızının gerilemesini beklediklerini söyledi. Mart ayında sebze fiyatlarındaki gelişmelerin etkisiyle işlenmemiş gıda fiyatlarının geçici olarak geçen yılın Mart ayına oranla daha yüksek bir oranda artma ihtimali bulunduğunu kaydeden Durmuş Yılmaz, bunun da yıllık enflasyonun geçici olarak yükselmesine neden olabileceğini öngördü.

HAZİRANDA ENFLASYON SİNYALİ

Şubat ayı sonu itibariyle 7.73 olan toplam enflasyonun Mart ayında bunun üzerinde bir rakam olacağını belirten Merkez Bankası Başkanı, konuyla ilgili şöyle konuştu:

"Enerji ve gıda fiyatlarındaki düşüş ve hizmet fiyatlarında artışın yavaşlamasının, yıl ortasına kadar enflasyondaki düşüşü destekleyeceğini tahmin ediyoruz. Mart ayı ortasında gerçekleşen vergi indirimlerinin etkisiyle ev eşyası, otomotiv, eğlence- kültür fiyatlarında Mart ve Nisan aylarında yavaşlama yaşanacağını öngörüyoruz. Ancak Haziran ayının ortalarında vergi oranlarının eski seviyelerine geri dönmesiyle söz konusu fiyat azalışları yerini artışlara bırakabilecektir. Şu anda üç aylık süreyle vergi indirimlerinin enflasyona olumlu katkısı olacak, ama bu geçici olacak. Tekrar üç ay sonra uzatılmaz, eski seviyesine çıkarsa bunun enflasyona katkısı ortadan kalkacaktır."

BORÇ VERECEÐİZ

Bankaların elinde olan fazla oranda likiditenin azaldığını ve daha da azalacağını söyleyen Durmuş Yılmaz, likiditenin eksiye geçeceğini, bu nedenle bundan sonra da Merkez Bankası olarak piyasayı fonlar hale geleceklerini kaydetti. Şu an bankaların kendilerini fonladığını kaydeden Yılmaz, bankalara borç vermeye başlayacaklarını belirtti. Dolayısıyla politika faiz oranlarının Merkez Bankası'nın borçlanma faiz oranı değil, borç verme faiz oranı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Bu, teknik faiz indirimi dediğimiz konuyla ilgili bir düzenlemedir. Bunu da piyasalarda, bankacılık sistemindeki likidite gelişmesine göre önümüzdeki dönemde belki de yaz aylarında yapmayı gerektirecek bir durumun ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Bunu da o zaman duyuracağız" diye konuştu.

Likidite sıkışıklığının gelişimine bağlı olarak yine fonlanma vadesinin uzatılmasını sağlayacaklarını aktaran Merkez Bankası Başkanı, ayrıca ikinci el piyasasından doğrudan risk alımlarını gündeme getirebileceklerini de belirtti

SINIRLI ÖLÇÜDE İNDİRİM

Piyasaların likidite sıkışıklığının geçici olduğuna inandığı durumlarda açık piyasa işlemlerinden ters repo yapmak suretiyle piyasanın fazla ya da eksik duyulan ihtiyacını temin ettiğine işaret eden Yılmaz, piyasada ihtiyaç duyulan likitidenin kalıcı bir şekilde eksi veya artı olması halinde ise bunun da ortadan kaldırılması adına yapılması gerekenin, doğrudan alım veya doğrudan satım yöntemi olduğunu vurguladı.

Yılmaz, "Doğrudan alım yöntemiyle bankaların elindeki kamu kağıtlarını alarak kalıcı olarak geri çekilmemesi gerekiyorsa, piyasaya likidite vereceğiz. Bunu söylemek istiyorum" dedi. Yılmaz, likidite sıkışıklığının kalıcı olarak artması, diğer önlemlerin yeterli olmaması, repo işlemlerinin vadesinin uzatılması ve doğrudan alım işlemlerinin yeterli olmaması durumunda ise TL zorunlu karşıtlarının sınırlı ölçüde indirilmesini gündeme getirebileceklerini kaydetti.

GEREKLİ ÖNLEMLER ALMAYA DEVAM EDİLECEK

Merkez Bankası'nın her zaman olduğu gibi döviz piyasasının bundan sonra da sağlıklı çalışması için gerekli önlemleri alacağını belirten Durmuş Yılmaz, şu açıklamada bulundu:

"Gerektiği takdirde idari yöntemleri, imkanları basiretli şekilde almaya devam edeceğiz. Burada, Merkez Bankası'nın eli Türk Lirası'nda olduğu gibi döviz konusunda çok rahat değil. Parayı biz basmıyoruz. Sonuçta bir şekilde dövizi elde etmemiz satın almamız belli bir maliyet karşılığında almamız gerekiyor. Döviz konusunda rezervlerimizi kullanırken son derece ihtiyatlı, basiretli ve cimri olmamız gerekiyor. Rezervleri bugünler için biriktiriyoruz. Döviz piyasasında derinliğin kaybolmasına paralel olarak, sağlıklı fiyat oluşumları gözlemlendiği takdirde döviz piyasasına doğrudan müdahale edebileceğiz."

Daha sonra konukların sorularını yanıtlayan Yılmaz, son 30 yılda yüksek enflasyon yaşayan Türk ekonomisinin dolarizasyon süreci yaşadığını, kamu maliyesi ve para politikaları ile enflasyonun kontrol altına alınmasıyla TL'ye olan itibarın arttığını, mevduattaki döviz kullanımının yüzde 60'lardan 30'lara düştüğünü söyledi. Yılmaz, TL'nin yatırım ve tasarrufta kullanılmasının daha da artması adına alınacak gerekli önlemler üzerinde önemle düşündüklerini söyledi.

IMF İLE ANLAŞILMALI

Basın mensuplarının sorusu üzerine Türkiye'nin IMF ile acilen anlaşması gerektiğini söylemekle yetinen Durmuş Yılmaz, "IMF ile anlaşma yapılmalıdır ve en kısa sürede yapılmalıdır" dedi.

Yılmaz'a, katılımından dolayı ATSO Başkanı Çetin Osman Budak tarafından plaket verildi.
********************************************************************************
*******************************************



Ülkenin merkez bankası başkanı,IMF ile anlaşmanın,ülke ekonomisi bakımından aciliyatını,hayati önemini açıklıyor.Öte yandan aynı ülkenin başbakanı,ekonominin rahat olduğunu,IMF ile anlaşmanın şart olmadığını,işlerine gelirse anlaşabileceklerini söylüyor.Hatta daha da ileri giderek ülkenin IMF'ye 8 milyar dolar borcu olduğunu,bu borcu istedikleri zaman kapatabileceklerini,bu güce sahip olduklarını söylüyor.Hangisi yalancı?



Benim de kredi borçlarım var bankaya.Bu kredi borcumu kapatacak param olduğu halde,bu borcu kapatmayıp bankadan tekrar kredi almaya kalksam bana akıllı mı,aptal mı dersiniz? Borcumu kapatacak param var ama,banka bana uygun faizle kredi verirse borcumu kapatmadan o krediyi de çekerim dersem,benim ekonomi notuma ne verirsiniz?

Öte yandan,eşim "kocacığım evde durum kötü acilen bankadan ikinci krediyi çekmen lazım" diye feryat ediyorsa,eşim mi yalan söylüyordur,ben mi?



Yalancının mumu IMF ile imza atılana kadar yanar.

Bu mesaj ebarah tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.04.2009 - 16:34

 580023663830.jpg


#2 quStah

quStah

    Camel Soft

  • Yöneticiler
  • 5.617 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Kadıköy
  • İlgi Alanları:kandırmak..

Gönderim zamanı 02.04.2009 - 17:23

Benim de kredi borçlarım var bankaya.Bu kredi borcumu kapatacak param olduğu halde,bu borcu kapatmayıp bankadan tekrar kredi almaya kalksam bana akıllı mı,aptal mı dersiniz? Borcumu kapatacak param var ama,banka bana uygun faizle kredi verirse borcumu kapatmadan o krediyi de çekerim dersem,benim ekonomi notuma ne verirsiniz?

Öte yandan,eşim "kocacığım evde durum kötü acilen bankadan ikinci krediyi çekmen lazım" diye feryat ediyorsa,eşim mi yalan söylüyordur,ben mi?


Hanım haklı da olabilir. Mesela oğlan çeyiz için bi dünya taksidin altına girmiştir ve maaşıyla zar zor başa çıkabiliyordur bunlarla. Kızın da okul taksidi, kitabı,makyajı, kuaförü derken epey bi artmıştır masrafı. Haftasonlarında part time çalıştığı yerden de parasını tam tamına alamıyordur.

Tamam senin kenarda kefen parası diye biriktirdiğin paran var. Bunu vererek tüm borçlarından kurtulabilirsin. Ama ekonomi notunda vasatı aşamassın. Bunun yerine çektiğin krediyi düzenli olarak ödediğin bankan "gel dayı sana bi kredi daha vereyim, şöyle böyle de kolaylık yapayım" der. Bu parayla hem oğluna destek olursun hem kızına hatta hanıma da yap bi kıyak yapar yemeğe çıkarırsın. Ödemeye gelince oğlandan kızdan azar azar alır verirsin. Ne de olsa babasın, çocuklarının rahatı diye çırpınır durursun.

Evden hanımın aklı bu işe yatmıştır ve "beeey get bankaya da hallediver şu işi" diyip durmaktadır.
Kaavede okey döndürürken arkadaşların "la maamuut senin içün "pangadan para çekip ödeyemez oldu diye laf çıkarmışlar, doğrumu" dediklerinde ise, "hadin ordan bakim aslan gibi ödüyorum borcumu, istesem şu dakka kapatırım hepsini. kimmiş onu diyen deyyus çıksın karşıma!" şeklinde çıkış yapıyor kendini savunuyorsun.

Sonrada çayların parasını ödeyip evinin yolunu tutuyosun..


Bu kısa hikayeden ne anlarız? Kaavedekilerin gazına gelirsen; okeyde yenilirsin, hesapda sana girer :icecream:

#3 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 02.04.2009 - 18:17

Sevgili quStah,




"Ödemeye gelince oğlandan kızdan azar azar alır verirsin. Ne de olsa babasın, çocuklarının rahatı diye çırpınır durursun" Azar azar değil koyar koyar alıyorlar.Çocukları için çırpınan bir baba olduğu doğru.Ama ne o baba benim ne de o çocuklar benim çocuklarım.Malum babalar ve çocukların ünü arşı alaya ulaştı.

Kasımpaşalı'nın kimin gazına geldiğini bilemem ama,O'na değil,giren çıkanın bizlere olduğunu bilmemekle beraber her daim hissediyorum.Ben ve hatta bu halk,hissiyatlarında yanılmamıştır.Amma,hislerine kulak vermekle beraber hesabı ödemekten bıkıp usanmamıştır.

 580023663830.jpg


#4 quStah

quStah

    Camel Soft

  • Yöneticiler
  • 5.617 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Kadıköy
  • İlgi Alanları:kandırmak..

Gönderim zamanı 02.04.2009 - 18:34

Devletin ekonomi politikasına olan tepkini, bakış açını o politikayı evde kendin uyguluyormuşcasına indirgeyerek yorumlarsan yanılırsın. Bak senin hikayene 2 evlat koyunca işin rengi nasıl değişti. E hikayeye 70 80 milyonu koyarak bakmak çok daha farklı olur dimi??

Diyeceğim, ekonomi hakkında yazılanlar speküle edilmesi daha kolay olduğundan, daha fazla dikkat edilerek kanaat sahibi olunmalıdır. Hoş buraya yılmaz amcanın açıklamasını koyup kendin bi çıkarsama yapmışın lakin yılmaz amca ne demiş diye bakarken pek de kurcalamamışsın .)

#5 CIZIRTI

CIZIRTI

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 248 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:İSTANBUL

Gönderim zamanı 02.04.2009 - 19:25

Stalin in Tavuğu hikayesi ve benzetmesi var, çok açıklayıcı geldiğinden ben onu tek geçerim bu konularda *zong

#6 ebarah

ebarah

    Onun için takıntı haline geldik

  • Dokunulmazlar
  • 2.132 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Zeytinburnu

Gönderim zamanı 02.04.2009 - 23:07

Dikkat çekmek istediğimi anladığınızı,analatabildiğimi umuyorum.Sorun,devletin ekonomik politikalarının yalan dolanla idare edilmesine çalışılması.Eninde sonunda yiyeceğiniz,(ülkeyi)yemeye mecbur ettiğiniz zıkkımı,ister yerim ister yemem kandırmacasıyla "yememiz" istenmesidir dikkat çekmek istediğim.

Bu ülkenin nüfusu,AKP iktidara geldiğinde 5,10 milyon değildi.Onun için hiç bir bahane sahip olduğum kanaati tersine çevirecek kadar yakın olmadı bana.

Öz babamdan,annemin kocası olan kişiden başkasından da evlat muamelesi görmedim ben.Babam bana yalan söylemedi,benim geleceğime ipotek koyacak kararlar almadı,benimle ilgili kararları alma hakkını kendinde bulmadı,astığım astık,kestiğim kestik demedi.Onun için,hükümetlerin ekonomik kararlar alırken,halkını evlat gibi görmeleri gerektiğine katılırım fakat bu hükümetten böyle bir beklenti içine girme gafletine düşmek istemem.

Amcabeyin, "IMF ile anlaşma yapılmalıdır ve en kısa sürede yapılmalıdır" sözleri,diğer dediklerini kurcalamamı gerektirmeyecek kadar yalın.Öte yandan "büyük amca" aylardır amcabeyin söylemek istediğini söylemek ister ama,ıkınır,sıkınır söylemez.Ne söyler,yalan söyler,efelik taslar.Şimdilerde de efelik tasladıklarına Londra'da"biz hazırız" der.

Sevgili CIZIRTI'nın tek geçtiği örnek yerli yerinde olmuş.Bir farkla,Recebin Tavukları var şimdi.Recep tavuklarını yemleye dursun,Londra'da görüştüklerinin de kendisini yemlediklerinin farkında aslında.

 580023663830.jpg






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli