bu konuya 10 yanıt verildi

[EFENDY]

Arkadaslar ogrenim hayatim boyunca isgal devletleri INGILTERE FRANSA ITALYA olarak ogretildi bu yetmesmis gibi WILSON PRENSIPLERI iyi biseymis gibi anlatildi.Neden bu isgalde en buyuk payin ABD olmasina ragmen TARIH kitaplarimisda bundan bahsedilmiyor...???

[kılıç]

Neden?

[shy]

Abd işgal devleti değildi ondan olmasın

[atlantisli]

Bence de ABD işgal devleti değil.Hatta savaşmadığımız tek devlet Her ne kadar müttefikliğimizin cinsiyeti sinir bozsa da,bu asabiye nöbetlerini Abd ile müttefik olan bütün ülkeler yaşıyor.Hatta en derinden yaşayan Avrupa.Artık ABD ve Avrupa adları çekinilmeden rakipler olarak anılıyor ki zaten eskiden de öyleydi.Peki biz neden araştırmalarda ABD 'den en çok nefret eden millet olarak çıkıyoruz.Çünkü duygusal bir milletiz de ondan.Bizi her fırsatta satan Arapları satmayıp tezkereyi meclisten çıkarmayarak K.Irak'daki tarihi tehditi hiçe saydık.Ne oldu bizim satmadığımız Irağı kendileri sattı. Biz de sap gibi kaldık ortada.Tezkere geçmediği gün Barzani çoşup kutlamalar yaptı.ABD ve herkes şoktaydı bu arada.Bu Türkler manyak mı,ellerine K.Irağı resmen işgal fırsatı geçti kabul etmediler.haha...Sonra ne oldu,kı.ımızı yırtıyoz Kerkük'de referandum yapılmasın diye.Yani diyceğim bu ittifakta en az bizim kadar ABD liler de bize katlanıyor.bu bir gerçek...bi de tabi sevilmeyen bir tarafları da ABD den önceki cihan devletinin bizim olması.Burda da bir kendine yedirememezlik var bizde.Ama dediğim gibi stratejik ve tarihi olarak ABD liler en çok güvenebileceğimiz daha doğrusu en az şüphelenebileceğimiz devlet.En gerçek bilgi ise şu,"Türk'ün Türkten başka dostu yok"

[kılıç]

Her fırsatta bizi sattıkları söylenilen Araplar, şu anda omuz onuza olduğumuz bazı devletler tarafından Arap milliyetçiliği kışkırtılarakmı bu işe teşvik edildiler?

[Poseidon]

Final haftası...

[atlantisli]

Her fırsatta bizi sattıkları söylenilen Araplar, şu anda omuz onuza olduğumuz bazı devletler tarafından Arap milliyetçiliği kışkırtılarakmı bu işe teşvik edildiler?

evet onlar tarafından ve özellikle İngilizler tarafından.ama satmasaydılar.şeytana uydum geçerli bi bahane mi.bizde de milliyetçiliği körükleyerek Arap düşmanlığı uyandırarak bazı şeyleri görmemize engel olmak istiyorlar.Türk halkı yiyor mu peki,hayır.en güçlü delili Gazze.Kimin sesi çıktı;Türklerin.Ben ABD dost demiyorum.sadece tarihsel açıdan dolaysız bir husumetimiz yok.Ve bizle savaşmamış millet yakın tarihte bile nadirdir,Araplar da dahil.Bi ABD ile savaşmadık,yalan mı.Çıkara dayalı bi dostluk ama zaten öyle olması gerekiyor.Ayrıca biz kimseyle omuz omuza değiliz,yüzyüzeyiz.Diplomatik olarak süren dünya savaşının en çetin kavgasını Avrupalılarla veriyoruz.Bu da açık ve net.Ama tabiki aşağılık kompleksi olanlar Türk devletini hep hafife almıştır.Aslında bizim en büyük düşmanımız yine biziz...

[TgK]

ABD, savaşa sonradan girdirilmiştir. Kendisi girmemiştir. Çünkü ABD'nin taa 1. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar süren bir stratejisi vardır. Dünyayla ilişkilerini kesmişlerdir. Ne dünyadaki savaşlara katılmışlar, ne diğer ülkelerin iç işlerine karışmışlar, ne de diğer ülkeleri iç işlerine karıştırmışlardır. Yeteri kadar güçlendikten sonra da, bu stratejiden vazgeçmişler ve sakladıkları güçlerini dünyaya gösterme kararı almışlardır. Bu da tam da 1. Dünya Savaşı'nın sonuna denk gelmiştir. Baskılara da dayanamayıp işgal devletleri arasındaki yerini almıştır. Tek bir kurşun atmamıştır ama savaşa girmesi bile, Osmanlı'nın da içine bulunduğu cephenin yenilgiyi kabul etmesine yetmiştir.

Wilson ilkeleri, Osmanlı yıkıldıktan sonra Türkiye'nin kurulmasında büyük rol oynamıştır. Sanıldığı kadar da "öcü" değildir. Özellikle "self determination"u iyi araştırınız. Tabii ki aynı "self determination", bugün ülkemizin başına da bela olmak üzere olsa da vaktinde çok yararı olmuştur. Ama ulus devlete ve üniter yapıya terstir.

[LaHesis]

ABD'nin işgalci güç olup olmadığı tartışmalarına gelene kadar daha ciddi tarihi sorunları var ülkemizin,sözde ermeni soykırımının siyasi ve stratejik bir yalan olduğunu kanıtlamak ve sesimizi dünya kamuoyuna duyurmak gibi...

diğer taraftan yukarıda da bahsedilmiş zaten,ABD 1823 yılından itibaren savaşa katıldığı 1917 ye kadar "Monroe Doktrini"ni benimsemiş ve kendini Avrupa'dan izole etmiştir. zaten dikkat edilirse ABD Birinci Dünya Savaşı'na birilerinin ortağı olmaktan ziyade güvenlik endişesi ile dahil olmuştur. )senatoda fransa hayranlarının olması da durumu etkilemiş olabilir tabi) Almanya,Fransa'ya silah sattığı iddiasıyla ABD denizaltılarını bombalar ve Amerika savaşa dahil olur. batı cephesinde bu yeni güç savaşın süresini de kısaltmıştır. sonrasında ise gerek milletler cemiyetinin kurulmasındaki öncü rolü gerekse Wilson Prensipleri ile dünya liderliğine soyunduğunu biliyoruz. ki bunlar ayrı tartışma konularıdır. ayrıca,wilson prensiplerindeki Serf Determinasyon ilkesi olmasaydı yine milli mücadele olur yine yeni Türk devleti kurulurdu,bu ilkenin örnek alındığını yada yol gösterdiğini söyleyebileceğimizi sanmıyorum,en azından büyük etki demek biraz iddialı oluyor.

[TgK]

ayrıca,wilson prensiplerindeki Serf Determinasyon ilkesi olmasaydı yine milli mücadele olur yine yeni Türk devleti kurulurdu,bu ilkenin örnek alındığını yada yol gösterdiğini söyleyebileceğimizi sanmıyorum,en azından büyük etki demek biraz iddialı oluyor.

"Self Determination" ilkesinden dolayı ABD'nin Kurtuluş Savaşı'na müdahale etmediğini gözden kaçırıyorsunuz sayın LaHesis.

[pikaçu]

peki amerikanın savaşa girme bahanesi hakkında ne düşünüyosunuz!sanırım alman deniz altıoları yanlışlıkla bommbalamıştı len senin savaş gemilerinin orda ne işi var?tabi yanlış biliyosam düzeltin bence ilk gövde gösterisini yaptı bahane bulup kendini gösterdi!