İçerik değiştir



- - - - -

300 yıllık gecikmenin Türkiye'ye faturası


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 13.11.2005 - 23:45


300 yıllık gecikmenin Türkiye'ye faturası
Prof. Dr. Erdal İnönü, Osmanlı İmparatorlu'nun bilimden uzak kalması yüzünden Türkiye'nin 300 yıl kaybettiğini, bunun da halkın herşeyi batıdan bekler hale getirdiğini ileri sürdü.
03 Ekim 2005 18:24


Prof. Dr. Erdal İnönü, Osmanlı
İmparatorluğu'nun bilimsel devrimi yeterince anlayamadığını ve bu
durumun Türkiye'ye 300 yıl kaybettirdiğini belirterek, ''300 yıllık
gecikme, Türkiye'deki insanlara 'Biz yeni bir şey yapmayız,
gelişmeleri batıdan alırız' kavramını oturttu'' dedi.
Akdeniz Üniversitesi'nde düzenlenen ''Üniversitelerde Stratejik
Planlama Sempozyumu'', Atatürk Konferans Salonu'nda başladı.
Sempozyumda, ''Bilim Felsefesi ve Yeni Dünya Düzeni'' başlığı
altında konuşma yapan Prof. Dr. Erdal İnönü, bilim tarihi hakkında
bilgiler verdi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun bilimsel devrimi anlayamadığını belirten
Prof. Dr. İnönü, şöyle konuştu:
''Osmanlı'nın bilimden uzaklaşması, 300 yıllık bir gecikmeye neden
oldu. Türkiye'de bilimsel çalışmalar, Cumhuriyet ile birlikte yeniden
başladı. Ancak Osmanlı'nın bilimden uzaklaşmasıyla ortaya çıkan 300
yıllık gecikme, Türkiye'deki insanlara 'Biz yeni bir şey yapmayız,
gelişmeleri batıdan alırız' kavramını oturttu. Bilim alanında ne kadar
çalışma yapsak da henüz çağdaş bilim ve araştırma düzeyine ulaşmış
değiliz. Teknoloji ve bilim, akan bir nehir gibi. Bilimsel alanda
adını duyurmak isteyen, nehirle birlikte hareket etmek zorunda.''
Prof. Dr. İnönü, bir devletin gücünün, bilimsel ve teknik ilerleme
düzeyiyle ölçüldüğünü belirterek, ''ABD'nin diğer ülkelere üstünlüğü
de AB'nin üzerimizdeki dayatmalarının temeli de bilimsel ve teknik
anlamda ulaştıkları noktaya bağlıdır'' diye konuştu.

-''AB'YE BEYİN GÖÇÜ''-

Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Atalar
da yeni dünya düzeninin toplumsal yaşama olumlu ve olumsuz etkilerine
dikkati çekti.
Yeni dünya düzeninde teknoloji kullanımının öne çıkmasıyla kitap
okuma alışkanlığının azaldığını belirten Prof. Dr. Atalar, ''Ayrıca
fen ve matematiğe olan ilgi de azaldı. Çünkü öğrencilerin hayatında
fen ve matematikten çok daha ilginç konular var, bilgisayar oyunları
gibi'' diye konuştu.
Prof. Dr. Atalar, yeni düzende İngilizce eğitim veren kurum
sayısının arttığını, bilgisayar kullanımının derslere yardımcı
olduğunu, bilimin rekabeti artırdığını ve bilimsel rekabetin kaliteyi
yükselttiğini söyledi.
AB'ye hazırlık sürecinde yetişmiş insan gücünün önemine dikkat
çeken Prof. Dr. Atalar, şöyle konuştu:
''AB'ye girilmesiyle zaten çok yoğun olan beyin göçü, daha da
hızlanacak. Türkiye yetişmiş beyinlerini AB'ye kaptıracak. Bunun için
daha çok insan yetiştirmeliyiz. Ayrıca öğrencilere karşılıksız harç
vermek yerine kredi vermeli, makul sürede ödeme şekli belirlenen bu
krediyle yeni beyinler geliştirmeliyiz.''

-DEÐİŞEN BİLİM ADAMI KAVRAMI-

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet İnam da
bilim felsefesi üzerine yaptığı konuşmada, son yıllarda bilim adamı
kavramının değişiklik gösterdiğini söyledi.
Prof. Dr. İnam, şöyle dedi:
''Eskiden saçları karma karışık, elinde çantasıyla
laboratuvarından çıkıp evinin yolunu bile bulamayan bilim adamı tipi
varken, günümüzde artık, 'Nereden bir proje kapabilirim?' diyen,
uyanık, iş bitirici, tıpkı bir şirket çalışanı gibi hareket eden bilim
adamları ortaya çıktı.''



AA

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry






Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli