İçerik değiştir



- - - - -

Kemalizmi Kaybettik Sevenlerin Başı Sağolsun


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 istikbal

istikbal

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 214 Mesaj

Gönderim zamanı 14.12.2008 - 11:58


L.Oflaz'la Sohbet - Vakit
vakit@vakit.com.tr 2008-12-14


--------------------------------------------------------------------------------

Kemalizmi kaybettik, sevenlerinin başı sağolsun!

- Lütfü Bey; Deniz Baykal çarşaflıları sadece CHP'ye üye yapmakla kalmadı, Mustafa Kemal dönemine, tek parti zihniyetine de ağır eleştiriler yapmaya, ağır darbeler indirmeye başladı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
- Deniz Baykal'ın , Mustafa Kemal döneminde, tek parti döneminde kılık kıyafeti düzgün olmayanların Atatürk Bulvarı'nda yürümesinin, Kızılay Meydanı'na girmesinin yasak olduğunu söylemesi ne anlama geliyor? Deniz Baykal böyle konuşarak "Kemalist dönem despotik dönemdi" demeye getiriyor. Mustafa Kemal'in kurduğu CHP'nin şimdiki liderinin, Kemalist dönemi despotik dönem olarak nitelemesi ve "Biz 2000'li yıllarda bunu uygulayamayız" demesi; Kemalizmin onun gözünde ömrünü tamamladığını gösteriyor. Şu gerçektir ki bugüne dek Kemalistler, Kemalizm dışındaki hiçbir düşünceye hayat hakkı tanımak istemediler. Kemalistler bırakın tek parti dönemini, çok parti döneminde bile bütün partilerin CHP gibi olmasını istediler. Onlara göre çok parti olacaktı, ama bütün partiler CHP gibi olacaktı! Bütün partilerin ideolojisi de Kemalizm olacaktı! Kemalist olmayan partilere, kişilere de hayat hakkı tanınmayacaktı. Nitekim milletin çoğunluğunun seçip işbaşına getirdiği Demokrat Parti Hükümeti, Adalet Partisi Hükümetleri askeri darbelerle yıkıldı. Demokrat Parti Hükümeti'nin Başbakanı Adnan Menderes ve iki bakanı asıldı. Hadi diyelim ki onlar sağcıydı. Ancak Kemalistler sadece onları yok etmek için uğraşmadılar. Birçok sosyalist partiyi, pek çok solcu önderi de yok etmek için uğraştılar. Nasıl ki sağcı Adnan Menderes'i idam ettilerse, Deniz Geçmiş gibi pek çok solcu genci de idam ettiler, katlettiler. Kemalist rejimi koruyup kollamak adına yapılan darbeler sonucunda, böylesine cinayetler işlediler. Ayrıca sosyalisti, İslamcısıyla pek çok aydını, yazarı, şairi de hapislerde çürüttüler. Mesela sosyalist şair Nazım Hikmet'i hapislerde çürütmek isteyen, ona zulmeden Kemalistler değil miydi? Mesela İslâmcı şair Necip Fazıl'ı hapislerde çürütmek isteyen, ona zulmeden Kemalistler değil miydi? Ya Kemalistlerce boğdurulan sosyalist önder Mustafa Suphi'ye ne demeli? Bu konuda o kadar çok örnek var ki. Sonuçta Kemalistler zulümleriyle solcuları da, İslamcıları da, güneydoğudaki halkı da, kısacası halkın yüzde 80'lik kısmını zaten kaybetmişlerdi. Ama bütün bunlar Kemalizmi öldürememişti. Yüzde 20'lik CHP'nin desteği nedeniyle, Kemalizm yaşamını sürdürmekteydi. Zaten Kemalizmi düşmanları öldüremezdi; onu ancak CHP Genel Başkanı Deniz Baykal gibi dostları öldürebilirdi! Görünen o ki, Kemalizme ölümcül darbeyi şimdi Deniz Baykal indirdi. İşte onun için diyorum ki, Kemalizmi kaybettik, sevenlerinin başı sağolsun!
SEKS PARTİSİ OLMASIN AK PARTİ!

- AKP Kadın Kolları’nın düzenlediği Kadın Kongresi’ne seksi şarkıcı Gülben Ergen de davet edilip, kadınlara model olarak gösterildi. Ne diyorsunuz buna?
- CHP de bir kadın kongresi düzenleyip, seksi oyuncu Müjde Ar’ı kadınlara model olarak göstersin diyorum! Hani televizyonda “Kendimi önce Bedri’ye öptürdüm, ondan sonra da önüme gelene öptürdüm” şeklinde müstehcen konuşmalar yapan Müjde Ar'ı, kadınlara model olarak göstersin diyorum! Neyse ki CHP şimdilerde, çarşaflı hanımları sahneye çıkartmakla meşgul oluyor. CHP çarşaflı hanımları sahneye çıkartırken, AKP’nin kongresinde seksi şarkıcı Gülben Ergen’in sahneye çıkartılması, kadınlara model olarak gösterilmesi bir tuhaf oluyor. O Gülben Ergen ki; sık sık sevgili değiştirerek ve magazin medyasına seksi pozlar vererek şöhret basamaklarını tırmanmıştı. Ayrıca sevgililerinden birinin çektiği bir seks kasedi de ortaya çıkmıştı. Şu hale bakın ki şimdi böyle bir kadın AKP tarafından kadınlara model olarak gösteriliyor. Belki de AKP magazinleşmek istiyor! Belki de AKP seksileşmek istiyor! Belki de AKP seks partisi olmak istiyor! Öyle ya, modeli seksi kadınlar olan bir parti sonunda seks partisi olur! Nerden nereye? AKP’nin kurulduğu günleri düşünsenize. Hiç Erbakan’ın talebelerinin kurduğu bir partinin günün birinde bu hale geleceğini düşünebilir miydiniz? Kurulduğu günlerde kadın modeli mesela Merve Kavakçı gibi hanımlar olan bir partinin, günün birinde kadın modelinin Gülben Ergen olacağını tahmin edebilir miydiniz? Ne diyelim, kadın modeli Gülben Ergen, AKP oldu yengen!
UZAYLI KEMAL ALEMDAROÐLU!

- Cezaevlerimiz hakkında eskiden yapılan şikayetler ile şimdiki şikayetler birbirinden hayli farklı. Mesela Ergenekon Davası'nın sanıklarından eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, bu davanın görüldüğü Silivri Cezaevi'nde elini yıkayanların kurulaması için sıcak havalı kurutma sisteminin olmamasından şikayet ediyor. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- 12 Eylül askeri darbesi sonrasında, mesela Diyarbakır Cezaevi'nde, tutuklular atıldıkları bok çukurlarında boklu sularla yıkanmak durumunda bırakılırlardı. Yine darbe dönemlerinde askeri cezaevlerinde, işkence hücrelerinde insanlara kendi kanlarıyla kan banyosu yaptırılırdı. Niye o zamanlar diğer üniversite öğretim üyeleri gibi Kemal Alemdaroğlu da buna karşı çıkmadı? Aksine o dönemlerde pek çok öğretim üyesi gibi Kemal Alemdaroğlu da bu işkenceleri yaptıran darbeci generallere destek çıktı. Şimdi kalkmış, Silivri Cezaevi'nde elini yıkayanların kurulaması için, sıcak havalı kurutma sistemi olmamasını Çin işkencesi olarak adlandırıyor. Ülkemizin cezaevlerinde CIA yöntemleriyle Amerikan işkencelerinin en kanlıları uygulandı. Ama Kemal Alemdaroğlu bundan hiç şikayetçi olmadı. Keşke cezaevlerimizin tek eksiği, el yıkandıktan sonra onu kurutacak sıcak havalı kurutma sisteminin olmaması olsaydı. Aslında Kemal Alemdaroğlu sadece bunu istemekle de kalmasın. Mesela Ergenekon Davası'nın görüldüğü cezaevinde, tutukluların stres atacağı bir masaj salonu ile sauna yapılması için de öneri yapsın! İşin şakası bir yana, elbette cezaevlerindekiler için insanca yaşayacakları bir ortam hazırlansın. Ancak henüz o ortama ulaşmaya epey bir yol var. Ama Profesör Kemal Alemdaroğlu'na bakarsanız, cezaevlerimizin yıkanmış eli kurulayacak sıcak havalı kurutma sistemi olmaması gibi sadece tek eksiği var! Eski rektörümüz galiba uzayda yaşıyorlar? Sözün özü, elbette cezaevlerindekiler de insanca yaşasın; ama artık Kemal Alemdaroğlu gibi profesörlerimiz uzayda yaşamasın!

ALINTI





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli