İçerik değiştir



- - - - -

Ben Biraz Temize Çekeyim Ömrümü, Geliyorum


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 28.11.2008 - 10:22


Ben Biraz Temize Çekeyim Ömrümü, Geliyorum
Geçici bir üslupla süslediğim efkârımın beşik ezberi,
uyutmuyor bedenimi.
Kaldırım eskisi yürümeler dolanıyor yüreğimin aksak coğrafyasında.
Sızlanan yaralarım, maharetsiz duruşlarıyla kanamaya devam ediyor.
Kelam eleğinden geçirilmiş sözler kadar
titiz bir dille geçiyorum sessizliğimden...


Susmak kadar’ı mı var şu bezginlikte?
Güneşe doymamış sabahın küsmeleri,
ezberlenmiş yıkık bakışların bezginliği
ve daha nice yarım’lık izbesi hal var üzerimde.
geceleri gündüze devirmek neyse de ya o günü tekrar geceye döndürmek…!?
Zor, bütün kolayların artık zor olduğu gibi…
Bütün zorların artık kolaylaşamayacağı gibi…


Aşk öncesi bir aşksızlık geziyor çehresi üşümüş yüreğimde.
O kadar ki,’sevmek’ eylemi bile avutmuyor çekingen ruhumu.
Oysa ellerimi ısıtan ufacık bir nefese muhtacım.
İstemek arzusu nicedir uğramıyor aklıma, sadece muhtaç olduğumun farkındayım.
Biri gelse, yüzümü tebessümden çıkma temiz yüzüyle süzse,
ellerimden çekip aydınlık bir yolda peşinden sürüklese.
gidebilir miyim korkak bir yoksulluktan sıyırıp gövdemi…!?
gidebilir miyim…!?

Yorgunum, anlayıver…


Bir zamanlar ben de senin kadar korkusuz ve düşten düşe uçabilen bir süvariydim.
Gökyüzünden yeni inmiş bir güvercin özgürlüğü vardı üstümde.
Sırtımdaki yükü sonsuzca bir yolda taşıyabilirdim.
Gençtim, öyle hissediyordum.
artık hissizim, genç değilim…!?
Biliyorum…


Dünya tozu başımdan aşağı silkelenmiş gibi.
Yitiklik biçiliyor yamalı yanlarıma.
hayata ne kadar ağır geldiysem artık..! Sadece beni uğurlama telaşında.
Ben, ‘kime ne yaptım?’ diye sormak lüksünü devredeli beri
öksüz bir çocuğun kumlu ellerinden sözler çalabilirim sadece.
Duvarlardan elenmiş yıkıklığı ceketine sürmüş, boğazına sigara düğümleri ilikleyen bir can budalasından,
efkâr dilenebilirim.

başkasına gücüm yok, güçsüzüm anla işte...!?


Bakışlarımda, deniz kaçkını kara bir şehir yıkılıyor.
gör/me beni…
Dayanamam yüzünde ‘ahh zavallı’ ünlemini görürsem.
gör/me beni n’olur...!?
Ben biraz temize çekeyim ömrümü, geliyorum.
Tabi ki gidebileceğim yerden, dönebilecek ümidi toplayabilirsem.
Tekrar dolanmadan kimsenin yüreğinde, düğün alayıyla uğurlanmak gerek


sessiz bir düğünle…


Üç ve üçün katları bütün yanlışlarım, koca bir ben’i götürmek üzere.
Sesim azalıyor, çığlıksız kalmama ‘az’ var.
Bakışlarım çekiliyor tanıdık suretlerden, ellerim düşüyor iki yan/sızlığ/ıma.
Hak ettiğim bir bürünmenin kıyısındayım,
eziliyorum güçlü kalmaya çalışan zerrelerim tarafından.
Suda şekillenen yangın kırmızı bir ebru, yoluma ateşler seriyor.
Kınsız sancılar dürtüyor beni,
ayaküstü bir intiharın habercisiyim.
Kumbaramda, bunca zaman birikmiş alın yazısı toprağım, burnumda tütüyor.
Ömrümün, acıya en yakın bakışı oluyorum.
ses, sus, us, s…!?
ben biraz temize çekeyim ömrümü, gel/em/iyorum…!?

Alıntı.
Kahraman Tazeoğlu

EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#2 Sultanım

Sultanım

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.113 Mesaj

Gönderim zamanı 14.05.2009 - 23:21

Paylaşımın çok güzel Eylül, üstlere taşayım dedim şiirini; iyi olan herşey değerlidir. :P

SULAK TOPRAKLARDA ÜMİTLER YEŞERİR

KANIN DÖKÜLDÜÐÜ TOPRAKLARDA İNSANLIK ÖLÜR

YAŞANMAZ BİR DÜNYA İÇİN TÜM VAHŞİLİÐİNİ GÖSTEREN İSRAİL'İ KINIYOR VE LANETLİYORUM

KAHROLSUN İSRAİL!!






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli