0
bi anda gelir her şeyden herkesden sıkılma sancınız.bastırır ansızın, burar acı acı.. önce, ow yoo falan die karşı koysanız da sonra acıyı dinlemeye başlarsınız..
aslında rutin işleyen günler,arkanızdan vuran dostlar, çocukluk döneminize duydugunuz hasret,ayakkabınızın ayagınızı sıkması,tırnagınızın kırılması ,okeyde çalamadığınız taş,özeti,bi çok sıkıntının birikip bi anda omuzlarınıza yığılma durumu ve buna karşı hiç bişey yapamayışınızın neticesinde elinizin ve kolunuzun düğüm olma hali.bu ciddi halin önüne geçilmezse kişi bunalıma doğru kürek çeker, çektikce batar ve biter. ve sonunda illle de başını bi şekilde belaya sokar,bi de o belanın sonuçlarına katlanır.bambaska bi algoritmayla daha enteresan bi hal alır..
insanlara sorsak, desek ki; nedir bu sıkılma dürtünüz,nedir arayıpda bulamadığınız ki bi bıkkınlık ve sıkıntı ile sevişir oldunuz ?
her 3 kişiden 1 inin vereceği cevap;
- cevremde herkes bi diğerinin aynısı,bi çoğalma bi klonlanma var,hiç kimse şaşırtıcı değil,karşılıklı konuşmalarda bile bi cümle sonra ne söleyeceğini dahi tahmin edebildiğimiz insan istifi..kısacası yaratıcılık namına kısır bi ortam içerisinde kaldım ve daral geldi, anlatabilior muyum? olur..
bu gibi durumlarda sıkılınan ortama daha da ayak uydurmaya çalışıp ayakta kalabilmeyi hayal etmek, adamı akıllara zarar bi psikolojiye sokar..ve o vakit, bünyenin yapacağı ilk hamle, kaçmak
olmalıdır..aslına bakarsanız herşeyden sıkıldıgımız an aslında kendimizden kaçmayı istediğimiz andır.ancak buna cesaret edemediğimiz için ( ki kişinin dünyasının kendi içinde bi yerlerde olduğunu kabul edersek ) kendi yarattığımız dünyamızdan sıkılmış oluoruz bi süre sonra..yanisi , kendimizden sıkılmak değildir de nedir bu sancı ?
öylece hiç bişi düşünmeden aval aval oturup daldığımız olmadı mı hiç? ya da saatlerce kıpırdamadan uyuduğumuz ve sürekli uyuma hissimiz? yahut daha eğlencelisi söylenen hiç bişi duymadığımız?oldu sanırım?
ben dilini kulanarak dış dünyaya verdiğimiz bu cevaplar kendimizden sıkılmış oldugumuzun kapı gibi olmasa da aratmayacak ispatı diil midir?
hani şeytan dior ki; bazen eğlenceli hale getir şu işi, çok mu sıkıldın , kalk başını belaya sok ne sıkıntı kalır ne başka bişi , bi açıl gel ? e tabi bela durumuda bünyenin yaratıcılığına bırakılıor burda.. ama nedir, bakıorsun kim dior, şeytan, önce gülümseyip sonra yürü git diorsun seni saran bu fikre..
öte yandan çevre ise; tatile çık , bak çok iyi gelir , bi toplanırsın, bi derli toplu olup hayatın dibine bile vurursun gazlarını verir,lakin şımarık ve hiç bişiden memnun olmayan bünye bundan da sıkılır bi süre sonra ..ve en nihayetinde sorar kendisini tanıyan bünye;- ben ne istiorum ki şu an acaba? - fakat bunu cevaplamaya da sıkılır
işte dengesizliğin ve psikolog kirişlerinde ki kalabalığın çıkış noktası hoşgeldiniz ezsatır, mevzuyu bi önermeyle açıklayacak olursak; regl oncesi her ay midede hissedilen igrenc duyguya sabredebilen,bayağılaşmış hayatın beyninde acı acı burmasına da sabredebilir.. önerme biraz yamuktur, ama alıcılarınız masum, ben inanıorum ki ,bu önerme tüm sıkılan ınsanlığı sıkıntıdan patlatacak
şaka şaka, önce başka şeyler yapacak..efenim en kısa ve sade bi şekilde durumu dillendirmek gerekirse, ki gerekiyor şu durumda sanırım; herşeyden ve herkesden sıkılma, bıkma hali , aslında:
" amaan , efff...neyse....ayhh,ımfghh " durumudur..
ki eğer bi gün maraş dondurmacısı gibi, külahı gösterip bi türlü bırakmayan insanlarla karşılaştğınız da (ne kadar oynarsan oyna , yeterince cıvıttıgına karar verdikten soora nasılsa o külahı bana vereceksin bende bi daha panda yiyeceğim)şeklinde feveran edesiniz gelirse , lütfen beni bulun, size büyük bi sır vereceğim
epru' ideal eğlence parkı gurur yapmadan sundu.
